07.02.2015 Views

RÖPORTAJ: Prof. Dr. Mehmet AYDIN - DEM

RÖPORTAJ: Prof. Dr. Mehmet AYDIN - DEM

RÖPORTAJ: Prof. Dr. Mehmet AYDIN - DEM

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İnsan onuruna saygı, adaletli olma, merhametli<br />

olma, şefkatli olma gibi değerler Hz. Adem’in de<br />

değerleridir. Çünkü meseleye İslami açıdan baktığınızda<br />

değerler hem aklın uygun gördüğü hem de<br />

vahyin uygun gördüğü erdemlerdir zaten. İkisinin<br />

birbirini takviye etmesi apayrı bir alan açıyor tabi.<br />

Benim doçentlik tezim bu konuyla ilgilidir. Orada<br />

değerlerin kaynağı konusunu uzun uzun tartışmıştım.<br />

Özetle şunu söyleyebilirim. Bence bir şeyin<br />

ontolojisi ve epistemolojisi ile pratiğini birbirinden<br />

ayırmak lazım. Ontolojiden kastım mesela adalet<br />

gibi bir değer var mı yok mu sorusundan yola çıkarsınız<br />

ve “vardır” sonucuna ulaşırsınız. Bu sonuca<br />

nasıl varıyoruz Bazen adaletli olan bir insan<br />

görmüş olmaktan kaynaklanan bir bilgiyle söyleyebilirsiniz.<br />

Veya felsefi analiz neticesinde o kanaate<br />

varmışsınızdır. Dolayısıyla epistemolojik anlamda<br />

da bir sıkıntıda yok. Yani değerler var diyoruz ve<br />

bunun felsefi çözümlemesini yapıyoruz. Mesela insan<br />

haklarının önemli bir kısmı bugün paylaşılan<br />

evrensel değerler olarak kabul ediliyor. Varlığı kabul<br />

ediliyor, kavram çözümlemeleri yapılıyor. Burada<br />

herhangi bir sıkıntı görünmüyor. Peki, o zaman<br />

var olan sıkıntı nereden kaynaklanıyor Cevap için<br />

uygulama alanına uzanmamız gerekiyor.<br />

Her zaman söylüyorum burada da söyleyeyim:<br />

bugün kabul etmek lazım ki demokrasinin dayandığı<br />

temel değerler tatbikat açısından Avrupa’da<br />

daha şanslı olmuşlardır. Yani o değerler Avrupa’ya<br />

daha çok teşekkür borçludur. Kabul etmek lazım<br />

ki o değerler siyaset alanında da ekonomi alanında<br />

da Avrupa oldukça başarılı oldu. İsveç modelinde<br />

“refah devleti”ni düşünün. Ya da İngiltere’de<br />

zamanında uygulanan şimdilerde eskisi gibi uygulanmayan<br />

sağlık politikalarını düşünün. Daha<br />

çocuk doğmadan evvel başlayan ve bütün doğum<br />

süreci ve sonrasının planlandığı bir sağlık politikası.<br />

O zaman -ki benim de kızım o dönemde<br />

İngiltere’de dünyaya gelmiş ve bunu tecrübe etmiştik<br />

- İngiltere’de sağlık konusunda önce Allaha<br />

emanet ediyordunuz sonra devlete emanet ediyordunuz<br />

kendinizi.<br />

Şimdi bakınız sadece insan mübarek bir varlıktır<br />

demekle olmuyor. İnsana mübarekliğiyle mütenasip<br />

bir muamele yaptığınız zaman o değer<br />

hayat buluyor. Ama tekrar edeyim bundan Av-<br />

Y IL 2 SAYI 5 | <strong>DEM</strong> DERGİ 47

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!