07.02.2015 Views

Muhammed Hamidullah - Türkiye Diyanet Vakfı

Muhammed Hamidullah - Türkiye Diyanet Vakfı

Muhammed Hamidullah - Türkiye Diyanet Vakfı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sayın Hocam genetik işi ile ilgilenmenizin<br />

30 yıl öncesine dayandığını<br />

öğrendik. GDO konusuna girmeden<br />

önce, genetik yapının irade<br />

hürriyetinin oluşması yönünde<br />

rolü var mıdır, yok mudur Bu hususta<br />

bir açıklama yapmanız mümkün<br />

mü<br />

Genetikle ilgili bir hayli çalışmalarımız<br />

oldu. Benim doktora tezim<br />

“İrade Hürriyeti ve İmam<br />

Maturidi”dir. İrade hürriyetini çalışırken,<br />

genetik yapının irade hürriyetinin<br />

oluşmasında birinci derecede<br />

rolü olduğunu gördüm. İradeyi etkileyen<br />

hür irade olabilir mi Mekanik<br />

yapı belirli kapasiteler içinde çalışırsa,<br />

insan bir otomattır, hür iradeden<br />

söz edilemez; makinedir, ona<br />

verilen program istikametinde yürür.<br />

Ama o zaman sorumluluk insana<br />

yüklenemez. Sorumluluğun yüklenebilmesi<br />

için iradenin hür olması<br />

lazım. Bunun anlamı da şu: Bir şeyi<br />

yapacağımız zaman, onu yapmak ile<br />

yapmamak arasındaki bizim gücümüz<br />

eşit olmalı ki yapma istikametini yahut<br />

yapmama istikametini seçtiğimiz<br />

zaman, bu seçimden dolayı sorumluluk<br />

üstlenebilelim. Eğer bizim genetik<br />

yapımız bir tarafı zorunlu tutuyorsa,<br />

ondan dolayı bizim sorumluluğumuz<br />

olamaz.<br />

O zaman kuantum fiziği çıkıyor<br />

karşımıza. 1905’te Plank ile 1927’de<br />

Incertitude (belirsizlik) kanunlarıyla<br />

gelişiyor. Özellikle bu insertitude<br />

kanunları, mikrofizik, kuantum fiziği<br />

alanında “iki kutup arasında serbest<br />

bırakılan bir elektronun hangi yönde,<br />

ne hız kazanacağını önceden tespit<br />

mümkün değildir”. İşte bu bize, irade<br />

hürriyetine imkân veren bir şeydir;<br />

yani determinist yapı değil, mikrofizik<br />

dünyasında indeterminist yapı<br />

hâkim.<br />

Genler ise her biri bir moleküldür;<br />

Deoksiribonükleik Asit mole-<br />

külü. Ribonükleik asit, deoksiribonükleik asit. Her ikisi<br />

de hem bir gendir, hem de fizik yapı itibarıyla bir moleküldür.<br />

Atomik yapıya dayanıyor netice itibarıyla. O<br />

zaman, genlerin bile yapısında, geni meydana getiren<br />

atomlardaki elektronların hareketleri önceden belirlenemeyeceğine<br />

göre, o hâlde bizim genetik yapımızın<br />

bizi ancak genel karakterlerimizle sınırlayabileceği, ama<br />

o genel yapı içindeki mikrofizik, kuantum fiziği açısından<br />

ele alınabilecek hareketlerde tam bir serbestinin<br />

bulunduğu sonucuna varılabilir idi. Ancak, inançlar açısından<br />

bunun ne gibi sonuçlar verebileceğinin bir doktora<br />

tezi seviyesinde işlenmesi gerekir. Ben sadece irade<br />

hürriyeti açısından olaya baktım.<br />

Efendim GDO konusu, İslam dini açısından hangi<br />

yönleriyle ele alınabilir<br />

Olaya İslam Dini açısından bakmadan önce, bu<br />

tartışmanın hangi zemin üzerine oturduğunu<br />

bilmek gerekiyor. Konunun bilimsel yönünden ziyade,<br />

politik ve ticari yönü ön plana çıkmış. Yani,<br />

Türkiye’de bugünkü yapısıyla GDO’lar üzerindeki tartışma,<br />

bilimsel anlamda genetiği değiştirilmiş organizmalar<br />

-ki buna bitkiler ve hayvanlar giriyor organizma<br />

dendiği için- bunların ne olduğu, ne olması lazım<br />

geldiği, ne olabileceği konusunda hiçbir yan etki nazarı<br />

itibara alınmadan, sırf bilimsel maksatla bir tartışmadan<br />

ziyade, siyasi yönü ön planda tutulan, ticari<br />

kaygıları ön planda olan uluslararası bir kavganın ülkemizdeki<br />

yansıması manzarasını taşıyor. Çünkü, konuyu<br />

objektif, bilimsel olarak ele alan çevreler, gerek<br />

laboratuar çalışmaları, gerekse teorik konuda fikir yürüten,<br />

görüş belirten çevrelere baktığımız takdirde,<br />

GDO’nun birkaç açıdan ele alınmasına imkân veren<br />

bir yapı taşıdığını görüyoruz.<br />

Dinimiz açısından olaya iki açıdan bakılabilir:<br />

1. Fert olarak veya toplum olarak insana veya tabiata<br />

zararının olup olmadığı açısından, yani fayda ve<br />

zarar açısından bakılabilir. İnsanlara faydası veya zararı,<br />

topluma faydası veya zararı, tabiata faydası ve zararı.<br />

Bir bu açıdan bakılabilir.<br />

2. Bir de, inançlarımız açısından, doğrudan doğruya<br />

tabii bir yapıyı değiştirmeye yönelik bir faaliyet olduğu<br />

için, genetik yapıyı değiştirmeye yönelik, bizim inancımıza<br />

göre her şeyin yaratıcısı Allah olduğundan, acaba<br />

Allah’ın yarattığı bir yapıyı değiştirme olarak mütalaa<br />

edilebilir mi Tabii bu değiştirme olarak mütalaa<br />

edileceği için, Kur’an-ı Kerim’in temel mantığı açısından<br />

www.diyanetvakfi.org.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI HABER BÜLTENİ 25 >

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!