03.02.2015 Views

Uskudar-Sokak-isimleri-TARIHCESI

Uskudar-Sokak-isimleri-TARIHCESI

Uskudar-Sokak-isimleri-TARIHCESI

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Tebhirhanesi’nin ilk müdürü ve kâtibi Süleyman<br />

Neş’et Beydir (d. 1866). Süleyman Neş’et Bey, 1 Mayıs<br />

1894 günü 600 kuruş maaşla bu göreve atanmış<br />

ve ertesi sene 25 Nisan 1895’te ayni görev ve maaşla<br />

Gedikpaşa Tebhirhanesi’ne nakledilmişti. Ondan<br />

sonra bu işi yaklaşık 25 yıl kadar Prof. Dr. Ahmed<br />

Yüksel Özemre’nin baba tarafından dedesi olan Enderunlu<br />

Ahmed Refik Bey (1860-1927) ayda 6 altın<br />

lira maaşla ifâ etmişti. Mart 1906’da bir de tamirat<br />

geçiren tebhirhane; 11 Kasım 1908’de bakımsızlıktan<br />

kapanmak üzere olduğu şikâyeti ile incelemeye<br />

tabi tutulmuştu. Konu ile ilgili olarak hazırlanan 3<br />

Şubat 1909 tarihli uzman raporunda “Üsküdar’daki<br />

etüvlerin atıl durumda olduğu, bunların bir an evvel<br />

çalışır hale getirilmesi gerektiği” bildirilmişti. Bu<br />

inceleme sonrası II. Meşrutiyet’in ardından tebhirhaneler<br />

Müessesat-ı Hayriye-i Sıhhiye Müdüriyeti’ne<br />

bağlanınca yaşlı memurlar emekli edilip kadro<br />

gençleştirilmişti. Ayni yıl İstanbul’da çıkan kolera<br />

salgını nedeni ile ilave 125 geçici memur kaydedilip<br />

onlara da dezenfeksiyon usulü öğretilmişti. Tebhirhane<br />

memurları için resmi elbiseler yaptırılarak bir<br />

örnek giyinmeleri sağlanmıştı. 1911 yılında Üsküdar<br />

Tebhirhanesi müdürü ve kâtibi Hacı Mehmed Bey,<br />

makinisti de Bekir Efendi idi. Ayrıca; 4 birinci sınıf, 6<br />

ikinci sınıf, 7 üçüncü sınıf olmak üzere burada toplam<br />

17 tebhir memuru çalışmakta idi.<br />

3 Mart1912’de tebhirhaneler yeniden Şehremaneti<br />

Sıhhiye Müdüriyeti’ne bağlanınca her tebhirhaneye<br />

ayrıca bir hekim ile bir de eczacı tayin edilmişti. 1914<br />

yılında Üsküdar Tebhirhanesi’nde bir hekim, bir eczacı,<br />

bir idare memuru, 15 mubahhir (buharcı, etüv<br />

memuru), beş kavas (haberleşme için) olmak üzere<br />

toplam 24 kişi çalışmakta idi. 1915 yılında yürürlüğe<br />

giren, talimatnameye göre, tebhirhanelerin idari ve<br />

fenni bütün işleri Sıhhiye Müdüriyeti’ne bağlanmış<br />

ve tebhirhaneler bu kuruma bağlı müfettişlerce sık<br />

sık teftiş edilmişti. 1915 talimatnamesine göre her<br />

tebhirhane kadrosunda hekim, idare ve hesap memuru,<br />

sermakinist, müstahzır (dezenfektan hazırlayıcı),<br />

sermemur, makinist, memurlar, kavas, arabacı,<br />

seyis, kapıcı ve hademe bulunması öngörülmüştü.<br />

Teb(p)hirhane <strong>Sokak</strong><br />

Üsküdar Tebhirhanesi gerek kadro, gerekse malzeme<br />

yetersizliğinden dolayı Cumhuriyet döneminde<br />

yeterince çalışamamıştı. 1944-1957 yılları arasında<br />

diğer tebhirhanelerde olduğu gibi Üsküdar<br />

Tebhirhanesi’nde de; çiçek, tifo, tifüs, karma (tifo-tifüs),<br />

veba, kızıl, difteri, karahumma, kolera, menenjit<br />

aşıları yapılmıştı. İstanbul Belediyesi faaliyet raporlarına<br />

göre Üsküdar Tebhirhanesi’nin faaliyetlerine İstanbul<br />

Belediyesi tarafından 1980’de son verilmişti.<br />

Bu yıllardan sonra Üsküdar Tebhirhanesi de sadece,<br />

Büyükşehir Belediyesi Bulaşıcı Hastalıklarla Şube<br />

Müdürlüğü’nün Anadolu yakası ilaçlama ve dezenfeksiyon<br />

birimi olarak çalışmıştı.<br />

Kaynak: (Prof. Dr. Nuran Yıldırım, 1894’ten Günümüze Üsküdar<br />

Tebhirhanesi, Üsküdar Sempozyumu IV, S. 413)<br />

Tepsi Fırını <strong>Sokak</strong><br />

A<br />

ziz Mahmud Efendi Sokağı’nı Hâkimiyeti<br />

Milliye Caddesi’ne bağlayan sokaktır. Açık<br />

Türbe Çıkmaz Sokağı’na paralel uzanmaktadır.<br />

<strong>Sokak</strong> adını Selmanağa Çeşmesi ile Karacaoğlan<br />

Sokağı arasında bulunan Tepsi Fırını’ndan<br />

almaktadır. Tepsi Fırını <strong>Sokak</strong> Üsküdar’ın en önemli<br />

sokaklarından birisidir. Anadolu Üsküdar 1908<br />

Spor Kulübü, Burhan Felek öncülüğünde 1907’de<br />

bu sokakta 5 numaralı mekânda kurulmuştur. Aziz<br />

Mahmud Hüdâî Hazretleri’nin türbesine ziyaret için<br />

bu sokak kullanılmaktadır. Üsküdar’ın tarihî Cuma<br />

Pazarı bir ara bu sokakta kurulmakta idi. Daha<br />

sonra bu Pazar Doğancılar Caddesi’ne taşınmıştı.<br />

Üsküdar’da Tepsi Fırın Sokağı’nın Hâkimiyet-i Milliye<br />

Caddesi’nden girişinde sol köşedeki eski kahvehanede<br />

ramazanlarda Karagöz oynatılmakta idi.<br />

Kaynak: (Ahmet Uçar, İstanbul’un <strong>Sokak</strong> İsimleri Tarihi, S. 570)<br />

Tulumbacılar <strong>Sokak</strong><br />

R<br />

Tulumbacılar <strong>Sokak</strong><br />

essam Ali Rıza <strong>Sokak</strong>’ının devamı olan bu<br />

sokak, Hava Subayları Orduevi ile son bulmaktadır.<br />

Mehmet Ali Paşa ve Hasbahçe<br />

sokakları ile kesişmektedir. Üsküdar Harem sahil yoluna<br />

paralel uzanmaktadır. Ressam Ali Rıza <strong>Sokak</strong>’ın<br />

devamı olan bu sokak, Hava Subayları Orduevi ile<br />

son bulmaktadır.<br />

<strong>Sokak</strong> adını kurulduğu yıllarda binası burada bulunan<br />

Üsküdar Tulumbacılar Ocağı’ndan almaktadır.<br />

Osmanlı Devleti’nde Yeniçeri Ocağı’na bağlı olarak<br />

Dergâh-ı Âli Tulumbacı Ocağı adıyla 1720 yılında<br />

106 ÜSKÜDAR SOKAK İSİMLERİ TARİHÇESİ<br />

107

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!