Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Dersi Zorunlu Olarak Kalmalı - DEM
Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Dersi Zorunlu Olarak Kalmalı - DEM
Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Dersi Zorunlu Olarak Kalmalı - DEM
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
AİHM, din dersleri hakkında <strong>ve</strong>rdiği karar sonrasında Türkiye’nin ne<br />
yapacağı sorusu akla geliyor. Şüphesiz bu karara Bakanlık itiraz edebilir.<br />
Bunun dışında hükümet mahkeme kararını uygulamayı düşündüğü<br />
takdirde muhtemel iki seçenek bulunmaktadır.<br />
İlk olarak, ilköğretim DKAB programı <strong>ve</strong> ders kitapları<br />
eleştirel, objektif <strong>ve</strong> çoğulcu olup olmadığı<br />
yönünden incelenmiştir. Sonuçta, diğer din <strong>ve</strong><br />
felsefelerden daha ziyade önceliğin İslâm bilgisine<br />
<strong>ve</strong>rildiği, genel kültür <strong>ve</strong>rilmenin ötesinde İslâm<br />
inanç <strong>ve</strong> ibadetlerine detaylı olarak yer <strong>ve</strong>rildiği<br />
<strong>ve</strong> ilköğretimde öğrencilerin bazı sureleri ezberlemelerinin<br />
istendiği belirtilmekte <strong>ve</strong> Türkiye’de<br />
nüfusları kayda değer oranda olan Alevilere özgü<br />
inanç <strong>ve</strong> ritüellerin öğretilmediği ifade edilmektedir.<br />
Yalnızca ilköğretimin son yılında Alevilerce<br />
önemli kabul edilen iki sufiye yer <strong>ve</strong>rildiği bunun<br />
ise yetersiz olduğu iddia edilmektedir. Türkiye’de<br />
DKAB dersinin demokratik bir toplumda olması<br />
gereken ölçüde objektif, çoğulcu <strong>ve</strong> eleştirel düşünceyi<br />
geliştirici nitelikte olmadığı görüşüne yer<br />
<strong>ve</strong>rilmektedir.<br />
İkinci olarak, ailelerin inançlarını korumaya yönelik<br />
uygun tedbirlerin Türk eğitim sisteminde olup<br />
olmadığı değerlendirilmektedir. 1990’da Eğitim<br />
Yüksek Konseyi’nin aldığı bir kararla Türk vatandaşı<br />
Yahudi <strong>ve</strong> Hıristiyanların bu dersten muaf<br />
olma hakkı <strong>ve</strong>rilmektedir. Eğer bu ders hedeflendiği<br />
gibi dinler hakkında öğretimi öngörüyorsa niçin<br />
Hıristiyan <strong>ve</strong> Yahudilere muafiyet hakkı tanınıp<br />
Müslümanlara tanınmadığı eleştirilmektedir. Ayrıca<br />
dersten muafiyetle ilgili sürecinde ailenin dini <strong>ve</strong><br />
felsefi inancını ispatlamaya yönelik uygulamasının<br />
2. maddeye uygun olmadığı ifade edilmektedir.<br />
2006’da Türkiye gibi Nor<strong>ve</strong>ç’te okullardaki zorunlu<br />
din dersi nedeniyle AİHS 2. maddeyi ihlal ettiğine<br />
hükmetmişti. Şimdi, Nor<strong>ve</strong>ç’in AİHM din dersi<br />
kararına nasıl cevap <strong>ve</strong>rdiğine bakalım.<br />
AİHM <strong>Din</strong> <strong>Dersi</strong> Kararına Nor<strong>ve</strong>ç’in<br />
Cevabı<br />
Nor<strong>ve</strong>ç’te okullarda din dersi herkes için 1997’de<br />
zorunlu oldu. <strong>Dersi</strong>n adı da “Hıristiyanlık <strong>Bilgisi</strong><br />
<strong>ve</strong> <strong>Din</strong>i Ahlak Eğitimi”dir. Bu tarihten önce “Hıristiyan<br />
Eğitimi” dersi Nor<strong>ve</strong>ç Kilisesi’ne bağlı olanlar<br />
için zorunlu idi. Diğer din <strong>ve</strong>ya dünya görüşüne<br />
sahip olanlar için 1974’te dini olmayan dünya<br />
görüşlerini içeren bir ders hümanistlerin isteği ile<br />
konulmuştur. Bu ülkedeki dersin herkes için zorunlu<br />
olmasına “hümanistler derneği” itiraz etmiş<br />
<strong>ve</strong> bu düşünceye sahip ailelerin dersten muafiyeti<br />
kapsayan başvurusu iç hukukta kabul görmemiştir.<br />
Aileler de AİHM mahkemesine başvurmuştur.<br />
Bu dava Folgero davası olarak bilinmektedir. Mahkeme,<br />
Türkiye gibi Nor<strong>ve</strong>ç’inde AİHS, anne <strong>ve</strong> babanın<br />
dini <strong>ve</strong> felsefi inançlarına okuldaki zorunlu<br />
din dersinin uygun olmadığına karar <strong>ve</strong>rdi. Nor<strong>ve</strong>ç<br />
kararı Türkiye’den önce <strong>ve</strong>rildi. Yapılan temyiz<br />
Y IL 1 SAYI 2 | <strong>DEM</strong> DERGİ 61