Sayı: 10 Bahar 2012 - Dil Arastirmalari
Sayı: 10 Bahar 2012 - Dil Arastirmalari
Sayı: 10 Bahar 2012 - Dil Arastirmalari
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Galip Güner<br />
Çünkü metinde bu kelimenin hemen ardndan “ikinci” anlamnda ikinç<br />
kelimesi gelmektedir (201 B-17).<br />
3.27. “fahişe” anlamna gelen ve Farsçadan (< rûspî) Türkçeye geçmiş<br />
olan kelime röspi olarak okunmuştur (203A-1). Biz, kelimenin Türkçe<br />
biçiminin de rûspi veya rosp okunmasnn doğru olacağ kanaatindeyim (Far<br />
rûspi > rosp > (o)rosp > orospu).<br />
3.28. “eski, yrtlmş, yrtk” anlamna gelen ve tutulmuş olarak okunan<br />
kelime (203C-14) yanlştr. Kelimenin doğru biçimi tt- “ditmek, ziyadesiyle<br />
parçalamak” (DLT II/292-29)’tan –l- (bk. ttl- “didilmek” (DLT II/120-24) ve<br />
-mş ekleriyle türetilmiş olan ttlmş olmaldr (krş. Dankoff 2001: 516).<br />
(حمكن) (203C-29)’da “çirkin” anlamna gelen, metinde metinde 3.29.<br />
biçiminde yazlan fakat eseri hazrlayanlarca Türkçe biçimi okunamayan<br />
kelime çirkin (< Far. çirkîn) olmaldr (bk. çirkin CC, GT, Kİ, TA, TZ, Toparl<br />
2003: 52; şirkin KK, TZ, Toparl 2003: 252; krş. Dankoff 2001: 516)<br />
3.30. “keçe” anlamna gelen ve kiviz (204B-6) olarak okunan kelime<br />
Arap harfleriyle (كويز) biçiminde yazlmştr. Kelimenin en eski biçimi kiδiz’dir<br />
(Clauson 1972: 707a). Biz, kelimenin hem Arap harfli yazmndan hem de<br />
Türkçenin yaygn ses değişmelerinden biri olan δ > y değişmesiyle diğer<br />
Kpçak Türkçesi metinlerinde geçen ve ayn anlama gelen kiyiz “keçe, keçeden<br />
yaplmş örtü, çul” (CC, DM, İH, İM, KFT, Kİ, TA; Toparl 2003: 151) ve<br />
küyüz “yayg, döşek” (TZ; Toparl 2003: 170) şekillerinden hareketle küyiz<br />
okunmas gerektiği kanaatindeyiz.<br />
3.31. “torba, kese” anlamna gelen ve Ar. al-harîta, Far. kîsa ve Moğ.<br />
yançuk olarak gösterilen kelimenin Türkçesi okunamamştr (205A-15).<br />
Hâlbuki biraz dikkat edilseydi müellifin Türkçe kelimeyi yanlşlkla Moğolca<br />
sütununa yazdğ anlaşlabilirdi. Çünkü yançuk kelimesi Türkçedir ve yan<br />
ismine +çuk küçültme ekinin getirilmesiyle türetilmiştir (Clauson 1972 945a;<br />
Kpçak Türkçesi metinleri için bk. yançk, yançuk “kese, para kesesi, torba”<br />
CC, DM, İM, Kİ; Toparl 2003: 3<strong>10</strong>).<br />
Kelime Ermeniceye yankuç “azk torbas, yolcu çantas”, Bulgarcaya<br />
yancík, encík “yan tarafa aslan deri torba; eyerin yan tarafna aslan torba”;<br />
Arnavutçaya janxhik “azk torbas, yemek çantas” ve Makedoncaya ise yancik<br />
“çoban torbas” biçiminde Türkçeden geçmiştir (Karaağaç 2008: 904).<br />
3.32. “eyer, semer” anlamndaki eyer (CC, DM, Gİ, KF, KFT, Kİ, KK,<br />
TA; Toparl 2003: 78) kelimesi yanlşlkla eyir okunmuştur (205A-18).<br />
3.33. Arap harfli imlas ( (قوسقو biçiminde doğru olarak verilen ve<br />
“kuyruk kuşağ” anlamna gelen kuskun ( (قوسقو (Paçacoğlu 2006: 377; krş.<br />
kusġun, kuskun “atn kuyruğu altndan geçirilen kayş” (TA, Kİ), Toparl 2003:<br />
ن<br />
ن<br />
148