CMH204U
CMH204U
CMH204U
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
geliştireceklerdir. Erikson kişilik gelişiminde<br />
sekiz basamak belirlemekte ve her basamaktaki<br />
başarının önceki basamaklardaki uyuma bağlı<br />
olduğunu belirtmektedir.<br />
Psikanalitik kuramcıların insan davranışlarına<br />
ilişkin değerlendirmeleri, psikolojik rahatsızlıklar<br />
bağlamın da olmuştur. Psikanalistlerin üzerinde<br />
durduğu insan davranışları daha çok hasta-normal<br />
dışı davranışlardır. Dolayısıyla bunların<br />
motivasyonlarından önce tedavi edilmeleri<br />
gerekir. Bunlar saptanıp çözüme kavuşturulmadıkça<br />
bireydeki davranış bozukluğu devam<br />
edecektir.<br />
İnsancıl Kişilik Kuramları<br />
Bu kuramlar insan olarak olumlu güdülerimizin<br />
olduğunu ve hep üst düzeylere doğru<br />
ilerlediğimizi öne sürmektedirler. Dolayısıyla<br />
insancıl kişilik kuramları insanları kendi<br />
yaşamlarından ve o yaşamın sonuçlarından<br />
sorumlu tutmaktadırlar. Bu kuramlar, uygun<br />
koşullarda insanların olumlu yönde gelişeceğini<br />
söylemektedir.<br />
İnsanoğlu yaşamı boyunca geliştirebileceği gizil<br />
güçlerle doğar. Yaşamın amacı bu güçleri<br />
geliştirmek ve olabileceğin en iyisi olmaktır.<br />
Rogers bireyi hep iyi olmaya iten biyolojik<br />
mekanizmaya “gerçekleştirme eğilimi” demektedir.<br />
Rogers’a göre insanlar koşulsuz olumlu<br />
kabul ile büyütülürse; yani yaptıklarına,<br />
tutumlarına ve duygularına bakılmaksızın sevgi,<br />
saygı ve kabul görürlerse kendilerini<br />
gerçekleştiren insanlar olma olasılığı artar.<br />
Tersine ebeveynler ve çevredeki öteki insanlar<br />
çocuklara sıkça koşullu olumlu kabul<br />
göstermektedirler. Yani çocuk onların istediği<br />
şekilde sevgi ve kabullerini şarta bağlarsa;<br />
çocuk; kendi istediği-düşündüğü şekilde değil,<br />
onların istediği şekilde davranır. Giderek bütün<br />
yaptıkları ya da yapmadıkları başkalarını<br />
memnun etmeye odaklanır. Bu tür insanlar<br />
doyum almazlar ve giderek kim olduklarını, ne<br />
istediklerini bilmez duruma düşerler.<br />
Kaale alınma, kabul görme, değerli olma, başarılı<br />
olma ve sevilme ihtiyaçları insanoğlunun<br />
varoluşu bakımından önemlidir. Dolayısıyla bu<br />
ihtiyaçların aile, okul, işyeri ve genelde<br />
toplumdaki karşılanma düzeyi; bireyi mutlu,<br />
heyecanlı, girişken, isteneni başarma isteği ile<br />
doldurarak motivasyonunu etkilemektedir.<br />
İnsancıl kuramlara göre, bireyin gösterdiği<br />
başarının farkında olunduğu ve takdir edildiği<br />
36<br />
geribildirimi onu motive etmede etkili olacaktır.<br />
Bu takdirin yanında –varsa- eksik ya da yanlış<br />
olanların gösterilmesi motivasyon üzerinde<br />
olumsuz etki yapmayacaktır. Bu yönde olabilecek<br />
yanlış ve eksiklikler; bireyin gelişmesi için birer<br />
vesile olarak görülmeli, yol gösterilmeli,<br />
desteklenmelidir. Bu yapıldığında daha dikkatli<br />
olacak, daha istekle çalışacaktır. Sözle oluğu<br />
kadar beden diliyle de insanların sevildiğini<br />
onlara duyumsatmak, onları mutlu edecektir.<br />
Motivasyon çoğu kez; hak eden insanı takdir<br />
etmek, onunla konuşup teşekkür etmek, bir<br />
“aferin”, “eline-aklına sağlık” demeyle başarılacak<br />
kadar kolay bir iştir.<br />
Sosyal Öğrenme Kuramları<br />
Bu kuramcılar insan davranışlarını biliş,<br />
öğrenme, yaşantı ve çevreyle olan etkileşimin<br />
ürünü olarak görmektedirler. Bandura, insanların<br />
her hangi bir durumu değerlendirirken<br />
beklentilerinin belirleyici olduğunu söylemektedir.<br />
İnsanların durum değerlendirmesinde iki<br />
kavram kullanılmaktadır. İç denetim ve dış<br />
denetim. İç denetimli insanlar geleceklerinin<br />
kendi ellerinde-kendi verecekleri kararlara bağlı<br />
olduğuna; dış denetimli olanlar ise bunun<br />
başkalarına bağlı olduğuna inanmaktadırlar.<br />
Performans ölçütleri, kariyer olanakları, ödül ve<br />
ceza sistemlerinin belli olduğu işletmelerde<br />
insanlar daha önünü gören, neyi nasıl yapacakları<br />
konusunda net, dolayısıyla huzurlu ve işlerine<br />
motive olacaklardır. Bu kurama göre dışsal<br />
denetim odaklı insanların motive edilmeleri<br />
küçük adımlarla sağlanabilir Kendisinden<br />
istenecek kolay işlerde gösterdiği başarıları takdir<br />
edilerek güven kazanması sağlanabilir. İç<br />
denetim odaklı insanlar için de kendi becerisiniyeteneğini<br />
gösterebileceği özgür çalışma<br />
ortamlarının yaratılması ve işi konusunda<br />
geribildirim verilmesi onları motive edecektir.<br />
Ayırıcı Özellik Kuramları<br />
Bu kuramcılar kişiliğin çocukluktan başlayarak<br />
nasıl geliştiğini incelemek yerine; biri birinden<br />
nasıl farklılaştığı üzerine odaklanmışlardır.<br />
Ayırıcı özellik kuramcıları her insanın kişilik<br />
özellikleri bakımından farklı olduğunu ve bunun<br />
kişinin davranışına bakılarak çıkarılabileceğini<br />
söylemektedirler. Kişilik özellikleri yaygın ve<br />
pek çok insanda benzer olarak gözlenebilir ancak<br />
her bireyde özgün bir bütün oluştururlar.