"Dil gölgesi"nde bir Åair - ElazÄ±Ä Ä°zzetpaÅa Vakfı
"Dil gölgesi"nde bir Åair - ElazÄ±Ä Ä°zzetpaÅa Vakfı
"Dil gölgesi"nde bir Åair - ElazÄ±Ä Ä°zzetpaÅa Vakfı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
çizerek söylüyorum yabancı kelimelerin temizlenmesine<br />
yönelik çalışmalar gerçekleştirildi.<br />
Örneğin Almancada olup da diğer Batı dilleri<strong>nde</strong><br />
olmayan bizim bulduğumuz karşılıklar var. Buna<br />
karşı direndik, yeni sözcükler bulduk. Örneğin<br />
futbol dili<strong>nde</strong> kullanılan terminolojinin büyük<br />
<strong>bir</strong> çoğunluğu da Almancadır. Alman futbol terminolojisi<br />
genelde İngilizceden alınmaydı önceden.<br />
Korner gibi <strong>bir</strong>çok kelimeler, İngilizceden<br />
gelmiş, ancak bizim Nazi dönemi<strong>nde</strong> yaptığımız<br />
temizlikten dolayı Almanca karşılıklar bulunmuştur.<br />
Şu anda futbol terimleri, yüzde yüz olmasa<br />
da kendi bulduğumuz kelimelerdir. İkinci<br />
Dünya Savaşı’ndan sonra İngilizcenin etkisi,<br />
Almanya’da hala devam ediyor. Almanya’da,<br />
Almancanın yabancı kelimelerden kurtarılmasına<br />
yönelik <strong>bir</strong>çok kurum var ve bunlar mücadele<br />
veriyorlar. Şu anda bulunduğum kurum gibi. Biz<br />
Alman <strong>Dil</strong> Kurumu olarak ciddi <strong>bir</strong> mücadeleyi<br />
de uygun bulmuyoruz. <strong>Dil</strong>, hiç<strong>bir</strong> zaman <strong>bir</strong><br />
devlete <strong>bir</strong> kuruma ait değildir. <strong>Dil</strong> halkındır, dil<br />
nasıl konuşuluyorsa öyle kullanmak gerekir. Bu<br />
konuda <strong>bir</strong> baskı gereksizdir, çünkü dil herkese<br />
aittir. Aslında bunu dili kullananlara bırakmak<br />
gerekir. Yani Arapçadan veya farklı dillerden <strong>bir</strong><br />
dile kelime transferi yapılıyorsa, bunun da çok<br />
karşısında olmamak gerekir. Burada belirleyici<br />
olan devletler olmamalı, bunu halka bırakmalıdır.<br />
Bu konuda Alman aydınları arasında farklı<br />
görüşler var mı<br />
Biraz önce söylediğim gibi kurulmuş dernekler<br />
var, kurumlar var, karşı tarafta da bunu kabullenmiş<br />
insanlar var. Her iki taraftan da görüşler<br />
var. Çoğunlukla büyük Alman dilbilimcileri yabancı<br />
kelimelere karşılar.<br />
Dünyada iki milliyetçilik akımının etkili olduğunu<br />
söyleyebiliriz. Bunlar Fransız Milliyetçiliği<br />
ve Alman Folk Milliyetçiliği. Alman Milliyetçilik<br />
akımı, dille milliyetçilik ilişkisi kuruyor<br />
mu Mesela aydınlar, milli düşüncelerinin dilin<br />
<strong>bir</strong> uzantısı olarak değerlendiriyorlar mı<br />
Yani <strong>bir</strong>çok milliyetçi ve marjinal akım var.<br />
Ama katı ve radikal <strong>bir</strong> dil milliyetçiliğinin olduğunu<br />
söylemek <strong>bir</strong>az zor.<br />
Türkiye’de iki yüz yıl önce yazılan <strong>bir</strong> metni,<br />
günümüz Türk gençleri anlayamıyor. Harf<br />
devrimi ve dil devrimi neticesi<strong>nde</strong> Almanya’da<br />
<strong>bir</strong> genç iki yüz yıl önce yazılmış <strong>bir</strong> Almanca<br />
metni anlayabiliyor mu<br />
Bu problemi bizde yaşıyoruz açıkçası.<br />
Latince’nin Almanca üzeri<strong>nde</strong>ki etkisi iki yüz yıl<br />
öncesi<strong>nde</strong>, üç yüz yıl öncesi<strong>nde</strong> daha fazlaydı. Bu<br />
etkinin çok derin olduğunu söylememiz mümkün.<br />
O dönem Almancasının anlaşılamıyor olmasının<br />
temel nedenleri<strong>nde</strong>n <strong>bir</strong>i Latince’nin çok etkin<br />
<strong>bir</strong> şekilde Almanca’ya girmiş olmasıdır. Bu<br />
<strong>bir</strong>inci problem. Ama şimdi böyle <strong>bir</strong> problem<br />
yok. Almanca’da günümüzde de dramatik açıdan<br />
çok değişimler oldu. Dolayısıyla iki yüzyıl önce<br />
yazılmış <strong>bir</strong> metnin anlaşılması sorunu <strong>bir</strong> yana,<br />
gramatik açıdan da yanlış anlamalara neden olabiliyor.<br />
Böyle sorunları bizde yaşıyoruz. Bu arada<br />
noktalama işaretleri<strong>nde</strong> de değişiklikler oldu.<br />
Bu da <strong>bir</strong> diğer problemdir. İkinci Dünya Savaşı<br />
öncesi<strong>nde</strong> de basım teknikleri açısından bazı sıkıntılarımız<br />
vardı. O tarihlerde basılan eserlerin<br />
<strong>bir</strong>çoğu eski olduğu için yeniden anlaşılmasının<br />
zorluk yarattığını söyleyebiliriz. Yeni metinler<br />
için çok da marjinal şeyler söylemek doğru değil.<br />
Özellikle eski Latince yazılmış eserlerde, sizi<strong>nde</strong><br />
yaşamış olduğunuz problemleri, bizim de<br />
yaşadığımızı söyleyebiliriz.<br />
Devlet politikası olarak özellikle eğitim sistemi<br />
içerisi<strong>nde</strong>, çocuklara dil bilinci aşılama<br />
konusunda Almanya’nın nasıl <strong>bir</strong> programı<br />
mevcut<br />
Almanca dil eğitiminin etkin biçimde ve-<br />
10<br />
eylül-ekim-kasım<br />
2010