Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Hacı Arif Bey <strong>Sokak</strong><br />
İmam Ethem <strong>Sokak</strong><br />
Hacı Arif Bey <strong>Sokak</strong><br />
F<br />
erah Caddesi’ni Mehmet Akif Ersoy<br />
Caddesi’ne bağlayan sokaktır. Yusuf Kemal<br />
Bey Sokağı’na paralel uzanan sokak Öztürk,<br />
Kozlu, Özlem, Çimen, Yavuz, Şafak, Güler, Yılmaz ve<br />
Mete sokakları ile kesişmektedir. <strong>Sokak</strong> adını I. Meşrutiyette<br />
İstanbul Milletvekilliği yapan Kısıklılı Hacı<br />
Arif Bey’den almaktadır. Kısıklılı Hacı Arif Bey, merhum<br />
armatörlerimizden Kamil Denizolgun’un babasıdır.<br />
Eski Ulaştırma Bakanlarımızdan Ahmet Arif<br />
Denizolgun Bey’in de dedeleridir.<br />
İmam Ethem <strong>Sokak</strong><br />
Ü<br />
sküdar’ın Kısıklı Mahallesi sokaklarındandır.<br />
Hanım Seti Sokağı’nı Alemdağ<br />
Caddesi’ne bağlayan sokaktır. <strong>Sokak</strong> adını<br />
Üsküdar Kısıklı Camii’nde imamlık yapan İbrahim<br />
Edhem Efendi’den almaktadır.<br />
Kaşgarlı Mahmud <strong>Sokak</strong><br />
Ü<br />
sküdar’ın Kısıklı Mahallesi sokaklarından<br />
biri olan “L” şeklindeki bu sokak, Alemdağ<br />
Yanyol Caddesi ile Mehmet Akif Ersoy<br />
Caddesi’ni birbirine bağladığı gibi aynı zamanda bu<br />
iki sokağa paralel uzanmaktadır. Sokağın eski ismi<br />
Nuri Bey Sokağı’dır.<br />
<strong>Sokak</strong> adını Kaşgarlı Mahmud’dan almaktadır. (d.<br />
1008 - ö. 1105). Kaşgar’dan 45 km güney batıda<br />
Opal kasabasında dünyaya geldi. Bazı kaynaklarda<br />
Isık Köl yakınındaki Bars Kul’da doğmuştur (-Jean<br />
Paul Roux - Türklerin Tarihi). Tam adı “Mahmud bin<br />
Hüseyin bin Muhammed”dir. Yani Muhammed oğlu<br />
Hüseyin oğlu Mahmud’dur. Kesin olarak Kaşgarlı<br />
Mahmud, dönemin bütün klasik ilimlerini tahsil<br />
etti. Arapça ve Farsça öğrendi. Saciye ve Hamidiye<br />
Medreseleri’nde tahsil gördükten sonra kendisini<br />
Türk dili tetkikatına vakfetmiştir. Bu amaçla Orta<br />
Asya’yı boydan boya kat ederek Anadolu’ya oradan<br />
da Bağdat’a gitmiş, 15 yıl boyunca Türklerin yaşadığı<br />
bütün illeri, şehirleri, obaları, dağları ve çölleri dolaşmıştır.<br />
Bu geziler inceleme amaçlı idi. Türklerin örf<br />
ve âdetlerini mahallinde araştırdı. Gezileri sırasında,<br />
ana dili Türkçenin Hakaniye, Oğuz, Kıpçak, Argu, Çiğil,<br />
Kepenek şivelerini de öğrendi.<br />
Kaynak: (Ahmet Bican Ercilasun, Başlangıçtan Yirminci Yüzyıla<br />
Türk Dili Tarihi, Akçağ, Ankara 2010, s. 314-316.)<br />
Kısıklı Camii <strong>Sokak</strong><br />
Ü<br />
sküdar’ın Kısıklı Mahallesi sokaklarından<br />
olan sokak Büyük Çamlıca Tepesi’ne çıkan<br />
yolu Alemdağ Caddesi’ne bağlayan Kısıklı<br />
Abdullah Ağa Camii’nin arkasında kalan sokaktır.<br />
<strong>Sokak</strong> adını Kısıklı Camii’nden almaktadır. Cami, Kısıklı<br />
Meydanı’nın sol, Büyük Çamlıca Tepesi’ne giden<br />
yokuş yolun hemen başında ve sağ taraftadır. Yanında<br />
ve set üzerinde yakın zamana kadar bir restaurant<br />
bulunmaktaydı. son restorasyonda teras açığa<br />
çıkarılmış ve camide daha görünür bir hal almıştır.<br />
Avlu kapısının önünde tulumbalı bir kuyu, avlunun<br />
sağ tarafında, bir gölgeliğin altında 1881 tarihli şadırvan<br />
teknesi ve bunun önünde de cami bânisinin<br />
muhteşem lâhdi vardır. Burada olan bir sütun kaidesi<br />
ayrıca dikkati çekmektedir. Mabet duvarları<br />
kâgir, çatısı ahşaptır. Alt üst pencerelerden ışık alır.<br />
Mihrabı dışa taşmalı olup minberi ahşaptır. Cami,<br />
Sultan II. Bayezid devri bostancılarından Abdullah<br />
Ağa tarafından yaptırılmıştır. Kendisinin, Beylerbeyi<br />
Stadyumu yanında ‘İstavroz Camii’ adıyla anılan bir<br />
camii ve bir mektebi olduğu gibi, İstanbul Yenikapı<br />
Langa’sında bir camii, Kısıklı Camii’nin yan tarafında<br />
olduğu sanılan bir medresesi, Kısıklı-Ümraniye yolu<br />
üzerinde Namazgâh mevkiinde bir namazgâhı ve<br />
Langa Camii yanında Cellât Çeşmesi adıyla bilinen<br />
bir çeşmesi vardır. Gerek Kısıklı Camii ve gerekse<br />
Beylerbeyi’ndeki caminin Kuzguncuk sırtlarından<br />
Kısıklı eteklerine kadar uzanan çok geniş bir vakfı<br />
vardı. Abdülhay oğlu Hacı Abdullah Ağa’nın 1502 senesi<br />
Mayıs ayı tanzim edilmiş bir vakfiyesi vardır. Mayıs<br />
1502’de İstavroz Köyü, Kısıklı ve Kuzguncuk’dan<br />
elde edilen yıllık geliri 12.674 akçe idi. Cami 1927’de<br />
tamir edilmiştir.<br />
Kaynak: (Hadikatu’l-Cevami, 1/57-58, 2/256), (E. Kocu, İstanbul<br />
Ans. 1/31, 6/2974)<br />
Nurbaba Sokağı<br />
N<br />
ur Baba, 17nci yüzyılda kurulduğu sanılan<br />
bir Bektaşi tekkesidir. Karacaahmet<br />
Sultan’ın himayelerindedir. Özellikle 1800<br />
lü yılların sonlarından itibaren 1925 de kapatılana<br />
dek İstanbul’un sosyal hayatında çok büyük rol oynamıştır.<br />
Faaliyette olduğu dönemde bir çok meşhur<br />
politikacı ve sanatcı bu tekkenin müridlerindendi,<br />
Özellikle zamanın İstanbul sosyetesinin devam ettiği<br />
bir tekke idi. Tekke, Büyükçamlıca Sefatepesi’nin<br />
batı eteklerinde, Sarıkaya mevkiinden başlayan ve<br />
Beylerbeyi Sarayı’nın yanında denize dökülen ve<br />
aynı zamanda Beylebeyi sarayının su kaynagı da<br />
olan İstavroz deresinin sağ tarafındaki yamaçlar<br />
üzerindedir. Sarıkaya mevkiinde, Kısıklı Caddesi’ne<br />
açılan Nur Baba Sokağı’na girip 430 adım yürüdüğünde,<br />
İstavroz deresinin başına gelinir. Bu kavşaktan<br />
190 adım ileride, Tahir Baba (Nurbaba)Bektâşî<br />
Tekkesi’nden arta kalan hazîre vardır. Eski ismi Tariki<br />
olan bu sokak şimdi Emniyet Sokağı adını almıştır.<br />
Boğaziçine doğru fevkalede güzel bir manzarası<br />
olan tekke binası ile müştemilâtının yerine bir çok<br />
apartman yapılmıştır.Bir zamanlar çok geniş bahçesi<br />
ve bu bahcede 100’ün üzerinde mezar taşı olan tekke<br />
arazisinde Bugün yalnız iki apartman arasındaki<br />
Kaşgarlı Mahmud <strong>Sokak</strong><br />
224 ÜSKÜDAR SOKAK İSİMLERİ TARİHÇESİ<br />
225