Fankoni anemisinin genetik ve moleküler temelleri: - Ãocuk SaÄlıÄı ...
Fankoni anemisinin genetik ve moleküler temelleri: - Ãocuk SaÄlıÄı ...
Fankoni anemisinin genetik ve moleküler temelleri: - Ãocuk SaÄlıÄı ...
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Çocuk Saðlýðý <strong>ve</strong> Hastalýklarý Dergisi 2003; 46: 308-316<br />
Derleme<br />
<strong>Fankoni</strong> <strong>anemisinin</strong> <strong>genetik</strong> <strong>ve</strong> moleküler <strong>temelleri</strong>:<br />
Meme kanseri (BRCA1, BRCA2) <strong>ve</strong> ataksi telanjektazi yolaklarýyla<br />
buluþan ilginç birçok genli hastalýk modeli<br />
Günay Balta 1 , Fatma Gümrük 2 , Çiðdem Altay 3<br />
Hacettepe Üni<strong>ve</strong>rsitesi Çocuk Saðlýðý Enstitüsü 1 Moleküler Genetik Doktoru, Týp Fakültesi, 2 Pediatri Profesörü,<br />
3 Emekli Pediatri Profesörü<br />
SUMMARY: Balta G, Gümrük F, Altay Ç. (Department of Pediatrics, Hacettepe<br />
Uni<strong>ve</strong>rsity Faculty of Medicine, Ankara, Turkey). Genetic and molecular basis<br />
of Fanconi anemia: an interesting model of a multigenic disorder interacting<br />
with breast cancer (BRCA1, BRCA2) and ataxia telangiectasia (ATM) pathways.<br />
Çocuk Saðlýðý <strong>ve</strong> Hastalýklarý Dergisi 2003; 46: 308-316.<br />
Fanconi anemia (FA) is an autosomal recessi<strong>ve</strong> disorder characterized by<br />
multiple congenital abnormalities, bone marrow failure, cancer susceptibility<br />
and cellular sensitivity to cross-linking agents. To date, at least eight<br />
complementation groups (A-C, D1, D2, E-G) ha<strong>ve</strong> been described and se<strong>ve</strong>n<br />
FA genes ha<strong>ve</strong> been cloned. The protein products of these genes interact in<br />
a common pathway in response to DNA damage with cross-linking agents or<br />
during the S-phase of cell cycle. Fi<strong>ve</strong> FA proteins (A, C, E, F, G) form a nuclear<br />
complex and mediate activation of D2 protein (FANCD2) by<br />
monoubiquitination. Activated FANCD2 is targeted to a nuclear DNA repair<br />
foci where it interacts with the breast cancer susceptibility (BRCA1, BRCA2)<br />
and other DNA repair proteins. Recent studies ha<strong>ve</strong> re<strong>ve</strong>aled that FANCD1<br />
and BRCA2 are in fact the same gene. On the other hand, the ataxia<br />
telangiectasia kinase (ATM) phosphorylates FANCD2 protein in response to<br />
ionizing radiation. Phosphorylated FANCD2 activates S-phase checkpoint to<br />
arrest cell cycle progression and allow time for DNA repair. These findings<br />
ha<strong>ve</strong> indicated that FANCD2 functions at the intersection of two independent<br />
signaling pathways of the DNA repair.<br />
Key words: Fanconi anemia, genetics, molecular basis, breast cancer, ataxia telangiectasia.<br />
ÖZET: <strong>Fankoni</strong> anemisi (FA) çeþitli konjenital anomaliler, kemik iliði yetmezliði,<br />
kansere eðilim <strong>ve</strong> çapraz baðlayýcý ajanlara hücresel duyarlýlýkla karakterize<br />
otozomal çekinik bir kalýtsal hastalýktýr. Bu güne kadar, en az sekiz<br />
komplementasyon grubu (A-C, D1, D2, E-G) tanýmlanmýþ <strong>ve</strong> bunlardan<br />
yedisinin geni klonlanmýþtýr. Bu genlerin protein ürünleri, çapraz baðlayýcý<br />
ajanlarla oluþan DNA zedelenmesine yanýtta <strong>ve</strong>ya hücre döngüsünün S-fazýnda<br />
ortak bir yolakta etkileþim içine girerler. FA proteinlerinden beþi (A, C, E, F,<br />
G) bir nüklear kompleks oluþturup, monoübikutilasyonla D2 proteininin<br />
(FANCD2) aktivasyonuna aracýlýk eder. Aktif FANCD2, meme kanseri duyarlýlýk<br />
proteinleri (BRCA1, BRCA2) <strong>ve</strong> diðer DNA tamir proteinleriyle etkileþime<br />
gireceði bir nüklear DNA tamir fokusuna gönderilir. Son araþtýrmalar, FANCD1<br />
<strong>ve</strong> BRCA2’nin gerçekte ayný gen olduðunu göstermiþtir. Öte yandan, iyonize<br />
radyasyona yanýtta ise ataksi telenjektazi kinaz (ATM) FANCD2 proteinini<br />
fosforile eder. Fosforile FANCD2, S-faz kontrol noktalarýný akti<strong>ve</strong> ederek,<br />
ilerleyen hücre siklusunun duraklamasýna <strong>ve</strong> DNA tamiri için zaman <strong>ve</strong>rilmesine<br />
olanak saðlar. Bu bulgular, FANCD2 proteininin DNA tamir mekanizmasýnda<br />
yer alan iki baðýmsýz sinyal yolaðý arasýnda iþlev gördüðünü göstermektedir.<br />
Anahtar kelimeler: <strong>Fankoni</strong> anemisi, <strong>genetik</strong>, moleküler temeller, meme kanseri, ataksi<br />
telenjektazi.
Cilt 46 • Sayý 4 <strong>Fankoni</strong> Anemisinin Genetik <strong>ve</strong> Moleküler Temelleri 309<br />
Guido Fanconi, ilk kez 1927 yýlýnda, doðuþtan<br />
çeþitli anomalileri <strong>ve</strong> ilerleyici aplastik anemisi<br />
olan üç kardeþ tanýmlamýþtýr. O tarihten itibaren<br />
literatürde Fanconi anemili pek çok hasta<br />
bildirilmiþ <strong>ve</strong> yüzlerce hastada uluslararasý<br />
kayýtlarda araþtýrýlmak üzere toplanmýþtýr.<br />
Fanconi anemisi (FA), her ýrk <strong>ve</strong> etnik grupta<br />
oldukça seyrek gözlenen, otozomal çekinik bir<br />
çocukluk çaðý hastalýðýdýr. Dünyada hastalýðýn<br />
sýklýðý milyonda 1-5, taþýyýcý sýklýðý ise %0.3-1<br />
olarak bildirilmektedir 1 . Türkiye’de akraba<br />
evliliklerinin sýklýðý nedeniyle bu prevalansýn<br />
daha yüksek olduðu tahmin edilmektedir. Çok<br />
erken yaþlarda kemik iliði yetmezliðinin<br />
geliþmesine baðlý komplikasyonlar <strong>ve</strong> baþta AML<br />
olmak üzere çeþitli kanser türlerinin ortaya<br />
çýkmasýna yatkýnlýk nedeniyle, bu hastalarda<br />
ortalama yaþam uzunluðu 20 yýl civarýndadýr<br />
(daðýlým 0-50 yýl) 2 .<br />
Fanconi anemisi klinik <strong>ve</strong> <strong>genetik</strong> olarak son<br />
derece heterojen bir hastalýktýr. Þu ana kadar,<br />
en az sekiz komplementasyon grubunun olduðu<br />
bildirilmiþ <strong>ve</strong> bunlardan yedisinin geni<br />
belirlenmiþtir (Tablo I). Son yýllarda, bu genlerin<br />
ürünü proteinlerin karakterizasyonuyla bu<br />
hastalýðýn moleküler <strong>temelleri</strong> konusunda çok<br />
önemli bulgular elde edilmeye baþlanmýþ, FA<br />
yolaðýnýn DNA zedelenmesi sonrasý normal<br />
hücresel yanýtta gerekli olduðu <strong>ve</strong> bu yolaðýn<br />
DNA tamir mekanizmasýna katýlan diðer<br />
yolaklarla sýradýþý iliþkiler içinde bulunduðu<br />
anlaþýlmýþtýr.<br />
Bu makalenin amacý, son yýllarýn çok yanký<br />
uyandýran bilimsel buluþlarýnýn yapýldýðý ilginç<br />
bir multigen hastalýðý olan Fanconi <strong>anemisinin</strong><br />
genetiði <strong>ve</strong> moleküler biyolojisi üzerine yapýlan<br />
çarpýcý geliþmeleri derleyerek okuyucuya<br />
sunmaktýr.<br />
Klinik özellikler<br />
Hastalýðýn en belirgin klinik özelliði ortalama<br />
6-8 yaþ civarýnda ilerleyici aplastik aneminin<br />
baþlamasýdýr. Hastalar arasýnda bazý farklýlýklar<br />
gösterse de, aplastik anemi sýrasýyla trombosit<br />
<strong>ve</strong> nötrofil sayýsýnda düþme, hemoglobinde<br />
azalma ile kendini belli eder. Fetal özellik<br />
gösteren makrositik eritrositlerin sayýsýnda,<br />
fetal hemoglobin <strong>ve</strong> alfa-fetoprotein düzeyinde<br />
artýþ söz konusudur. Tüm kan elemanlarýnda<br />
meydana gelen <strong>ve</strong> zaman içerisinde hýzlanarak<br />
devam eden azalma, daha 10’lu yaþlarýn baþýnda<br />
transfüzyona baðlý aneminin geliþmesine kadar<br />
götürebilir. Bu hastalýkta, hematolojik<br />
anomalilerin yanýnda, çeþitli konjenital fiziksel<br />
anomalilerde sýklýkla gözlenir. Büyümede gerilik<br />
<strong>ve</strong> üst ekstremitelerde malformasyonlar en<br />
yaygýn gözlenen fiziksel anomalilerdir.<br />
Hastalarýn yaklaþýk %50’sinde, bazen radius<br />
hipoplazi ya da yokluðunun da eþlik ettiði<br />
baþparmak anomalisi <strong>ve</strong>ya yokluðu gözlenir.<br />
Ayný zamanda, hastalar baþ, yüz, boyun, omurga<br />
<strong>ve</strong> alt ekstremiteler gibi iskelet anomalileri <strong>ve</strong>ya<br />
böbrek, erkek üreme organý, idrar yollarý,<br />
gastrointestinal sistem, kalp, kulak, santral sinir<br />
sistemi gibi organ anomalileriyle de doðabilirler.<br />
Ayrýca, hastalarda özgün yüz þekli, küçük gözler<br />
(mikroftalmi), düþük yerleþimli kulak <strong>ve</strong><br />
hiperpigmentasyon, hipopigmentasyon, café-aulait<br />
lekeleri gibi deri pigmentasyonunda<br />
anomaliler de sýklýkla gözlenmektedir. Buna<br />
karþýn, hastalarýn yaklaþýk üçte birinde belirgin<br />
hiçbir fiziksel anomaliye rastlanmaz 3 .<br />
Bu hastalýkta çeþitli tip kanser geliþme riski<br />
oldukça yüksektir. Saðlýklý bireylerle<br />
karþýlaþtýrýldýðýnda, akut myeloblastik lösemi<br />
(AML) geliþme riski 15.000 kat daha fazla, 40<br />
yaþ öncesi MDS <strong>ve</strong>ya AML geliþme risk de %52<br />
Tablo I. Fanconi anemisi komplemantasyon gruplarý, genleri <strong>ve</strong> özellikleri<br />
Kromozom Patolojik Amino Moleküler<br />
Grup Gen bölgesi Ekzon mutasyon asit aðýrlýk<br />
FA-A FANCA 16q24.3 43 ~100 1455 163 kD<br />
FA-B FANCB – – – – –<br />
FA-C FANCC 9q22.3 14 10 558 63 kD<br />
FA-D1 FANCD1/BRCA2 13q12.3 27 – 3418 384 kD<br />
FA-D2 FANCD2 3p25.3 44 5 1451 155/162 kD<br />
FA-E FANCE 6p21.3 10 3 536 60 kD<br />
FA-F FANCF 11p15 1 6 374 42 kD<br />
FA-G FANCG/XRCC9 9p13 14 18 622 70 kD
310 Balta <strong>ve</strong> ark. Çocuk Saðlýðý <strong>ve</strong> Hastalýklarý Dergisi • Ekim- Aralýk 2003<br />
civarýndadýr. Bazý hastalarda, diðer hematolojik<br />
belirtiler ortaya çýkmadan önce miyelodisplastik<br />
sendrom (MDS) <strong>ve</strong>ya AML geliþtiði gözlenebilir.<br />
Bütün bu hematolojik problemler, hastalarýn<br />
kýsa ömürlü olmasýna neden olur 2,4 . FA hastalýðýnda<br />
baþ, boyun, deri, aðýz mukozasýnda<br />
skuamoz hücreli karsinom, gastrointestinal <strong>ve</strong><br />
jinekolojik sistemlerde solid tümor geliþme riski<br />
de yüksektir. Kemik iliði yetmezliðinde uygulanan<br />
androjen tedavisi, sýklýkla karaciðer<br />
tümörü <strong>ve</strong> peliozis hepatika geliþmesine neden<br />
olur. FA’ya baðlý tümörler genelde 13 yaþýndan<br />
sonra (ortalama 23 yaþýnda) geliþir. Kemoterapi,<br />
radyoterapi gibi DNA zedelenmesi oluþturan<br />
ajanlara aþýrý duyarlýlýk nedeniyle, bu hastalýkta<br />
kanser tedavisi çoðunlukla baþarýsýzlýkla sonuçlanýr<br />
2 .<br />
Tedavi<br />
Hayati tehlikeyi hematolojik bulgular oluþturduðundan,<br />
tedavi daha çok hastalýðýn bu<br />
yönüyle ilgilidir. Hastalýkta düþük kan sayýmý,<br />
androjen tedavisi <strong>ve</strong>/<strong>ve</strong>ya kan transfüzyonuyla<br />
düzeltilmeye çalýþýlýr. Androjen tedavisi baþlangýçta<br />
iyi yanýt <strong>ve</strong>rmesine karþýn, zaman içerisinde<br />
direnç geliþebilir. Tedavi destekleyici<br />
olmakla beraber, kemik iliði yetmezliðinin<br />
bugün için tek kesin tedavisi, doku grubu uyan<br />
aile bireylerinden kemik iliði <strong>ve</strong>ya kord kaný<br />
transplantasyonunun yapýlmasýdýr. Verilen<br />
iliðinin tutmama (graft failure) riski bulunmakla<br />
beraber, aile bireylerinden yapýlan kemik iliði<br />
transplantasyonunun baþarý þansý bazý merkezlerde<br />
oldukça yüksektir (%70). Buna karþýn,<br />
doku grubu uyan aile dýþý bireylerden yapýlan<br />
kemik iliði transplantasyonunun baþarý þansý<br />
son derece düþüktür (%20) 3 . Son yýllarda,<br />
uygun donor bulma sorununu aþabilmek<br />
amacýyla, gen tedavi protokollarýný kullanan<br />
klinik uygulamalar baþlatýlmýþtýr.<br />
Hücresel özellikler<br />
Kromozomal dengesizlik (instability): FA<br />
hücrelerinin en önemli özelliði, kromozomlarda<br />
kendiliðinden (spontan) oluþan bir takým<br />
bozukluklarýn gözlenmesidir. Baþlýca kýrýk, aralýk<br />
<strong>ve</strong> parça deðiþimleri gibi kromatitlerdeki<br />
zedelenmeleri içeren bu bozukluklar, genelde<br />
hücre siklusunun DNA replikasyonu sýrasýnda<br />
oluþurlar. Metafaz fazýnda mikroskop altýnda<br />
incelenen hücrelerde, tipik kromatit kýrýklarý<br />
görülür. Farklý kromozomlarýn kýrýlma noktalarýnda,<br />
kromatitler arasý oluþan rastgele<br />
hibridizasyonlar, mikroskop altýnda ilginç yapýlý<br />
(kuadriradial) kromozomlarýn görülmesine<br />
neden olabilir. Hastalýkta gözlenen yüksek<br />
kanser riski, bu þekilde kendiliðinden oluþan<br />
kromozom kýrýklarýna baðlanmaktadýr 5 . Bu tür<br />
kromozomal kararsýzlýk, FA hastalýðýna özgün<br />
olup, diðer hastalýklarda gözlenenlerden<br />
farklýdýr.<br />
Çapraz baðlayýcý ajanlara aþýrý duyarlýlýk:<br />
Mitomisin C (MMC) <strong>ve</strong> diepoksibutan (DEB)<br />
gibi çapraz baðlayýcý (cross-linking) ajanlarýn<br />
normal hücrelerde etkisiz olan konsantrasyonlarý,<br />
FA hücrelerinde fazla sayýda kromozom<br />
kýrýðýnýn oluþmasýna neden olmaktadýr.<br />
Hücrelerin yaklaþýk %50’sinde hücre baþýna 1-<br />
3 kýrýk gözlenir. Bu ajanlar, DNA’nýn iki zinciri<br />
arasýnda <strong>ve</strong> ayný zincirde bitiþik bazlar arasýnda<br />
çapraz bað oluþturarak, buralarda DNA<br />
replikasyonunun sonlanmasýna neden olurlar 6 .<br />
Hücre siklusu <strong>ve</strong> hücresel büyüme: Hücre<br />
siklusunda duraklama (arrest), G2 fazýnda<br />
uzama <strong>ve</strong> G2 fazýnda çapraz baðlayýcý ajanlarla<br />
uyarýlan duraklama, FA hücrelerinin ortak<br />
özelliðidir 7 . Atmosferik oksijen, FA hücrelerinde<br />
yüksek oranda kromozom kýrýklarýnýn oluþmasýna<br />
neden olur. Bu nedenle, FA kültür<br />
hücreleri %20’lik atmosferik oksijen yerine,<br />
%5’lik atmosferik oksijende daha iyi çoðalýrlar 8 .<br />
Tanýsal testler<br />
Fanconi <strong>anemisinin</strong> kesin tanýsýnda, çapraz<br />
baðlayýcý ajanlara aþýrý duyarlýlýk özelliðinden<br />
yararlanýlmaktadýr. DEB <strong>ve</strong>ya MMC’nin düþük<br />
konsantrasyonlarýnda, FA hücrelerinde pek çok<br />
kromozomal kýrýk gözlenirken, normal hücrelerde<br />
bu tür dramatik deðiþiklikler gözlenmez.<br />
FA’nin ayýrýcý tanýsýnda en gü<strong>ve</strong>nilir test olarak<br />
kabul edilen bu DEB <strong>ve</strong>ya MMC kromozomal<br />
kýrýlma testleri, prenatal taný amacýyla da<br />
kullanýlmaktadýr 3,9 .<br />
Genetik heterojenlik<br />
Fanconi anemisi klinik olduðu kadar, <strong>genetik</strong><br />
olarak da son derece heterojen bir hastalýktýr.<br />
Hastalýkta bugüne kadar en az sekiz farklý<br />
komplementasyon grubunun <strong>ve</strong> buna baðlý<br />
olarak sekiz farklý genin bulunduðu bildirilmiþtir<br />
10 . Bu nedenle, bir hastanýn fenotipinden<br />
sorumlu mutasyonun hangi gende olduðunun<br />
belirlenebilmesi için öncelikle o hastanýn<br />
komplementasyon grubunun bilinmesi gerekmektedir.
Cilt 46 • Sayý 4 <strong>Fankoni</strong> Anemisinin Genetik <strong>ve</strong> Moleküler Temelleri 311<br />
Komplementasyon analizinde iki hastanýn<br />
kültür hücreleri, seçicilik kazandýran kuabain <strong>ve</strong><br />
G418 gibi farklý ilaçlara dirençlilik genleri ile<br />
iþaretlenir. Bu iki hücrenin füzyonu <strong>ve</strong> her iki<br />
ilaca direnç gösteren hibrid hücrelerin<br />
seçiminden sonra, hibrid hücrelerin MMC/DEB<br />
duyarlýlýklarý tesbit edilir. Hibrid hücrelerin<br />
MMC/DEB’e duyarlýlýklarý devam ediyorsa,<br />
baþlangýçtaki iki hücre ayný gende mutasyon<br />
taþýyor, yani hastalar ayný komplementasyon<br />
grubunda demektir. Buna karþýn, hibrid hücreler<br />
MMC/DEB’e karþý artýk dirençli hale gelmiþ,<br />
hatasý düzelmiþ <strong>ve</strong>ya "tamamlanmýþ"<br />
(complemented) ise, baþlangýçtaki hücreler<br />
farklý genlerde mutasyon taþýyor, yani hastalar<br />
farklý komplementasyon grubunda demektir<br />
(Þekil 1). Bu þekilde belli bir komplementasyon<br />
grubunda olduðu belirlenen FA hastasý <strong>ve</strong>ya<br />
kültür hücresinin alttipi, FA-A, FA-B, FA-C gibi<br />
belirtilmektedir 11 .<br />
Bugüne kadar literatürde, FA-A, FA-B, FA-C,<br />
FA-D1, FA-D2, FA-E, FA-F, FA-G olarak<br />
adlandýrýlan sekiz komplementasyon grubunun<br />
bulunduðu bildirilmiþtir 10 . Ancak, henüz<br />
yayýnlanmamýþ son çalýþmalarda, FA-I <strong>ve</strong> FA-J<br />
gruplarýnýn bulunduðu da anlaþýlmýþtýr.<br />
Dünyada hastalarýn yaklaþýk %65-70’i FA-A’da,<br />
%13’ü FA-G’de <strong>ve</strong> %7’si FA-C’de yer almakta,<br />
diðer gruplar ise dünya çapýnda beþden az hasta<br />
ile temsil edilmektedir 12 . Komplementasyon<br />
gruplarýnýn dünyada daðýlýmý etnik gruplara<br />
göre farklýlýk gösterebilir. Örneðin, kurucu etki<br />
(founder effec) nedeniyle, yerli dili konuþan<br />
Güney Afrikalý FA hastalarýnda FA-A yaygýn<br />
olarak gözlenirken, Askenazi Yahudilerinde FA-<br />
C en yaygýn gözlenen komplementasyon<br />
grubudur 13,14 .<br />
Komplementasyon grup analizi ülkemizde<br />
yapýlamadýðý için, Türk hastalarý konusundaki<br />
bilgi, bu tür çalýþmalarýn araþtýrma amaçlý<br />
yapýldýðý merkezlere gönderilen kýsýtlý sayýdaki<br />
hastaya dayanmaktadýr. Gruplarý tesbit<br />
edilebilen 21 Türk FA hastasýnýn %66’sý FA-<br />
A’da, %14’ü FA-G’de, %10’u FA-E’de, %5’i FA-<br />
F’de <strong>ve</strong> %5’inde FA-A <strong>ve</strong>ya FA-G’de olduðu<br />
belirlenmiþtir. Bugüne kadar FA-C’de hasta<br />
saptanamamýþ olmasý, bu grubun ülkemizde<br />
bulunmadýðýnýn bir iþareti olabilir.<br />
Þekil 1. <strong>Fankoni</strong> anemisinde komplementasyon grubu analizi. Verilen örnekteki FA-1 <strong>ve</strong> FA-2 hastalarýnda olduðu<br />
gibi, iki hastanýn lenfoblast kültür hücrelerinin füzyonu ile oluþan hibrid hücrelerin MMC/DEB duyarlýlýklarý devam<br />
ederse, bu hastalar ayný komplementasyon grubunda, FA-3 hastasýnda olduðu gibi hibridizasyon sonrasýnda hatalarý<br />
düzeltilerek (complemented) duyarlý özelliðini kaybedip, artýk dirençli hale gelirse farklý komplementasyon<br />
grubundadýr.
312 Balta <strong>ve</strong> ark. Çocuk Saðlýðý <strong>ve</strong> Hastalýklarý Dergisi • Ekim- Aralýk 2003<br />
Fanconi anemisi genleri <strong>ve</strong> mutasyonlarý<br />
Fanconi anemisinden sorumlu genlerin saptanmasý<br />
pek çok nedenden dolayý önemlidir. FA<br />
fenotipine neden olan eksikliðin anlaþýlmasý,<br />
öncelikle sorumlu genler <strong>ve</strong> onlarýn<br />
proteinlerinin bilinmesiyle mümkün olabilir.<br />
Genlerin bilinmesi, prenatal taný <strong>ve</strong> genotip/<br />
fenotip korelasyonunun yapýlmasýna olanak<br />
saðlayacaðý için hasta ailelerine büyük yarar<br />
saðlamaktadýr. Bunun yanýnda, hastalýktan<br />
sorumlu gen biliniyorsa, gen tedavisi olanaðý<br />
doðmaktadýr. Ayrýca, FA genlerinin AML <strong>ve</strong> bazý<br />
tümörlerin geliþmesinde rolü olabileceði<br />
düþünülmektedir. Böyle bir durumda, genler<br />
konusundaki bilgi sayesinde bu tür malignansilerin<br />
tanýsý <strong>ve</strong> tedavisinin daha iyi<br />
yapýlmasý olanaðý doðabilir.<br />
Bugüne kadar, sekiz FA geninden yedisi<br />
tanýmlanmýþtýr (Tablo I). Genom boyunca<br />
daðýlmýþ olan bu genlerin her hangi bir ortak<br />
özelliði bulunmamaktadýr. Bir (FANCF) ile 44<br />
(FANCD2) arasýnda deðiþen genlerin ekzon<br />
sayýlarý, sentezlenen proteinin büyüklüðü ile<br />
orantýlýdýr. FA-D grubunda bulunan bazý<br />
hastalarýn bu gruptan sorumlu bulunan gende<br />
(FANCD2) mutasyon taþýmadýðý anlaþýlmýþ <strong>ve</strong><br />
bu hastalarýn geni FANCD1 olarak adlandýrýlan<br />
farklý bir komplementasyon grubunu<br />
oluþturduðu bildirilmiþtir 12,15 . Yakýn geçmiþte<br />
yapýlan çalýþmalarda da, bu hastalarýn göðüs<br />
kanserine neden olan BRCA2 geninde iki allelli<br />
mutasyon taþýdýðý gösterilerek, FANCD1<br />
geninin BRCA2 geni ile ayný olduðu ortaya<br />
çýkarýlmýþtýr 16 .<br />
Bu güne kadar, grup A’dan sorumlu FANCA<br />
geninde 100’e yakýn mutasyon tanýmlanmýþtýr.<br />
Bu mutasyonlarýn çoðu bulunduðu hastaya<br />
özgün olup, baþka bir hastada bulunmamaktadýr.<br />
Mutasyonlarýn büyük bir kýsmý (üçte biri),<br />
genin bulunduðu bölgede sýkça rastlanan Alu<br />
tekrar bölgelerinin neden olduðu delesyonlardýr.<br />
Çerçe<strong>ve</strong> kaymasý (frameshift) <strong>ve</strong> anlamsýz<br />
(nonsense) mutasyonlar diðer önemli grubu<br />
oluþturur. Bu gende protein sentezine olanak<br />
saðlayan bir kaç yanlýþ anlamlý (missense) <strong>ve</strong><br />
mikrodelesyon mutasyonlarý da tanýmlanmýþtýr<br />
17,18 . FANCA geninin aksine, grup C’den<br />
sorumlu FANCC geninde yaygýn olarak<br />
gözlenen iki mutasyon bulunmaktadýr. Örneðin,<br />
Askenazi Yahudisi FA-C hastalarýnýn %80’i<br />
homozigot IVS4+4A>T mutasyonunu,<br />
Hollanda’lý FA-C hastalarýnýn çoðu homozigot<br />
322delG çerçe<strong>ve</strong> kaymasý mutasyonu taþýmaktadýr<br />
14 . Benzer durum FA-G için de söz<br />
konusudur. Almanya’daki FANCG mutasyonlarýnýn<br />
%44’ünü, pozisyon 105 deki glutamik<br />
asidi dur (stop) kodona çeviren E105X<br />
mutasyonu oluþturmaktadýr 19 .<br />
Türk FA hastalarýnýn mutasyonlarý hakkýndaki<br />
bilgi oldukça kýsýtlýdýr. Þu anda dünyada yapýlan<br />
bu tür çalýþmalar henüz araþtýrma düzeyinde<br />
olduðundan, elimizdeki bilgiyi çoðu zaman bir<br />
komplementasyon grubundan sorumlu genin<br />
bulunmasý aþamasýnda tanýmlanan mutasyonlar<br />
oluþturmaktadýr. Bugüne kadar literatürde Türk<br />
hastalarýnda tanýmlanmýþ; FANCA geninde<br />
ekzon 43’de 4262-4404del 17 , ekzon 37’de 3760-<br />
3761del 18 <strong>ve</strong> bizim tarafýmýzdan tanýmlanan<br />
3639delT 20 homozigot mutasyonlarý, FANCG<br />
geninde ekzon 13’de yer alan 1649delC <strong>ve</strong><br />
C1642T, ekzon 3’de T212C, intron 5’de<br />
IVS5+1G/T homozigot mutasyonlarý 19 , FANCE<br />
geninde ekzon 2’de C355T <strong>ve</strong> intron 5’de IVS5-<br />
8G/A homozigot mutasyonlarý 21 bulunmaktadýr.<br />
Son yýllarda, Hacettepe Üni<strong>ve</strong>rsitesi'ndeki<br />
laboratuvarýmýzda FA üzerine moleküler <strong>genetik</strong><br />
çalýþmalar baþlatýlmýþtýr. Þu an için bu<br />
çalýþmalarda, "linkage" analizi kullanýlarak<br />
hastalarýmýzýn A, G, E komplementasyon<br />
gruplarýndan birinde olup olmadýklarý<br />
belirlenmeye çalýþýlmakta, grup A’da olduðu<br />
anlaþýlanlar 43 ekzonlu FANCA geninde<br />
mutasyon analizine alýnmaktadýr. Bu çalýþmalarýn<br />
zaman içerisinde geniþletilmesi<br />
planlanmýþtýr.<br />
Genotip-fenotip iliþkisi<br />
Farklý grupta bulunan hastalarýn analizleri,<br />
komplementasyon grubunun klinik bulgular<br />
üzerinde çok güçlü bir etkisinin bulunmadýðýný<br />
ortaya çýkarmýþtýr 22 . Grup C’de büyümede<br />
gerilik, baþ <strong>ve</strong> radius anomalilerinin grup A <strong>ve</strong><br />
G’ye kýyasla daha az gözlendiði, grup D, E <strong>ve</strong><br />
F’de ise yüksek oranda somatik anomali<br />
gözlendiði bildirilmektedir. AML’nin daha sýk <strong>ve</strong><br />
erken yaþta gözlenmesi nedeniyle, FA-G<br />
hastalarýnýn FA-A <strong>ve</strong> C hastalarýndan daha kýsa<br />
ömürlü olduðu bildirilmiþtir. Gen ürünü<br />
proteinin yokluðuyla sonuçlanan "null"<br />
mutasyon taþýyan FANCA hastalarýnýn, null<br />
taþýmayanlara göre daha aðýr hematolojik<br />
bulgularýnýn olduðu <strong>ve</strong> AML geliþtirmeye daha<br />
yatkýn olduklarý bildirilmiþtir. Grup G’de<br />
bulunan <strong>ve</strong> FANCA null mutasyonlarýný taþýyan<br />
hastalarýn nispeten daha aðýr hematolojik
Cilt 46 • Sayý 4 <strong>Fankoni</strong> Anemisinin Genetik <strong>ve</strong> Moleküler Temelleri 313<br />
bulgularýnýn olmasý, bu hastalarýn daha agresif<br />
tedaviye aday olduklarýný düþündürebilir 22 . Þu<br />
ana kadar bilinen üç FA-D2 hastasýnda iki allelli<br />
null mutasyona rastlanamamýþ olmasý, bu<br />
durumun ölümcül olabileceðinin bir iþareti<br />
olabilir.<br />
Fanconi anemisi yolaðý <strong>ve</strong> modeli<br />
Tanýmlanan yedi FA proteinin FA yolaðý olarak<br />
adlandýrýlan ortak bir hücresel yolda birlikte<br />
iþlev gördükleri bildirilmektedir (Þekil 2).<br />
Normal hücrelerde, FANCA, FANCC, FANCE,<br />
FANCF <strong>ve</strong> FANCG proteinleri bir araya gelerek<br />
multisubunit bir nüklear kompleks oluþturur 23,24 .<br />
Bu kompleks, DNA’da çapraz bað oluþturan<br />
ajanlarla karþý kalýndýðý <strong>ve</strong>ya DNA replikasyonu<br />
sýrasýnda, FANCD2 proteinine bir ubikutin<br />
molekülünün baðlanmasýna (monoubikutilasyon)<br />
aracýlýk ederek, onu FANCD2-S (kýsa) þeklinden<br />
FANCD2-L (uzun) þekline dönüþtürür 24 . Bu<br />
þekilde akti<strong>ve</strong> olan FANCD2 proteinin, meme<br />
kanseri duyarlýklýk proteinleri BRCA1 <strong>ve</strong><br />
BRCA2/FANCD1’ýn da bulunduðu DNA tamir<br />
proteinlerini içeren özgün nüklear DNA tamir<br />
odaðýna transfer edildiði <strong>ve</strong> buradan DNA tamir<br />
mekanizmasýna katýldýðý bildirilmektedir 24,25 . Bu<br />
yolakta meydana gelen bir eksiklik <strong>ve</strong>ya<br />
bozukluðun ise karakteristik FA fenotipini<br />
ortaya çýkardýðý düþünülmektedir.<br />
FA-B hücrelerinde FA nüklear kompleksinin (A/<br />
C/E/F/G) oluþmadýðýnýn gözlenmesi, FANCB<br />
proteininin, kompleksi oluþturan proteinlerin<br />
biraraya gelmesi <strong>ve</strong>ya kararlýlýðý (stability) için<br />
gerekli olduðunu <strong>ve</strong> bu proteinin de FANCD-2<br />
proteininin monoubikutilasyonundan önce iþlev<br />
gördüðünü düþündürmektedir 24 . FA-D1<br />
dýþýndaki diðer komplementasyon grubu hücre<br />
hatlarýnda (A, B, C, E, F, G), FA nüklear<br />
Þekil 2. <strong>Fankoni</strong> anemi yolaðýný, meme kanseri (BRCA1, BRCA2) <strong>ve</strong> ataksi telenjektazi yolaklarýyla buluþturan<br />
modelin þematik olarak gösterilmesi. Çapraz baðlayýcý ajanlarla oluþan DNA hasarýna hücresel yanýtta <strong>ve</strong>ya DNA<br />
replikasyonu sýrasýnda, FA protein kompleksi tarafýndan ubikutin baðlanan FANCD2 proteini, BRCA1, BRCA2/<br />
FANCD1 <strong>ve</strong> diðer proteinlerle birlikte DNA tamir mekanizmasýna katýlýr. Ýyonize radyasyona yanýtta ise, ATM<br />
tarafýndan fosfor grubu baðlanan FANCD2 proteini, hücre döngüsü kontrol noktalarýný acti<strong>ve</strong> ederek, sentez fazýnda<br />
DNA tamiri için zaman <strong>ve</strong>rilmesine olanak saðlar.
314 Balta <strong>ve</strong> ark. Çocuk Saðlýðý <strong>ve</strong> Hastalýklarý Dergisi • Ekim- Aralýk 2003<br />
kompleksi oluþamadýðýndan, FANCD2 proteinine<br />
ubikutin baðlanamaz. Bu durum, son<br />
zamanlarda standart DEB/MMC testine<br />
alternatif yeni bir tanýsal testin geliþmesine<br />
olanak saðlamýþtýr. Çapraz baðlayýcý ajanlarla<br />
(DEB/MMC) karþý karþýya býrakýlan hasta<br />
hücrelerinde FANCD2-L proteininin bulunmadýðýnýn<br />
gösterilmesiyle FA tanýsý konulabilmektedir<br />
26 . Ancak FA-D1 hücrelerinde FA<br />
nüklear kompleksi <strong>ve</strong> FANCD2 ubikutilasyonunun<br />
normal olduðunun gösterilmesi,<br />
FANCD1 proteininin FANCD2 monoubikutilasyonundan<br />
sonra <strong>ve</strong>ya FA yolaðýndan baðýmsýz<br />
olarak iþlev gördüðü sonucunun çýkarýlmasýna<br />
yol açmýþtýr 24 . Bu nedenle, bu testte FANCD2-<br />
L proteini gözlenen bir hastanýn FANCD1<br />
grubunda bulunan FA hastasý olma olasýlýðý<br />
bulunmaktadýr. Bu durumda, kesin taný için<br />
standart DEB/MMC testi kullanýlmalýdýr.<br />
Yapýlan son çalýþmalar, FANCD2 proteininin iki<br />
sinyal yolaðý arasýnda iþlev gördüðünü ortaya<br />
çýkarmýþtýr. Bunlardan biri yukarýda açýklanan,<br />
MMC/DEB’le muamele edildiðinde, FA nüklear<br />
kompleksi tarafýndan ubikutin baðlanarak akti<strong>ve</strong><br />
edilen FANCD2 proteininin, DNA tamir<br />
mekanizmasýna katýlmasýdýr. Diðeri ise, iyonize<br />
radyasyonla karþýlaþýldýðýnda, ataksi telenjektazi<br />
kinazýn (ATM) FANCD2 proteinini fosforile<br />
etmesi, bu þekilde akti<strong>ve</strong> olan FANCD2 proteini<br />
de hücre siklisu kontrol noktalarýný akti<strong>ve</strong><br />
ederek, DNA tamirine olanak saðlamak amacýyla<br />
sentez fazýnda (S-faz) duraklamaya neden<br />
olmasýdýr (Þekil 2) 27 . Ancak ATM’e baðlý<br />
FANCD2 fosforilasyonu <strong>ve</strong> FA yolaðýna baðlý<br />
FANCD2 monoubikutilasyonu farklý hücresel<br />
sinyal yolaklarýnýn kontrolunda, birbirlerinden<br />
tamamen baðýmsýz modifikasyonlardýr. Þöyleki,<br />
komplementasyon grubu A, C, G, F olan<br />
hücrelerde iyonize radyasyondan sonra<br />
FANCD2 proteini normal olarak fosforile<br />
olurken, bu hücrelerde FANCD2 proteinine<br />
ubikutin baðlanamaz. Öte yandan, ATM geninin<br />
homozigot mutant olduðu hücrelerde FANCD2<br />
ubikutilasyonu, nüklear fokus oluþumu <strong>ve</strong> MMC<br />
direçliliði normal olmasýna karþýn, bu hücrelerde<br />
FANCD2 fosforilasyonu <strong>ve</strong> S-faz kontrolu<br />
bulunmaz 24,27 .<br />
Somatik mozaiklik<br />
Somatik mozaiklik bir kiþide farklý <strong>genetik</strong><br />
yapýya sahip iki <strong>ve</strong>ya daha fazla hücre populasyonunun<br />
bulunmasý olarak tanýmlanmaktadýr.<br />
FA hastalarýnýn yaklaþýk %10-25’inin kanlarýnda<br />
mozaiklik gözlenmektedir 15 . Bu hastalarda, FA<br />
özelliðine sahip yüksek oranda kromozomal<br />
kýrýk içeren T hücrelerle birlikte, artýk bu<br />
özelliðini kaybetmiþ MMC/DEB’e dirençli T<br />
hücreler de bulunmaktadýr 28 . Ölümsüz hücre<br />
kültürleri MMC/DEB’e dirençli olan bu<br />
hastalarda komplementasyon grup analizi<br />
yapmak mümkün deðildir 12 . Bu hücrelerde<br />
gözlenen fenotipik geri dönüþüm, hastalýk<br />
lokusunda meydana gelen <strong>genetik</strong> geri<br />
dönüþümle saðlanmaktadýr. Genetik geri<br />
dönüþüm, gen içi rekombinasyon, yeni bir geri<br />
mutasyon, gen kon<strong>ve</strong>rsiyonu gibi mekanizmalarla<br />
gerçekleþebilir 12,15,28 . Mozaik hastalarda,<br />
düzelmiþ kan hücreleri oranýnýn zaman<br />
içerisinde artýyor olmasý, bu hücrelerin seçici<br />
bir avantaja sahip olduðuna iþaret edebilir.<br />
Hasta hücrelerin nispeten daha düþük çoðalma<br />
hýzýna <strong>ve</strong>/<strong>ve</strong>ya düzelmiþ hücrelerin seçici<br />
çoðalma avantajýna sahip olmalarý bu durumun<br />
ortaya çýkmasýnda rol oynayabilir.<br />
Mozaikliðin hastaya <strong>ve</strong>rdiði yarar <strong>ve</strong> zararlar<br />
henüz tam olarak bilinmemekle beraber, bazý<br />
mozaik hastalarýn daha hafif hematolojik<br />
bulgulara sahip olduðu <strong>ve</strong> yaþlarý hastalýkta<br />
beklenilenden daha ileri olan bazý FA hastalarýnýn<br />
mozaik olduðu bildirilmektedir 12,28 . Bu<br />
nedenle, mozaiklik doðal gen tedavisi olarak<br />
düþünülebilmektedir. Buna karþýn, FA’ne özgü<br />
konjenital anomalileri olan, ancak, hematolojik<br />
bulgularý olmamasý <strong>ve</strong> MMC/DEB testi negatif<br />
olmasý nedeniyle FA olmadýðý düþünülen bazý<br />
hastalarýn, aslýnda tamamen düzelmiþ lenfosit<br />
<strong>ve</strong>ya tam kan hücre populasyonuna sahip<br />
mozaik hasta olma olasýlýðý bulunmaktadýr. Ek<br />
olarak, mozaiklik kemik iliði transplantasyonu<br />
yapýlmasýnda da karýþýklýk yaratabilir. Þu anda<br />
ünitemizde tedavi gören iki mozaik hasta<br />
bulunmaktadýr.<br />
Gen tedavisi<br />
Doku grubu uygun donör bulma sorununu<br />
aþmak amacýyla, son yýllarda, gen tedavi<br />
protokollerini kullanan klinik uygulamalar<br />
baþlatýlmýþtýr. Bu uygulamalarda, hastanýn<br />
hematolojik progenitor <strong>ve</strong>ya kök hücreleri<br />
toplanmakta, genin cDNA’sýný içeren viral<br />
<strong>ve</strong>ktörlerle bu hücrelere canlý dýþýnda (in vitro)<br />
saðlam gen transferi yapýlmaktadýr. Transfer<br />
edilen saðlam cDNA ekspresyonunun hasta<br />
kültür hücrelerinin karakteristik FA fenotipini<br />
düzelttiði gösterilmiþtir 29 . Bu þekilde saðlam<br />
gen transferi yapýlan hücrelerin, hastaya
Cilt 46 • Sayý 4 <strong>Fankoni</strong> Anemisinin Genetik <strong>ve</strong> Moleküler Temelleri 315<br />
<strong>ve</strong>rildikten <strong>ve</strong> kan yapýmýna baþladýktan sonra<br />
hayatta kalma <strong>ve</strong> kendini yenileme kapasitelerinin<br />
daha iyi olacaðý düþünülmektedir.<br />
Mozaik hücrelerde gözlenen durum da bu sanýyý<br />
desteklemektedir. Ancak hemapoietik kök<br />
hücrelere gen transfer <strong>ve</strong>rimliliðinin düþük<br />
olmasý <strong>ve</strong> transfer edilen genin uzun süreli<br />
ekspresyonunun saðlanamamasý gibi teknik<br />
sorunlar henüz aþýlamamýþtýr. Bunun yanýnda,<br />
<strong>ve</strong>rilen düzelmiþ hücreler tarafýndan sentezlenen<br />
bir proteine karþý immün atak oluþturulmasý<br />
<strong>ve</strong>ya residual mutant hücreler<br />
tarafýndan sito<strong>genetik</strong> anomaliler geliþtirilmesi<br />
nedeniyle normal hematopoietik fonksiyonun<br />
engellenmesi <strong>ve</strong>ya lösemi geliþtirilmesi gibi<br />
komplikasyonlarýn ortaya çýkmasý da mümkündür.<br />
Bütün bu sorunlara raðmen, gen tedavi<br />
uygulamalarýndan ilk ümit <strong>ve</strong>rici sonuçlar elde<br />
edilmeye baþlanmýþtýr. Örneðin, FA-A’da<br />
bulunan bir hastada, gen transferinden iki<br />
buçuk yýl sonra iyileþmenin devam ettiði <strong>ve</strong><br />
normal FANCA genini taþýyan kan hücrelerinin<br />
sayýsýnda zaman içerisinde artýþ gözlendiði<br />
bildirilmiþtir 30 .<br />
Son yýllarda, FA’nýn moleküler patolojisinin<br />
aydýnlatýlmasý, FA genlerine ait proteinlerin<br />
tanýmlanmasý <strong>ve</strong> iþlevlerinin anlaþýlmasý ile<br />
multigenik bir hastalýðýn sýrrý büyük oranda<br />
çözülmüþtür. Bunun yanýnda, bir model olarak<br />
ele alýndýðýnda, bu çalýþmalar, genlerin <strong>ve</strong> ürünü<br />
olan proteinlerin hücre savunmasýndaki<br />
rollerine, birbirleriyle olan sýradýþý iliþkilerine<br />
<strong>ve</strong> kanser oluþumuna katýlým mekanizmalarýna<br />
kadar ýþýk tutmaktadýr.<br />
KAYNAKLAR<br />
1. Auerbah AD, Buchwald M, Joenje H. The Metabolic and<br />
Molecular Bases of Inherited Disease. New York:<br />
McGraw-Hill Press, 2001: 753-768.<br />
2. Alter BP. Fanconi’s anemia and malignancies. Am J<br />
Hematol 1996; 53: 99-110.<br />
3. Young NS, Alter BP. Clinical features of Fanconi’s<br />
anemia: pathophysiology of Fanconi’s anemia. In: Young<br />
NS, Alter BP (eds). Aplastic Anemia Acquired and<br />
Inherited. Philadelphia: WB Saunders, 1994: 275-324.<br />
4. Auerbach AD, Allen RG. Leukemia and preleukemia in<br />
Fanconi anemia patients: a review of the literature and<br />
report of the International Fanconi Registry. Cancer<br />
Genet Cytogenet 1991; 51: 1-12.<br />
5. Schroeder TM, Kurth R. Spontaneous chromosomal<br />
breakage and high incidence of leukemia in inherited<br />
disease. Blood 1971; 37: 96-112.<br />
6. Sasaki MS, Tonomura A. A high susceptibility of<br />
Fanconi’s anemia to chromosome breakage by DNA<br />
cross-linking agents. Cancer Res 1973; 33: 1829-1836.<br />
7. Dutrillaux B, Aurias A, Dutrillaux AM, Buriot D, Prieur<br />
M. The cell cycle of lymphocytes in Fanconi anemia.<br />
Hum Genet 1982; 62: 327-332.<br />
8. Joenje H, Arwert F, Eriksson AW, de Koning H, Ostra<br />
AB. Oxygen-dependence of chromosomal aberrations<br />
in Fanconi’s anaemia. Nature 1981; 290: 142-143.<br />
9. Auerbach AD. Fanconi anemia diagnosis and<br />
diepoxybutane (DEB) test. Exp Hematol 1993; 21: 731-<br />
733.<br />
10. Joenje H, Oastra AB, Wijker M, et. al. Evidence for at<br />
least eight Fanconi anemia genes. Am J Hum Genet<br />
1997; 61: 940-944.<br />
11. Joenje H, Lo ten Foe JR, Oostra AB, et al. Clasification<br />
of Fanconi anemia patients by complementation<br />
analysis: evidence for a fifth genetic subtype. Blood<br />
1995; 86: 2156-2160.<br />
12. Joenje H, Patel KJ. The emerging genetic and molecular<br />
basis of Fanconi anemia. Nat Rev Genet 2001; 2: 446-<br />
457.<br />
13. Tipping AJ, Pearson T, Morgan NV, et al. Molecular<br />
and genealogical evidence for a founder effect in<br />
Fanconi anemia families of the Afrikaner population<br />
of South Africa. Proc Natl Acad Sci USA 2001; 98:<br />
5734-5739.<br />
14. Whitney MA, Saito H, Jakobs PM, et al. A common<br />
mutation in the FACC gene causes Fanconi anemia in<br />
Ashkenazi Jews. Nat Genet 1993; 4: 202-205.<br />
15. Tischkowitz MD, Hodgson SV. Fanconi anemia. J Med<br />
Genet 2003; 40: 1-10.<br />
16. Howlett NG, Taniguchi T, Olson S, et al. Biallelic<br />
inactivation of BRCA2 in Fanconi anemia. Science<br />
2002; 297: 606-609.<br />
17. Wijker M, Morgan NV, Herterich S, et al.<br />
Heterogeneous spectrum of mutations in the Fanconi<br />
anemia group A gene. Eur J Hum Genet 1999; 7: 52-<br />
59.<br />
18. Levran O, Erlich T, Magdalena N, et al. Sequence<br />
variation in the Fanconi anemia gene FAA. Proc Natl<br />
Acad Sci USA 1997; 94: 13051-13056.<br />
19. Demuth I, Wlodarski M, Tipping AJ, et al. Spectrum<br />
of mutations in the Fanconi anemia group G gene,<br />
FANCG/XRCC9. Eur J Hum Genet 2000; 8: 1-8.<br />
20. Balta G, Winter JP, Kayserili H, Pronk JC, Joenje H.<br />
Fanconi anemia A due to a no<strong>ve</strong>l frameshift mutation<br />
in hotspot motifs: lack of FANCA protein. Hum Mutat<br />
2000; 15: 578.<br />
21. Winter JP, Le<strong>ve</strong>ille F, van Berkel CG, et al. Isolation<br />
of a cDNA representing the Fanconi anemia<br />
complementation group E gene. Am J Hum Genet<br />
2000; 67: 1306-1308.<br />
22. Faivre L, Guardiola P, Lewis C, et al. Association of<br />
complementation group and mutation type with clinical<br />
outcome in Fanconi anemia. Blood 2000; 96: 4064-<br />
4070.<br />
23. Medhurst AL, Huber PA, Waisfisz Q, de Winter JP,<br />
Mathew CG. Direct interactions of the fi<strong>ve</strong> known<br />
Fanconi anemia proteins suggest a common functional<br />
pathway. Hum Mol Genet 2001; 10: 423-429.
316 Balta <strong>ve</strong> ark. Çocuk Saðlýðý <strong>ve</strong> Hastalýklarý Dergisi • Ekim- Aralýk 2003<br />
24. Gregory RC, Taniguchi T, D’Andrea AD. Regulation of<br />
the Fanconi anemia pathway by monoubiquitination.<br />
Semin Cancer Biol 2003; 13: 77-82.<br />
25. Garcia-Higuera I, Taniguchi T, Ganesan S, et al.<br />
Interaction of Fanconi anemia proteins and BRCA1 in<br />
a common pathway. Mol Cell 2001; 7: 249-262.<br />
26. Shimamura A, de Oca RM, S<strong>ve</strong>nson JL, et al. A no<strong>ve</strong>l<br />
diagnostic screen for defects in the Fanconi anemia<br />
pathway. Blood 2002; 100: 4649-4654.<br />
27. Taniguchi T, Garcia-Higuera I, Xu B, et al. Con<strong>ve</strong>rgence<br />
of Fanconi anemia and ataxia telangiectasia signaling<br />
pathways. Cell 2002; 109: 459-472.<br />
28. Loe Ten Foe JR, Kwee MI, Rooimans MA, et al. Somatic<br />
mosaicism in Fanconi anemia: molecular basis and<br />
clinical significance. Eur J Hum Genet 1997; 5: 137-<br />
148.<br />
29. Liu JM. Gene transfer for e<strong>ve</strong>ntual treatment of Fanconi<br />
anemia. Semin Hematol 1998; 35:168-169.<br />
30. Walsh C. Gene therapy for group A FA patients: current<br />
update and future trials. FA Research Fund, Science<br />
Letter 2002; 32: 2, 8.