You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Kalfa Çeşmesi <strong>Sokak</strong><br />
K<br />
oşuyolu Caddesi’ni Ali Dede Caddesi ve Atıfbey<br />
Sokağı’nın kesiştiği meydana bağlayan<br />
sokaktır. Sokağın Koşuyolu Caddesi ile kesiştiği<br />
köşede Validebağ Anadolu Sağlık Meslek Lisesi<br />
yer almaktadır. Bu sokak adını burada bulunan<br />
ve kitabesi olmayan Kalfa Çeşmesi’nden almıştır.<br />
Osmanlı Arşivinde Altunîzâde Mahallesi Köprübaşı<br />
semtinde Nisan 1903 tarihinden itibaren “Kalfaçeşmesi<br />
Sokağı” ile ilgili belgelere rastlanmaktadır. Bu<br />
belgelerin tamamı bu sokağın yapımı ve tamiratı ile<br />
ilgilidir.<br />
Mahir İz Caddesi<br />
N<br />
uh Kuyusu Caddesi’nden ayrılarak Capitol<br />
istikametinde devam eden ve Capitol’ün<br />
önünden geçerek Köprü Yolu kavşağında<br />
sona eren caddedir. Eski adı Bağlarbaşı Tophanelioğlu<br />
Caddesidir.<br />
Caddeye adını veren Mahir İz, Ankara Kadısı İsmail<br />
Abdülhalim Efendi’nin oğlu, edebiyat tarihçisi Fahir<br />
İz’in ağabeyidir. Babasının vazifesinden dolayı öğreniminin<br />
bir kısmını Midilli, Balıkesir, Isparta, Medine,<br />
İstanbul ve Ankara’da gördü. Ankara Sultanîsini bitirdi.<br />
Birinci Büyük Millet Meclisinde zabıt kâtipliği<br />
yaptı. İstanbul İmam Hatip Lisesi’nde ders verdi. Bu<br />
ara iki yıl Kimya, bir yıl Hukuk fakültesinde okudu.<br />
Sonra Edebiyat Fakültesini tercih etti ve Türk Dili<br />
ve Edebiyatı Bölümün bitirdi (1936). Haydarpaşa<br />
Lisesi’nde edebiyat; İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsünde<br />
hitabet, irşad ve tasavvuf tarihi dersleri verdi.<br />
Kalfa Çeşmesi <strong>Sokak</strong><br />
Mahir İz, İslâmî ilimlerde geniş kültürü ve hitabetiyle<br />
çevresinde saygı uyandırmıştır. Şiirlerinde<br />
Maksud Kâmran, edebî yazılarında Namık Yaz, ilmî<br />
yazılarında Abdullah Söğüt imzalarını da kullanmıştır.<br />
Yazı ve şiirleri Sa’y (Ankara), Sebilüreşad, Yeni<br />
İstiklâl, İslâm Düşüncesi, Bugün, Yeni Asya, Sabah,<br />
Yeni İstanbul dergi ve gazetelerinde yayınlandı. Diyanet<br />
İşleri Başkanlığı’nın hazırlattığı Kur’ân-ı Kerîm<br />
Meali’nin redaksiyon kuruluna başkanlık etti. 1960<br />
yılında İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü hocalarından<br />
Kemal Edip Kürkçüoğlu’nun davetiyle Yüksek<br />
İslâm Enstitüsü’nde “İslâmî Edebiyat Tarihi” hocalığı<br />
ile yeniden maarif hayatına döndü. Burada tasavvuf<br />
tarihi, hitâbet ve irşâd derslerini de okuttu ve ikinci<br />
defa emekli oldu (1970). 9 Temmuz 1974’te vefât<br />
eden Mahir İz Hoca’nın kabri İstanbul Sahrayıcedid<br />
Mezarlığı’ndadır.<br />
Kendi adının yanısıra Maksûd Kâmran, Namık Yaz ve<br />
Abdullah Söğüt takma adlarını da kullanarak Diyanet<br />
Gazetesi, İslâm Düşüncesi, Hilâl, Sebîlürreşâd,<br />
Tohum, Oku, Yeni İstiklâl, Bugün, Yeni Asya gibi gazete<br />
ve dergilerde şiirler, ilmî, edebî ve ictimaî yazılar<br />
kaleme alan Mahir Hoca, sosyal faaliyetleriyle de<br />
dikkat çekmiş, pekçok cemiyet ve vakfın kuruluşunda<br />
bulunmuş, buralarda başkanlık ve üyelikler yapmıştır.<br />
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Bağlarbaşı<br />
Rum Ermeni Mezarlığı bu cadde üzerindedir.<br />
Kaynak: (Mahir İz, Yılların İzi, Kitabevi yayınları, İstanbul, 2012)<br />
Ord. Prof. Fahrettin Kerim Gökay<br />
Caddesi<br />
A<br />
ltunîzâde Capitol’ün önünden geçen Mahir<br />
iz Caddesi’nden Altunizâde Camii’ne doğru<br />
çatallaşıp ayrılan caddedir.<br />
Caddeye adını veren Fahrettin Kerim Gökay, 9 Ocak<br />
1900’de, Eskişehir’de dünyaya geldi. Tıp fakültesinden<br />
1922 yılında mezun olduktan sonra, Emraz-i<br />
Akliye uzmanı oldu. Uzun süre öğretim üyesi olarak<br />
görev yaptı. 24 Ekim 1949 - 26 Kasım 1957 tarihleri<br />
arasında sekiz yıl İstanbul Valiliği ve Belediye Reisliği<br />
yaptıktan sonra, İsviçre (Bern) Büyükelçiliği’ne<br />
atandı. 13. Dönem İstanbul Milletvekilliği, Sağlık ve<br />
Sosyal Yardım Bakanlığı, İmar ve İskan Bakanlığı görevlerinde<br />
bulundu. Basılmış birçok eseri mevcuttur.<br />
Üsküdar’da ve Kadıköy’de adını taşıyan önemli iki<br />
cadde bulunmaktadır. “Halk plajlara akın etti, vatandaş<br />
denize giremiyor.” diyerek dönemin elitlerinin<br />
Türk toplumuna bakışını gösteren tarihi cümlelerden<br />
birini bizlere armağan etmiştir. 6-7 Eylül<br />
1955 Olayları karşısında yetersiz kalması nedeniyle,<br />
o günlerde İstanbul’da bulunan ve olayların başlangıcında<br />
“Milli Gençliğin Kıyamı” tabirini kullanan<br />
İçişleri Bakanı Namık Gedik ile beraber, istifa etmek<br />
durumunda kalmıştır.<br />
Halk tarafından çok sevilmiş ve kısa boyu dolayısıyla<br />
hakkında “Mini mini valimiz, ne olacak halimiz”<br />
tekerlemesi üretilmiştir. Önemli bir serveti olan<br />
Fahrettin Kerim Gökay’ın terekesinde 630 tapu bulunuyordu.<br />
Tüm varlığını kendi adını taşıyan vakfa<br />
bırakmıştır.<br />
Kaynak: (Demirkırat Belgeseli, 1989, Birand-Dündar-Çaplı, “5.<br />
Bölüm: Kriz”, Dönemin Basın ve Enformasyon Bakanı DP Milletvekili<br />
Dr. Mükerrem Sarol’un anıları.)<br />
Cadde’yle özdeşleşen en önemli yapılardan biri<br />
Altunizâde Camii’dir. Devrin büyük gemi tüccarlarından<br />
olan Altunî Ali Efendi’nin oğlu, Abdulmecid<br />
ve Abdulaziz Han dönemlerinde yaşamış ve önemli<br />
görevlere getirilmiş (1806- 1887) İsmail Zühtü Paşa<br />
tarafından yaptırılmıştır. Cami, dikdörtgen bir alan<br />
üzerinde kurulmuş kare planlı barok sitilde yapılmış<br />
çok hoş bir yapıdır. Kesme taştan yapılmış tek minaresi<br />
vardır. Çatısı ahşap malzemeden tek kubbe ile<br />
örtülü, üzeri kurşunla kaplı ve tepesinde barok bir<br />
alem vardır.<br />
Cami ve müştemilatı külliye şeklinde yapılmış olup,<br />
içinde sıbyan mektebi, hamam, dükkanlar, imam ve<br />
müezzin lojmanları mevcuttu. Hali hazırda bunlardan<br />
sadece imam ve müezzin lojmanları, tuvalet ve<br />
şadırvan (bay ve bayanlar için ayrı) , gasilhane kullanılabilir<br />
durumdadır.<br />
Ord. Prof. Fahrettin Kerim Gökay Caddesi<br />
68 ÜSKÜDAR SOKAK İSİMLERİ TARİHÇESİ<br />
69