Muhammed Hamidullah - Türkiye Diyanet Vakfı
Muhammed Hamidullah - Türkiye Diyanet Vakfı
Muhammed Hamidullah - Türkiye Diyanet Vakfı
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
“D<br />
Ayşe SUCU<br />
in ve inanç insanın ve toplumun<br />
hayat felsefesini<br />
oluşturan en temel değerdir” diyerek<br />
sözlerine başlayan Ayşe Sucu<br />
“Yakın dönem Batı tarihi pozitivist<br />
aklın taçlarındaki incilerin bir<br />
bir dökülmesi ve en seküler toplum<br />
mühendislerinin bile tıkandıkları<br />
noktada dinî referanslarda çözüm<br />
aradıkları bir ters alan açma<br />
girişiminin tarihi oldu. Şu konuda<br />
artık hepimiz mutabıkız ki dinlerin<br />
hedefi ahlaklı bireylerden oluşan<br />
bir toplum oluşturmaktır. Ama<br />
bugün maalesef başka bir konuda<br />
da mutabıkız… Dindarı, Ateisti,<br />
muhafazakârı, laiği insanlık sınavımızı<br />
başarıyla veremediğimizi<br />
itiraf etmekteler. Kimilerinin çağdaşlık,<br />
modernite, bilimsellik adına<br />
tamamen göz ardı ettiği, kimilerinin<br />
ise hikmet ve etik boyutunu<br />
dikkatlerden kaçırdığı din ya da<br />
dindarlık, yeterince anlaşılamadığı<br />
için olmalı ki fonksiyonunu icra<br />
edemedi. Buna rağmen hâlâ bazı<br />
hakikatleri konuşmaktan kaçıyoruz.<br />
Belki de kendimizle yüzleşmekten<br />
korkuyoruz.” dedi.<br />
İslam dünyasının irili, ufaklı bağımsızlığını kazanmış<br />
devletler bünyesinde birbirinden oldukça<br />
farklı bir biçimde İslâm’ı yaşamakta olduğunu ve kendi<br />
kültürel, tarihsel yapılarıyla rejimlerini oluşturduklarını<br />
söyleyen Ayşe Sucu “Ancak Batıya kendi medeniyetini<br />
kurma imkânını veren o muhteşem İslam medeniyeti<br />
bugün maalesef kendini gösterememektedir. İslam<br />
ülkelerinin büyük çoğunluğu siyasi, ekonomik, kültürel<br />
sıkıntılarla boğuşmakta, az gelişmişliğin çilelerini<br />
çekmektedir.” dedi.<br />
İslam medeniyeti ile ilgisi olmayan; ilkel, toplumsal<br />
geleneklerin İslam içine sokulmaya çalışılmakta<br />
olduğuna vurgu yapan Ayşe Sucu “Bugünün İslam<br />
ülkelerinin çoğunun kadınları Hazret-i Aişe’de kendini<br />
gösteren, ordu kumandanlığı yapan, ilim irfan sahibi,<br />
hikmeti yaşayan, yaşatan ve nesillere aktaran Müslüman<br />
kadın modelinden oldukça uzaktır.” dedi.<br />
Tüm topluma bakıldığında sıkıntılı bir tablo ile<br />
karşı karşıya kalındığını belirten Ayşe Sucu “Sevgisiz,<br />
tahammülsüz, hoşgörüsüz, istikrarsız, vefasız, tatminsiz<br />
en önemlisi de güvensiz bir toplum oluşturduk.”<br />
dedi.<br />
Din adına yapılan uygulamalar ile dinin gerçek<br />
rotasından çıkartılmış durumda olduğunu vurgulayan<br />
Ayşe Sucu “Eğer bugün İslâm’ın esasları ile Müslümanların<br />
yaptıkları yani davranışlar ve işler birbirlerinden<br />
ayrı şeyler gibi görülüyorsa ki görülüyor, bir yerlerde<br />
ciddî yanlışlar var.” dedi.<br />
Dinin en önemli işlevinin insanın kendi inşasını<br />
gerçekleştirmek olduğunu ifade eden Ayşe Sucu,<br />
bunun oluşabilmesi için de dinin en sade haliyle insanlıkla<br />
buluşması gerektiğini belirterek “Çünkü ancak<br />
doğru bilgilenme ile sahih bir dindarlık oluşturabiliriz;<br />
anlaşılabilir bir dil, anlaşılabilir bir üslup ile.<br />
Ancak bugün görüyoruz ki dinî kavramlar toplumla<br />
buluştuğunda büyük ölçüde anlam kaybına uğramakta.”<br />
dedi.<br />
< 32<br />
TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ<br />
www.diyanetvakfi.org.tr