25.01.2015 Views

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

"Etrafta hâlâ espri anlayışını, kaybetmemiş birilerinin olması güzel," dedi McNally, Clarie'yle beraber<br />

odadan çıkarlarken. "Son zamanlarda her şey ve herkes çok bunaltıcı olmaya başl<strong>adı</strong>." Hemşirelerin<br />

bölmesinin orada durarak monitör deposuna baktı. "Yeni gelen birileri olursa onları nereye<br />

koyacağımızı bilemiyorum," dedi.<br />

Clarie sekiz kalp monitörünü görünce şaşırdı. Yatakhaneye baktığında ise şaşkınlığı daha da arttı.<br />

Tüm yataklar doluydu.<br />

"Tanrı aşkına neler oluyor" dedi. "Sabah vizitesinde burada sadece bir hasta vardı."<br />

"Benim nöbetimde başl<strong>adı</strong> her şey. Đlk önce küçük bir kız omurga çıkığıyla geldi. Sonra Barnstown<br />

yolundan acil bir hasta geldi. Birkaç çocuk bir ev yakmış, oradan da gelen yaralılar var. bütün gün<br />

boyunca hiç durm<strong>adı</strong> ve hâlâ gelmeye devam ediyorlar."<br />

Hoparlörden bir çağrı daha geldi.<br />

" Dr. McNally acile. Dr. McNally acile."<br />

McNally kafasını sallayarak Clarie'ye baktı: "Bu işte galiba dolunayın etkisi var."<br />

Noah ceketini çıkartarak kayanın üzerine koydu. Granit taş oldukça sıcaktı. Günün tüm ısısını<br />

toplamış olan taşın sıcaklığı Noah'ın vücuduna yayılıyordu yavaş yavaş. Başını çevirerek göle bakmaya<br />

başl<strong>adı</strong>. Hava rüzgârsızdı. Gölün çarşaf gibi sularının üzerine ağaçlar ve gökyüzü mükemmel bir<br />

yansıma oluşturmuştu.<br />

"Yaz olmasını isterdim," dedi Amelia.<br />

Noah başını kaldırarak kıza baktı. Amelia, en yüksek kayanın tepesinde diz çöküp oturmuştu. Sarı<br />

saçlarını kulaklarının arkasına almıştı. Noah, acaba iz kalmış mı diye kızın şakağına baktı. Keşke<br />

küçücük de olsa bir iz kalmış olsa diye düşündü. Böylece kendisini hiçbir zaman unutamazdı. Her<br />

sabah aynaya baktığımla Noah'ı hatırlardı belki de. Amelia başını güneşe doğru çevirdi. "Keşke kışı<br />

atlayabilsek. En azından bir kışı." Noah, Amleia'nın oturduğu kayaya tırmanarak yanına oturdu. Ona<br />

neredeyse dokunuyordu. Tam olarak değil ama neredeyse. "Bilemiyorum, ben galiba görmek<br />

istiyorum," dedi. "Hiç buranın kışını görmedin de ondan."<br />

"Peki nasıl olur öyleyse"<br />

Amelia, yüzünde korkulu bir ifadeyle göle doğru baktı. "Burası birkaç haftaya kadar donmaya<br />

başlar. Đlk başta bölüm bölüm buzlanır. Aralık ayında tamamen buz tutmuş olur; üstünde<br />

yürünülebilecek kalınlıkta. O zaman işte o sesleri çıkartmaya başlar."<br />

"Ne sesleri"<br />

"Sanki ağlayan birinin sesleri. Acı çeken birinin çıkardığı sesleri hatırlatıyor insana."<br />

Noah gülmeye başlayıp Amelia'ya baktı. Ama yüzünü görünce sustu.<br />

"Bana inanmıyorsun değil mi" dedi Amelia. "Bazen geceleri kalkardım. Duyduklarımın gördüğüm<br />

bir kabusun parçası olduğunu sanırdım, ama aslında gerçekte de var. Sorun göl. Bütün o sesleri<br />

çıkaran şey bu göl."<br />

"Nasıl çıkarabilir ki"<br />

"Bayan Horatio diyor ki..." Durdu. Bayan Horatio'nun öldüğünü unutmuştu. Yeniden göle baktı.<br />

"Buzlar çıkartıyormuş o sesleri. Su donuyor ve genleşmeye çalışıyormuş. Su kendini kıyıya doğru<br />

itiyormuş kurtulmak için. Ama üzerindeki buz yüzünden başaramıyormuş. Buz tabakası suları<br />

hapsediyormuş. Đşte böyle çıkıyormuş ağlama sesleri. Basınç yüzünden. En sonunda da çatlaklar

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!