Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
eraber yaşamışlardı. Ona giderek daha çok hayran oluyorum, diye düşündü Clarie buna kendi bile<br />
şaşarak.<br />
"Tamam, işlem bitti," diye bildirdi teknisyen.<br />
Clarie de Lincoln de irkildi. Ardından birlikte bilgisayarın başına gittiler. Clarie bilgisayarın başına<br />
oturarak ekrana çıkan beyin bölümlerini incelemeye başl<strong>adı</strong>. Lincoln'sa Clarie'nin sandalyesinin<br />
arkasına geçti ve iki elini de sandalyeye dayayarak ekrana doğru eğildi. K<strong>adı</strong>n, adamın nefesini<br />
saçlarında hissediyordu.<br />
"Ee ne görüyorsun" diye sordu Lincoln bir süre sonra.<br />
"Ne bir kayma, ne bir kitle, ne de bir kanama var."<br />
"Neye bakıyorsun"<br />
"Ne kadar beyazsa yoğunluğu o kadar fazl<strong>adı</strong>r. Kemikler beyaz, boşluklar ise siyah. Kafatasından<br />
içeri doğru gittikçe beyinin alt tarafındaki ense kemiği görünmeye başlıyor. Benim kontrol ettiğim şey<br />
simetri. Patolojik vakaların bir çoğu beynin sadece bir tarafını etkilediği için ben iki taraf arasında fark<br />
var mı yok mu ona bakıyorum."<br />
Ekranda yeni bir kesit belirdi.<br />
"Şurası bana pek simetrik gelmiyor," dedi Lincoln.<br />
"Haklısın simetrik değil, ama bu önemli değil çünkü o kısım beyini kapsamıyor. Sadece bir kemik<br />
boşluğu."<br />
"Neye bakıyorsun" diye bu sefer teknisyen sordu.<br />
"Sağ kemik boşluklarına. Görüyor musun Üzerlerini kapatan bir perde gibi bir şey var."<br />
"Mukoid kisti sanırım," diye belirtti teknisyen. "Kronik alerjili hastalarımızda bazen rastlarız."<br />
"Bu onun davranışlarını açıklamaya kesinlikle yetmez ama," diye cevap verdi Clarie.<br />
Telefon çaldı. Arayan laboratuardan Anthony'ydi.<br />
"Dr. Elliot, sanırım gelip bakmak isteyeceğiniz bir şey var," dedi. "Hastanızın gaz kromatografi<br />
sonucuyla ilgili."<br />
"Kanında bir şey mi gördün"<br />
"Emin değilim."<br />
"Bu testi biraz açıklar mısın" diye sordu Lincoln laboratuara ulaştıklarında. "Burada neyi<br />
araştırıyorsun"<br />
Anthony gururlu bir baba edasıyla gaz kromatografi makinesini sıvazl<strong>adı</strong>. Bu masa üstü aleti<br />
Bangor'daki Doğu Maine Sağlık Merkezinden gelmişti hastaneye. Anthony korumacı bir tavırla aletin<br />
başına geçti.<br />
"Bu alet bir çok farklı karışımı kendi içinde ayrıştırarak bileşimlerini tek tek gösteriyor. Bunu her<br />
molekülün bilinen sıvı ve gaz evreleri arasındaki değişim sırasında yapıyor. Lisedeki kimya dersini<br />
hatırlar mısınız"<br />
"Evet, en sevdiğim dersti."<br />
"Peki. Öyleyse her maddenin sıvı ve gaz halleri olduğunu bilirsiniz. Örneğin suyu kaynattığınızda<br />
buhar elde edersiniz ki bu iki hidrojen ve bir oksijen atomunun gaz halidir."<br />
"Ee... sonra"