07.02.2015 Views

Muhammed Hamidullah - Türkiye Diyanet Vakfı

Muhammed Hamidullah - Türkiye Diyanet Vakfı

Muhammed Hamidullah - Türkiye Diyanet Vakfı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Doğal ve önlenemez süreçlerden birinin değişim<br />

olduğunu belirten Ayşe Sucu “Buna kimsenin itirazı<br />

yok, ancak değişimi yönetemediğimiz bütün çıplaklığı<br />

ile ortada. Bu değişim içinde neden bir din dili oluşturamadık”<br />

dedi.<br />

Dinî semboller ve fikirler üzerinden tartışmak<br />

meselesinin her şeyden önce bir kalite sorunu olduğunu<br />

belirten Ayşe Sucu “Klasik temel eserlerde avam,<br />

havas, havas’ül havastan bahsedilir. Yani halk, seçkinler<br />

ve seçkinlerin de seçkinleri tasnifleri yapılır. Bu tasnife<br />

göre bakış açıları bugün yapılabiliyor mu Farklı anlayış<br />

ve kültürlere sunulacak bakış açıları neden oluşturulamadı<br />

ya da neden her kültürü kucaklayacak bir şekilde<br />

anlaşılamadı din” dedi.<br />

Yaşayan dindarlık anlayışına bakıldığında ise reel<br />

olana bağlanıp kalmışlığın söz konusu olduğunu belirten<br />

Ayşe Sucu “Yani olması gerekenin gündeme getirilmesi<br />

söz konusu iken, olgusal olanın içinde sınırlı kalınmaktadır.<br />

Hatta saplanıp kalmaktayız. Birinde ceht,<br />

çaba, dinamizm söz konusu iken diğeri pasif bir teslimiyeti<br />

getirmektedir.” dedi.<br />

Kur’an metninin hayatımıza nüfuz ediş biçiminin<br />

çok önemli bir konu olduğuna vurgu yapan Ayşe<br />

Sucu “Bu nüfuz biçimi dayatmacı mıdır yoksa var olan<br />

kültür kodlarını dikkate alan bir özelliğe mi sahiptir<br />

Prof. Dr. M. Saim YEPREM<br />

İslam daha çok uzlaştırıcı ve kuşatıcı<br />

bir bakış açısını öngörürken nasıl<br />

oldu da insanın kendi iradesini, toplumun<br />

yapısını dikkate almadan dikte<br />

edilen, dayatmacı din ya da dindarlık<br />

anlayışları ortaya çıktı İslam<br />

tarihi tek bir tarih değil. Hakikat bu<br />

iken hem Batı, hem biz tek bir bakış<br />

açısını İslam’ın metni ile özdeşleştirme<br />

hatasına nasıl düştük Çoklu<br />

doğrulara fırsat veren dinin bağlıları<br />

‘Benim bildiğim en doğrudur’<br />

noktasına nasıl geldi Yine çok boyutlu<br />

bakış açısına sahip, dini hayatla<br />

buluşturan, bütünleştiren bir anlayışı<br />

neden oluşturamadık 7., 8.<br />

ve 9. yüzyıllarda yaşayan alimlerin<br />

hiçbir korkuya kapılmaksızın Hakkı<br />

ve hakikati ortaya koymak için, bazen<br />

canı pahasına gösterdikleri ilmi<br />

çaba ve inandıklarını söyleme cesareti<br />

bugün neden gösterilememektedir<br />

Yoksa bir şahsiyet sorunu mu yaşanmaktadır”<br />

diyerek sözlerini tamamladı.<br />

N<br />

erede yanlış yaptık diye yola çıkınca kendimizi<br />

bir yere koymak, o açıdan kendi bulunduğumuz<br />

yeri doğru kabul etmek, geriyi yanlış olarak değerlendirmek<br />

gibi bir ön fikirden hareket etmenin doğru<br />

mu yanlış mı olduğunu sorgulayarak konuşmasına<br />

başlayan Prof. Dr. M. Saim Yeprem “Acaba nerede yanlış<br />

yapıyoruz derken doğru mu yapıyoruz, yanlış mı yapıyoruz<br />

hakikaten” dedi.<br />

Panelin afişindeki “Nerede Yanlış Yaptık” cümlesinin<br />

‘ş’ harfinin özellikle yanlış yazılmasının doğru<br />

mu yanlış mı olduğunu sorgulayan Prof. Dr. M.<br />

Saim Yeprem “Şimdi, biri çıkıp yanlış yapılan ‘ş’ harfini<br />

eksenine oturtsa, yanlış mı yapmış doğru mu yapmış<br />

olur O yanlış eksene oturtulduğu zaman doğru<br />

mu olur yani Yanlışa yanlış demek yanlış mıdır doğru<br />

mudur Bugün yanlış dediğimize acaba dünün şartları<br />

içinde baktığımız zaman gene yanlış mı diyecektik<br />

Bugün doğru dediğimiz yarın başkaları tarafından<br />

doğru mu mütalaa edilecek yanlış mı mütalaa edilecek<br />

Bu kadar ciddî bir panelden önce benim burada konuşmam<br />

doğru mu yanlış mı” diyerek dinleyicilerin dikkatlerini<br />

daha da yoğunlaştırdı.<br />

www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 33 >

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!