03.02.2015 Views

Uskudar-Sokak-isimleri-TARIHCESI

Uskudar-Sokak-isimleri-TARIHCESI

Uskudar-Sokak-isimleri-TARIHCESI

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Duhancı Mehmet <strong>Sokak</strong><br />

Z<br />

errin Sokağı’nı Bulgurlu Caddesi’ne bağlayan<br />

sokaktır. <strong>Sokak</strong> Kartallı Kadın Sokağı ile<br />

kesişmektedir. <strong>Sokak</strong> adını burada bir köşkü<br />

olan Tütüncü Mehmet’ten almaktadır.<br />

İstanbul’un en güzide semtlerinden birisi olan Göztepe<br />

Semtini Kuran isim Tütüncü Mehmet Efendi’dir.<br />

Aslen Kemah Ağaçsaray köyü nufüsuna kayıtlıdır.<br />

1877 Osmanlı-Rus savaşından sonra kardeşi Yusuf<br />

Efendi ile birlikte İstanbul’a gelerek ticaret hayatına<br />

atılmıştır.<br />

Mahallenin iskanında büyük rol oynayan tütün tüccarı<br />

Mehmet Efendi’nin mezarı bugün adını taşıyan<br />

caminin bahçesinde yer alıyor.<br />

Tütüncü Mehmet Efendi Camii’nin avlusunda ayrıca<br />

Mehmet Efendi’nin ailesi ile caminin ilk imamı Hafız<br />

Kemal Efendi’nin kabirleri de bulunmaktadır. Kendisi<br />

zengin ve ileri görüşlü bir kişi olan Mehmet Efendi,<br />

bu çevrenin zamanla kıymetleneceğini anlayınca<br />

buradan bir arazi satın almış ve Göztepe’nin ilk modern<br />

köşkünü yaptırmıştır. Bundan sonra Göztepe,<br />

Osmanlı saray çevresinin mekânı olmuştur.<br />

Hatta buraya tam 119 paşanın yerleştiği rivayet<br />

edilir. 1800’lü yıllarda, Türk-Rus savaşından sonra<br />

İstanbul’a gelen Rumeli muhacirlerinden Tırnova<br />

ve Zağra’lı 200’e yakın aile Göztepe’ye yerleşince,<br />

semtin ilk muhacir bölgesi de kurulmuş. 1890’da<br />

havagazı, 1894’de Terkos suyu verilmeye başlanan,<br />

1931 yılında da tramvay ve otobüs hizmete girince<br />

nüfusu hızla artan Göztepe, 1960 sayımında 12 bine<br />

ulaştı. 1930 yılında Kızıltoprak Bucağı’na bağlanan<br />

Göztepe’ye daha sonra Merdivenköy de eklenmişti.<br />

Ancak 70’li yıllarda Merdivenköy buradan ayrılarak<br />

ayrı bir mahalle oldu.<br />

Cibali Tütün Fabrikası Tütüncü Mehmet Efendi tarafndan<br />

kurulmuştur. Haliç kıyısındaki anıtsal bina,<br />

İstanbul’da fabrika düzeninde kadın işçi çalıştıran ilk<br />

yerlerden biridir ve çocuk kreşi bulunan ilk fabrikadır.<br />

1877 Osmanlı-Rus Savaşı nedeniyle kardeşi ile birlikte<br />

kaçıp İstanbul’a gelen Kemah’lı Mehmed Halis<br />

Efendi tarafından 1884 yılında kurulmuştur.<br />

O dönem tütün tüketimi, köylerden getirilen tütünün<br />

harman edilip kıyılarak sokaklarda satılması biçimindedir.<br />

Mehmet Efendi de kardeşi Yusuf Efendi<br />

ile birlikte İstanbul’da başladıkları ticari hayatlarında<br />

elde terazi tütün satıp geçimlerini sağlamaktadır.<br />

Bir zaman sonra Tahsin Bey isimli bir zengin ile<br />

tanışırlar. Tahsin Bey kendilerini sever ve güvenir.<br />

İşlerini büyütmeleri için Kemahlı kardeşlere para<br />

verir. Mehmet Halis Efendi, bu parayla İskeçe’ye gidip<br />

40 hayvan yükü tütün getirir. Hemen ardından<br />

Küçükpazar’da küçük bir dükkan sahibi olurlar, kardeşi<br />

dükkanda satışla uğraşırken, o da gidip mal getirmeye<br />

devam eder. Artık Tütüncü Mehmet Efendiolarak<br />

anılmaktadır.<br />

Derken bir sigara fabrikası kurmaya karar verir ve<br />

yer olarak ta Cibali’yi seçer. Kurduğu fabrika ile zamanla<br />

ordunun tüm tütün ihtiyacını karşılamaya<br />

başlar. Kısa sürede İstanbul’un sayılı zenginleri arasına<br />

girer ve Serduhani Mehmet Halis Efendi olarak<br />

tanınmaya başlar.<br />

Öte yandan devlet önemli bir dış borç yükü altındadır.<br />

Bu borçları karşılamak üzere Düyun-u Umumiye<br />

İdaresi kurulur. İdare, birçok vergiye el koyar, yetmeyince<br />

tuza ve tütüne de el atar. Ve Reji İdaresi kurulur.<br />

Tütün tekelde toplanır. Günümüz Tekel’inin önceli<br />

olan Reji İdaresi, tütün üretimi ve ticaretini merkezileştirince,<br />

Mehmet Efendi de Cibali’deki fabrikasını<br />

bu yabancı idareye satmak zorunda kalır. Bu satıştan<br />

kazandığı 95 bin altın ile Erenköy civarında geniş bir<br />

arazi alır ve günümüz Göztepe semtinin iskanında<br />

önemli bir rol oynar. Semtin kurucusu ve isim babasıdır.<br />

Ömrünün son yıllarını Büyükada’da geçirir.<br />

Vefat edince cenazesi, vasiyeti üzerine Göztepe’de<br />

yaptırdığı camiinin mihrab önüne defnedilir.<br />

Cibali Tütün Fabrikası, 1925’de Reji’den alınıp devletleştirildiğinde<br />

tam kapasite ile çalışmaktadır.<br />

1940’a kadar da ülkedeki her türlü sigara üretimini<br />

tek başına karşılamaktadır. 1970 yılında İstanbul Si-<br />

gara Fabrikası kuruluncaya kadar da en önemli sigara<br />

fabrikası olmayı sürdürür.<br />

Daha sonra bu araziyi parsellere bölerek, saraya<br />

mensup tanıdıklarına ve ahbaplarına sattı. Bu Parsellere<br />

dönemin Paşaları, zengin aileleri, yazlık binalar<br />

yaptırarak burada yeni bir muhit doğdu.<br />

Meskun Bölge olmasından doğan Cami ihtiyacını da<br />

kazandığı muazzam paraların bir kısmına kıyarak,<br />

Tütüncü Mehmet Halis Efendi’nin bizzat kendisi karşıladı.<br />

Caminin önünden Bağdat Caddesi’ne kadar<br />

uzanan o upuzun caddeye kendi adını vermiştir.<br />

Göztepe Camisinin ilk imamı, Tütüncü Mehmed<br />

Efendi’nin kardeşinin oğlu Kemal’dir. Tütüncü Mehmed<br />

Halis Efendi Mihrab önündeki, küçük Hazirede<br />

gömülüdür. Aynı, hazirede Eşi, Kayınvalidesi, Torunu<br />

ve Camiin ilk imamı Kemal Efendi de yatmaktadır.<br />

Kaynak: (A. Suat Doğruel, Fatma Doğruel, Osmanlıdan Günümüze<br />

Tekel, Tarih Vakfı Yurt Yay. İst. 2000)<br />

Duhancı Mehmet <strong>Sokak</strong><br />

270 ÜSKÜDAR SOKAK İSİMLERİ TARİHÇESİ<br />

271

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!