Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Vasıf Bey <strong>Sokak</strong><br />
Ü<br />
sküdar’ın Burhaniye Mahallesi sokaklarından<br />
olup Kanuni Sultan Süleyman<br />
Sokağı’nı Fatih Sultan Mehmet Sokağı’na<br />
bağlamaktadır. Âşık Veysel Sokağı ile kesişen sokak<br />
adını meşhur İttihatçı Kara Vasıf Bey’den almaktadır.<br />
Vasıf Bey; 1872’de Yemen’de doğmuş, kurmay yüzbaşı<br />
olarak Harbiye’yi bitirmiş (1903), İttihat ve Terakki<br />
Cemiyeti’ne üye olmuş, 31 Mart Olayı (1909)<br />
sırasında Hareket Ordusu’nun kurmay karargâhında<br />
bulunmuştur.<br />
I. Dünya Savaşı’nın yenilgiyle sonuçlanmasından<br />
sonra, İttihat ve Terakki’nin emri üzerine, İstanbul’daki<br />
ilk direniş örgütü olan Karakol Cemiyeti’ni<br />
kurarak Anadolu’ya silâh ve cephane ile subayların<br />
kaçırılmasını sağlamıştır. Mustafa Kemal’le ilişkiye<br />
Vasıf Bey <strong>Sokak</strong><br />
geçerek 1919’da toplanan Sivas Kongresi’ne katılarak<br />
Heyeti Temsiliye üyeliğine seçildi. 1920’de toplanan<br />
son Osmanlı Meclisi Mebusanı’na katıldı, ama<br />
İstanbul’un işgalinden sonra Malta’ya sürüldü. Bir<br />
buçuk yıllık sürgün hayatından sonra serbest bırakıldı.<br />
1921’de Sivas Mebusu olarak TBMM’ne girdi.<br />
1925’te muhalefetin siyasal örgütü olan Terakkiperver<br />
Cumhuriyet Fırkasına girdi ve bu partinin genel<br />
sekreterliğe getirildi. 1926’da Mustafa Kemal’e düzenlenmesi<br />
planlanan İzmir Suikastı’yla ilgili olarak<br />
tutuklandı. İstiklal Mahkemesindeki yargılama<br />
sonunda aklandı. Siyaset yaşamından çekilen Kara<br />
Vasıf, ömrünün geri kalanında ticaretle uğraştı. Bir<br />
kaza sonucu Kızıltoprak tren istasyonunda bir trenin<br />
altında kalarak hayatını kaybetti(1931). Ölümünden<br />
3 yıl sonra çıkan Soyadı Kanunu üzerine eşi Mediha<br />
Hanım, Karakol soyadını aldı.<br />
Yahya Kemal Beyatlı Sokağı<br />
S<br />
okak adını ünlü şairimiz Yahya Kemal<br />
Beyatlı’dan almaktadır. Yahya Kemal Cumhuriyet<br />
dönemi Türk şiirinin en büyük temsilcilerinden<br />
biridir. Türk edebiyatı tarihi içinde “Dört<br />
Aruzcular”dan biri olarak kabul edilir (Diğerleri Tevfik<br />
Fikret, Mehmet Âkif Ersoy ve Ahmet Haşim’dir).<br />
Sağlığında Türk edebiyatının baş aktörleri arasında<br />
kabul edilmiş ancak hiç kitap yayınlamamış bir şairdir.<br />
Yahya Kemal, 1884 yılında Üsküp’te dünyaya<br />
geldi. Annesi; ünlü divan şairi Leskofçalı Galip’in<br />
yeğeni Nakiye Hanım; babası dönemin Üsküp Belediye<br />
Başkanı İbrahim Naci Bey’dir. Asıl adı “Ahmed<br />
Agâh”tır. İlköğrenimini Üsküp’te gördü. 1897 yılında<br />
ailesiyle Selanik’e yerleşti. Annesinin veremden<br />
ölümü onu çok etkiledi. Babasının tekrar evlenmesi<br />
üzerine ailesinin yanından ayrılıp Üsküp’e döndüyse<br />
de kısa süre sonra Selanik’e geri döndü. “Esrar”<br />
takma adı ile şiirler yazdı. Orta öğrenimine devam<br />
etmek üzere 1902 yılında İstanbul’a gönderildi. Galatasaray<br />
İdadisi veya Robert Kolej’de okuma imkanı<br />
bulamayınca Vefa Lisesi’ne kaydoldu ve 1902 kışını<br />
İstanbul’daki akrabalarının yanında geçirdi. Servet-i<br />
Fünuncu “İrtika” ve “Malumat” adlı dergilerde, “Agâh<br />
Kemal” mahlasıyla şiirler yazmaya başladı. Okuduğu<br />
Fransızca romanların etkisi ve ve Jön Türkler’e duyduğu<br />
ilginin etkisiyle 1903 yılında II. Abdülhamit<br />
baskısı altındaki İstanbul’dan kaçarak Paris’e gitti.<br />
İstanbul’a 1912’de geri döndü. Ziya Gökalp, Tevfik<br />
Fikret, Yakup Kadri gibi şahsiyetlerle tanıştı. 1916’da<br />
Ziya Gökalp’in tavsiyesi ile Darülfünun’a Medeniyet<br />
Tarihi müderrisi olarak girdi. Sonraki yıllarda<br />
Yahya Kemal Beyatlı Sokağı<br />
Garp Edebiyatı Tarihi, Türk Edebiyatı Tarihi derslerini<br />
de okuttu. Hayatının sonuna kadar çok yakın<br />
dostu olarak kalan Ahmet Hamdi Tanpınar, onun<br />
Darülfünun’da öğrencisi oldu.<br />
Mondros Mütarekesi’nin ardından gençleri etrafında<br />
toplayarak “Dergâh” adlı bir dergi kurdu. Dergi<br />
için pek çok düzyazı kaleme alan yazar; bu yazılarla<br />
Anadolu’da devam eden Milli Mücadele’ye destek<br />
vermiş ve İstanbul’da Kuvay-ı Milliye ruhunu canlı<br />
tutmaya çalışmıştır. Benzer yazıları İleri ve Tevhid-i<br />
Efkar gazetelerinde de sürekli yayınlandı. 1922’de<br />
Ankara’ya giden Yahya Kemal, Hakimiyet-i Milliye<br />
gazetesinde başyazarlık yaptı. O yıl, Lozan görüşmelerinde<br />
Türk heyetine danışman atandı. 1923’te<br />
Lozan’dan döndükten sonra II. Dönem TBMM’ye<br />
Urfa milletvekili olarak seçildi. Milletvekilliği 1926’ya<br />
kadar devam etti. İlk defa 1923-1926 arasında Urfa<br />
milletvekili olarak görev yapan Yahya Kemal, 1933<br />
yılında Madrid’deki diplomatik görevinden döndükten<br />
sonra milletvekili seçimlerine girdi. 1934<br />
yılında Yozgat milletvekili oldu. O yıl çıkan Soyadı<br />
Kanunu’ndan sonra “Beyatlı” soyadını aldı. Ertesi seçim<br />
döneminde Tekirdağ milletvekili olarak meclise<br />
girdi. 1943’te İstanbul’dan milletvekili seçildi. Milletvekilliği<br />
döneminde Ankara Palas ‘ta yaşadı. Yakalandığı<br />
bir çeşit bağırsak iltihabı nedeniyle tedavi<br />
için 1957’de Paris’e gitti. Bir yıl sonra 2 Kasım 1958’de<br />
Cerrahpaşa Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Cenazesi<br />
Rumelihisarı Mezarlığı’na defnedildi.<br />
Kaynak: (Meral Tozluyurt, Yahya Kemal Beyatlı’nın Siyasi Portresi,<br />
Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi,<br />
Ankara, 2007)<br />
176 ÜSKÜDAR SOKAK İSİMLERİ TARİHÇESİ<br />
177