29.01.2015 Views

Yine Yeni Yeniden Yenilenebilir Enerji WWF Türkiye

Yine Yeni Yeniden Yenilenebilir Enerji WWF Türkiye

Yine Yeni Yeniden Yenilenebilir Enerji WWF Türkiye

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den<br />

<strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

<strong>WWF</strong>-Türkiye<br />

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> 1


Metin: Ceren Ayas, <strong>WWF</strong>-Türkiye<br />

Editörler: Deniz Öztok, Nilay Dirim, <strong>WWF</strong>-Türkiye<br />

Çeviri: Özge Kayakutlu<br />

Tasarım: Yavuz Gündüz, 12punto<br />

Çizimler: Emre Ulaş<br />

Basım: Mas Matbaacılık A.Ş.<br />

© <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong>,<br />

2010, <strong>WWF</strong>-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) İstanbul, Türkiye<br />

İçindekiler<br />

İklim Değişikliği ve <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

ISBN: 978-605-61279-1-5<br />

<strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> Nedir<br />

<strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> Teknolojileri<br />

Güneş Paneli<br />

2 <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

<strong>WWF</strong>-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı),<br />

Büyük Postane Cad., No: 43-45<br />

Kat:5 34420 Bahçekapı, İstanbul<br />

Tel: 0212 528 20 30<br />

Faks: 0212 528 20 40<br />

www.wwf.org.tr<br />

info@wwf.org.tr<br />

Bu kitapçık Air Pollution & Climate Secretariat katkılarıyla hazırlanmıştır.<br />

Tüm hakları saklıdır. Bu yayının herhangi bir bölümü, <strong>WWF</strong>-Türkiye’nin yazılı izni<br />

olmadan yeniden çoğaltılamaz ve basılamaz.<br />

Rüzgâr <strong>Enerji</strong>si<br />

Biyoenerji<br />

Küçük Ölçekli Hidroelektrik Santral<br />

Güneş Pişiricisi<br />

Fotovoltaik-Rüzgâr Hibrid Sistemi<br />

Güneş Isıtma Sistemi<br />

Jeotermal Isı Pompası<br />

<strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> Projeleri ve Yerel Halkın Katılımı<br />

<strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> Projelerinin Finansmanı<br />

Çözüm Önerileri: Türkiye’nin Artan <strong>Enerji</strong> Talebi ve<br />

<strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> 3


İklim Değişikliği ve<br />

<strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

Fosil yakıtlar söz konusu olduğunda, ne yazık ki hepimiz birer bağımlıyız.<br />

Bu bağımlılık, yalnızca bizim değil, tüm dünyanın en önemli sorunları<br />

arasında. Son yüzyılın enerji altyapılarına baktığımızda büyük bir<br />

kısmının fosil yakıt (kömür, petrol, doğalgaz vb.) temelli olduğunu görüyoruz.<br />

Bugün, ekonomiyle<br />

ekolojiyi birbirine<br />

düşman durumuna<br />

getirmek her ikisinin<br />

de kıyametini hazırlar.<br />

Küresel iklim değişikliğinin önüne geçerken, yoksulluğa çözüm getiren<br />

ve artan dünya nüfusunun kalkınma gereksinimlerini karşılayan düzenli<br />

ve güvenli enerji hizmetleri sunmak, yaşadığımız çağın en önemli gereklerinden<br />

biri. Dünyamızın kendi döngüsü dışında, değişimine neden<br />

olacak derecede sera gazlarıyla doldurulması, kontrolümüz dışında ilerleyen<br />

küresel iklim krizini yarattı. Ne yazık ki, başka bir gezegen yaratmamız<br />

mümkün değil. İklim krizini ortadan kaldırmak, küresel ölçekte<br />

en büyük ve öncelikli girişim hedefi olmalı. Aynı zamanda, yeni enerji<br />

kaynaklarına yönelik arayışın, geleneksel yöntemler sürdürülerek çevresel<br />

hasarlara yol açmasının önüne geçilmeli. Kurduğumuz yaşam şeklinde,<br />

incelikle hesaplanmış ve planlanmış dönüşümler gerekli. Bugün,<br />

ekonomiyle ekolojiyi birbirine düşman durumuna getirmek her ikisinin<br />

de kıyametini hazırlar. Sürdürülebilir ve adil bir dünya; ekoloji ve ekonominin<br />

barışık kılınmasıyla mümkün.<br />

Dünyamızın ısınmasına neden olan karbondioksidin yüzde 80’i fosil yakıtlardan<br />

kaynaklanıyor. Bu durum, küresel ısınmayla mücadelede fosil<br />

yakıtlara olan bağımlılığımızın azaltılmasının ve yenilenebilir enerji payının<br />

artmasının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Günümüzde fo-<br />

4 <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

sil yakıt fiyatlarındaki artış, iklim değişikliğinden doğan kaygılarla birlikte<br />

enerji sektöründe hem arz hem de talep olarak bir dizi yeniliği beraberinde<br />

getirmiş durumda. Bu kapsamda yenilenebilir enerji kaynaklarının<br />

kullanımının yaygınlaştırılmasına yönelik gelişmeler küresel ölçekte<br />

hızlanıyor.<br />

<strong>Yeni</strong>lenebilir enerji kaynakları, enerji kaynağından alınan enerjiye eşit<br />

oranda veya kaynağın tükenme hızından daha çabuk bir şekilde kendini<br />

yenileyebilme özelliğine sahiptir. Örneğin, güneşten elde edilen enerjiyle<br />

çalışan bir teknolojinin tükettiği enerji, toplam güneş enerjisinin yanında çok<br />

küçük bir miktardır. <strong>Yeni</strong>lenebilir enerji, tesisler ve canlılar tarafından kalıcı<br />

olarak tamamen tüketilemez. <strong>Yeni</strong>lenebilir enerji, elektrik ve ısı üretiminde<br />

temel kaynak olma potansiyeli taşır. Ayrıca modern ve verimli teknolojiler<br />

kullanılarak kömürün ve diğer fosil yakıtların yerine geçecek olan temiz<br />

enerjidir. Bu temiz enerji, bir yandan çevresel zararları azaltılır. Diğer<br />

yandan kırsal kalkınmaya yarar sağlar. Fotovoltaik paneller, küçük<br />

rüzgar türbinleri, biyoyakıtlar ve küçük ölçekli hidroelektrik santraller;<br />

aydınlatma, haberleşme, ısıtma ve soğutma gibi pek çok gereksinimin<br />

karşılanmasını sağlar.<br />

<strong>WWF</strong>-Türkiye olarak hedefimiz; bu çözümleri, Türkiye için erişilebilir<br />

ve düşük maliyetli alternatifler haline getirmektir.<br />

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> 5


<strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> Nedir<br />

Günümüzde enerji kullanımı, bir tarafın kazancına diğer tarafınsa<br />

kaybına neden olur. Kazanılan her birim enerji, faturaya yansıtılırken<br />

yaratılan sosyal ve çevresel zararlar göz ardı edilir.<br />

<strong>Enerji</strong> nedir<br />

<strong>Enerji</strong> dediğimizde, aklımıza arabamıza koyduğumuz ya da ısınmamızı sağlayan yakıt ve televizyon kumandasını<br />

çalıştıran güç gelir. Gerçekte enerji, evrendeki yaşamın kaynağıdır. <strong>Enerji</strong>, bir işi yapmak için harcanan emeğin<br />

tümüdür. Koşmak, yemek yemek, evimizi ısıtmak ya da saçımızı kurutmak enerji kullanımına birer örnektir.<br />

Evimize gelen fatura, kaç birim enerji kullandığımızı hesaplayarak bulunur. Faturamızı öderken kullandığımız<br />

enerjinin karşılığını ödemiş oluruz. Bu faturaya çoğu zaman, enerji elde etmek adına sebep olduğumuz çevresel<br />

ya da sosyal zararlar atılmaz. Güç, bir işi yapmak için kullanılan enerjinin hızını belirtir. Daha fazla güç işin<br />

daha hızlı gerçekleştiğini, yani evimizdeki sayaçta yer alan ibrenin daha hızlı döndüğünü gösterir. Ayın sonunda<br />

sayacımızın döndüğü tur sayısı üzerinden toplam enerji kullanımımız hesaplanır. Yani daha fazla güç daha fazla<br />

enerji anlamına gelir.<br />

Geçmişi düşünelim, insanlığın ateşi keşfetmeden önceki yaşamı oldukça<br />

farklıydı. Ateşin icadından bu yana, enerjiye bağımlı süregiden<br />

yaşantımızı gözden geçirdiğimizde uygarlıkların fosil yakıtlara bağımlı<br />

şekillendiği daha iyi anlaşılır. 40-50 yıl sonra fosil yakıt rezervlerinin<br />

tükeneceği göz önünde bulundurulursa; yenilenebilir enerji payının<br />

artması, üretim ve tüketim şeklimizin hızla değişmesi gerektiğini gösterir.<br />

Alternatif - <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

Alternatif enerji; fosil yakıt, kömür, doğal gaz ya da petrol gibi ürünleri içermeyen enerji türüdür. <strong>Yeni</strong>lenebilir<br />

enerji, neredeyse hiç insan gücü gerektirmez ve kendini yenileyebilir. Güneş ya da rüzgâr ne kadar kullanırsak<br />

kullanalım bitmez. Bu nedenle gerçek anlamda sürdürülebilir enerji için yenilenebilir enerji potansiyelimizi<br />

artırmak şarttır.<br />

6 <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

<strong>Yeni</strong>lenebilir enerji; kömür, petrol gibi sonu olan kaynaklara muhtaç<br />

olmamızı engeller. Aynı zamanda yerel ölçekte yeni iş olanaklarının<br />

yaratılması, yatırımların ülke içinde kalması, daha az hava kirliliği, enerji<br />

arzı seçeneklerinin artması, enerji güvenliğinin sağlanması, temiz<br />

enerji teknolojilerinin ucuzlayarak daha geniş kitlelere farklı ölçeklerde<br />

sunulması gibi birçok avantaja sahiptir. <strong>Yeni</strong>lenebilir enerji tartışmalarında<br />

alternatif enerjilerin fosil yakıtlara göre daha pahalı olduğu dile getirilir.<br />

Bununla birlikte, fosil yakıtların hükümetler tarafından sübvanse edildiği<br />

göz ardı edilir.<br />

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> 7


<strong>Yeni</strong>lenebilir enerji neden önemlidir<br />

<strong>Yeni</strong>lenebilir enerji teknolojileri, çevreyi fosil enerji teknolojilerinden daha az etkiler. Bunun nedeni enerji<br />

kaynağının tükenmemesidir. <strong>Yeni</strong>lenebilir enerji her zaman var olacaktır. Diğer enerji kaynakları sonlu ve<br />

sınırlıyken, yenilenebilir enerji kaynakları hiç tükenmez. <strong>Yeni</strong>lenebilir enerji yatırımlarının çoğu, yüksek maliyetli<br />

enerji dış alımları yerine, tesislerin kurulmasına yönelik malzeme ve insan gücü için yapılır. <strong>Yeni</strong>lenebilir enerji<br />

yatırımları yapıldığı yöreyi kalkındırır, istihdam yaratır ve yerel ekonomilere kaynak sağlar. <strong>Yeni</strong>lenebilir enerji<br />

kaynakları çevresel iyileştirme, artan yakıt çeşitliliği, ulusal güvenlik ve bölgesel ekonomik gelişme gibi yararlar<br />

sunarak; dünya enerji ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayabilir.<br />

<strong>Yeni</strong>lenebilir enerji ve sürdürülebilir kalkınma<br />

Bireysel, küçük ölçekli yenilenebilir enerji projeleri, karşı karşıya bulunduğumuz çevre sorunlarına tek başına<br />

çözüm olamaz. Bu nedenle projelere öncelik verirken yerel, ulusal, bölgesel ya da küresel düzeyde yinelenebilme<br />

potansiyeli göz önünde bulundurulmalıdır. <strong>Yeni</strong>lenebilir enerji yaklaşımlarının benimsenmesi; orman<br />

kaybının azaltılmasına, ağaçlandırmanın desteklenmesine, enerji altyapısının çevresel etkilerinin ve sera gazı<br />

emisyonlarının düşürülmesine yardımcı olabilir. Yerel halk üzerindeki toplumsal, ekonomik ve çevresel faydalar;<br />

sağlık ve geçim koşullarının iyileştirilmesi, güvenilir enerji kaynaklarının oluşturulması ve yoksulluğun<br />

azaltılması gibi çalışmalarla paralel yürütülebilir.<br />

Türkiye’nin <strong>Yeni</strong>lenebilir<br />

<strong>Enerji</strong> Potansiyeli<br />

Türkiye; petrol, doğal gaz ve kömür gibi enerji<br />

kaynaklarına bağımlıdır. Bu bağımlılık Türkiye’ye<br />

ekonomik olarak büyük bir yük oluşturur. Aslında,<br />

Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynağı potansiyeli,<br />

zengin ve çeşitlidir. Türkiye’de kömürden sonra gelen<br />

ikinci büyük enerji kaynağı yenilenebilir enerjidir.<br />

8 <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

Türkiye’deki başlıca yenilenebilir enerji kaynakları; hidrolik<br />

enerji, biyokütle, rüzgâr, biyogaz, jeotermik ve güneş<br />

enerjisidir. 2008 yılı itibariyle toplam elektrik üretiminde<br />

yenilenebilir enerjinin payı yaklaşık yüzde 17,<br />

doğal gazın payı ise yaklaşık yüzde 48’dir. Bununla<br />

birlikte, Türkiye’de 2020 yılında elektrik üretiminin yüzde<br />

8 artacağı planlanmaktadır. Söz konusu büyümenin<br />

dış kaynaklardan karşılanmasının ekonomik yükü<br />

daha da artıracağı göz ardı edilmemelidir.<br />

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> 9


<strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

Teknolojileri<br />

<strong>Yeni</strong>lenebilir enerji teknolojileri, farklı özelliklere sahiptir. Bu teknolojilerin<br />

nitelikleri, kullanım alanları, olumlu ve olumsuz yanları aşağıdaki<br />

gibi özetlenebilir:<br />

Fotovoltaik, güneş enerjisini elektrik akımına dönüştürme teknolojisidir.<br />

Fotovoltaik güneş panelleri, hemen hemen her yerde ve her büyüklükte<br />

altyapı projesinde kullanılabilir. Uzun ömürlüdür, kirliliğe yol açmaz,<br />

gürültü yapmaz, yakıt gerektirmez ve kullanıcıların zaman ve emek<br />

israfını önler. Olumsuz yönleri ise yüksek başlangıç maliyeti, performansın<br />

hava koşullarına göre dalgalanması, enerjinin depolanması sorunu,<br />

elektrikli sistemler hakkında yeterli derecede bilgi sahibi<br />

olma zorunluluğu ve çalınma tehlikesi olarak sayılabilir.<br />

Rüzgâr enerjisi sistemleri bedelsiz bir enerji kaynağı<br />

olan rüzgârdan yararlanır. Uzun ömürlüdür,<br />

yakıt gerektirmez, kullanıcıların zaman ve emek<br />

israfını önler. Olumsuz yönleri, fotovoltaik güneş<br />

panelleriyle benzerdir. Karma pilli fotovoltaik/rüzgâr<br />

sistemi bu olumsuz yönlerin bazılarını<br />

ortadan kaldırmaya yardımcı olur. Pil<br />

değişimi için plan yapmak çok önemlidir.<br />

10 <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

Biyoenerji projelerini birkaç başlık altında<br />

toplayabiliriz. Tarım ürünleri ve katı biyokütlenin,<br />

elektrik, ısı ve sıvı biyoyakıt üretimi<br />

için kullanımı bunlardan biridir. Hayvan ve<br />

insan dışkısının biyogaz üretimi için kullanımı,<br />

biyoenerji projeleri arasındadır. Biyoenerji projelerinin<br />

olumlu yönleri arasında, iyi yönetildiğinde<br />

net karbon emisyonu olmaması, rüzgâr ve güneş<br />

enerjisine kıyasla daha dengeli bir enerji arzı sağlaması<br />

yer alır. Olumsuz yönleri arasındaysa arazi kullanımında<br />

rekabet riski, uygun miktarda kaynak arzı ihtiyacı, üretim<br />

ve işleme aşamalarıyla bağlantılı zamanın daha uzun olması<br />

ve biyogazın kullanılabilirliğini etkileyen iklim koşulları sayılabilir.<br />

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> 11


Küçük ölçekli hidroelektrik santral projeleri, güneş ve rüzgâr<br />

enerjisine kıyasla daha düzenli bir enerji arzı sağlar ve birçok farklı duruma<br />

uyarlanabilir. Olumsuz yönleri ise başlangıç maliyetinin yüksek olması<br />

ve akarsu akışına bağlı görülen elektrik arzındaki dalgalanmalar sayılabilir.<br />

Bununla birlikte, ilk tesisin kapasitesini artırmak zordur. Oysa<br />

yeni yapılan bir güneş paneline yeni bir modül eklemek veya bir rüzgâr<br />

parkına bir rüzgâr türbini eklemek kolaydır. Ancak küçük elektrik sistemlerinin<br />

tümü, belirli ihtiyaçları karşılamak üzere tasarlanır. Talep, sistemin<br />

inşası sırasında öngörülen ihtiyacı aşarsa, tesis hızla yetersiz hâle gelebilir.<br />

Bunun dışında hidroelektrik santral projelerinin bütüncül ve havza<br />

bazında planlama yapılmadan gerçekleştirilmesi geri dönüşü olmayan<br />

ekolojik ve sosyo-ekonomik sorunlara yol açar.<br />

Güneş pişiricisi yiyecekleri yakmaz, duman yüzünden sağlık sorunlarına<br />

yol açmaz, fazla emek gerektirmez, yerel düzeyde ve düşük maliyetle<br />

üretilip, uzun yıllar kullanılabilir. Olumsuz yönleri arasında pişirme süresinin<br />

uzunluğu, doğrudan güneş ışığına bağımlılığı ve bazen de kültürle ve<br />

çalışma alışkanlıklarıyla uyumsuzluk sayılabilir.<br />

Fotovoltaik Güneş Paneli<br />

Güneş, çok büyük miktarda enerji yayar. Bu enerji, kullandığımız enerjinin yaklaşık 35.000 katıdır. Güneş enerjisi,<br />

güneş ışınlarının hem ısı hem de elektrik meydana getirmesidir. Güneş enerjisi, aynı zamanda binalarda pasif<br />

ısıtma ve soğutma işlevine de sahiptir.<br />

sında kullanılan enerjiyi yerine koyma süresi, 1,5 ila 3,5 yıl arasındadır.<br />

Sistemin çalışması için yakıt gerekmediğinden ek yakıt gideri yoktur. Bu<br />

yüzden de FV sistemleri, fosil enerjinin aksine yakıt fiyatlarındaki dalgalanmalardan<br />

etkilenmez. Elbette fosil enerji kaynakları, güneş enerjisiyle<br />

doğrudan rekabet eder ve yakıt fiyatları FV sisteminin ekonomik rekabet<br />

gücünü etkiler. FV sistemleri, hemen her ölçek ve büyüklükteki projeler<br />

için, gerektiği gibi tasarlanabildiği halde, başlangıç yatırım maliyeti yüksektir.<br />

FV sistemlerinin diğer olumsuz yönleri arasında, güneşli olmayan<br />

günlerde enerji depolama sorunu, hava koşulları ve gün ışığı düzeyine dayalı<br />

performansta dalgalanmalar, FV üretimi için toksik maddelerin kullanımı<br />

ve FV pil parçalarının çevreye zarar vermeden imha edilmesi sayılabilir.<br />

Elektriğin depolanması da göz ardı edilmemesi gereken bir konudur.<br />

Pil sistemi, kullanılan teknolojinin niteliklerine göre beş ila sekiz yılda<br />

bir değiştirilmelidir, bu da montaj maliyetini artırır. Pil ve invertörler<br />

(DC gerilimi evlerde kullandığımız alternatif gerilime çeviren cihaz) gibi<br />

küçük parçaları değiştirmek için gerekli fonları bir kenara ayırmayı öngören<br />

planlı bir finansal yönetim, projenin kalıcı olması bakımında büyük<br />

önem taşır. İleride gerçekleşecek pil değişimi gereksiniminin ihmal edilmesi,<br />

projenin başarısız olmasının ana nedenlerinden biridir. Her türden<br />

küçük ölçekli yenilenebilir elektrik sisteminde, kullanıcının farkındalığı<br />

ve enerji tasarrufu konusundaki eğitimi önemli bir rol oynar.<br />

Güneş Lambası<br />

12 <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

Güneş, çok<br />

büyük miktarda<br />

enerji yayar.<br />

Bu enerji,<br />

kullandığımız<br />

enerjinin yaklaşık<br />

35.000 katıdır.<br />

Fotovoltaik (FV) sistemler, gün ışığını doğrudan elektriğe dönüştürür.<br />

FV piller, yaygın olarak kullanılan silikon gibi özel malzemelerden yapılır.<br />

Işık pile çarptığında, bir bölümü bu malzemenin içinde hapsolur. Böylece,<br />

gelen ışık “enerji” olarak aktarılmış olur. FV pilinin altına ve üstüne<br />

konulan metal, bağlantılarla akımın dışarıya çekilerek kullanılmasını<br />

sağlar. FV sistemi hemen her mekânda, her ihtiyacı karşılayacak şekilde<br />

uygulanabilir, çok küçük miktarlardan çok büyük miktarlara kadar<br />

enerji üretebilir. Sistemin büyüklüğünün ve ölçeğinin çok çeşitli olması,<br />

her alanda kullanılmasını sağlar. Böylece, sistem diğer yenilenebilir enerji<br />

sistemlerini tamamlayıcı unsur haline gelir. Bağımsız, genel şebekeden<br />

ayrı veya şebekeyle bağlantılı olarak kullanılması, FV’lerin dünya çapında<br />

birçok uygulama için eşsiz bir yenilenebilir enerji kaynağı olması anlamına<br />

gelir. Birleşmiş Milletler Çevre Programı’na (UNEP) göre fotovoltaik<br />

güneş pili sistemleri ekonomik olarak, sistemin dışında kalmış küçük,<br />

izole, dağınık topluluklar halindedir ve köylerde fosil yakıt üretimiyle rekabet<br />

edecek durumdadır. Sınırlı bakım gereksinimleri sayesinde sistem<br />

eğitim düzeyi düşük köylerde rahatlıkla kullanılabilir. FV sistemler 20 yıldan<br />

uzun süre kullanılabilir, gürültü yapmaz ve sera gazı üretmez (FV pillerinin<br />

ilk üretimi ve taşınması süreci hariç). FV sisteminin üretimi sıra-<br />

Türkiye, bol güneş<br />

ışığı aldığı ve güneş<br />

enerjisi sistemi<br />

kurmaya elverişli<br />

geniş alanlara<br />

sahip olduğu için<br />

fotovoltaik (FV)<br />

pazarında büyük<br />

potansiyele sahiptir.<br />

Gaz yağı, yoksul ailelerin satın almakta güçlük çektiği bir yakıttır. Ayrıca<br />

gaz lambalarından ve yemek pişirmek için kullanılan ocaklardan çıkan<br />

duman, evin içindeki havayı kirleterek solunum yolu enfeksiyonlarına<br />

neden olur. Güneş lambaları bir yandan emisyonları azaltırken, diğer<br />

yandan bu tür sağlık sorunlarının önüne geçer. Ayrıca çocukların akşamları<br />

ders çalışırken, kadınların yemek yaparken veya çocuklarla ilgilenirken<br />

daha iyi görebilmesine olanak tanır. <strong>WWF</strong>, Nepal’de, akşamları<br />

evlerini aydınlatmak için gaz lambası kullanan halka ucuz güneş lambalarını<br />

tanıtmıştır. Bu yenilenebilir enerji sisteminde, küçük bir panel,<br />

iki lambayı şarj edebilecek güçtedir. Sistemin bir haneye maliyeti yaklaşık<br />

75 TL olmuştur. Paneller 10 yıldan uzun süre dayanır ve piller iki yılda<br />

bir değiştirilmelidir.<br />

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> 13


<strong>WWF</strong>’nin Nepal’de gerçekleştirdiği güneş lambası projesinde köylüler,<br />

güneş lambalarının olumlu yönlerini şöyle dile getirmektedirler:<br />

• Gaz yağından daha ucuzdur,<br />

• Ek maliyet yüklemeden bütün gece ışık sağlar,<br />

• Duman çıkarmaz, daha konforlu ve sağlıklıdır,<br />

• Radyoyu çalıştırabilmek için pil olarak kullanılabilir,<br />

• Rüzgârlı ve yağmurlu havalarda gaz lambasının işe yaramadığı durumlarda<br />

dış ortamda da kullanılabilir,<br />

• Kullanımı kolay ve güvenlidir, yangın riski bulunmaz.<br />

Türkiye, bol güneş ışığı aldığı ve güneş enerjisi sistemi kurmaya elverişli geniş alanlara sahip olduğu için fotovoltaik<br />

(FV) pazarında büyük potansiyele sahiptir. Ancak, şu an Türkiye’de fotovoltaik elektrik kurulu gücü yok<br />

denecek kadar azdır (2 MW). Günümüzde Türkiye’nin daha fazla FV enerji üretmesini ve enerji fazlasını satmasını<br />

sağlayacak uygun bir yasal düzenleme yoktur. Bu nedenle, FV uygulamalarının çoğu genele mâl olmayan<br />

sistemlerdir. Türkiye, bu konuyla ilgili yasal düzenlemeler yaparak, bunları hayata geçirmelidir.<br />

FV Sisteminin Olumlu ve Olumsuz Yönleri<br />

Olumlu Yönler<br />

Kullanılamayacağı alan çok azdır.<br />

Sistem esnektir. Farklı büyüklük ve ölçekteki<br />

altyapı projelerine uyum sağlar. Elektrik tüketimi<br />

artıkça yeni modüller ilave edilebilir.<br />

Emisyon üretmez, kirliliğe ve gürültüye neden<br />

olmaz.<br />

Kullanım ömrü genellikle 20 yıldan fazladır.<br />

Yakıt gereksinimi yoktur.<br />

Ana sisteme bağlantı gerektirmez. Gerektiğinde<br />

bağlantı kurulabilir.<br />

Çevredeki alan uygun değilse binalara monte<br />

edilebilir.<br />

Zaman ve emek tasarrufu sağlar.<br />

Olumsuz Yönler<br />

Başlangıç yatırımı yüksek<br />

maliyetlidir.<br />

Hava koşulları ve gün ışığı<br />

oranına göre performansında<br />

dalgalanmalar olur.<br />

Ana sisteme bağlı değilse gün<br />

ışığının olmadığı durumlarda<br />

enerji depolama gereklidir.<br />

Piller, çevreye zarar vermeden<br />

imha edilmelidir.<br />

FV üretiminde kullanılan bazı<br />

malzemelerin toksik olma<br />

olasılığı vardır.<br />

Elektrik sistemleri hakkında<br />

yeterli bilgiye sahip olunması<br />

özellikle bakım sırasında<br />

önemlidir.<br />

Panellerin çalınma riski vardır.<br />

14 <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> 15


Rüzgâr <strong>Enerji</strong>si<br />

Rüzgâr enerjisi, rüzgârın bol olduğu yerlere yerleştirilen rüzgar güllerinden/türbinlerinden elde edilir.<br />

Havanın içindeki moleküller belirli bir hıza sahiptir. Rüzgâr enerjisi, bu<br />

hızın bir kısmının türbin pervanelerine aktarılmasıyla elde edilir. Rüzgâr<br />

gücü, pervane kanatlarına etki ederek su pompası gibi mekanik cihazlara<br />

enerji sağlar veya elektrik üretmesi için bir jeneratöre bağlanır. Diğer<br />

yenilenebilir enerji sistemleri gibi, rüzgâr türbinleri de kullanım sırasında<br />

sera gazı emisyonuna ya da başka türde kirliliklere neden olmaz.<br />

Rüzgârdan üretilen elektrik maliyetinin düşmesiyle, türbinlerin büyük ölçekli<br />

üretimi son yirmi yılda artmıştır. Bugün rüzgâr enerjisi, maliyeti en<br />

düşük yenilenebilir enerjilerden biridir.<br />

Rüzgâr enerjisinin diğer olumlu yönleri arasında rüzgâr türbinlerinin<br />

sonsuza kadar yenilenebilir bir enerji kaynağını (rüzgâr) kullanması,<br />

montajdan sonra yakıt gerektirmemesi, otomatik olarak işlemesi,<br />

kullanım ömrü boyunca çok az bakım istemesi ve neredeyse hiçbir işletme<br />

gideri gerektirmemesi sayılabilir. Rüzgâr enerjisi sistemi çoğunlukla<br />

bulunduğu alana bağlıdır. Rüzgâr hızından büyük ölçüde etkilenen rüzgâr<br />

türbinlerinin ürettiği enerji aynı zamanda çevredeki alanın atmosfer<br />

basıncına, rakıma ve hava sıcaklığına bağlıdır. Ekipmanın başlangıç<br />

yatırım maliyetinin yüksek olması, rüzgâr enerjisini gelişmekte olan<br />

ülkeler için zor bir sistem haline getirir. Dalgalanma gösteren bir enerji<br />

Rüzgâr <strong>Enerji</strong>si Sistemlerinin Olumlu ve Olumsuz Yönleri<br />

Olumlu Yönler<br />

Bedava ve sonsuz bir enerji kaynağıdır.<br />

Sera gazı veya herhangi bir kirletici madde<br />

üretmez.<br />

Olumsuz Yönler<br />

Atmosfer basıncı, rakım ve<br />

hava sıcaklığının yanı sıra rüzgâr<br />

hızından büyük ölçüde etkilenir.<br />

Başlangıç yatırımı yüksek<br />

maliyetlidir.<br />

15 yıldan fazla kullanım ömrü vardır. Alana özgü özellikler taşıyan bir<br />

teknolojidir.<br />

Otomatik işler ve genellikle bakım gerektirmez.<br />

Ana sisteme bağlı olmayan<br />

sistemlerde üretilen enerjideki<br />

dalgalanmalar, yedek sistem veya<br />

elektriği depolayacak pil gerektirir.<br />

16 <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

Yakıt gerektirmez.<br />

Diğer yenilenebilir enerji teknolojileriyle bir arada<br />

kullanılabilir.<br />

Ana sisteme bağlantı gerektirmez, gerektiğinde de<br />

bağlantı bağlantı kurulabilir.<br />

Zaman ve emek tasarrufu sağlar.<br />

Büyük ölçekli çiftlikler, kuş ve<br />

yarasa ölümleri de dâhil olmak<br />

üzere çevresel etkiler yaratabilir.<br />

Bakımı için, elektrik sistemleri<br />

hakkında yeterli düzeyde bilgi<br />

gerektirir.<br />

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> 17


kaynağına bağımlı olan rüzgâr enerjisi sistemi, zaman zaman üretilen<br />

enerji miktarında farklılıklar gösterir. Bu da rüzgârsız dönemlerde<br />

kullanmak üzere yedek bir sistem kurulmasını veya elektriğin<br />

depolanmasını gerektirir.<br />

Denize kilometrelerce kıyısı olan Türkiye’de rüzgâr enerjisinin potansiyeli oldukça yüksektir. 2009 rakamlarına<br />

göre Türkiye’nin rüzgâr enerjisi potansiyeli 48 GW civarındadır. Ancak, bu büyük potansiyelin yaklaşık yüzde<br />

1’i kurulu güç halindedir.<br />

Biyoenerji<br />

Biyokütle; mısır, saman gibi ham maddelerin yakılarak sıvı ya da katı yakıta dönüştürülmesiyle elde edilir. Hububat<br />

tozu, saman ve fındık kabuğu gibi tarımsal artıklar ve hayvan dışkısı, biyokütle enerjisinin temel kaynaklarındandır.<br />

En yaygın olarak kullanılan biyokütle ise odundur.<br />

Biyokütle,<br />

yenilenebilir bir<br />

enerji kaynağı<br />

olarak kabul edilir<br />

çünkü bitkiler,<br />

hızlı büyüme<br />

sürecinde fotosentez<br />

yoluyla sürekli<br />

yenilenir.<br />

Biyokütle üretimi<br />

için geniş<br />

alanlara ihtiyaç<br />

duyulduğundan<br />

enerji ve gıda<br />

sektörü arasında<br />

arazi için bir rekabet<br />

doğacaktır.<br />

Biyoenerji, biyokütleden üretilen enerji anlamına gelir. Biyokütle terimi<br />

ise ağaç, hayvan ve insan kökenli organik atıkları ve tarımsal ürünlerle<br />

bunların yan ürünlerini ve orman artıklarını kapsar. Biyokütleden enerji<br />

üretimi fiziksel, kimyasal veya termal yolla yapılabilir; gaz, sıvı ya da katı<br />

durumda yakıt üretilebilir. Biyokütledeki kimyasal enerji, bitkilerin gün<br />

ışığı altında yaptığı fotosentez işlemi sırasında güneşten gelir. Biyokütle,<br />

yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak kabul edilir çünkü bitkiler, hızlı<br />

büyüme sürecinde fotosentez yoluyla sürekli yenilenir. Biyokütle aynı zamanda,<br />

uzun süre depolanabilme özelliğiyle yenilenebilir güneş ve rüzgâr<br />

enerjisine oranla daha avantajlıdır. Biyoenerji, biyokütlenin bir enerji kaynağı<br />

olarak kullanımı için yetiştirilmesi, hasat edilmesi ve üretilmesi sürecinde<br />

iş olanakları yaratarak yerel ekonomileri olumlu etkiler. Biyokütlenin,<br />

hemen kullanıma hazır olmaması önemli bir sorundur. Malzemenin<br />

üretimi; ekim, hasat, kurutma, depolama, yakıta dönüştürme ve nakliye<br />

gibi emisyon artıran süreçler içerir. Fosil yakıtlara kıyasla dönüşümden<br />

önce daha düşük enerji yoğunluğuna sahip olduğu için genellikle yüksek<br />

nakliye maliyetleriyle bir arada anılır. Gelişmekte olan ülkelerin büyük bir<br />

bölümü hâlen ormanlardan elde edilen yakacak odunu kullanır. Biyokütle<br />

üretimi için geniş alanlara ihtiyaç duyulduğundan enerji ve gıda sektörü<br />

arasında arazi için bir rekabet doğacaktır. Biyokütle üretimi, iklim ve hava<br />

koşullarına bağlı olarak yıl boyunca büyük farklılıklar gösterebilir. Ayrıca,<br />

evlerde yakılan biyokütleden çıkan duman, solunum yolu enfeksiyonlarına<br />

yol açabilir. Yakacak odun tüketiminin azaltılması veya alternatif enerji<br />

kaynaklarına yönelmede kültür de önemli bir engel oluşturabilir. Örneğin,<br />

bazı organik biyokütle kaynaklarının toplanması (hayvan dışkısı gibi),<br />

her toplumda kabul görmez. Geleneksel pişirme yöntemlerinden vazgeçme<br />

önerisi de isteksizce ele alınabilir. Teknolojilerin yerel ihtiyaçlara uyarlanması<br />

ve yoğun bir bilinçlendirme ve eğitim çalışması gereklidir. Yakacak<br />

odun kolaylıkla erişilebilir olduğu sürece, alternatif teknolojiler pazarda<br />

yer edinmek için mücadele etmek zorundadır. Burada da bilinçlendirme<br />

ve eğitim kilit rol oynar.<br />

Türkiye’nin toplam enerji tüketiminde biyokütlenin payı önemlidir. Ancak, bu<br />

pay 1980’de yüzde 20 iken, 2005’te yüzde 8’e kadar düşmüştür. Bugün bazı<br />

köylerde ısınma ve yemek pişirme amacıyla biyokütle kullanılır. Evsel ve endüstriyel<br />

arıtma tesisleri; çamuru, her türlü organik kökenli evsel, tarımsal atığı<br />

ve özel yetiştirilen tarım ürünlerini biyogaz üretimi için kullanır ve biyogazın<br />

yakılmasıyla da elektrik üretilir. Türkiye’de biyogaz üretimi için gerekli ham<br />

madde, bol bulunmasına karşın biyogaz üretim tesisi yok denecek kadar azdır.<br />

18 <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

Biyogaz<br />

Biyogaz, hayvan ve insan dışkısı gibi organik maddelerin oksijensiz ortamda<br />

parçalanarak metan gazı üretmesiyle oluşur. Biyogaz teknolojisi,<br />

diğerlerine oranla daha basittir ve uzun süredir kullanılır. Gelişmekte<br />

olan ülkelerdeki kırsal toplumlar için son derece avantajlıdır çünkü yerel<br />

kaynakları kullanır. Biyogaz, ormanlar üzerindeki baskıyı ve yakacak<br />

odun tüketimini azaltır. Böylece, ormanların yenilenmesine olanak tanır.<br />

Aynı zamanda hava kirliliğini dolayısıyla da solunum yolları enfeksiyonlarını<br />

azaltır ve yakacak odun toplayarak harcanan zamandan tasarruf<br />

sağlanır. Biyogaz teknolojisi kullanmanın bir başka avantajı da kimyasal<br />

süreçte üretilen çamursu atığın zengin besin değeri nedeniyle gübre<br />

olarak kullanılabilmesidir.<br />

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> 19


Sıvı biyoyakıt<br />

Biyoyakıt şeklindeki biyoenerji, ulaşımda kullanılan geleneksel yakıtların<br />

yerini alabilecek tek yenilenebilir enerjidir. Biyoyakıt üretiminin tam kapasiteye<br />

ulaşması yıllar sürebilir. Biyoyakıt, pişirme ve ısıtma araçlarında<br />

gaz yağı yerine de kullanılabilir. Bunun yanı sıra, tekne, traktör ve yük taşıtı<br />

gibi ulaşım araçlarında kullanılacak bir yakıt seçeneğidir.<br />

Katı Biyokütle<br />

Katı biyokütle ağaç, hayvan dışkısı ve sanayi atıkları gibi organik maddeleri<br />

kapsar.<br />

Biyoenerjinin Olumlu ve Olumsuz Yönleri<br />

Olumlu Yönler<br />

Yerel ekonominin ve köylerin refahı üzerindeki<br />

olumlu etkisi kesim ve hasat döneminde iş olanağı<br />

yaratmasıdır.<br />

Bitkisel maddeler kullanıldığından yenilenebilirdir.<br />

Olumsuz Yönler<br />

Biyokütlenin enerjiye<br />

dönüştürülmesinde kullanılan<br />

maddelerin (yakacak odun<br />

hariç) üretimi uzun zaman alır.<br />

Arazi kullanımında<br />

rekabete yol açar.<br />

Farklı dönüştürme yöntemleriyle (fiziksel, kimyasal<br />

veya termal) gaz, sıvı veya katı durumda yakıt üretilir.<br />

İklim ve hava koşullarına bağlı<br />

olarak, yıl boyunca dalgalanma<br />

gösterir.<br />

Yakıt verimliliği<br />

sağlayan ocak, odun<br />

ve kömüre yönelik<br />

harcamaları düşürür;<br />

ormansızlaşmanın<br />

önlenmesine katkıda<br />

bulunur.<br />

Yakıt verimliliği sağlayan ocak<br />

Yakıt verimliliği sağlayan ocak, sera gazı emisyonunu<br />

azaltırken yakacak odun kullanımını da azaltır. Pişirme,<br />

ısıtma ve aydınlatma gereksinimlerinin karşılanmasında<br />

ana enerji kaynağı olarak yakacak odunun<br />

kullanıldığı gelişmekte olan ülkelerde, odunu daha<br />

verimli yakan geliştirilmiş ocaklar vardır. Bu ocak<br />

türü, odun veya kömüre yönelik harcamaların düşürülmesine,<br />

ormansızlaşmanın önlenmesine ve odun<br />

toplamak için sarfedilen zaman ve emeğin azaltıl-<br />

İyi yönetildiğinde, emisyona neden olmaz.<br />

Mevcut tesislerde ve taşıtlarda doğrudan fosil<br />

yakıtların yerini alabilen tek yenilenebilir enerji<br />

kaynağıdır.<br />

Biyogaz üretiminde çamursu atık gübre olarak da<br />

kullanılabilir.<br />

Zaman ve emek tasarrufu sağlar.<br />

Biyokütlenin geleneksel<br />

yöntemlerle yakılması, önemli<br />

sağlık sorunlarına yol açabilir.<br />

İklim, arazi koşulları ve organik<br />

malzeme kaynağı gibi bulunduğu<br />

yere özgü nitelikler taşır.<br />

Biyokütle üretiminin çevresel<br />

ve toplumsal etkilerinin önemle<br />

değerlendirilmesi gereklidir.<br />

Biyokütle tabanlı elektrik<br />

sistemlerinin bakımında yeterli<br />

düzeyde bilgi sahibi olmak<br />

önemlidir.<br />

masına yardımcı olur. Yakıt verimliliği sağlayan ocak<br />

porselen, çelik, dökme demir ve hatta geri dönüştürülmüş<br />

metal varillerden yapılabilir. Geliştirilmiş ocak-<br />

20 <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

ların verimliliğini ve faydalarını en üst düzeye çıkarmak<br />

için yerel halkın yiyecek tercihinin yanı sıra çevresel<br />

koşullar da incelenmelidir.<br />

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> 21


Küçük Ölçekli<br />

Hidroelektrik Santral<br />

Hidroelektrik Santrallerin Olumlu ve Olumsuz Yönleri<br />

Olumlu Yönler<br />

Olumsuz Yönler<br />

Düşük maliyetle inşa edilebilir.<br />

Bütüncül ve havza bazında<br />

Hidroelektrik enerji, hâlâ dünyanın her yerinde en büyük yenilenebilir enerji<br />

kaynağıdır. Hidroelektrik enerjinin önemli bir bölümü, büyük barajlar tarafından<br />

üretilir. Hidroelektrik teknolojisi; kolay erişilebilir hâle geldikçe ve<br />

dünyanın her yanında kullanıldıkça, değişik ölçeklerdeki hidroelektrik santraller<br />

giderek yaygınlaşmıştır. Bugüne kadar, küresel hidroelektrik potansiyelinin<br />

yüzde 5’i küçük ölçekli tesisler tarafından üretilmiştir. Küçük ölçekli<br />

hidroelektrik tesisler, kolayca ve daha düşük maliyetle inşa edilebilir. Her tür<br />

küçük ölçekli hidroelektrik santrali inşaatını mümkün kılacak çok çeşitli proje,<br />

tasarım, materyal ve yapısal unsur vardır. Küçük ölçekli hidroelektrik sistemleri,<br />

gelişmekte olan ülkeler için diğer yenilenebilir enerji sistemlerine kıyasla<br />

daha ucuz, güvenilir ve istikrarlı bir elektrik akışı sağladığından tercih<br />

edilir. Uygulamaya ilişkin düşük maliyet ve yüzde 90’ı aşan verimlilik potansiyelinin<br />

bir araya gelmesi; kırsal ve büyük kentlerden uzak alanlarda, elektrik<br />

ihtiyacı olan yerlerde, küçük hidroelektrik sistemlerini daha ulaşılabilir<br />

yapmıştır. Küçük ölçekli hidroelektrik santraller yakıt gerektirmez, inşaat süreci<br />

dışında sera gazı emisyonu yoktur, az bakım gerektirir ve kullanım ömrü<br />

otuz yıldan fazladır. Ancak, akarsuyun bir bölümünün yönünün değiştirilmesinin<br />

yerel ekolojik yapıya zarar vermemesi gerekir. Ayrıca çevresel akış göz<br />

önünde bulundurulmalıdır.<br />

Farklı proje ihtiyaçlarına uygun, çok çeşitli,<br />

büyüklü küçüklü biçimlerde tasarım ve plan<br />

olanağı sunar.<br />

Yıl boyunca dalgalanma görülse de, rüzgâr ve<br />

güneş enerjisine oranla daha az değişken bir<br />

enerji kaynağıdır.<br />

Yüzde 90’ın üstünde verimlilik potansiyeli<br />

vardır.<br />

30 yılı aşan kullanım ömrü boyunca çok az bakım<br />

gerektirir.<br />

planlama yapılmadığında çok<br />

önemli ve geri dönüşü olmayan<br />

çevre sorunlarına yol açabilir.<br />

Bulunduğu yerin belirli özelliklere<br />

sahip olması gerekir.<br />

Artan enerji ihtiyacına göre<br />

genişletilmesi çok zordur.<br />

İklim koşullarına bağlı olarak,<br />

yıl boyunca üretilen elektrik<br />

miktarında dalgalanma<br />

görülebilir.<br />

Sistemin uygulanması için<br />

ileri düzeyde mühendislik bilgisi<br />

gerekir.<br />

22 <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

Küçük ölçekli hidroelektrik sisteminin işlevini tam olarak yerine getirebilmesi,<br />

verimli olabilmesi için bulunduğu yerin bazı özelliklere sahip olması gerekir.<br />

Bunlar arasında, debisi yeterli bir akarsu ve enerjiye ihtiyaç duyulan<br />

yere yakın bir noktada su seviyesinde görülen düşme özelliği sayılabilir. Bu<br />

koşullar, mikro hidroloji teknolojiyi uygulama ihtiyacı duyan kırsal alanlarda<br />

ve köylerde her zaman sağlanamamaktadır. Küçük ölçekli hidroelektrik<br />

santraller akarsuya özel olarak yapılır. Bu yüzden, işletime açıldıktan sonra,<br />

enerji gereksinimindeki artışa cevap vermek için genişletilmeleri çok zordur.<br />

Bölgenin nüfusu veya kişi başına tüketim artarsa, elektrik arzını genişletmek<br />

için diğer kaynaklar araştırılmalıdır. Küçük ölçekli hidroelektrik teknolojisi,<br />

rüzgâr ve güneş sistemlerine kıyasla uzun dönemler boyunca sabit bir elektrik<br />

arzı sağladığı halde, yıl içinde ürettiği elektrik miktarında dalgalanma görülebilir.<br />

Bu dalgalanma; akarsuyun debisi ve su derinliğinden kaynaklanır.<br />

Bir akarsuya hidroelektrik santral kurmadan önce, bölgenin iklim koşullarıyla<br />

yıllık akarsu debi düzeninin yanı sıra, yıllar arasındaki değişkenlik de<br />

göz önüne alınmalıdır. İklim değişikliği gelecek yıllarda da bu şekilde sürerse,<br />

birçok bölgede kurulu olan tesisler verimsiz hale gelecektir.<br />

Yakıt gerektirmez.<br />

Kirletici madde üretmez.<br />

Zaman ve emek tasarrufu sağlar.<br />

Bakım için, elektrik sistemleri<br />

hakkında yeterli düzeyde bilgi<br />

gerektirir.<br />

Türkiye’de bulunan 172 hidrolik enerji santralinin toplam kurulu gücü yaklaşık 14 GW olup, toplam kapasitesi<br />

yaklaşık 9 GW olan bir bölüm inşa halindedir. Yaklaşık 23 GW’lık bölüm ise planlama aşamasındadır.<br />

Türkiye’nin hidroelektrik kapasitesinin 2012 yılına kadar 35 GW’a çıkarılması planlanmaktadır. Bu durum,<br />

Türkiye’de 300’den fazla hidroelektrik enerji santralinin daha inşa edilmesi anlamına gelir.<br />

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> 23


Güneş pişiricisi,<br />

havayı kirletmez ve<br />

emisyona neden<br />

olmaz.<br />

Güneş Pişiricisi<br />

Güneş pişiricisi, güneş enerjisiyle yemek pişirmek için kullanılan ucuz ve<br />

verimli bir yöntemdir. Güneş pişiricisi, su kaynatma veya pastörize etme<br />

amacıyla da kullanılabilir. Güneş pişiricisi, odun ocaklarının kullanıldığı<br />

gelişmekte olan ülkelerdeki sağlık sorunlarını önemli ölçüde azaltır. Pişiriciler,<br />

havayı kirletmez ve emisyona neden olmaz. Basit malzemeler kullanıldığı<br />

ve montajı kolay olduğu için yerel imalata çok uygundur. Gelişmiş<br />

ocaklarla bir arada kullanıldığında, güneş pişiricisi gelişmekte olan<br />

ülkelerde odun tüketimini önemli ölçüde azaltabilir. Daha düşük ısıda<br />

çalışması, uzun pişirme süresini telafi eder. Bu durum, yiyeceklerin çabuk<br />

pişirilmesi gerektiğinde uzun zaman harcaması nedeniyle bir dezavantaj<br />

olarak görülebilir. Ancak güneş pişiricisi, yiyecekleri yanmaya yol<br />

açmayacak ısıda pişirir. Güneş pişiricisinin etkin ve verimli olabilmesi<br />

için belirli iklimsel ve sosyoekonomik özellikler gereklidir. Kullanımında<br />

bol miktarda doğrudan gün ışığı gereklidir. Hane halkının günlük çalış-<br />

ma programına uygun olmalıdır: Bazı durumlarda, kırsal alanlar ve köylerde<br />

yaşayanlar gün boyu, güneşin en parlak olduğu saatlerde para kazanmak<br />

veya kendi yiyeceklerini üretmek için çalışmak zorundadır. Güneş<br />

battıktan sonra, güneş pişiricisinin çalışmadığı saatlerde yemek pişirmeye<br />

başlarlar. Başka bölgelerdeyse, uzun yağış mevsimi güneş pişiricisinin<br />

verimliliğini azaltabilir. Ayrıca kalabalık ailelerin kullandığı tencereler,<br />

bazı güneş pişiricisi türleri için fazla büyük olabilir. Güneş pişiricisi<br />

kullanmaya başlamadan önce bu sosyo-ekonomik ve iklimsel özellikler<br />

değerlendirilmelidir.<br />

Güneş Pişiricisinin Olumlu ve Olumsuz Yönleri<br />

Olumlu Yönler<br />

Olumsuz Yönler<br />

Havayı kirletmez ve emisyona neden olmaz. Pişirme süresi uzundur.<br />

Yerel düzeyde imal edilebilir.<br />

Güneş ışığı, yağmur mevsimi<br />

gibi iklim koşullarına bağlı olarak<br />

verimlilikte farklılıklar gösterir.<br />

Başlangıç maliyeti düşüktür.<br />

Bazı durumlarda, kalabalık<br />

ailelerin ihtiyaçları için yeterli<br />

değildir.<br />

Yakacak odun yerine yenilenebilir bir enerji<br />

kaynağı kullandığı için sağlık sorunlarını ve orman<br />

kaybını azaltır.<br />

Başlangıç maliyeti düşüktür.<br />

Modele ve bakıma bağlı olarak uzun yıllar<br />

kullanılabilir.<br />

Zaman ve emek tasarrufu sağlar.<br />

24 <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> 25


Fotovoltaik güneş<br />

enerjisi ve rüzgâr<br />

enerjisi sistemi iki<br />

yenilenebilir<br />

enerji kaynağının<br />

birbirini<br />

tamamlamasıyla<br />

toplam enerji<br />

üretimini artırır.<br />

Fotovoltaik-Rüzgâr Hibrid Sistemi<br />

Fotovoltaik güneş enerjisi ve rüzgar enerjisinin karma olarak kullanımı<br />

FV-rüzgar hibrid sistemi olarak adlandırılır. Fotovoltaik güneş enerjisi ve<br />

rüzgâr enerjisi sisteminin birbirini tamamlamasıyla toplam enerji üretimini<br />

artırır. FV sistemi gündüz gün ışığı varken elektrik üretir ama geceleri<br />

üretmez; rüzgâr sistemiyse rüzgâr estiğinde enerji üretir. Böylece iki<br />

sistemden gelen enerji, her ikisinin de üretiminin durduğu zamanlarda<br />

enerji sağlamak üzere pilleri şarj ederek depolanabilir. Bu hibrid sistem,<br />

gelişmekte olan ülkelerde, kırsal alandaki küçük köyler için çok yararlıdır.<br />

Hibrid sistem ülkenin ana enerji sistemine bağlandığı gibi, sistemden bağımsız<br />

da çalışabilir. Başlangıç yatırım maliyetinin oldukça yüksek olmasına<br />

rağmen, FV-rüzgâr hibrid sisteminin kullanım ömrü 20 yıl kadardır<br />

ve montajından sonra çok az bakım gerektirir.<br />

FV-Rüzgâr Hibrid Sisteminin Olumlu ve Olumsuz Yönleri<br />

Olumlu Yönler<br />

Olumsuz Yönler<br />

İki farklı yenilenebilir enerji teknolojisinin birbirini<br />

tamamlaması ve desteklemesi,<br />

kapasitenin artmasını ve farklı iklim koşullarından<br />

yararlanılmasını sağlar.<br />

Yatırım maliyeti başlangıçta<br />

yüksektir.<br />

Büyük projelerin yanı sıra küçük köylerde ve<br />

merkezden uzak proje sahalarında<br />

uygulama olanağı bulunur.<br />

Kullanıldığı yerde güneşin ve<br />

rüzgârın bol olması gibi belirli<br />

özellikler gerektirir.<br />

Kullanım ömrü yaklaşık 20 yıldır.<br />

Bakım için elektrik sistemleri<br />

hakkında yeterli düzeyde<br />

bilgi gerekir.<br />

Çok az bakım gerektirir.<br />

Panel ve türbinlerin çalınma riski<br />

vardır.<br />

26 <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

Yerel düzeyde imal edilebilir.<br />

Zaman ve emek tasarrufu sağlar.<br />

Bazı durumlarda, kalabalık<br />

ailelerin ihtiyaçlarına yeterli<br />

olmayabilir.<br />

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> 27


Güneş ısıtma<br />

sistemi, suyu ısıtmak<br />

için fosil yakıt ya da<br />

odun kullanılan su<br />

ısıtma sistemlerine<br />

göre daha kolay ve<br />

ucuz bir teknolojidir.<br />

Güneş Isıtma Sistemi<br />

Otuz yıldan uzun bir süredir ticari olarak varlığını sürdüren güneş ısıtma<br />

teknolojisi, geçtiğimiz yıllarda suyu ve iç mekanları ısıtmak amacıyla yaygın<br />

olarak kullanılmaya başlanmıştır. Don görülmeyen gelişmekte olan<br />

ülkelerde çok basit ve ucuz sistemler kurulabilir. Diğer yenilenebilir enerji<br />

sistemleri gibi, güneş ısıtma sistemleri de çevresel ve toplumsal açıdan<br />

yararlıdır. Sıcak su için yakacak oduna duyulan talebin azalması; bir yandan<br />

orman kaybının azalmasını sağlarken, diğer yandan odun toplarken<br />

harcanan zaman ve emekten tasarruf edilmesini sağlar. Güneş ısıtma sistemi,<br />

suyu ısıtmak için, fosil yakıt ya da odun kullanarak sağlanan su ısıtma<br />

sistemlerine göre daha basit ve ucuz bir teknolojidir. Bu nedenle Türkiye<br />

gibi gelişmekte olan ülkelerde kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır.<br />

Jeotermal Isı Pompası<br />

Jeotermal enerji, yeryüzünün ısısını kullanarak elektrik enerjisi üretmektir.<br />

Dünya’nın çekirdeğinde, yer katmanının 6.500 km derinliğinde sıcaklık<br />

5.500 dereceye, neredeyse Güneş’in yüzeyindeki sıcaklığa ulaşır. Ancak<br />

Dünya’nın yüzeyinden 15 metre derine inildiğinde, sıcaklık nispeten<br />

daha sabittir. Daha derinlere gidildikçe her 100 metrede sıcaklık yaklaşık<br />

3 derece artar. Soluduğumuz hava ve ayaklarımızın altındaki bu zemin,<br />

jeotermal enerjinin kaynağını oluşturur. Jeotermal enerji, temiz ve<br />

yenilenebilir bir enerji kaynağıdır. Jeotermal enerjide fosil yakıtla çalışan<br />

santrallere göre karbondiyoksit emisyonu daha azdır. <strong>Yeni</strong> sondaj teknolojileri<br />

açılan kuyuların çevresel etkisini azaltır.<br />

Güneş Isıtma Sistemlerinin Olumlu ve Olumsuz Yönleri<br />

Olumlu Yönler<br />

Olumsuz Yönler<br />

30 yılı aşkın süredir kullanılan bir teknolojidir. Her iklim için uygun değildir.<br />

Isıtma, soğutma, kurutma gibi birkaç farklı Güneş enerjisiyle soğutma bir<br />

gereksinimi karşılayabilir.<br />

seçenek olabilir ancak karmaşık<br />

bir uygulamadır.<br />

Ucuz ve kolay bir sistemdir.<br />

Zaman ve emek tasarrufu sağlar.<br />

Jeotermal ısı pompasından elde edilen enerji, yeraltındaki ısı kaynağından<br />

enerji üretimi anlamına gelen jeotermal enerjiyle karıştırılmamalıdır.<br />

Jeotermal enerji kaynakları dünyanın her yerine eşit dağılmamıştır. Jeotermal<br />

ısı pompaları hemen her yerde kullanılabilir. Bir ısı pompasının<br />

sıcak zeminde sıvı dolaşımını sağlaması için borular kullanılır. Zemindeki<br />

ısının binaların ısısından daha yüksek olduğu kış aylarında, ısı yoğunlaştırılarak<br />

zeminin yukarısındaki binalara aktarılır. Yaz aylarında zemin<br />

daha serin olduğunda jeotermal ısı pompası, binalardan ısıyı geri çekerek<br />

zemine verir veya havalandırma sistemini soğutur. Isı pompasının ev, ofis<br />

gibi ortamlardaki bireysel kullanımında elektrik faturasındaki düşüş, sistemin<br />

kurulum ve yürütme maliyetini karşılar. Binaları ısıtmak ya da sıcak<br />

su elde etmek için jeotermal ısı pompası, ısıyı yerin birkaç metre altından<br />

alır. Ayrıca suyu binalardaki su ısıtıcısına ulaşmadan ısıtarak harcanan<br />

enerjiden tasarruf sağlanabilir. Bir ısı pompasını çalıştırmak için<br />

harcanan her bir birim elektriğe karşılık jeotermal ısı pompası dört birim<br />

enerji üretir, bu nedenle oldukça verimlidir. Ayrıca jeotermal enerjinin<br />

seraların ısıtılması gibi tarımsal uygulamalarda yer almasıyla ısıtma masrafları<br />

yüzde 80’e kadar düşebilir.<br />

28 <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

Kısa Kısa <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

• Güneş enerjili ısıtıcılar, fotovoltaik piller ya da pasif güneş sistemleri<br />

güneşten enerji sağlar.<br />

• Rüzgâr enerjisi dağlarda, vadilerde, hatta denizde rüzgâr gücünü kullanır.<br />

• Suyun potansiyel enerjisinin baraj ya da türbinler aracılığıyla dönüş-türülmesi<br />

hidroelektrik enerjiyi meydana getirir.<br />

• Biyoyakıt; tarımsal artık, insan ya da hayvan atıkları gibi maddelerden<br />

elde edilir.<br />

• Jeotermal enerji, yeryüzünün ısısını kullanarak elektrik enerjisi üretmektir.<br />

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> 29


<strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> Projeleri ve<br />

Yerel Halkın Katılımı<br />

<strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

Projelerinin Finansmanı<br />

Halkın<br />

yenilenebilir enerji<br />

sistemlerini<br />

desteklemesi ve<br />

sahiplenmesi<br />

başarının anahtarıdır.<br />

Toplumların yenilenebilir enerji kaynaklarına erişimine yardımcı olmak<br />

pek çok yarar sağlar. Bunlar arasında geçim, sağlık ve eğitim koşullarının<br />

iyileştirilmesi, doğal kaynaklar üzerindeki baskının azaltılması ve halkın<br />

çevre koruma konularındaki tutumunun geliştirilmesi sayılabilir. Yapılan<br />

çalışmalar gösteriyor ki; halk geleneksel enerji kullanımına dair kültürel<br />

bağlarına rağmen, yararını gördüğünde yeni yaklaşımları benimsemeye<br />

isteklidir. Halkın yenilenebilir enerji sistemlerini desteklemesi ve sahiplenmesi<br />

başarının anahtarıdır. Sistemlerin maliyetinin her bütçeye uygun,<br />

bakımının kolay olması gerekir. <strong>Yeni</strong>lenebilir enerji arzı çevresinde<br />

yerel bir finansal destek yaratılabilirse, başarı olasılığı artmaktadır. Projeler<br />

gelişmekte olan ülkelerdeki yoksulluğu azaltmayı, kadınlara ve yoksullara<br />

yarar sağlamayı hedeflemelidir.<br />

<strong>Yine</strong>lenebilir ve<br />

sürdürülebilir<br />

projeler yapmak için,<br />

hükümet yetkilileri,<br />

işletmeler, yerel halk<br />

ve diğer ilgi grupları<br />

için ekonomik olarak<br />

uygulanabilir<br />

modeller<br />

üretilmelidir.<br />

Köy projelerinde ideal olan, köy halkının yenilenebilir enerji sistemlerinin<br />

değerini fark etmesi için maliyete katkıda bulunmasıdır. Sistemin<br />

gelecekte de varlığını koruması için en baştan itibaren halkın desteği ve<br />

maddi katkısı önemlidir. Sistemin bakımı ucuz olmalı ve mümkünse yerel<br />

halk tarafından da üstlenilmelidir. <strong>Yine</strong>lenebilir ve sürdürülebilir projeler<br />

yapmak için, hükümet yetkilileri, işletmeler, yerel halk ve diğer ilgi grupları<br />

için ekonomik olarak uygulanabilir modeller üretilmelidir. Bu tür modeller<br />

arasında kârlı çevre koruma ve yenileme çözümleri bulunmakta,<br />

çevre korunurken kâr elde edilmekte, mikro kredi çözümleri yenilenebilir<br />

enerjiyi hane halkları için ulaşılabilir hâle getirmektedir. Türkiye’de yenilenebilir<br />

kaynakların kullanımının artırılması için; <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

Kanunu (2005) ve Jeotermal Kanunu (2007) çıkarılmıştır.<br />

<strong>Yeni</strong>lenebilir enerji projelerinin finansmanında karbon<br />

pazarı önemli bir mekanizmadır. “Altın Standart” gibi<br />

mekanizmalar yenilenebilir enerji projelerinin kalitesini<br />

belgelendirir. Ancak bu mekanizmalardan onay almak<br />

için ödenen yüksek ücretler göz önünde bulundurulduğunda,<br />

karbon pazarı bu kitapta sunulan projelerden<br />

daha büyük ölçekli yenilenebilir eneji sistemleri<br />

için geçerli ve anlamlı bir girişim olacaktır.<br />

30 <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> 31


Sonuç ve Çözüm Önerileri:<br />

Türkiye’nin Artan <strong>Enerji</strong> Talebi ve<br />

<strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

lim değişikliğine neden olan sera gazlarını salan gelişmiş ülkelerin, küresel<br />

ısınmada tarihi sorumluluğu olmayan Türkiye gibi gelişmekte olan<br />

ülkelere teknoloji transferi konusunda fon sağlaması gerek. Bu fonların<br />

oluşturulması ve dağıtımı Kyoto Protokolü ya da Birleşmiş Milletler İklim<br />

Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi mekanizmaları tarafından belirlenmelidir.<br />

<strong>WWF</strong>-Türkiye kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtlara bağımlılığımızı<br />

azaltmak amacıyla, yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji politikalarını projelerini<br />

ve işbirliklerini destekler.<br />

<strong>Yeni</strong>lenebilir enerji ve doğa korumanın birlikte<br />

düşünülmesi gerekir.<br />

<strong>Yeni</strong>lenebilir enerjinin yaygınlaşması; fosil yakıtlara dayalı enerji arzının,<br />

çevresel sorunların ve iklim değişikliğine neden olan sera gazlarının bü-<br />

<strong>WWF</strong>-Türkiye;<br />

fosil yakıt<br />

bağımlılığını kırmanın<br />

en etkin yolunun<br />

sürdürülebilir<br />

enerji politikalarından<br />

geçtiğinden hareketle<br />

yenilenebilir<br />

enerji sistemlerinin<br />

yaygınlaştırılmasını<br />

savunur.<br />

Yerel halka istihdam sağlayan, ormansızlaştırmayı azaltan, sera gazı emisyonlarını<br />

sınırlayan, yenilenebilir enerji projeleri ülkemizin artan enerji ihtiyacının<br />

karşılanmasında kritik öneme sahiptir.<br />

<strong>WWF</strong>-Türkiye;<br />

Uzun vadeli ve kalıcı destek politikalarını<br />

savunur.<br />

İçinde bulunduğumuz yüzyılda, fosil yakıtlardan ya da nükleer enerjiden<br />

daha ucuz olan rüzgâr, güneş ve jeotermal gibi enerji alternatifleri mevcuttur.<br />

Bu potansiyeli gerçekleştirmek için yeni teknolojileri geliştirmek<br />

ve destekleme mekanizmaları oluşturmak gerekir.<br />

Şebeke sistemleri ve restorasyon talep eder.<br />

<strong>Yeni</strong>lenebilir enerji kaynaklarını çeşitlendirmek ve potansiyeli geniş kesimlere<br />

ulaştırmak için elektrik şebekelerimizin yeniden yapılandırılması<br />

gereklidir. Depolama altyapısını geliştirmenin maliyetli olduğu göz önünde<br />

bulundurulduğunda, yeni politik açılımlar geliştirilmelidir. Gelecekteki<br />

kazanımlar düşünüldüğünde gerçekleşen atılımların başlangıç maliyeti<br />

uygun düzeydedir.<br />

yük ölçüde azaltılması demektir. Ancak yenilenebilir enerji teknolojilerinin<br />

geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması sürecinde biyolojik çeşitliliğin korunması<br />

çok önemlidir.<br />

<strong>Yeni</strong>lenebilir enerji, insanlığın enerji ihtiyacını karşılamada sürdürülebilir<br />

bir değişim demektir. Başka bir deyişle; bu değişim kirli teknolojiden<br />

yüksek verimliliği olan temiz kaynaklara geçiştir. Bu dönüşüm yalnızca<br />

teknoloji değişimiyle gerçekleşemez. Hükümetlerin ve özel sektörün birbirini<br />

tamamlayan süreçleri bir arada ele alması ve aşağıda sunulan gerçekleri<br />

göz önünde bulundurarak karar vermesi gereklidir:<br />

• Dünyanın enerji altyapı ihtiyaçları için 2001-2030 yılları arasında 16<br />

trilyon dolar yatırım yapılması öngörülüyor. Bu yatırımın temiz ve verimli<br />

enerjiye geçiş için kullanılması gereklidir.<br />

• Hükümetler somut ve yönetilebilir yasal düzenlemeler geliştirmelidir.<br />

• Hükümetler 150 milyar dolarlık yıllık fosil yakıt sübvansiyonunu verimli<br />

ve temiz sistemlere yönlendirmelidir.<br />

• <strong>Enerji</strong> üretim kaynakları çeşitlendirilmeli, enerji arzı büyük santrallerin<br />

yanı sıra küçük ölçekli üreticilerle dengelenmelidir.<br />

• <strong>Yeni</strong> şebeke sistemleri, mümkün olan en yüksek verimlilik seviyesine<br />

getirilmelidir.<br />

32 <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

Büyük ölçekli yenilikçi projeler önerir.<br />

<strong>Yeni</strong>lenebilir enerji teknolojileri günümüzde fosil yakıtlardan daha pahalı<br />

olsa da büyük bir potansiyele sahiptir. Büyük ölçekli güneş ve rüzgâr<br />

parklarının fiyatları düşürülebilir ve böylece geniş kesimlere yenilenebilir<br />

enerji sağlanabilir. Doğanın kendini yenileme kapasitesi içinde, doğru<br />

uygulandığında doğayı kirletmeyecek olan yenilenebilir enerji daima<br />

var olacaktır.<br />

Teknolojik işbirliğinin ve gelişmekte olan ülkelere<br />

yardımın önemine inanır.<br />

Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Hindistan gibi ülkeler<br />

yenilenebilir enerji teknolojilerine yatırım yaparken; Afrika, Latin Amerika,<br />

Uzak Doğu ve Orta Doğu ise geri planda kalmaktadır. Bu nedenle ik-<br />

• Özel sektör ve kamu kurumları, enerji verimliliği ve yerinde temiz enerji<br />

üretimi potansiyelini değerlendirmelidir.<br />

• Ulaşım sektörü, verimliliği artırmanın yanı sıra temiz kaynaklardan elde<br />

edilen yakıtları kullanmalıdır.<br />

Gelecek yenilenebilir enerjide...<br />

Fosil yakıtlara dayalı, maliyetli ve tehlikeli enerji kaynaklarının modasının<br />

geçeceği günler yakın. Doğru teknolojileri uyguladığımızda küresel<br />

enerji arzının yüzde 70’ini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayabiliriz.<br />

Yaşayan bir dünyanın anahtarı olan yenilenebilir enerji; gerçek anlamda<br />

sürdürülebilir ve temiz olan tek enerjidir.<br />

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> 33


34 <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> 35


İklim Değişikliğiyle<br />

Mücadele<br />

<strong>WWF</strong>’nin biyolojik çeşitliliğin kaybı ve ekolojik ayak izinin azaltılması<br />

yönündeki hedeflerine ulaşması açısından, iklim değişikliğiyle mücadele<br />

çok büyük öneme sahiptir. Küresel sıcaklık ortalamasının, Sanayi Devrimi<br />

öncesi düzeyinin 2°C’nin üzerine yükselmesini engelleyemezsek,<br />

yeryüzünün doğal sistemleri geri döndürülemez bir yıkım yaşayabilir.<br />

Sıcaklık artışlarının 2°C’nin altında kalması küresel ölçekte sera gazı<br />

emisyonlarının 2050 yılına kadar yüzde 80 düşürülmesiyle mümkündür.<br />

<strong>WWF</strong> olarak iklime zarar vermeden, küresel enerji talebini karşılamak<br />

için altı çözüm önerisi sunuyoruz:<br />

1 <strong>Enerji</strong> Hizmetleri ve Birincil <strong>Enerji</strong> Üretimi<br />

Arasındaki Bağlantıyı Koparmak<br />

<strong>Enerji</strong> verimliliği (kullanılan birim enerji başına daha çok enerji hizmeti<br />

almak), özellikle öz sermayesi yetersiz olan gelişmiş ülkelerde bir önceliktir.<br />

<strong>WWF</strong>’nin iklim çözümlerine göre, 2020-2025 yılları itibariyle, enerji<br />

verimliliği sayesinde enerji hizmetlerine artan talep, birincil enerji üretimine<br />

yönelik istikrarlı net bir talep çerçevesinde karşılanabilecek ve tahmini<br />

talep yılda yüzde 39 oranında azalacaktır.<br />

2 Orman Kaybını Durdurmak<br />

Özellikle tropikal bölgelerde, orman kaybını durdurmak ve mevcut durumu<br />

tersine çevirmek, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir unsurdur.<br />

Arazi kullanım değişikliğinden kaynaklanan emisyonları durdurmaya<br />

yönelik faaliyetler hayata geçirilmediğinde, <strong>WWF</strong>’nin iklim<br />

çözümlerinin yüzde 90’ı aşan başarı olasılığı aşamalı olarak yüzde 35’e<br />

kadar düşer.<br />

4 Esnek Yakıtlar, <strong>Enerji</strong> Depolama ve <strong>Yeni</strong><br />

Altyapılar Geliştirmek<br />

Rüzgâr ve güneş gibi kesintili kaynaklardan elde edilen yüksek miktarda<br />

enerji, depolanıp taşınabilir hâle gelmeden ve endüstrilerin termal<br />

ihtiyaçlarını karşılayabilen yakıtlara dönüştürülmeden, fosil yakıt<br />

kullanımında büyük bir düşüş gerçekleştirilemez. Bu kapsamda hidrojen<br />

enerjisi gibi yakıtların üretimi ve dağıtımı için büyük ölçekli yeni<br />

yapılanmalar gereklidir.<br />

5 Yüksek Karbonlu Kömürün Yerine Düşük<br />

Karbonlu Gazın Kullanılması<br />

‘Geçiş dönemi yakıtı’ olan doğal gaz, diğer enerji kaynaklarının ve<br />

teknolojilerinin endüstriyel ölçekte daha düşük düzeyde geliştiği dönemlerde,<br />

yeni kömür santrallerine uzun süre mahkum olunmamasını ve kısa<br />

dönemde önemli miktarda karbon tasarrufu sağlamayı olanaklı kılar.<br />

6 Karbon Tutma ve Depolama<br />

Karbon emisyonlarını arzu ettiğimiz seviyede tutabilmek için fosil yakıt<br />

tesislerinin en kısa zamanda, –tamamı 2050 yılına kadar tamamlanmış<br />

olmak üzere– karbon tutma ve depolama teknolojileriyle donatılması gereklidir.<br />

Karbondioksidin uzak depolama alanlarına taşınması çok pahalı<br />

olacağından, yeni santrallerin planlanmasında ve konumlandırılmasında<br />

bu teknoloji büyük önem taşır. Başka bir deyişle, mevcut fosil yakıt tesislerinin<br />

tamamının 2050 yılına kadar karbon tutma ve depolama<br />

teknolojisiyle donatılması bu dönemde enerji arzının yüzde 26’sını<br />

oluşturacak kadar önemli bir adımdır.<br />

36 <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

3 Düşük Emisyon Teknolojilerinin Eşzamanlı<br />

Büyümesi<br />

Sürdürülebilirlik açısından çevresel ve sosyal sınırlamalar olması<br />

koşuluyla rüzgâr, hidro, güneş (fotovoltaik) ile termal ve biyoenerji gibi<br />

kaynakların kullanılmasına yönelik mevcut teknolojilerin hızlı ve aynı<br />

doğrultuda takibi çok önemlidir. 2050 yılına kadar bu teknolojiler, enerji<br />

verimliliği gerçekleştirildikten sonra geriye kalan talebin yüzde 70’ini<br />

karşılayabilir.<br />

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> 37


Kaynaklar<br />

<strong>WWF</strong>-Türkiye<br />

Tek Dünya Geleceğine<br />

“İklim Çözümleri 2050: Türkiye Vizyonu”, <strong>WWF</strong>-Türkiye: 2009<br />

Harper, D., “Sun, Wind, Water and More: Renewable Energy and <strong>WWF</strong><br />

Field Projects”, <strong>WWF</strong>:2009<br />

DeGunther R., “Alternative Energy for Dummies”, Wiley Publishing:2009<br />

Dünyanın en büyük doğa koruma kuruluşlarından <strong>WWF</strong>’nin ülkemizdeki<br />

temsilcisi olan <strong>WWF</strong>-Türkiye; değerli doğal yaşam alanlarını ve canlı türlerinin<br />

koruyarak, insanın doğadaki ayak izini azaltmayı ve ülke çapında<br />

bir değişim yaratmayı amaçlar.<br />

International Energy Agency, Energy Investment Outlook: 2004<br />

http://www.enerji.gov.tr/mevzuat/5346/5346_Sayili_<strong>Yeni</strong>lenebilir_<strong>Enerji</strong>_Kaynaklarinin_Elektrik_<strong>Enerji</strong>si_Uretimi_Amacli_Kullanimina_%20Iliskin_Kanun.pdf<br />

<strong>WWF</strong>-Türkiye’nin Vizyonu: Yeryüzünde herkes Türkiye’deki insanlar<br />

gibi yaşasaydı, dünyamız bize yetmeyecek, bir gezegene daha ihtiyacımız<br />

olacaktı. <strong>WWF</strong>-Türkiye’nin vizyonu; Türkiye’nin doğayla uyum içinde<br />

yaşayan bir ülke olması, bu ülkenin insanlarının “Tek Dünya Geleceği”nde<br />

yaşamasıdır.<br />

http://www.enerji.gov.tr/mevzuat/5346/YEK_Belgesi_Verilmesine_<br />

Iliskin_Usul_ve_Esaslar_Hakkinda_Yonetmelik.pdf<br />

http://www.enerji.gov.tr/mevzuat/5346/Ruzgar_<strong>Enerji</strong>sine_Dayali_<br />

Lisans_Basvurularinin_Teknik_Degerlendirilmesi_Hakkinda_Yonetmelikte_Degisiklik_Yapilmasina_Dair_Yonetmelik.pdf<br />

http://www.wwf.org.tr<br />

<strong>WWF</strong>-Türkiye’nin Misyonu: <strong>WWF</strong>-Türkiye, yeryüzünün doğal çevresinin<br />

bozulmasının durdurulması ve insanların doğayla uyum içinde yaşadığı<br />

bir gelecek kurulması için çalışır. Bunun için <strong>WWF</strong>-Türkiye;<br />

• Biyolojik çeşitliliği korur.<br />

• <strong>Yeni</strong>lenebilir doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını destekler.<br />

• Kirliliğin ve aşırı tüketimin azaltılmasını sağlamaya çalışır.<br />

38 <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong><br />

http://www.ttgv.org.tr<br />

http://www.kuresel-isinma.org<br />

http://www.wikipedia.org<br />

<strong>WWF</strong>-Türkiye çalışmalarını “ülkemizin doğasının korunması”, “yaşam<br />

biçimimizin değişmesi” ve “iklim değişikliğiyle mücadele” olmak<br />

üzere üç ana bileşende yürütür. Ülkemizin doğasını korumaya yönelik<br />

çalışmalarda biyolojik çeşitlilik açısından önemli bayrak türler ve alanlar<br />

ele alınır. “Yaşam biçimimizin değişmesi” birbiriyle bağlantılı iki<br />

amaca hizmet eder. Doğal kaynaklarımızın akılcı kullanımı ve “tek dünya<br />

geleceği” diye özetlenen ekolojik ayak izimizin azaltılması düşüncesinin<br />

hayata geçirilmesi bu kapsamda yer alır. İklim değişikliğiyle mücadelede<br />

<strong>WWF</strong>-Türkiye; ülkemizin Kyoto ve sonrasındaki süreçte etkili adımlar<br />

atması; enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji hamleleriyle düşük karbon<br />

ekonomisine sahip olması için çalışır.<br />

<strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong> 39


40 <strong>Yine</strong> <strong>Yeni</strong> <strong>Yeni</strong>den <strong>Yeni</strong>lenebilir <strong>Enerji</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!