Muhammed Hamidullah - Türkiye Diyanet Vakfı
Muhammed Hamidullah - Türkiye Diyanet Vakfı
Muhammed Hamidullah - Türkiye Diyanet Vakfı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Bürosunda eşi Hicran hanımın<br />
da avukatlık ruhsatnamesi asılıydı.<br />
Fakat Hicran hanım fiilen avukatlık<br />
yapmazdı.<br />
Onun avukatlık yaptığı yıllarda<br />
Türkiye’de sağ-sol tartışmaları en şiddetli<br />
günlerini yaşamaktaydı. Bu sebeple<br />
vatan, millet ve din ile ilgili davaları,<br />
ihtiyacı olmasına rağmen bedava<br />
takip ederdi.<br />
Ergun Göze Kimdir<br />
Onu bütün yönleriyle anlatmamıza<br />
bu sütunumuz yetmez. Bu sebeple<br />
sütunumuzun müsaade ettiği<br />
nispette onu anlatmaya çalışacağım.<br />
Ergun Göze 1931 yılında Sivas<br />
ilinin merkez Çarşıbaşı Mahallesinde<br />
doğdu. Liseyi bitirdikten sonra 1950<br />
yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk<br />
Fakültesine girdi. Fakülteyi bitirdikten<br />
sonra avukatlık stajı yapıp avukat<br />
oldu.<br />
“YAŞASIN HATIRALAR” adı altında<br />
2007 yılında Kubbealtı İktisadi<br />
İşletmesi tarafından basılmış olan ve<br />
Onun hayat hikayesini anlatan kitabında<br />
kendisi hakkında şunları yazmış.<br />
“Babamın hakkımdaki hükmü<br />
şuydu: Ergun, zeka fena değildir, bu<br />
bakımdan seni pek kimse kandıramaz.<br />
Fakat seni nasıl kandırırlar biliyor<br />
musun Allah, vatan, millet…”<br />
Babamın ne demek istediğini hayatımızın<br />
ilerlemiş safhalarında anlayacaktım.<br />
Yine “YAŞASIN HATIRALAR”<br />
adlı kitabında kendisi hakkında şunları<br />
da yazmış.<br />
“Hukuk fakültesini bitirdikten sonra<br />
avukatlığa geç başladım. Çünkü fakültede<br />
sağcılar, solcular ve çaycılar<br />
üçgeninin sağcılar köşesinde yer almış,<br />
Milliyetçiler Derneğine girmiştim.<br />
Ben derneğin manevi patronlarından Doç. Dr. Nurettin<br />
Topçu’nun, kendisi ise Abdülaziz Bekkine’nin mistik<br />
havası içindeydik.”<br />
Bu sözleri Ergun Göze’nin nasıl bir fikir atmosferi<br />
içerisinde yetiştiği hakkında bize fikir vermektedir.<br />
Onun önemli vasıflarından biri de gazetecilik ve<br />
fıkra yazarlığıdır.<br />
İlk yazılarını Sivas Lisesinde öğrencilerin çıkardığı<br />
duvar gazetesinde yazmıştır. İlk makalelerini de<br />
1949 yılında lise öğrencisi iken Sivas’ta çıkan “HA-<br />
KİKAT” gazetesinde yazmıştır.<br />
O esas makale yazarlığına 1965 yılında<br />
İstanbul’da çıkan “BAB-I ÂLİ DE SABAH” gazetesinde<br />
başlamıştır.<br />
Bu gazetedeki ilk fıkrasının başlığı da “BİSMİL-<br />
LAH” idi. Böylece Bab-ı Ali’de esas fıkra yazarlığına<br />
“Besmele” ile başlamıştır.<br />
1969’dan itibaren Tercüman gazetesinde fıkra<br />
yazarlığına devam etmiştir. Bu gazetedeki fıkra yazarlığı<br />
20 yıl sürmüştür. Bu süre içerisinde rahmetli<br />
Ahmet Kabaklı ile birlikte komünist ideolojiye karşı<br />
kalemleriyle çetin bir mücadele vermişlerdir.<br />
Daha sonraki yıllarda Günaydın ve Türkiye gazetelerinde<br />
yazmıştır.<br />
O hukukçuluğu ve gazeteciliği yanında aynı zamanda<br />
bir fikir adamıydı. Bu sebeple gazetelerde<br />
günlük olarak yazdığı fıkralar dışında çok değerli kitaplar<br />
yazmış ve Fransızcadan tercümeler yapmıştır.<br />
Ergun Göze’nin 34 adet telif kitabı ile 10 adet<br />
Fransızcadan terceme edilmiş kitabı bulunmaktadır.<br />
Bu kitapların listesi “YAŞASIN HATIRALAR” adlı<br />
kitapta yer almıştır.<br />
Onun hayatındaki önemli hizmetlerinden biri de<br />
Vakfımızca yayımlanmakta olan İslam Ansiklopedisi<br />
ile ilgilidir.<br />
1980’li yıllarda gerek <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı<br />
üst yönetiminde, gerekse Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Mütevelli<br />
Heyeti Başkan ve üyelerinde İslam Ansiklopedisi<br />
adı altında bir eser hazırlama düşüncesi yoktu.<br />
Bu konudaki ilk teklif 1980 yılı ortalarında Ergun<br />
Göze tarafından Vakfımıza yapıldı.<br />
Bu sebeple Vakfımızca da yayımlanmakta<br />
olan İslâm Ansiklopedisi’nin ilk fikir babası Ergün<br />
Göze’dir.<br />
www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 45 >