Turkish Journal of Social Research - Eski Sayılar - Türkiye Sosyal ...

Turkish Journal of Social Research - Eski Sayılar - Türkiye Sosyal ... Turkish Journal of Social Research - Eski Sayılar - Türkiye Sosyal ...

dokuman.tsadergisi.org
from dokuman.tsadergisi.org More from this publisher
07.02.2015 Views

Hasan TÜZEN ması gerekli olan gerçek, Batı tipi sendikacılık anlayışının, yapımıza ters olduğu ve bünyemizde rahatsızlık doğurduğudur. Sınıflı bir toplumdan ve o anlayıştan çıkarak, yapılan bu uygulanma özellikle çalışan işçilerin haklarını korumaktan ziyade, diğerlerini yasa şemsiyesi altında koruduğu gibi, beraberinde de bize özgü sendika dukalığı üretmiştir. Buna işveren sendikaları ve patronlar kulübü de dahil edilmelidir. Bu nedenle bize düşen görev bir sosyal bilimci olarak herhangi bir kurum adına taraf olmak değil, var olan durumu ve gerçekleri ortaya koymaktır. Nitekim buradan hareketle son dönemdeki sendikasızlaştırma ve değişik uygulamalarla yapılmaya çalışılan işçi hareketlerini zayıflatma teşebbüslerinde de söz etmek gerekecektir. Ocak 2000- Temmuz 2000 dönemi baz alındığında, Ocak 2000’ de sendikalı işçi sayısı 3.086.305 iken, Temmuz 2000’ de bu sayı 2.268.591’e çekilmiştir. Bu dönemde Türk-İş’in üye sayısı 2.245.648’den 1.789.873’e; Hak-İş’in 377.122’den 283.983’e; DİSK’in üye sayısı ise 379.804’den 314.321’ e düşürülmüştür. Bu uygulama Türk-İş’ den 2, Hak-İş’ ten 1, DİSK’ ten 6 ve bağımsız 1 sendika olmak üzere toplam 10 sendikanın Toplu İş Sözleşme yapma ehliyeti ellerinden alınarak yapılmıştır. Bir başka deyişle çağdaş dünya sendikasız firma anlayışını uygulama alanına sokmak isterken, objektif ve insani kriterler oluşturma ve sorunların çözümünü teşvik etme (Büyükuslu 1998:96) gibi yeni modeller denerken, biz ya doğru-yanlış derken sendikaların yanında yer almakta yahut da tüm kötülüklerin ve ekonomik çıkmazların sebebi olarak sendikaları göstermek gibi bir yanlışa ulaşmaktayız. Halbuki hiçbir sosyal oluşum tek boyutlu değildir. Dolayısıyla bu oluşumu ve çözümünü çok sebeplilik – çok boyutluluk ilişkisi içerisinde düşünmek gerekmektedir. Kısaca kayıt dışı ekonominin Türkiye’ deki boyutunun DİE’ne göre %50, DPT’na göre ise %40 olduğu bu çıkmazda, sıkıntıların kaynağı sadece sendikaları değil, uygulamaya çalışılan emekten yana olmayan ranta dayalı, çarpık ilişkilerle hayatiyetini sürdürmeye çalışan bu ilginç ekonomik yapıdır. Nitekim sadece bu kayıt dışı ekonomi adı verilen alanda yaklaşık 4.5 milyon kişi çalışmakta ve bunlar asgari ücret düzeyinde SSK’ ye prim ödemiş olsalar rakam 690 trilyon TL olacak ve 1998 yılında SSK’nın açığını kapatacaktı. 102 TSA / Yıl: 11, S: 2, Ağustos 2007

Sendikacılık, Ahilik ve Teori Z O halde problemin çok boyutluluğunu göz ardı etmeden şunu ifade etmek gerekir ki, dünü ve olumlu olan taraflarımızı bugüne sosyolojik bir perspektiflik eklemeyi ve değerlendirmeleri çok yönlü ve objektif bir sosyal bilimci gözüyle yapamadığımız sürece, işçi sendikaları yok olmuş olsa bile, iş dünyasının ve diğer alanların problemleri sona ermiş olmayacak, daha başka problemler karşımıza çıkacaktır. Çünkü problem sadece işçi-işveren ilişkilerinde değil “insan” anlayışımızda yatmaktadır. Bu nedenle çok kısa da olsa “Ahilik” ve “Teori Z” üzerinde durularak “insan”ın tüm oluşumlarda paranteze değil, merkeze alınması kaydıyla,konunun yeniden ve “insani” anlamda incelenmesi gerektiği kanaatindeyiz. Aksi takdirde insani olmayan, toplumsal sorumluluk anlayışı taşımayan kontrolsüz ve baskı içeren bir güç, ister işçide, ister işverende, ister başka bir kişide veya kurumda olsun; haksızlığı, yanlışı ve zulmü beraberinde getirecektir. KAYNAKÇA AKTAN,C.C;William Ouchi ve Z Teorisi;Ankara 2000. BÜYÜKUSLU,A.R.;ÇUŞ ve Endüstri İlişkileri;(Yay.Haz.N.Ekin- A.Selamoğlu);Ankara1998. ÇAĞATAY,N.; Ahilik; Ankara,1974. ÇÖLOĞLU,H.; Stagflasyon; Ankara,1983. ÇUBUK,A.;Sosyal Politika ve Sosyal Güvenlik; Ankara ,1983. DİCLE,İ.A.;Japon Yönetim Sistemi; Ankara, 1985. EGE, Ü.;İş ve İşçi Problemleri; Ankara, 1965. ERGİN,M.; Türkiye’nin Bugünkü Meseleleri; Ankara, 1988. ERÖZ,M.; İktisat Sosyolojisine Başlangıç; İstanbul, 1982. ESİN,P.; İşbölümü, Yabancılaşma ve Sosyal Politika; Ankara,1982. FINDIKOĞLU,F.Z.; Kooperasyon Sosyolojisi; İstanbul, 1970. GÜLMEZ,M.; Sendikal Hakların Uluslararası Kuralları ve Türkiye; Ankara, 1988. GÜRSOY,İ.; Sivil Toplum ve Osmanlı’da Sivil Toplum Örgütleri; İzmir, 2002. TSA / Yıl: 11, S: 2, Ağustos 2007 103

Hasan TÜZEN<br />

ması gerekli olan gerçek, Batı tipi sendikacılık anlayışının, yapımıza<br />

ters olduğu ve bünyemizde rahatsızlık doğurduğudur. Sınıflı bir<br />

toplumdan ve o anlayıştan çıkarak, yapılan bu uygulanma özellikle<br />

çalışan işçilerin haklarını korumaktan ziyade, diğerlerini yasa şemsiyesi<br />

altında koruduğu gibi, beraberinde de bize özgü sendika dukalığı<br />

üretmiştir. Buna işveren sendikaları ve patronlar kulübü de<br />

dahil edilmelidir. Bu nedenle bize düşen görev bir sosyal bilimci<br />

olarak herhangi bir kurum adına taraf olmak değil, var olan durumu<br />

ve gerçekleri ortaya koymaktır.<br />

Nitekim buradan hareketle son dönemdeki sendikasızlaştırma<br />

ve değişik uygulamalarla yapılmaya çalışılan işçi hareketlerini<br />

zayıflatma teşebbüslerinde de söz etmek gerekecektir. Ocak 2000-<br />

Temmuz 2000 dönemi baz alındığında, Ocak 2000’ de sendikalı<br />

işçi sayısı 3.086.305 iken, Temmuz 2000’ de bu sayı 2.268.591’e<br />

çekilmiştir. Bu dönemde Türk-İş’in üye sayısı 2.245.648’den<br />

1.789.873’e; Hak-İş’in 377.122’den 283.983’e; DİSK’in üye sayısı<br />

ise 379.804’den 314.321’ e düşürülmüştür. Bu uygulama Türk-İş’<br />

den 2, Hak-İş’ ten 1, DİSK’ ten 6 ve bağımsız 1 sendika olmak üzere<br />

toplam 10 sendikanın Toplu İş Sözleşme yapma ehliyeti ellerinden<br />

alınarak yapılmıştır. Bir başka deyişle çağdaş dünya sendikasız firma<br />

anlayışını uygulama alanına sokmak isterken, objektif ve insani<br />

kriterler oluşturma ve sorunların çözümünü teşvik etme (Büyükuslu<br />

1998:96) gibi yeni modeller denerken, biz ya doğru-yanlış derken<br />

sendikaların yanında yer almakta yahut da tüm kötülüklerin ve ekonomik<br />

çıkmazların sebebi olarak sendikaları göstermek gibi bir yanlışa<br />

ulaşmaktayız. Halbuki hiçbir sosyal oluşum tek boyutlu değildir.<br />

Dolayısıyla bu oluşumu ve çözümünü çok sebeplilik – çok boyutluluk<br />

ilişkisi içerisinde düşünmek gerekmektedir. Kısaca kayıt dışı<br />

ekonominin <strong>Türkiye</strong>’ deki boyutunun DİE’ne göre %50, DPT’na<br />

göre ise %40 olduğu bu çıkmazda, sıkıntıların kaynağı sadece sendikaları<br />

değil, uygulamaya çalışılan emekten yana olmayan ranta<br />

dayalı, çarpık ilişkilerle hayatiyetini sürdürmeye çalışan bu ilginç<br />

ekonomik yapıdır. Nitekim sadece bu kayıt dışı ekonomi adı verilen<br />

alanda yaklaşık 4.5 milyon kişi çalışmakta ve bunlar asgari ücret<br />

düzeyinde SSK’ ye prim ödemiş olsalar rakam 690 trilyon TL olacak<br />

ve 1998 yılında SSK’nın açığını kapatacaktı.<br />

102 TSA / Yıl: 11, S: 2, Ağustos 2007

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!