"Dil gölgesi"nde bir Åair - ElazÄ±Ä Ä°zzetpaÅa Vakfı
"Dil gölgesi"nde bir Åair - ElazÄ±Ä Ä°zzetpaÅa Vakfı
"Dil gölgesi"nde bir Åair - ElazÄ±Ä Ä°zzetpaÅa Vakfı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Hz. Pîr-i Türkistan Ahmed<br />
Yesevî’nin “Aşk” Söylemi<br />
HAYATİ BİCE*<br />
1993 yılında Pîr-i Türkistan Hazret Sultan<br />
Ahmed Yesevî’nin Divan-ı Hikmet eserini<br />
ilk baskısına hazırlarken doğrudan doğruya “aşk”<br />
kelimesinin ve “aşk” kavramı ile ilgili “âşık”, “maşuk”,<br />
“muhabbet” sözcüklerinin çok sık kullanılmış<br />
olduğu dikkatimi çekti. Şunu hemen belirtmek<br />
isterim ki, Divan-ı Hikmet’te başka hiç<strong>bir</strong> ‘soyut’<br />
kavram, bu yoğunlukla kullanılmamıştır.<br />
Büyüsü ‘taammüden’ bozulan <strong>bir</strong><br />
kavram: Aşk<br />
Türk <strong>Dil</strong> Kurumunun Türkçe Sözlük’ü<strong>nde</strong> aşk,<br />
“aşırı sevgi ve bağlılık duygusu, sevi” olarak tanımlanıp<br />
aslına uygun <strong>bir</strong> şekilde, Yunus Emre’den “<br />
Gel gör beni aşk neyledi” mısraı ile örneklendiriliyor.(1)<br />
Fakat son yıllarda güncel Türk kültürünü belirleyen<br />
kodların dejenerasyonu ile bozulan, yoz-<br />
* Dr., Araştırmacı-Yazar<br />
laştırılan Türkçenin en nadide sözleri<strong>nde</strong>n <strong>bir</strong>isi<br />
de “aşk” oldu. Önce, tercüme edilen Hollywood<br />
filmleri artistlerinin diline uydurulmağa çalışılarak<br />
formatı değiştirilen bu “nazenin” kelime -bugün<br />
hormonların tesiri<strong>nde</strong>ki gövdelerin köpüklü ağızlarında-<br />
en yaban güdüleri tanımlama derekesine<br />
indirildiği de acı <strong>bir</strong> gerçek.<br />
Prof. Dr. İske<strong>nde</strong>r Pala’nın şiir gibi sözleriyle<br />
“aşk ilahîdir; imanla başlar, vahdete götürür. Gönülde<br />
doğar, gönülde yaşar. Sırrı saklamayanlar,<br />
başını verir. Aşk, Allah’ın “Bilinmeyi istedim;<br />
kâinatı yarattım.” buyurduğu noktada başlar. Varlığımızı<br />
sürdürdüğümüz medeniyet <strong>bir</strong>ikiminin içi<strong>nde</strong><br />
aşkın bütün çeşitleri mevcut… Divan edebiyatı<br />
ve tasavvuf itibariyle beşeri aşkın (mecazi aşkın)<br />
ilahî aşka dönüşmesi tabii <strong>bir</strong> seyir. Pek çok mutasavvıf<br />
ilahî aşk için beşerî aşkı ilk basamak olarak<br />
görür… Gönlümüzle, Allah’ın işaretlerini görebilmemizi<br />
sağlayacak en önemli vasıtalardan <strong>bir</strong>isidir<br />
aşk. Gönlü açmak ancak sevmekle olur… İlahî aş-<br />
18<br />
eylül-ekim-kasım<br />
2010