"Dil gölgesi"nde bir Åair - ElazÄ±Ä Ä°zzetpaÅa Vakfı
"Dil gölgesi"nde bir Åair - ElazÄ±Ä Ä°zzetpaÅa Vakfı
"Dil gölgesi"nde bir Åair - ElazÄ±Ä Ä°zzetpaÅa Vakfı
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Dağlar var ara yerde<br />
ÜMİT FEHMİ SORGUNLU*<br />
Değerli hikâyecimiz Ümit<br />
Fehmi Sorgunlu 26 Haziran<br />
Cumartesi günü vefat<br />
etmiştir. Kendisine Allah’tan<br />
rahmet, yakınlarına,<br />
Berceste ailesine, okurlarına<br />
başsağlığı ve sabırlar<br />
diliyoruz.<br />
Bizim Külliye dergisi.<br />
Arabanın içi<strong>nde</strong> üç kişiydiler. Üçü de yorgun ve<br />
hâlsizdi. Dokuz saattir yol almanın ezikliği çökmüştü<br />
üzerlerine. Buna rağmen <strong>bir</strong>az olsun uyumamış, <strong>bir</strong> yerde<br />
durup dinlenmeyi dahi düşünmemişlerdi. Beş yılın getirdiği<br />
hasret, yüreklerini <strong>bir</strong> kor gibi yakıyor, en ufak <strong>bir</strong> zaman kaybına<br />
dahi tahammül edemiyorlardı. Gözleri hiç bitmeyecek<br />
gibi uzayıp giden asfaltın, ufukta kaybolan çizgilerine bakıyordu.<br />
Tek kelime dahi konuşmadan, her <strong>bir</strong>i kendi hayalleriyle<br />
yaşıyor, çocuklarını, karılarını, ağzı dualı analarını ve<br />
içlerine burgu burgu işleyen vatanlarını düşünüyorlardı.<br />
Direksiyondaki orta boylu, ince yapılı <strong>bir</strong>iydi. Kalın siyah<br />
kaşların çevrelediği gözleri kısılmış, bütün dikkatini yola<br />
vermişti. Çok hızlı ve delicesine araba kullandığı için, arkadaşları<br />
süratli gitmesini önlemek amacıyla ona “Tekbas Nuri”<br />
lakabını takmışlardı.<br />
Şoförün yanında oturan Kara Mehmet sabırsızlıkla eli<strong>nde</strong><br />
oynadığı iri taneli, püsküllü tespihini cebine koyup gözlerini<br />
yoldan ayırdı. Saatine baktı. “Tam dokuz saat!” diye düşündü.<br />
Dokuz saattir yüreğinin ta içine oturan vatan hasreti son haddini<br />
bulmuştu. “Oğlumuz beş yaşına bastı.” diyordu mektubunda<br />
Zehra. “Gel gayrı Mehmet’im. Buralarda herkes başka<br />
şeyler söylüyor. Kimi gâvur kızına tutuldu, seni unuttu kimi<br />
de üstüne evlendi diyorlar. Oğlumuzun adını ‘Hasret’e çevirdim.<br />
Babasına ve <strong>bir</strong> koruyucu erkeğe hasret kaldığından...”<br />
içini çekti. Beş yıldır görmediği oğlunu ve karısını hatırlamak<br />
yüreğinin içi<strong>nde</strong>ki özlem ateşini alevlendirdi. “Gâvur kızı<br />
ha!” diye söylendi belli belirsiz. Gözlerinin önüne <strong>bir</strong> süre gönül<br />
eğlendirdiği Monika geldi. Acı acı güldü. Onların hiç<strong>bir</strong>i<br />
de buram buram toprak kokan, elleri nasırlı, başı yaşmaklı<br />
42<br />
eylül-ekim-kasım<br />
2010