03.02.2015 Views

Uskudar-Sokak-isimleri-TARIHCESI

Uskudar-Sokak-isimleri-TARIHCESI

Uskudar-Sokak-isimleri-TARIHCESI

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

olarak bulundu. İki defa Milli Eğitim Bakanlığı yaptı.<br />

Siyasi yaşamının yanı sıra Türk Ocakları’nın başkanlığını<br />

yürüttü. Türk Ocakları’nın kapatılmasından sonra<br />

13 yıl Bükreş’te büyükelçilik görevinde bulundu.<br />

Yurda geri döndüğünde Türk Ocakları’nı tekrar kurdu;<br />

ismi, aralıklarla toplam 34 yıl başkanlık ettiği bu<br />

kurum ile özdeşleşmiştir.<br />

1950 seçimlerinde Demokrat Parti (DP) listesinden<br />

bağımsız Manisa milletvekili, 1954’te yine DP’den<br />

İstanbul milletvekili seçildi. 1957’de Hürriyet Partisi<br />

adayı olarak katıldığı seçimleri kaybetti. Kültür ve<br />

siyaset hayatının renkli simalarından ve coşkulu hatiplerinden<br />

biri olan Hamdullah Suphi Tanrıöver’in<br />

konuşmaları ‘Dağ Yolu’ (1928-1931), yazıları da ‘Günebakan’<br />

(1929) isimli kitaplarda toplanmıştır.<br />

Türk Ocakları Merkez Heyeti’nin başkanlığını yürütmeye<br />

devam etmekte olan Hamdullah Suphi Bey,<br />

10 Haziran 1966’da yaşamını yitirdi. Edirnekapı Merkezefendi<br />

Mezarlığı’na defnedildi.<br />

Kaynak: (Prof. Dr. Adil Dağıstan, “Hamdullah Suphi’nin Romanya<br />

Büyükelçiliği ve Gagauz Türkleri”, Atatürk Araştırma Merkezi<br />

Dergisi, Sayı 54, Cilt 18, Kasım 2002)<br />

(Mustafa Arıkan, Ahmet Deniz, Türk Ocaklarını Kapatılışı, Borçları<br />

ve Emlakının Tasfiyesi, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı 15,<br />

Güz 2004)<br />

Şair Nesimi Sokağı<br />

K<br />

aracaahmet Mezarlığı’nın karşısından Tıbbiye<br />

Caddesi üzerinden başlar, Küçük Selimiye<br />

Camii’nin yanından girer, Eczane ve<br />

Daye Kadın sokakları dik keserek Selimiye Hamam<br />

<strong>Sokak</strong>’ta sona erer.<br />

Bağdat’ta doğmuş ve 1404 tarihinde Halep’te derisi<br />

yüzülerek ölmüş tasavvuf şairi Seyyit Nesimî ile XVII.<br />

yüzyılda yaşadığı sanılan Kul Nesimi’yi birbirine karıştırmamak<br />

gerekir.<br />

Asıl adı Ali olan Kul Nesimi’nin yaşamı pek bilinmiyor.<br />

Cahit Öztelli’nin yaptığı son araştırmaya göre,<br />

“17. yüzyılın ünlü Bektaşî ve Hurufî şairidir. Soyu 14.<br />

yüzyılın ünlü şairlerinden ve Yunus Emre izleyicilerinden<br />

Sait Emre’ye dayanır, İran Safevî şahlarının<br />

Anadolu üzerindeki egemenliğini sağlamak yolunda<br />

sürdürülen siyasal çabalara katılmış, bu yüzden<br />

Alioğlu ve Dedemoğlu’yla birlikte kovuşturmalara<br />

uğramıştır. Sonunun nasıl bittiğini gösterecek belge<br />

yoktur.”<br />

Kul Nesimi’nin doğum yeri ve yılı gibi ölüm yeri ve<br />

yılı da bilinmiyor. Ancak şiirlerinden 1668’de sağ olduğu,<br />

Bektaşiliğe bağlandığı, sağlam bir öğrenim<br />

gördüğü, tasavvuf ve din konularını iyi bildiği anlaşılıyor.<br />

Kul Nesimi’nin hem hece, hem de aruzla şiirleri vardır.<br />

İki ölçüyü de beceriyle kullandığı, inancıyla sanatını<br />

atbaşı götürdüğü görülmektedir. Aşk konusuna<br />

da değinmekle birlikte, daha çok din ve tasavvuf<br />

inancını yansıtan lirik nefesleriyle ün kazanmıştır.<br />

Bunlardan bazıları bestelenmiştir.<br />

Kaynak: (Cahit Öztelli, Kul Nesimî, Demos Yay. İstanbul 2012)<br />

Şerif Kuyusu Sokağı<br />

S<br />

okak Adını Şerif Paşa’nın açtırdığı kuyudan<br />

almaktadır. Paşa’nın, eski Bağdat Caddesi<br />

yeni Karacaahmet-İbrahim Ağa Bulvarı üzerinde<br />

bir de sebili vardı. Yeri kesin olarak belli değildir.<br />

Fakat Miskinler Tekkesi civarında olduğu muhakkaktır.<br />

1920 tarihlerinde yıkılmıştır. Sebil içinde<br />

bulunan bir kuyudan çekilen su dağıtılırdı. Bu kuyudan<br />

dolayı semt Şerif Kuyusu adıyla meşhur olmuştur.<br />

Bugün, bu kısımdaki Karacaahmet Mezarlığı’nın<br />

bir kısmı hâlâ Şerif Kuyusu Mezarlığı adıyla bilindiği<br />

gibi, Selimiye’deki bir sokak da Şerif Kuyusu Sokağı<br />

ismini taşımaktadır. Şerif Kuyusu semtine ismini veren<br />

Galipzâde Şerif Ahmet 1111 (1699- 1700) tarihde<br />

vefat ettiğine göre sebil, bu tarihten bir müddet<br />

evvel yapılmış olmalıdır.<br />

Şerif Kuyusu Sokağı’ndan<br />

Şerif Kuyusu Sokağı<br />

Hafız Hüseyin Efendi’nin Mecmua-yı Tevarih adlı eserinde<br />

şu bilgi vardır: “Beni Fütade’den Haseniyyu’nneseb<br />

Galib Hasib bir zat-ı şerîf olup Mekke-i<br />

Mükerreme’de nice eyyam hizmet-i şerafetden sonra<br />

bu tarihte hal’ olunup Âsitâne-i Devlet-i Aliyye’ye<br />

gelip Üsküdar’da sakin iken ‘Hilâfet- 1111’ tarihinde<br />

riIhlet ve kendine mahsus Şerif Kuyusu dimekle maruf<br />

mahalde medfundur ki, Miskinler kurbündedir.<br />

Ve etrafı Nuh Efendizâde sadr-ı esbak Ali Paşa’nın<br />

(Hekimoğlu Ali Paşa 1689-1758) etibba’ına mahsus<br />

mezaristandır. Hatta, sadrı mezburun etba’ından<br />

olan Abaza Gazi Mehmet Paşa dahi gazadan sonra<br />

Sinop’da mazhar-ı kahr-ı kahramanî olup ser’i maktuu<br />

Âsitâne-i Aliyye’ye geldikte bu mahalle defn ve<br />

seng-i nişan vaz’ olunup ism ü tarihi kayd olunduğu<br />

‘izzet-i behişt-1184’ tarihindedir.”<br />

Abaza Mehmet Paşa, Cemaziyelevvel 1185 (Ağustos<br />

1771) tarihinde katledilmiş olup tek şâhidesi bugün<br />

de mevcuttur. Sadrazam Ali Paşa’nın babası olan<br />

Nuh Efendi, Sultan II. Mustafa devrinde (1695-1703)<br />

hekimbaşı olmuş ve Sultan III. Ahmet devrinde ve 8<br />

Şaban 1119 (4 Kasım 1707) tarihinde vefat etmiştir.<br />

Üsküdar’da yaptırdığı bir kuyudan dolayı, Şerif Kuyusu<br />

civarındaki bir yol, hâlâ Nuh Kuyusu Caddesi<br />

ismiyle yad edilmektedir. Sicill-i Osmânî’de, Şerif<br />

Ahmet’in 1112 Muharreminde (Haziran 1700) vebadan<br />

vefat ettiği yazılıdır. Nuh Efendi’nin kabri, Koca<br />

Mustafa Paşa Camii yanında Koca Mustafa Paşa<br />

Medresesi Sokağı ile Canbaziye Sokağı’nın birleştiği<br />

yerde ve kendisinin yaptırdığı medresenin mezarlığındadır.<br />

Birinci sokağın yanında olan kabri lâhit şeklindedir.<br />

Etrafında 8 oğlundan bazıları gömülüdür. Dördüncü<br />

oğlu Evliya Yusuf Efendi olup bunun çocuklarına<br />

Evliyazâdeler derler. Beşinci oğlu Osman Bey, kapıcıbaşı<br />

iken 1153 (1740)’ta vefat ederek Şerifkuyusu<br />

Mezarlığı’na gömülmüştür. Kabri, Karacaahmet-İbrahim<br />

Ağa Bulvarı üzerinde, Miskinler Tekkesi Kapısı<br />

da denilen Yanık Ömer Kapısı’nın sağ tarafında<br />

ve mezarlıklar duvarının hemen önündedir. Küçük<br />

şâhidesinin üzerindeki kâtibî başlığı gül ile süslenmiştir.<br />

Yanında, 1292’de vefat eden el-hac Said<br />

Efendi’nin, 23 M. 1227’de ölen el-hac Hasan Ağa’nın,<br />

8 S. 1187’de ölen Mehmet bin Said Efendi’nin ve 9<br />

Rebiyülevvel 1307’de vefat eden el-hac Mehmet<br />

Münir Paşa’nın kabirleri vardır.<br />

Kaynak: http://www.uskudar.bel.tr/tr-tr/hizmet/rehber/Sayfalar/Rehber-Detay-Icerik.aspxGuideID=10&SubID=81&Conten<br />

tID=19193<br />

348 ÜSKÜDAR SOKAK İSİMLERİ TARİHÇESİ<br />

349

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!