Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Yaylı <strong>Sokak</strong><br />
Yaylı <strong>Sokak</strong><br />
İ<br />
deal Tepe Yolu ile Uyanık Caddesini birbirlerine<br />
bağlamaktadır. Güneşli <strong>Sokak</strong> ile kesiştiği<br />
yerde bir dört yol oluşmaktadır. <strong>Sokak</strong> şekil<br />
olarak yaylı arabalara benzediği için muhtemelen<br />
bu adı almıştır.<br />
İstanbul’da ilk kullanılan araçlar öküzle çekilen koçu<br />
arabaları idi. Daha sonra talikalar kullanılmış, binek<br />
olarak da fayton, landon ve berline tipi arabalara<br />
binilmiştir. Kadınların ata binmeleri yasaktı.<br />
Bir zaman arabaya binmek hakkı da sadece kadınlara<br />
verilmişti. Aradan çok geçmeden araba sayısı<br />
artmaya ve insanların sarsılmaması için yaylı arabalar<br />
yapılmaya başlanmıştı. Bunların en başında, altı<br />
kişilik “kâtip odası” ve dört kişilik “talika” denilen<br />
arabalar geliyordu. Bunlar, tek veyahut çift atla çekiliyorlardı.<br />
“Kâtip odası” dingiller üzerine oturtulmuş,<br />
dört tarafında birer tane olmak üzere dört pencereli,<br />
bir süslü oda şeklindeydi. Pencereleri bazen camlı<br />
veya kafesli, ancak herhalde içerden ve kenarlardan<br />
zarif perdeli olurdu. Arabanın üstü tahtadan yapılırdı.<br />
İçi insanı ferahlatan renklerle boyanırdı.<br />
Avrupa’da, uzun yolculuklarda kullanılan geniş ve<br />
yaylı arabalar da Osmanlı cemiyetinde kabul görmüştü.<br />
Bunlara “Hinto (Hintu)” adı verilmişti. Sultan<br />
Üçüncü Selim Han ve Sultan İkinci Mahmûd Han<br />
devirlerinde, bu hintoların küçükleri de yapılmıştı.<br />
Bilhassa saray kadınları, seyir yerlerine bunlarla gidiyorlardı.<br />
Tanzimat devrinde, Avrupa’dan evvelâ iki taraflı<br />
körüklü olan “landon” adlı yaylılar, sonra “kupa” ve<br />
daha sonra “fayton” getirtilmişti. Landon, ilk zamanlar<br />
İstanbul’da pek rağbet görmemişti. Buna mukabil,<br />
Bursa ve İzmir’de kısa zamanda yayılmıştı.<br />
Cumhuriyetin ilk yıllarında körüklü yaylılar o kadar<br />
yaygınlaşmıştı ki, o dönemin gelinleri “Aynalı körük<br />
olmazsa/ Ben gelin gitmem” diyerek, bu arabaların<br />
ne derece gözde taşıtlar olduğuna şahitlik etmişlerdi.<br />
Yetimhane <strong>Sokak</strong><br />
B<br />
ayramağa Sokağı Sırma Perde Sokağa ulaştıran<br />
sokaktır. Aksoy <strong>Sokak</strong> üzerinde yer<br />
alan Capitol İlköğretim Okulu’nun arkasında<br />
yer almaktadır. <strong>Sokak</strong> adını; Sırpuhi Kalfayan<br />
tarafından 1860’lı yılların sonunda Hasköy’de kurulan<br />
ve 1971’de Üsküdar’a taşınan Kalfayan Ermeni<br />
Yetimhanesi’nden almaktadır.<br />
Yetimhanenin kurucusu Rahibe Sırpuhi Kalfayan 17<br />
Şubat 1823 tarihinde İstanbul-Kartal’da doğmuştur.<br />
Babası Nişan Kalfayan aslen Palulu olup sonradan<br />
İstanbul’a gelmiş ve Kartal’a yerleşmiştir. Sırpuhi<br />
1865’te İstanbul’da yaşanan kolera salgını sonucu<br />
kimsesiz kalan 17 Ermeni kız çocuğu Hasköy’deki<br />
evinde toplayarak yetimhanenin ilk temelini atmıştır.<br />
Onlara elişi öğretmiş, maddi durumu biraz düzelince,<br />
Ermeni komşularının da yardımı ile 1866’da<br />
evinde ruhsatsız olarak Kalfayan Yetimhanesi’ni<br />
açmıştır. 1870’te ruhsat alan yetimhanesini, 1900<br />
yılında ilkokul faaliyetlerine de başlamıştır. Cumhuriyetin<br />
ilanından sonra 14 Haziran 1928 tarih ve<br />
Yetimhane <strong>Sokak</strong><br />
341 No’lu ruhsatname ile resmi kimlik kazanarak<br />
Milli Eğitim Bakanlığ’na bağlı devlet kontrolüne<br />
geçmiş ve bir eğitim kurumuna dönüşmüştür. 1971<br />
yılında Kalfayan İlkokulu’nun Halıcıoğlu’ndaki binası<br />
çevre yolu yapımı nedeniyle istimlâk edilince,<br />
okul ve yetimhane de Üsküdar Altunîzâde Toprak<br />
yol No:26’daki (şimdiki Yetimhane <strong>Sokak</strong>’taki) daha<br />
önce yazlık olarak kullanılan binaya taşınmıştı. Bu<br />
tarihte okul müdürü Koharik Mıgırdiçyan’dır. Dershane<br />
yetersizliği nedeniyle 1. sınıf müstakil, 2-3 ve<br />
4-5. sınıflar birleştirilmiş olarak eğitim öğretime başlamıştı.<br />
Yatakhane ihtiyacı ise okulun biraz uzağında<br />
kiralanan bir ev ile karşılanmıştı. Okul bahçesinin<br />
içinde bulunan ve yemekhane olarak kullanılan<br />
ahşap bina 1979 yılı yaz aylarında onarılarak hem<br />
yatakhane hem de yemekhane binası olarak hizmete<br />
açılmıştı. Okul; 1999-2000 Öğretim yılında Özel<br />
Semerciyan Cemaran İlköğretim Okulu ile birleşerek<br />
Yenimahalle Yeni Dersane <strong>Sokak</strong>’taki yeni binasına<br />
taşınmıştır.<br />
Kaynak: (Pars Tuğlacı, İstanbul Ermeni Kiliseleri, Pars Yayın ve<br />
Tic. Ltd. Şti., İstanbul, 1991, s. 85.)<br />
74 ÜSKÜDAR SOKAK İSİMLERİ TARİHÇESİ<br />
75