03.02.2015 Views

Uskudar-Sokak-isimleri-TARIHCESI

Uskudar-Sokak-isimleri-TARIHCESI

Uskudar-Sokak-isimleri-TARIHCESI

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Yaşar Doğu <strong>Sokak</strong><br />

Y<br />

avuz Sultan Selim ve Ertuğrul Gazi <strong>Sokak</strong>ları<br />

arasında olup bu iki sokağı birbirine bağlamaktadır.<br />

Namık Kemal ve Atilla sokaklarına<br />

paralel uzanan sokak adını ünlü Türk güreşçisi Yaşar<br />

Doğu’dan almaktadır. 1913’te Samsun’da doğan<br />

Yaşar Doğu, çok küçük yaşta güreşe başladı. Askere<br />

gidene kadar karakucak güreşi yapmıştı. 1936’da<br />

Ankara’da Güreş Kulübü’ne girerek minder güreşine<br />

başladı. 1939’da Milli Takıma alındı ve aynı yıl Oslo’da<br />

yapılan Avrupa Şampiyonası’nda 66 kiloda güreşti<br />

ve ikinci oldu. Oslo Turnuvası Yaşar Doğu’nun katılıp<br />

da şampiyon olmadığı tek serbest stil turnuvası<br />

oldu. 1940’da Balkan Şampiyonası, 1946’da Kahire<br />

ve İskenderiye’de yapılan iki milli karşılaşmada iki<br />

galibiyet daha kazandı. Yine o yıl Stokholm’de yapılan<br />

Avrupa Şampiyonası’nda 73 kilo ile 6 maça<br />

çıktı ve hepsini kazanarak ilk defa Avrupa Şampiyonu<br />

unvanını kazandı. Bir yıl sonra Prag’da yapılan<br />

Avrupa Grekoromen Şampiyonası’nda yine bütün<br />

rakiplerini yenerek şampiyon oldu. 1948 Londra<br />

Olimpiyatları’nda 5 rakibini de yenerek Olimpiyat<br />

Şampiyonu oldu. 1949’da Türk Milli Takımı ile bir<br />

Avrupa Turnesi’ne çıkarak toplam 7 güreş yaparak<br />

hepsini kazandı. Aynı yıl İstanbul’da düzenlenen<br />

Avrupa Güreş Şampiyonasında bütün rakiplerini<br />

yenerek şampiyon oldu. 1950’de Asya’da çıktığı bir<br />

turneye bütün rakiplerini tuşla yendi. Yaşar Doğu,<br />

güreş hayatı boyunca bir kez Dünya Şampiyonası’na<br />

katılma şansını yakaladı. 1951’de 87 kiloda mindere<br />

çıkan Yaşar Doğu rakiplerini yenerek, ömrünün<br />

ilk ve son Dünya Şampiyonluğu’nu kazandı.<br />

1951’de Helsinki’ye giden Doğu burada da rakiplerini<br />

yendikten sonra Londra Olimpiyatları’nın ardından<br />

kendisine ev armağan edildiği için Olimpiyat<br />

Komitesi’nce profesyonel ilan edilmiş ve böylece<br />

1952 Helsinki Olimpiyatları’na katılamamıştır. Güreşi<br />

bıraktıktan sonra Milli Takım’da antrenör olan Doğu,<br />

1961’de vefat ederek Ankara Cebeci Askeri Şehitliğine<br />

defnedilmiştir.<br />

Türk güreşinin efsane <strong>isimleri</strong>nden biri olan Yaşar<br />

Doğu, ay yıldızlı mayo ile yaptığı 47 güreşin yalnızca<br />

birinde yenilmiş, galip geldiği 46 karşılaşmanın<br />

33’ünü tuşla kazanmıştır. Kazandığı 46 karşılaşmanın<br />

normal süre toplamı 690 dakika olduğu halde,<br />

kısa sürede yaptığı tuşlar nedeniyle bu güreşler toplam<br />

372 dakika 26 saniye sürmüştür.<br />

Yavuz Sultan Selim <strong>Sokak</strong><br />

Ü<br />

sküdar’ın Burhaniye Mahallesi sokaklarından<br />

olup Fatih Sultan Mehmet ve Sefa<br />

<strong>Sokak</strong>ları arasında yar almaktadır. Gürgen<br />

Sokağı’na paralel uzanan sokak, Mor Menekşe, Reşat<br />

Nuri Güntekin ve Yaşar Doğu sokakları ile kesişen<br />

bu sokak adını Osmanlı sultanı Yavuz Selim<br />

Han’dan almaktadır. Tahtı devraldığında 2.375.000<br />

km² olan Osmanlı topraklarını sekiz yıl gibi kısa bir<br />

sürede 2,5 kat büyütmüş ve ölümünde imparatorluk<br />

topraklarının 1.702.000 km²’si Avrupa’da, 1.905.000<br />

km²’si Asya’da, 2.905.000 km²’si Afrika’da olmak üzere<br />

toplam 6.557.000 km²’ye çıkarmıştır. Pâdişahlığı<br />

döneminde Anadolu’da birlik sağlanmış; halifelik<br />

Abbasilerden Osmanlı Hanedanına geçmiştir. Ayrıca<br />

devrin en önemli iki ticaret yolu olan İpek ve Baharat<br />

Yolu’nu ele geçiren Osmanlı, bu sayede doğu ticaret<br />

yollarını tamamen kontrolü altına almıştır. 1520’de<br />

Aslan Pençesi (Şirpençe) denilen bir çıban yüzünden<br />

henüz 50 yaşında iken vefat etmiştir.<br />

Yıldırım Bayezid <strong>Sokak</strong><br />

G<br />

dolu Sultanı” ünvanı verildi. 1391, 1395 ve 1397’de<br />

tam üç kez İstanbul karadan ve denizden kuşattı.<br />

Ancak Timur tehlikesi ortaya çıkınca, Bizans’la bir<br />

antlaşma yapıldı ve kuşatma kaldırıldı. 1402 Ankara<br />

Savaşında Timur’a yenildi ve esir düştü. Bu savaş Osmanlı<br />

Devletinin 50 yıl kadar duraklamasına neden<br />

oldu. Anadolu Türk birliği dağıldı ve Anadolu’daki<br />

beylikler tekrar ortaya çıkarak güçlendi. Başsız kalan<br />

Osmanlı Devleti’nde karışıklıklar başladı. Osmanlı<br />

Devleti’nin dört ayrı bölgesinde, şehzâdeler tarafından<br />

dört ayrı devlet ilan edildi. 1402’den 1413’e<br />

kadar sürecek olan bu iktidar boşluğu ve taht mücadeleleri<br />

dönemine Fetret Devri adı verildi.<br />

Yunus Emre <strong>Sokak</strong><br />

Ü<br />

Yıldırım Bayezid <strong>Sokak</strong><br />

sküdar’ın Burhaniye Mahallesi sokaklarından<br />

olan bu sokak Yıldırım Bayezıt <strong>Sokak</strong><br />

ile başlayıp büyük bir otoparkla sonlanmaktadır.<br />

Osman Gazi ve Süleyman Çelebi sokakları<br />

ile kesişmektedir.<br />

<strong>Sokak</strong> adını Türk Şairi Yunus Emre’den almıştı. Hayatı<br />

ve şahsiyeti hakkında pek az şey bilinen Yunus<br />

Emre, Anadolu Selçuklu Devleti’nin dağılmaya<br />

ve Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde küçük-büyük<br />

Türk Beylikleri’nin kurulmaya başladığı 13. Yüz-<br />

enç Osman Sokağı’nı Eski Kısıklı Caddesi’ne<br />

bağlamaktadır. Yunus Emre Sokağı ile dört<br />

yol ağzı yaparak kesişen sokak, Akşemseddin<br />

ve Süleyman Çelebi sokaklarına paralel ve bu<br />

ikisinin tam ortasında yer almaktadır. <strong>Sokak</strong> adını<br />

Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid’den almıştır. 1360<br />

yılında Edirne’de doğan Yıldırım Bayezid girdiği savaşlarda<br />

gösterdiği cesaretten dolayı ‘Yıldırım’ lakabını<br />

almıştır. Gençliğinde Kütahya sancağında valilik<br />

yapmış, Sultan Murad Hüdavendigar’ın vasiyeti gereği<br />

1389’da pâdişahlığa getirilmişti. 1389’da Bulgaristan<br />

ve Bosna’nın fethi gerçekleştirildikten sonra,<br />

Osmanlılara karşı güç birliği yapan Anadolu Beyliklerine<br />

karşı mücadeleye girişerek Anadolu Türk birliğini<br />

sağladı. 1396’da Haçlılara karşı Niğbolu zaferini<br />

kazandı. Bu savaştan sonra Yıldırım Bayezid’e Abbasi<br />

Halifesi tarafından “Sultan-i İklim-i Rum” yani “Anayıl<br />

ortalarından Osmanlı Beyliği’nin filizlenmeye<br />

başladığı 14. Yüzyıl’ın ilk çeyreğinde Orta Anadolu<br />

havzasında doğup yaşamış bir Türkmen hocası, şair<br />

bir erendir. Yunus Emre uzun bir süre Hacı Bektaş-ı<br />

Velî Dergâhında çile doldurmuş ve dergâha hizmet<br />

etmiştir. Yunus’un yaşadığı yıllar, Anadolu Türklüğünün<br />

Moğol akın ve yağmalarıyla, iç kavga ve çekişmelerle,<br />

siyasî otorite zayıflığıyla, dahası kıtlık ve<br />

kuraklıklarla perişan olduğu yıllardır. 13. Yüzyıl ikinci<br />

yarısı, sadece siyasî çekişmelerin değil, çeşitli mezhep<br />

ve inançların, batıni ve mutezilî görüşlerin de<br />

yoğun bir şekilde yayılmaya başladığı bir zamandır.<br />

İşte böyle bir ortamda, Mevlana Celaleddin-i Rûmî,<br />

Hacı Bektaş-ı Velî, Ahî Evrân-ı Velî, gibi ilim ve irfan<br />

kutuplarıyla birlikte Yunus Emre, Allah sevgisini, aşk<br />

ve güzel ahlakla ilgili düşüncelerini, her türlü batıl<br />

inanca karşı, gerçek İslam tasavvufunu işleyerek<br />

Türk-İslam birliğinin oluşmasında önemli vazifeler<br />

yapmıştır. Yunus Emre’nin Anadolu kentlerini dolaştığı,<br />

Azerbaycan ve Şam’a gittiği, Mevlana’yla görüştüğü<br />

de bilgiler arasındadır. Adnan Erzi tarafından<br />

Bayezıd Devlet Kütüphanesi’nde incelenen 7912’da<br />

numaralı bir yazmadan da anlaşılacağı üzere, Yunus<br />

Emre, 1240 yılında Karaman’da doğmuş, 82<br />

yıllık bir dünya hayatından sonra 1321 yılında yine<br />

Karaman’da vefat etmişti.<br />

Yunus Emre <strong>Sokak</strong><br />

178 ÜSKÜDAR SOKAK İSİMLERİ TARİHÇESİ<br />

179

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!