07.02.2015 Views

Muhammed Hamidullah - Türkiye Diyanet Vakfı

Muhammed Hamidullah - Türkiye Diyanet Vakfı

Muhammed Hamidullah - Türkiye Diyanet Vakfı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

olarak, 1978 yılında emekli olana kadar<br />

burada alanıyla ilgili çeşitli araştırmalarda<br />

bulundu. Bu süre zarfında<br />

Türkiye’ye de gelerek çeşitli ders<br />

ve konferanslar verdi. İstanbul’un<br />

zengin kütüphaneleri ve Türk ilim<br />

adamlarından oldukça etkilenen <strong>Hamidullah</strong>,<br />

burada Şerafettin Yaltkaya,<br />

İsmail Saib Sencer, Helmut Ritter ve<br />

Osman Rescher gibi çeşitli araştırmacılarla<br />

tanıştı. 1951’de Türkiye’de<br />

yapılan XXII. Uluslar arası Müsteşrikler<br />

Kongresi’nde sunduğu tebliğ<br />

ile Zeki Velidi Togan’ın dikkatini<br />

çekmişti. Ardından Togan’dan aldığı<br />

teklif üzerine İstanbul Üniversitesi<br />

Edebiyat Fakültesi bünyesindeki<br />

İslam Araştırmaları Enstitüsü’nde,<br />

1952’den itibaren sözleşmeli misafir<br />

öğretim üyesi olarak ders vermeye<br />

başladı. Burada 25 yıl boyunca<br />

bir yarıyıllık devreler halinde ders ve<br />

araştırmalarına kesintisiz devam etti.<br />

Bazı seneler ise Ankara Üniversitesi<br />

İlahiyat Fakültesi ve Erzurum Atatürk<br />

İslami İlimler Fakültesi’nde ders<br />

ve konferanslar sundu.<br />

1950’lerde İranlı Ali el-Mezâhirî<br />

ile birlikte İslam Kültür Merkezi’ni<br />

(Centre Culturel Islamique) kurdu.<br />

Uzun süre France-Islam dergisini<br />

yayımladı. Kendisi de bu derginin<br />

her sayısında bir makale ve Fatiha<br />

Sûresi’nin çeşitli dünya dillerindeki<br />

tercümesini yazıyordu.<br />

CNRS’deki görevinin yanı sıra Rue<br />

Monge’daki Paris Camii’nde Cuma<br />

günleri ders verdi. Fransa’daki Müslüman<br />

öğrencilerin kurduğu bir dernek<br />

olan l’Assocation des Etudiants<br />

Islamiques en France’ta her pazar<br />

ilmî seminerler verdi. <strong>Hamidullah</strong>,<br />

bu ders ve seminerleri hiç aksatmadan<br />

devam ettiriyordu. <strong>Muhammed</strong><br />

<strong>Hamidullah</strong>, Fransa’da Batılılara ve<br />

Avrupa’ya göç etmiş Müslümanlara<br />

sürekli İslam’ı anlatma gayretindeydi.<br />

Kitaplarını ve makalelerini çoğu<br />

zaman bu nedenle kaleme aldı. Bir<br />

Müslümana yakışır şekildeki örnek<br />

yaşantısı, ilmi ve tevazuuyla entelektüeller de dahil olmak<br />

üzere pek çok insanın İslam’la şereflenmesine vesile<br />

oldu.<br />

1978’de CNRS’den emekli olduktan sonra, ilerleyen<br />

yaşına rağmen Fransa’da araştırmalarına devam etti. Hayatı<br />

boyunca hiç evlenmediği için yalnız yaşıyordu. Ancak<br />

yaşlılık nedeniyle ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya<br />

kalınca, başkalarının bakımına muhtaç hale geldi.<br />

1988’de geçirdiği hastalık tamama yakın işitme kaybına<br />

neden oldu. Ocak 1996’da hipotermi (vücut ısısının aşırı<br />

düşmesi) teşhisiyle hastaneye kaldırıldı. Aynı yıl Ekim<br />

ayında erkek kardeşinin torunu olan Sadida Athaullah<br />

(Ahmad) hanım tarafından tedavi ve bakım için Amerika<br />

Birleşik Devletleri’ne götürülen <strong>Muhammed</strong> <strong>Hamidullah</strong><br />

17 Aralık 2002’de vefat etti.<br />

Yaptığı her şeyin İslam’a hizmet ve ilim için olduğunu<br />

ve hayatının sonuna kadar İslam’a hizmet edeceğini<br />

söyleyen <strong>Hamidullah</strong>, bu sözüne sadık kalarak, çok sayıda<br />

kitap ve makale yazdı. Çalışmalarının yanı sıra çeşitli<br />

konferanslara katılmayı ihmal etmedi. Araştırmalarındaki<br />

derinliği ve titizliği nedeniyle, bir konu hakkındaki<br />

ilk elden kaynağa ulaşmaya çalışır ve bu nedenle de<br />

dünyadaki çeşitli kütüphanelerden en güzel şekilde faydalanmaya<br />

çalışırdı. Vaktinin büyük bir kısmını kütüphanelerde<br />

geçirdiği için Araplar, kendisine “kütüphane<br />

köstebeği” adını vermişti.<br />

<strong>Muhammed</strong> <strong>Hamidullah</strong>’ın 40’a yakın kitabı ve 700<br />

kadar makalesi olduğu zikredilmektedir. Bununla ilgili<br />

olarak öğrencisi Salih Tuğ, Türkçe’ye tercüme ettiği “İslam<br />

Peygamberi” adlı kitabının sonunda çeşitli dillerdeki<br />

yayınlarından seçme bir liste vermiştir. Merhûm <strong>Hamidullah</strong>,<br />

bunlar haricinde el yazması halinde bulunan<br />

bazı önemli eserleri de neşretmiştir. Eserlerini genellikle<br />

Urduca, Arapça, Fransızca, İngilizce ve Almanca dillerinde<br />

kaleme almıştır. Türkçe’ye çevrilen başlıca eserleri<br />

şunlardır: el-Vesâiku’s-Siyasiyye - Hz. Peygamber Döneminin<br />

Siyasi-İdari Belgeleri, İslam’da Devlet İdaresi, Hz.<br />

Peygamberin Savaşları, İslam’a Giriş, İslam Peygamberi,<br />

Aziz Kur’an, Kur’an-ı Kerim Tarihi, Muhtasar Hadis Tarihi<br />

ve Sahife-i Hemmam İbn Münebbih, Allah’ın Elçisi Hz.<br />

<strong>Muhammed</strong>, İslam Bilim ve Felsefe, İslam’ın Doğuşu, Hz.<br />

Peygamber’in Altı Orijinal Diplomatik Mektubu, İslam’ın<br />

Hukuk İlmine Katkıları, İmam-ı Azam ve Eseri, Modern<br />

İktisat ve İslam, İslam Fıkhı ve Roma Hukuku, İslam Müesseseleri<br />

Tarihi, Konferanslar, İslam Tarihine Giriş, İslam<br />

Hukuku Dersleri, Makaleler/ İlk İslam Devleti, İslam Anayasa<br />

Hukuku, İslamiyet ve Hıristiyanlık.<br />

Ömrünü ilme adayan ve oldukça üretken bir ilim<br />

adamı olan <strong>Hamidullah</strong> Hocamıza Allah’tan rahmet niyaz<br />

eder, derecesinin âlî olmasını dileriz.<br />

TDV<br />

www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 75 >

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!