07.02.2015 Views

"Dil gölgesi"nde bir şair - Elazığ İzzetpaşa Vakfı

"Dil gölgesi"nde bir şair - Elazığ İzzetpaşa Vakfı

"Dil gölgesi"nde bir şair - Elazığ İzzetpaşa Vakfı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

dergâhımızdan daha kalabalık <strong>bir</strong> dergâh, bizim<br />

hazinemizden daha mamur <strong>bir</strong> hazine, bizim ordumuzdan<br />

daha fazla <strong>bir</strong> ordu yoktur; bizim sahip olduğumuz<br />

alet ve teçhizata hiç kimse sahip değildir.’<br />

Müminlerin Emiri, cevap vererek, ‘Evet, sizin söylediğiniz<br />

gibidir. Dergâhınız zulme uğrayanlardan<br />

dolayı kalabalıktır; hazineniz, haram servetlerden<br />

dolayı mamurdur; askeriniz fazladır, lakin ferman<br />

dinlemezler. Talih (devlet)i sona eren <strong>bir</strong>inin alet<br />

ve teçhizatı olur, lakin devam etmez. Bütün bunlar<br />

sizin talihsiz (bîdevlet)liliğinizin, memleketinizin<br />

yıkılacağının delilidir.’dedi”<br />

Hüküm: “Bu dünya meliklerin ruznamesidir.<br />

Eğer iyi olurlarsa, onları iyilikle anarlar; eğer kötü<br />

olurlarsa, keza kötülükle anarlar. Unsuri’nin söylediği<br />

gibi. Tahtını gök yapmak istiyorsan meşhur<br />

olacaksın. Kemerini yıldızdan yapmak istiyorsan,<br />

tanımış olacaksın...”<br />

Yorum: Doğuda Çin ve Rusya, batıda AB ülkeleri,<br />

daha batıda ABD gibi güçler dünyadaki eşsiz<br />

demokrasinin, hürriyet, eşitlik ve adaletin kurucusu<br />

ve kollayıcısıdırlar. Özellikle ABD, nerede adalet,<br />

hürriyet, müsavat üçgeni eşkenar olmaktan çıkmışsa<br />

düzene koymak için oraya derhal apoletlerini yığar,<br />

aydınlatmak için de yıldızlarını gö<strong>nde</strong>rir. Akabi<strong>nde</strong><br />

de “d”si düşmüş AB’nin lojistiği yetişir. “Kemerini<br />

yıldızdan yapmak isteyenler”lerin, kemerlerini kendi<br />

kafa derileriyle süslemeye çalışanlara tahakkümünün<br />

neticesidir bu.<br />

1.8 Benin divitim ve sarığım ile senin<br />

tacın ve tahtın…<br />

Yazının bu kısmında soyca İranlı olan Nizamü’l-<br />

Mülk’le Alp Aslan’ın oğlu Melikşah arasındaki söz<br />

düellosunu kitabın ‘ÖNSÖZ’ü<strong>nde</strong>n naklediyoruz.<br />

Sultan Melikşah devlet dizginlerini ele alıp git gide<br />

İranlılaşmaya doğru yol alan devleti, her yönü ile <strong>bir</strong><br />

Türk Devleti yapmaya girişerek, ordusunun başında<br />

yer aldığı zaman, karşısında vezirini bulur. Melikşah<br />

vezirin büyük nüfuz kazandığını ortaya çıkaran <strong>bir</strong><br />

hâdise üzerine, kendisine “Başında bulunduğum devlete<br />

ortak mısın, ister misin ki önü<strong>nde</strong>ki divit ile başındaki<br />

sarığın alınmasını emredeyim Melikşah bu<br />

sözü ile, vezirliğin iki alametini geri almak suretiyle,<br />

Nizamü’l-Mülk’ü azledeceğini söylemek ister, ona ilk<br />

defa meydan okur. O zamana kadar ted<strong>bir</strong>li ve ihtiyatlı<br />

davranmayı elden bırakmayan ve böyle durumlarda<br />

genç Selçuklu sultanını yatıştırmanın yollarını bulan<br />

ihtiyar vezir, bu defa sultanın meydan okumasına, <strong>bir</strong><br />

meydan okuma ile karşılık verir. “Sen benim fikrim<br />

ve ted<strong>bir</strong>im sayesi<strong>nde</strong> bugünkü ikbâle ulaştın. Baban<br />

öldürüldüğü gün seni nasıl idare ettiğimi, ayaklanmaları<br />

nasıl bastırdığımı hatırla ve unutma ki benim<br />

divitim ve sarığım ile senin tacın ve tahtın <strong>bir</strong><strong>bir</strong>ine<br />

sıkı sıkıya bağlıdır. Devlet bu ikisi ile ayakta duruyor.<br />

Divitin ve sarığın ortadan kalkmasıyla tac ve taht da<br />

ortadan kalkar.<br />

Yorum: “Bu saydıklarımız Nizmü’l-Mülk’ün<br />

müsbet rolleridir. Onun burada açıklanması uzun sürecek<br />

olan menfi rolleri de vardır ki, bunda da suç,<br />

İranlıları devlet hayatına ortak eden, başta hükümdar<br />

olmak üzere, hâkim Türklerindir.”<br />

Hüküm: “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir.”<br />

Demokrasimiz, ömrü, içi<strong>nde</strong>ki ‘a’ harfi<strong>nde</strong>n daha kısa<br />

partilerin, ayrık otu gibi her tarafa kök salmış partilerle<br />

aynı mekânda varlık mücadelesi verme gibi <strong>bir</strong><br />

çelişkiyi de barındırarak güçlenmektedir. İlk mektep<br />

mezunu ve askerliğini yapmış her vatandaşın, <strong>bir</strong> partinin<br />

kapısını çalarak üç nüshalık “Hizmet Yarış ve<br />

Nöbeti Formu” doldurmasıyla demokrasimiz daha da<br />

güçlenecektir.<br />

1.9Fasl-ı Şinasi- Şiir<br />

Bu bölüm, 51.Faslın sonunda yer alıyor.<br />

“Dünyanın hâlini âlim adamdan sordum;<br />

‘Ya uykudur ya rüzgârdır ya da efsane.’dedi.<br />

“Gönül rahatlığı hususunda ne nasihat verir,<br />

söyle.”dedim.<br />

‘Ya <strong>bir</strong> deli ya sarhoş ya da divane.’dedi.<br />

Şimdi ey kari! Yukarıdaki satırları ister ciddiye<br />

alın ister elinizin tersiyle itin. Çünkü his ve fikir atmosferinizi<br />

etkilemeyen bu sözler ya <strong>bir</strong> deli divaneye<br />

ya da <strong>bir</strong> sarhoşa ait olsa da Jung Psikolojisi<strong>nde</strong><br />

buyrulduğu üzere “Toplum, her <strong>bir</strong>eyin kendisine<br />

düşen rolü mümkün olduğunca kusursuz oynamasını<br />

bekler.” sözü<strong>nde</strong>n ilham alarak, siyasetten çok particiliği<br />

seven rahmetli pederimin aziz ruhunu üzmeden<br />

içtimai <strong>bir</strong> vazifeyi yerine getirmiş olmanın verdiği<br />

gönül hoşluğu ile huzurlarınızdan ayrılıyorum.■<br />

KAYNAKÇALAR<br />

1.Nizamü’l-Mülk, Siyâset-Nâme, çev. M.Altay Köymen,<br />

1000 Temel Eser dizisi, Kültür Bakanlığı, İst. 1990.<br />

2. Alfred Adler, Psikolojik Aktivite, çev. Belkıs Çorakçı, Say<br />

Yay., İst. 1993.<br />

3. Frieda Fordham, Jung Psikolojisi, çev. Aslan Yalçıner,<br />

Say Yay., İst. 1994.<br />

67<br />

eylül-ekim-kasım<br />

2010

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!