Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Eski Mahkeme <strong>Sokak</strong><br />
Eski Mahkeme Arkası <strong>Sokak</strong><br />
H<br />
âkimiyeti Milliye Caddesi’ni Eski Mahkeme<br />
Sokağı’na bağlayan sokaktır. Mahkeme<br />
binasının arkasında bulunmasından<br />
dolayı Eski Mahkeme Arkası Sokağı ismini almıştır.<br />
Cumhuriyetin ilk yıllarında Üsküdar’daki üç meşhur<br />
leblebici dükkânından birisi bu sokakta idi. Ahmet<br />
Yüksel Özemre Hoca’ya göre Üsküdar’da Hâkimiyet-i<br />
Milliye Caddesi üzerinde; ikisi Şekerci Zekeriya<br />
Bey’in dükkânına yakın, biri de Eski Mahkeme Arkası<br />
Sokağı’nın Gülfem Hâtûn Câmii’ne doğru girişinde<br />
sol köşede olmak üzere üç leblebici vardı.<br />
Bu dükkânlarda; sarı ve beyaz leblebi, şeker kaplı<br />
leblebi, leblebi helvası, leblebi unu, kabak çekirdeği,<br />
şam fıstığı, arabistan fıstığı, kavrulmamış fındık içi ve<br />
peynir şekeri satılırdı. Çocuklar leblebi ununu pudra<br />
şekeri ile karıştırarak yemeyi pek severlerdi.<br />
Eşref Saat <strong>Sokak</strong><br />
Eşref Saat <strong>Sokak</strong><br />
V<br />
alioğlu Sokağı’nı Şemsi Paşa Caddesi’ne<br />
bağlayan sokaktır. Rumi Mehmet Paşa<br />
Camii’nin arkasında yer alan sokak Çeşme-i<br />
Cedit Sokağı ile kesişmektedir. Bu sokak adını<br />
Osmanlı’da bir işe başlarken devletçe belirlenen,<br />
uğurlu ve uygun zaman anlamına gelen “eşref<br />
saat”inden almaktadır. Bu deyimin aslı eşref–i saat<br />
(zamanın şereflisi, muvafık zaman, denk gelme) şeklinde<br />
ifade edilmektedir. Osmanlı sarayında bulunan<br />
müneccimbaşıların; pâdişahın tahta çıkması,<br />
şehzâdelerin doğumu ve <strong>isimleri</strong>nin konulması, savaş<br />
ilanı, ordunun hareketi, önemli bir devlet işine<br />
başlanılması, sadrazama mühür verilmesi, bina inşaatına<br />
temel konulması, denize gemi indirilmesi,<br />
sultanların düğünlerinin yapılması vs. pek çok konularda<br />
zamanın tesbitinde önemli rolleri vardı. Eşref<br />
Saat Sokağın eski adı Medrese <strong>Sokak</strong>’tı. Bu sokağın<br />
en önemli tarihî yapıları Rum Mehmet Paşa Camii,<br />
Türbesi, Medresesi, Mektebi, Solak Sinan Mektebi,<br />
Mahmud Şevket Paşa Konağı ve Şair Şem’i Efendi<br />
Türbesi idi. Rum Mehmet Paşa Camii; Eşref Saat<br />
Sokağı ve Şemsi Paşa Bostanı Sokağı ile çevrili alanda<br />
yer almaktadır. Camii; Fatih Sultan Mehmed’in<br />
sadrazamlığını da yapmış olan Rum Mehmet Paşa<br />
tarafından 1471 yılında klasik Osmanlı üslûbunda<br />
inşa ettirilmiştir. Paşa’nın aynı üslûpla yaptırdığı taş<br />
türbesi de camiin hemen önündedir. Camiin haziresinde<br />
Paşanın Nağmenaz adlı bir de kızı gömülüdür.<br />
Cami avlusuna, Eşref Saat Sokağı’na açılan ve daha<br />
önceki yıllarda üzerinde ahşap mektep binası bulunan<br />
bir kapıdan girilmektedir. Rum Mehmet Paşa<br />
Camii, yanlarda birer odaları bulunan ve iki kademeli<br />
ana mekâna sahip tek kubbeli camiidir.<br />
Bu cami Fatih devri mimarisinin mühim yapılarındandır.<br />
Vakfı da vardır. 9 Mayıs 1795 tarihli bir belgeden;<br />
Rum Mehmet Paşa Camii için yapılan tayinlerin<br />
ve harcamaların bu vakıf tarafından yapıldığı<br />
bildirilmektedir. Bu sokaktaki bir başka yapı da Rum<br />
Mehmet Paşa Medresesi’dir. Medrese; Rum Mehmet<br />
Paşa Camiinin mihrabı tarafında olup günümüze kadar<br />
gelememiştir. 1471’de Mehmet Paşa tarafından<br />
yapımına başlanan medrese onun vefatından bir<br />
sene sonra tamamlanabilmiştir. Medrese pâye bakımından<br />
evvelâ kırklı iken 1585’ten itibaren ellililer<br />
arasına girmiştir. Medresenin 1582’deki müderrisi<br />
Üsküdar’da iz bırakanlardan İstanbullu Ahmet Çelebi<br />
olup; onu diğerleri takip etmiştir. Hadîka yazarının<br />
verdiği bilgiye göre medresenin 1770’lerde<br />
harap durumda olduğu anlaşılmaktadır. <strong>Sokak</strong>’taki<br />
bir başka yapı da Rum Mehmet Paşa Mektebi olup,<br />
onun da 1471’de cami külliyesi ile beraber yapıldığı<br />
sanılmaktadır. Fevkânî olan bu yapı, Eşref Saat<br />
Sokağı’na açılan caminin avlu kapısının hemen<br />
üzerinde bulunuyordu. Sağ tarafında Rum Mehmet<br />
Paşa Medresesi vardı. Bugün yerinde, ahşap üzerine<br />
sıvalı bir meşruta binası bulunmaktadır. Üsküdar’da<br />
yaptırılan ilk sıbyan okulu bu mekteptir. Solak Sinan<br />
Mektebi, Eşref Saat Sokağı üzerinde ve bu sokağın<br />
Çeşme-i Cedid Sokağı ile birleştiği yerde ve<br />
1728-1729 tarihli Ümmügülsüm Sultan Çeşmesi’nin<br />
hemen arkasında idi. Solak Sinan, adını taşıyan mahalleye<br />
ismini veren camiini 1548’de yaptırdığına<br />
göre mektebi de bu sıralarda inşa ettirmiş olmalıdır.<br />
Mektep, harap bir durumda iken, Özel İdare’ce<br />
1930 tarihinde satılmıştır. Solak Sinan Mektebi’nin<br />
bahçesinde bulunan, Şair Şem’i Türbesi bugün de<br />
mevcuttur. Şair Şem’i Şem’ullah Efendi, 16. yüzyıl<br />
mutasavvıflarından olup Prizren’de doğmuş, buradaki<br />
mekteplerde İslamî dersler vermiş, daha sonra<br />
da Konya’ya giderek Mevlâna Celâleddin Rûmi<br />
Dergâhı’ndan feyz almıştır. Daha sonra İstanbul’a<br />
gelerek Şeyh Vefa Hankâhı’nda inzivaya çekilmiştir.<br />
Şeyh Vefa’nın halifesi Ali Dede’ye intisab etmiştir.<br />
Eşref Saat Sokağı ile Çeşme-i Cedid Sokağı’nın<br />
birleştiği yerde bulunan türbenin hacet penceresi<br />
üzerindeki kitabeden, bu türbenin 1591–1592 yıllarında<br />
yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu sokakta bulunan<br />
bir başka bina da; Mahmud Şevket Paşa Konağı’dır.<br />
Konak, Eşref Saat Sokağı üzerinde ve Rum Mehmet<br />
Paşa Camii’nin kıble tarafındadır. Tam karşısında Haseki<br />
İsmail Ağa’nın 1703-1704 tarihinde yaptırmış olduğu<br />
klâsik Türk çeşme mimarîsi tarzında bir çeşme<br />
vardı. Haremlik-selâmlıklı iki bölümden oluşan köşkün<br />
kademeli bahçesinde iki su sarnıcı bulunmaktadır.<br />
Pek harap durumda olan bu ahşap köşk, biri<br />
bodrum üç katlıdır. İki yanı ahşap konsollar ile dışa<br />
taşmalıdır. Mahmud Şevket Paşa’nın çok renkli bir<br />
hayatı vardı. 31 Mart Vak’ası’nda Hareket Ordusu’na<br />
kumanda etmiş, Harbiye Nazırı ve Sadrazam olmuş<br />
ve 14 Haziran 1913’te Beyazıt Meydanı’nda, otomobil<br />
içinde vurularak öldürülmüştü. Konağın hangi tarihte<br />
yapıldığı belli değildir. Şeyhülislâm Arif Hikmet<br />
Beyefendi (öl. 1859) bir müddet burada oturduğuna<br />
göre konak, bu tarihten evvel yapılmıştı. Mahmud<br />
Şevket Paşa’nın vefatından sonra konakta, 1970 tarihine<br />
kadar varisleri veya onların kiracıları oturmuştu.<br />
Bu konakta bir süre 27 Mayıs 1960 hükümet darbesiyle<br />
Millî Birlik Komitesi üyesi olan Yarbay Refet<br />
Aksoylu (doğ. 1921) da oturmuştu. 1970’de de harabiyetinden<br />
dolayı konak terk edilmiş, 1980 tarihinde<br />
de yıkılmıştır. Paşa’nın, Üsküdar’da, Atlas Sokağı ile<br />
Selmanipak Caddesi’nin birleştiği yerde ve sokağın<br />
sağ köşesinde dört adet de dükkânı vardı.<br />
Kaynak: (Hadikatu’l-Cevami, 2/217) (Mir’at-i İstanbul, s. 132) (T.<br />
Öz, İstanbul Camileri, Ank. 1997, 2/53)<br />
86 ÜSKÜDAR SOKAK İSİMLERİ TARİHÇESİ<br />
87