07.02.2015 Views

"Dil gölgesi"nde bir şair - Elazığ İzzetpaşa Vakfı

"Dil gölgesi"nde bir şair - Elazığ İzzetpaşa Vakfı

"Dil gölgesi"nde bir şair - Elazığ İzzetpaşa Vakfı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Yukarıda da yazdığımız gibi Bayburt’a girişte<br />

önü<strong>nde</strong>n geçmiştik. Şoförümüz Hasan, bu tatlı<br />

rampanın bizi aldatmaması gerektiğini söylüyor.<br />

“Hocam bu yol kış boyunca karlı buzludur. Tırlar,<br />

kamyonlar çıkamaz…” Kop’un tepesi<strong>nde</strong> Atatürk<br />

heykeli ile Ruslara karşı mücadele veren Türk<br />

askerinin anısına dikilen <strong>bir</strong> abide. Kitabesi<strong>nde</strong>n<br />

okuduklarımı aktarmak istiyorum:<br />

“Onlar içimizde ülkü, dilimizde türkü, imanımızda<br />

rehber ve hayatımızda gururdur.”<br />

Okunan aşiri’ı yine huşu içi<strong>nde</strong> ve gözlerimiz<br />

dolu dolu dinliyoruz.<br />

Kop Dağı’ndan bahsedince Yahya Akengin’in<br />

şu güzel mısralarını atlamak olmaz:<br />

Kop Dağı’nın tepesi<strong>nde</strong> <strong>bir</strong> anıt<br />

Anıtın üstü<strong>nde</strong> <strong>bir</strong> bayrak<br />

Bayrakta <strong>bir</strong> rüzgâr ılgıt ılgıt<br />

Taşırlar ruhumuza selamları.<br />

Selamınız ne sıcak.<br />

Kanımızla erimişti bu dağların karı.<br />

Size yeşil, size çiçek olsun…<br />

Öldük ki bu milletin evlatları<br />

Yetim kalır ama<br />

Kalamaz özgürlükten yoksun.”<br />

Mevzilere tırmanıyoruz. Bu sırtta, kuzey-güney<br />

istikameti<strong>nde</strong> kazılmış ve taşlarla yükseltilmiş dalgalar<br />

hâli<strong>nde</strong> mevziler sıralanıyor. Mehmetçik, <strong>bir</strong><br />

çukur ve <strong>bir</strong> taşla kendisini korumaya çalışırken<br />

aslında siper ettiği göğsüyle vatan ve imanını<br />

korumaktadır. Ayakucumda <strong>bir</strong> mermi kovanı.<br />

Tabanında “1325”, “mavzer” yazıyor Arap rakam<br />

ve harfleriyle. Vali Bey’e verdiğim kovanı<br />

dönüşte Nazım Payam’ın eli<strong>nde</strong> görüyor, hayıflanıyorum.<br />

Benim böyle saflıklarım pek çoktur.<br />

Bir defasında da bizim köyün girişi<strong>nde</strong> bulduğum<br />

“hürriyet, adalet, müsavat” yazılı sikkeyi<br />

de halaoğlu elimden almıştı.<br />

Askerimiz Erzurum düşünce buralarda tam beş<br />

buçuk ay Ruslarla çarpışmış. Rusların 4.Türkistan<br />

Tümeni Almuşka’dan iner, 17. Ve 18. Türkistan<br />

alayları ise Aksunk ve Maçur önü<strong>nde</strong>n Bayburt’a<br />

girer.<br />

Rehberimiz, yakın zamana kadar mevzilerde<br />

insan iskeletine ait kemiklerin, hatta kafatasının<br />

bulunduğunu söylüyor. Yöre halkına göre neresi<br />

daha gür ve yeşilse orası toplu mezar alanıdır. Allahüekber!<br />

Cepheden ayrılma hazırlıkları başladığında<br />

aşçı “Uşak, geri çekileceğiz çekilmesine de<br />

bu kartolları (patates) ne yapacağız” der.<br />

Ruslar zamanla çekilir. Bu kez mücadele Ermeni<br />

iledir. “Babamın da içi<strong>nde</strong> olduğu ordumuz<br />

Ermenileri Gümrü’ye kadar takip etmiş. Yol boyunca<br />

<strong>bir</strong> köy camisi<strong>nde</strong> yakılan insan yağlarının<br />

köy meydanına sızması gibi kötü olaylara şahit<br />

olmuşlar. Gümrü’de yapılan anlaşma ile Kars’ın<br />

Kızılçakçak beldesi sınır olmuş ve bizimkiler geri<br />

dönmüşler. (U.Ahmet Aker, Hicranı Anlayan Şehir)<br />

Fransa ve İngiltere’de o işlek giyotinlerin koparttığı<br />

başlardan akan kanların <strong>bir</strong> süre sonra toprağı<br />

doyurup metrelerce uzağa akmaya başladığını<br />

hangi kitapta okumuştum acaba<br />

Bu ziyaretin akabi<strong>nde</strong> ziyafete gidiyoruz. Hedefimiz<br />

Helva Köyü. Yağmurlu <strong>bir</strong> öğle saati<strong>nde</strong><br />

cuma namazını kılıp traktörlerin de eşliği<strong>nde</strong> Buz<br />

Mağarasının bulunduğu tepenin eteğine yapışıyoruz.<br />

İki kıl çadır kurulu. Yemekte helva da var. Bu<br />

helva, Kop Dağı’nda günlerce kartolla ayakta kalmaya<br />

çalışan Mehmetçiğin helvası mı, bize hediyesi<br />

mi Masada tam karşımda oturan arkadaş gülümsüyor.<br />

“Korkmayın, kepçe Deli Hoca’nı eli<strong>nde</strong><br />

olduğu sürece aç kalmazsınız.”<br />

Kafileden ayrılıyoruz.<br />

Bu güzel insanlardan ve güzelliklerden ayrılma<br />

vakti gelip çattı.<br />

Geleneksel Türk misafirperverliğinin en<br />

güzel örneğine tanık olduğumuz geçide kurulu<br />

şehrin insanlarına el sallamak hiç de kolay olmuyor.<br />

Sonuç niyetine<br />

Bu etkinliğin hem kültür, sanat ve edebiyat<br />

adamlarını hem bürokrat ve iş adamlarını buluşturma,<br />

kaynaştırma gibi <strong>bir</strong> fonksiyonu yerine<br />

getirdiğine, bahar ve yazı iki üç ay gibi kısa<br />

<strong>bir</strong> süreye sığdıran halkın hayatına dördüncü <strong>bir</strong><br />

cemre gibi düştüğüne inanıyorum.<br />

Teşekkür ederim Bayburtlum.<br />

Allahaısmarladık Korkut Ata’m.■<br />

86<br />

eylül-ekim-kasım<br />

2010

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!