Muhammed Hamidullah - Türkiye Diyanet Vakfı
Muhammed Hamidullah - Türkiye Diyanet Vakfı
Muhammed Hamidullah - Türkiye Diyanet Vakfı
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
80<br />
“Onların (kurbanların)<br />
ne etleri Allah’a ulaşır<br />
ne de kanları;<br />
O’na ulaşacak olan<br />
sadece sizin<br />
takvânızdır.”<br />
(HAC Sûresi, 37. âyet)<br />
Bu âyet-i kerime dinimizin<br />
üç temel esasını oluşturan<br />
‘iman’, ‘ibadet’ ve ‘ahlak’ ilkelerine<br />
dair bazı hakikatleri çarpıcı<br />
bir biçimde dile getirir. İlk olarak,<br />
Cahiliye’den kalma bir alışkanlıkla,<br />
kurbanlarının kanlarını Kâ’be’nin<br />
duvarlarına sürmek isteyen müminler<br />
uyarılır bu ilâhî buyrukla. Her<br />
ne kadar kurban ile kan dökülüyor<br />
ve et gibi değerli bir nimete kavuşuluyorsa<br />
da, kurban ibadetinde asıl<br />
olanın bu törenler ve maddî getiriler<br />
olmadığına dikkat çekilir. Allah’a<br />
yaklaşmak için birer vesile olan ibadetlerin,<br />
sadece O’nun rızası gözetilerek<br />
yerine getirilmesi gerektiği<br />
hatırlatılır. Ayet, kurban ibadeti<br />
özelinde bütün ibadetlerin kendine<br />
özgü ‘şekilleri’ olduğunu kesin bir<br />
surette kabul ederken, diğer yandan<br />
ibadetlerdeki nihai ‘hikmet’in ‘takvâ’<br />
olduğunu vurgular. Takvâ, Allah’a<br />
karşı sorumluluk bilincinin, bütün<br />
söz ve davranışlarda O’nun rızasını<br />
gözetmenin, kısacası kulluk şuurunun<br />
adıdır. Böylece kurban başta<br />
olmak üzere bütün ibadetler, mümini<br />
takvâya, takvâ da Allah’a ulaştıracaktır.<br />
İdeal bir dindarlığı resmeden<br />
âyete göre, iman ile amel, şekil ile<br />
ruh, suret ile mana, iç ile dış, beden<br />
ile kalp arasındaki denge korunmalı<br />
ve bunlar arasındaki öncelik ve<br />
önem sırasına dikkat edilmelidir.<br />
Suat Koca<br />
TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ<br />
Hükmün Sahici Tanığı:<br />
Kalp ve Vicdan<br />
V<br />
âbısa b. Ma’bed el-Esedî Allah Rasûlü’nün<br />
(s.a.v.) kendisine şöyle buyurduğunu nakletti:<br />
‘İyilik ve kötülüğü sormaya mı geldin’<br />
Ben de ‘evet’ dedim. O, parmaklarını birleştirip<br />
Vâbısa’nın göğsüne vurdu ve üç defa ‘kendine<br />
sor, kalbine sor, Ey Vâbısa! İyilik, içine sinen, kalbin<br />
yatıştığı şeydir. Kötülük ise, insanlar sana fetva verseler<br />
de, içini tedirgin eden, gönlüne yatmayan şeydir’<br />
buyurdu. (Dârimî, Buyu’, 2)<br />
Mümin imanını sadece diliyle ifade eden değil,<br />
Allah’a kalpten inanan ve O’nun iradesi doğrultusunda<br />
yaşama azminde olan insandır. İmanda asıl<br />
olan da kalpte beslenen inanç ve kişinin içinde ne<br />
hissettiğidir. Göz yanılsa da, kulak duymasa da, vicdan<br />
ve kalp hakikati yalanlayamaz. Kalbin duyuları<br />
onaylaması halinde ancak bir şeyin gerçekliğinden<br />
bahsedilebilir. (53/Necm, 11) Özü itibariyle iyiliğe<br />
yatkın olan fıtrat, kötülüğü reddeder. İnsan yaratılışı<br />
itibariyle iyiliği ve kötülüğü tanıyıp ayırt etme kabiliyetine<br />
sahiptir. (91/Şems, 8)<br />
Peygamberimizin, iyilik ve kötülüğün ne olduğunu<br />
soran Vâbısa’ya ‘kendine sor, kalbine sor’ sözü<br />
aslında kişinin içinde duran hakikati görmezlikten<br />
gelip, her zaman yanılma payı olan maddi delil<br />
ve göstergelere dayanarak ulaşılan hükümlere sığınmaması<br />
gerektiğini salık vermektedir. ‘İyilik, içine<br />
sinen, kalbin yatıştığı şeydir. Kötülük ise, insanlar<br />
sana fetva verseler de, içini tedirgin eden, gönlüne<br />
yatmayan şeydir’ sözü tam da bunu ifade etmektedir.<br />
İnsanların, içlerinde yanlış olduğunu hissettikleri,<br />
en azından doğru olduğuna kesin emin olamadıkları<br />
konularda, başkalarının fetvalarına sığınmaları<br />
sadece kendilerini kandırmak olur.<br />
Peygamberimizin bu tavsiyesi, İslam’ın erdemli<br />
insanı şeklî kurallarla değil, kalplere nüfuz ederek<br />
inşa etmeyi amaçladığını göstermektedir. İnsanın<br />
iyi-kötüyü, sevabı-günahı ayırt etmeye çalışırken,<br />
İslam’ın terbiyesiyle güçlenmiş kalplerinin sesini<br />
dinlemeleri gerektiğini anlatmaktadır.<br />
TDV<br />
Dr. Zişan Türcan<br />
www.diyanetvakfi.org.tr