03.02.2015 Views

Uskudar-Sokak-isimleri-TARIHCESI

Uskudar-Sokak-isimleri-TARIHCESI

Uskudar-Sokak-isimleri-TARIHCESI

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Ressam Ali Rıza <strong>Sokak</strong><br />

Ressam Ali Rıza <strong>Sokak</strong><br />

M<br />

ehmet Paşa Değirmeni Sokağı Öğdül<br />

Sokağı’na bağlayan sokaktır. <strong>Sokak</strong> adını<br />

meşhur ressamlarımızdan Hoca Ali Rıza<br />

Bey’den almaktadır. 1858 yılında doğan “Hoca” lakaplı<br />

Ali Rıza Bey, Türk resim sanatının en büyük üstadlarından<br />

birisidir. Genellikle yaptığı Üsküdar resimleriyle<br />

tanınmıştır. Hoca Ali Rıza, 1884’te teğmen<br />

rütbesiyle Harbiye’den mezun olmuştur. Devrinin<br />

ünlü ressamı Süleyman Seyid Bey’den resim dersleri<br />

alarak kendini yetiştirmiştir. II. Meşrutiyet’den<br />

sonra Osmanlı Ressamlar Cemiyeti’ne başkanlık<br />

etmiştir. Üsküdar’ı çok seven ve hemen her köşesindeki<br />

doğal güzellik-leri resmeden Hoca Ali Rıza<br />

Bey, 1930’da ölmüş ve Karacaahmet mezarlığına<br />

defnedilmiştir. Adının verildiği Ressam Ali Rıza Bey<br />

Sokağı, Üsküdar’ın Ayazma Mahallesi’nde, Salacak<br />

sahil yolu ile Doğancılar Caddesi arasında ve sultan<br />

III. Mustafa’nın yaptırdığı Ayazma Camii yanındadır.<br />

Geçmişte caminin bulunduğu arazi üzerinde Valide<br />

sultanların yazlık olarak kullandıkları Ayazma Sarayı<br />

yer almakta idi. Ayazma Mektebi, Ayazma Camii’nin<br />

kıblesi tarafında ve Ressam Ali Rıza Bey Sokağı ile<br />

Mehmet Paşa Değirmeni Sokağı arasındadır.<br />

Kaynak: ( Atila Taşpınar, Hoca Ali Rıza Bey. İstanbul, 2012)<br />

Sümbülzâde <strong>Sokak</strong><br />

H<br />

asbahçe Sokağı’nı Şemsi Paşa Caddesi’ne<br />

bağlayan sokak, Çeşmeyi Cedid <strong>Sokak</strong> ile<br />

kesişmektedir. Üsküdar’ın Aziz Mahmud<br />

Hüdâî Mahallesi sokaklarındandır. Salacak İskele<br />

Caddesi’ni Hüdâî Mahmud Sokağı’na ulaştıran sokaktır.<br />

<strong>Sokak</strong> aynı zamanda Dr. Suphi Ezgi ve Davudoğlu<br />

sokakları ile kesişmektedir.<br />

Üsküdar’da, Doğancılar Camii’nin yanında yer<br />

alan bu sokak adını meşhur Divan şairlerimizden<br />

Sümbülzâde Vehbi Efendi’den almıştır. Sümbülzâde<br />

Vehbi (1720 – 1809) yazdığı rücû şiirleri ile ün yapmış<br />

olan 19. yüzyıl Divan şairlerimizdendi. Sümbülzâde,<br />

Mora’da doğup büyümüştü. Divanındaki bir şiirden<br />

Moralı Süleyman adlı bir şeyhin mürîdi olduğu anlaşılmaktadır.<br />

Yazdığı şiirlerde hem hece, hem de<br />

aruz veznini kullanmıştır. Divan edebiyatı türlerinden<br />

Rücû sanatının öncülerindendi. Rücu, yazılan<br />

ilk dizenin anlamının tahmin edilenden çok daha<br />

farklı olduğunu, ikinci dizede anlatan bir sanattır.<br />

Sultan II. Mahmud ona: “Bana öyle bir beyit söyle ki,<br />

ilk dizesinin sonunda “Cellât” diye bağırırken ikinci<br />

dizenin sonunda sana bir kese altın bağışlayayım”<br />

emrini verince, o da bu konudaki meşhur rücû şiirini<br />

yazmıştı.<br />

Onun çocuklar üzerine yazılmış ilk eserlerden olan<br />

ve oğluna ahlak ve görgü dersleri vermek için yazdığı<br />

“Lütfiye”si çok meşhurdur. 18. yüzyılda kadılıklar<br />

ve siyasi görevlerde bulunan ama daha çok zevk<br />

ve eğlence şiirleri yazmakla ünlenen Sümbülzâde<br />

Vehbi, “Şevkengiz” adını verdiği eseri bir kadın düşkünü<br />

ile bir erkek düşkünü arasındaki tartışmayı da<br />

kaleme almıştı. Özellikle mizah konusunda üstad idi.<br />

Sümbülzâde Vehbi, Lütfiye’sinde dilencilerden bahsederken:<br />

“İşiden Yûnus ilahisi sanur/Bu edasın<br />

gören âdem usanur” derken bu konuda ne derece<br />

kabiliyetli olduğunu da göstermektedir. Fahriye<br />

adı verilen övgü şiirleri ve yeni yapılan binalar için<br />

yazdığı kitabeleri ile de yakın tarihimizde önemli bir<br />

yere sahiptir. Siyasi olaylara da karışmış ve bu yüzden<br />

bir ara Manisa’ya sürülmüştü. 29 Nisan 1809’da<br />

ölmüştür.<br />

<strong>Sokak</strong>ta bulunan en önemli yapılar Şeyhülislâm<br />

Minkarizâde Yahya Efendi Medresesi ve Ali Ağa<br />

Sıbyan Mektebi idi. Şeyhülislâm Minkarizâde Yahya<br />

Efendi Medresesi, Sümbülzâde Sokağı ile Açık Türbe<br />

Sokağı’nın birleştiği yerde ve Açık Türbe Sokağı’nın<br />

sağ köşesindedir. Medresenin hangi tarihte yapıldığı<br />

belli değildir. Yahya Efendi Kasım 1662’de<br />

şeyhülislâm olmuş ve Ocak 1678’de vefat etmiştir.<br />

Medresesini 1665 tarihlerinde yaptığı sanılmaktadır.<br />

Sümbülzâde Sokağı’na açılan kapıdan, zemini<br />

toprak bir avluya girilmektedir. Oldukça büyük, kare<br />

plânlı avlunun ortasında kitabesiz bir kuyu bileziği<br />

vardır. Sağ ve sol tarafında medrese odaları, tam<br />

karşıda ise dershane yer almıştır. Dershanenin sağ<br />

tarafında ise helâ vardır. Sol taraftaki odalar Açık<br />

Türbe Yokuşu üzerinde bulunduğundan fevkani idi.<br />

Sümbülzâde <strong>Sokak</strong>’ta bir konak<br />

Ressam Ali Rıza <strong>Sokak</strong><br />

102 ÜSKÜDAR SOKAK İSİMLERİ TARİHÇESİ<br />

103

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!