You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
zünde ısrar eder. Ancak vaizi yedincisinde yenmek<br />
mümkün olur. Ehl-i Sünnet olduğu bilinen Süleyman<br />
Çelebi’nin ona mal edilen Ehl-i Sünnet inançları<br />
dışına düşen parçaları kaleme alamayacağı hususu<br />
bu vesileyle belirmiş bulunmaktadır.<br />
Süleyman Çelebi’nin Mevlid’i yazmasındaki ikinci<br />
gaye: Ehl-i Sünnet akidesini yıkmak isteyenlerin<br />
ve bâtinilik propagandası yapanların tesirini<br />
azaltmak, hatta ortadan kaldırmaktır. Osmanlı<br />
imparatorluğu’nun zayıf sayılabilecek bir devrinde<br />
(Fetretten yeni çıkdığı bir sırada) siyasi, fikri, dini her<br />
türlü cereyanların kaynaştığı ve etrafı karıştırdığı<br />
bir zamanda Süleyman Çelebi, Ehl-i Sünnet tarafını<br />
tutmuş ve devletin yıkılmasını önlemekte yardımcı<br />
olmuştur.<br />
Süleyman Çelebi <strong>Sokak</strong><br />
Şeyh Şamil <strong>Sokak</strong><br />
Taş Ocakları <strong>Sokak</strong><br />
Süleyman Çelebi, itikat meselelerinde ve diğer hususlarda<br />
hep Ehl-i Sünnet görüşünü ortaya koymuş<br />
ve eserinde baştan sona Ehl-i Sünnet akîdesinin müdafasını<br />
yapmıştır.<br />
Kaynak: (Necla Ayşe Pekolcay, Süleyman Çelebi, Dergâh Yay. İst.<br />
2005, s.15)<br />
Şeyh Şamil <strong>Sokak</strong><br />
Ü<br />
sküdar’ın Burhaniye Mahallesi sokaklarından<br />
olan bu sokak Neşet Bey Sokağı’nı<br />
Beylik Çayırı Sokağı’na bağlamaktadır.<br />
Akabe Camii’nin bulunduğu ve Akabe Camii Sokağı<br />
ile kesişen sokak adını Kafkas mücahidi Şeyh<br />
Şamil’den almaktadır. İmam Şamil, (1797-1871),<br />
Kuzey Kafkasya halklarının ve burada Ruslara karşı<br />
direnişin lideridir. Dağıstan’la Çeçenya’nın 3. imamı<br />
(1834–1859) olarak da bilinen Şeyh Şamil, Osmanlı<br />
tarafından bölgede ki Müslüman halkı Ruslara<br />
karşı teşkilatlandırmak için desteklenmiştir. Kafkas<br />
Kartalı namıyla da tanınan bu büyük zat kendisini<br />
Kafkasya’nın istiklaline feda etmiş, Dağıstan’da,<br />
Kafkasya’da ve tüm İslam ülkelerinde hâlâ büyük<br />
bir nâmı vardır. Yirmi beş yıl sürdürdüğü harp, bugün<br />
de Kafkas halklarını derinden etkilemektedir.<br />
Nakşibendî tarikatında aldığı eğitim onda Rusların,<br />
Kafkasya’da ortadan kaldırmak istediği İslâmiyeti,<br />
tekrar ihyâ etmek için uğraşmasına büyük katkısı<br />
olmuştur. Dönemin süper güçlerinden Rusların engellemesiyle<br />
dost ülkelerden gelen yardımlar kesilince,<br />
Şeyh Şamil ülkesinin gücünün tükenişini gördü.<br />
1859’un 6 Eylül’ünde 70 bin kişilik Rus ordusuna,<br />
yanında birkaç yüz kişi kalıncaya kadar direndikten<br />
sonra, savaşı sürdürmesinin intihardan farksız olduğunu<br />
anlayan Dağıstanlı önder, Çarlık yetkilileriyle<br />
görüşmeler yaparak, onurlu bir silah bırakma yolunu<br />
seçti. Rus Çarı II. Aleksandr, Şeyh Şamil’i sarayın<br />
kapısında son derece nazik karşıladı ve kılıcını<br />
almayarak kendisine olan hayranlığını dile getirdi.<br />
Sürgünde on yıl kadar geçirdikten sonra Çar, Şeyh<br />
Şamil’in hacca gitmesine izin verdi. Ancak bir tedbir<br />
olarak oğlu Muhammed Şefi’yi alıkoydu ve haccı ifa<br />
ettikten sonra Rusya’ya dönmesini şart koştu. Şamil,<br />
1870’de Rusya’dan ayrılarak önce İstanbul’a uğrar.<br />
Sultan Abdülaziz tarafından karşılanarak sarayda<br />
ağırlanır. Şamil’in İstanbul’a uğradığı haberi duyulduğunda,<br />
halk bu efsane kahramanı görebilmek için<br />
saray kapılarına akın etmiştir. Şeyh Şamil, 1871’de<br />
Hac ziyareti için bulunduğu Medine’de vefat etmiş<br />
ve Cennetü’l-Baki mezarlığında Rufai tarikatının şeyhi<br />
Seyyid Rüfai tarafından cenaze namazı kıldırılarak<br />
defnedilmiştir.<br />
Taş Ocakları <strong>Sokak</strong><br />
Ü<br />
sküdar’ın Burhaniye Mahallesi sokaklarından<br />
olan bu sokak Nuribey Caddesi ile Evliya<br />
Çelebi sokağına paralel uzanmaktadır<br />
ve Oğuzhan Sokağı’nı Taşlık sokağına bağlar. <strong>Sokak</strong><br />
adını Üsküdar Burhaniye’de bulunan taş ocaklarından<br />
almıştır.<br />
Timur Sokağı<br />
T<br />
imur, kendi adıyla anılan büyük Türk<br />
İmparatorluğu’nun kurucusudur. 8 Nisan<br />
1336’da, Türkistan’ın Keş şehrinde dünyaya<br />
geldi. Semerkand’ın güneyinde bulunan bu yerin<br />
bu günkü adı “Yehr-i Şebz”dir. Babası, Barlas oymağının<br />
beyi Turagay (Turgay), annesi Tekine Hatun idi.<br />
Barlas boyu Orta Asya’dan gelen bir Türk kavmidir.<br />
O devirde Barlas boyu Çağatay Hanlığı’na bağlı idi.<br />
Timur’un babası, 1360’da ölmüş, onun yerine geçen<br />
amcası Hacı Barlas da 1361’de öldürülmüştü.<br />
Timur, O sırada 25 yaşlarındaidi. Cesur, zeki, bilgili<br />
bir Türk asilzâdesi olan Timur, siyasî ve askerî dehasını<br />
gösterecek her fırsattan yararlanacak, kısa za-<br />
manda yükselecek ve cihangir olacaktı. Doğu Türk<br />
Hakanlığı’nın tahtına çıkacak, imparatorluğun sınırlarını<br />
İtil (Volga)’den Hindistan’daki Ganj Nehri’ne,<br />
Tanrı Dağları’ndan İzmir ve Şam’a kadar uzatacaktı.<br />
Timur 1336’da Keş’de doğdu. Türkler kendisine, Aksak<br />
Timur derlerdi. Barlas aşiretinin başbuğlarından<br />
Emir Turagay ile Tekina Hatun’un oğluydu. 1370 yılında<br />
hükümdar olan Timur askeri ve idari düzenlemeler<br />
yaptı. 1373’de Harizm seferine çıkan Timur,<br />
Kat şehrini ele geçirdi. Daha sonra Celyirlilerin başkenti<br />
Hocend üzerine yürüdü ve şehri ele geçirdi.<br />
Bu bölgede seferlere ve zaferlerine devam eden Timur<br />
giderek güçlendi. 1379’da Harizm’i tamamıyla,<br />
1381’de de Sebzvar’ı, topraklarına kattı. 1384’de Irakı<br />
Acem’e giren Timur, aynı yıl Esterabat’ı ele geçirdi.<br />
1386’da Tebriz, Kars ve Tiflis’i aldı. Azebaycan ve<br />
Ermenistan bölgelerindeki seferleri sonunda Karakoyunlulara<br />
karşı savaştı ve 1387’de Doğu Beyazıt,<br />
Ahlat, Adilcevaz ve Van’ı ele geçirdi. İran’a yönelen<br />
Timur, Maraga, Rey ve Isfahan üzerine yürüdü. 1389<br />
yılında Altınordu devleti üzerine sefere çıkan Timur,<br />
iki kez zafer kazandı.<br />
172 ÜSKÜDAR SOKAK İSİMLERİ TARİHÇESİ<br />
173