Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
fark etmiş, ona bakıyordu. Damaris boşalan bardağını masaya bırakarak dışarı çıkmak üzere<br />
kalktığında, arkasına bakmamasına rağmen adamın gözleriyle ona izlediğini biliyordu.<br />
Taşralı Hödükler Kenti işte şimdi biraz daha ilginçleşmeye başlamıştı.<br />
Odasına çıkarak son birkaç gündür yaptığı röportajlardan aldığı notları gözden geçirdi. Đşte şimdi<br />
zor kısma gelmişti. Hepsini birleştirerek, tablalardaki yerlerinden sıkılmış Đngiliz ev k<strong>adı</strong>nlarının ilgisini<br />
çekecek başlıklı bir yazı hazırlayarak editörünü mutlu etmeliydi.<br />
Masasına oturarak bu trajik, ama artık olağan hale gelmiş hikâyeyi nasıl daha sarsıcı bir hale<br />
sokacağını düşünerek camdan dışarı bakmaya başl<strong>adı</strong>. Bu davayı daha özel yapabilecek bir şey<br />
olmalıydı. Ne gibi bir yeni bakış açısı okuyucuyu Haftalık Haberciyi almaya ikna edebilirdi.<br />
Birden camdan bunun cevabına baktığını fark etti. Yolun karşısında viran bir halde bulunan bir<br />
dükkan vardı. Yıkıntının üzerinde Kimball Mobilyaları yazıyordu.<br />
Numarası 666 idi.<br />
Şeytanın işareti!<br />
Diz üstü bilgisayarını açarak notlarının arasında hatırl<strong>adı</strong>ğı bir şeyi aramaya başl<strong>adı</strong>. Manav<br />
dükkanında röportaj yaptığı bir k<strong>adı</strong>nın söyledikleri... Tamam işte buldum. Okumaya başl<strong>adı</strong>.<br />
"Ben okulda olan o şeylerin sebebini biliyorum. Aslında herkes biliyor ama hiç kimse kabul etmek<br />
istemiyor. Batıl inançlı veya cahil durumuna düşmek istemiyorlar, ama ben sana söyleyebilirim: sebep,<br />
yeni moda olan şu Tanrısızlık. Đnsanlar<br />
Tanrıyı hayatlarından tam olarak çıkartmaya karar vermişler bir kere. Ve onun yerini başka bir<br />
şeyle dolduruyorlar. Öyle bir şey ki onun hakkında konuşmaya bile cesaret edemiyorlar."<br />
Evet! Damaris yazmaya başl<strong>adı</strong>ğında gülümsüyordu.<br />
“ŞEYTAN, GEÇEN HAFTA, KÜÇÜK VE GÜZEL BĐR KASABA OLAN TRANQUILITY, MAĐNE'E GELĐŞĐNĐ<br />
MÜJDELEDĐ...."<br />
Faye Braxton oturma odasının penceresinin önünde tekerlekli sandalyesinde oturmuş, on üç<br />
yaşındaki küçük oğlunun okul minibüsünden inip eve doğru yürümesini izliyordu. Günün bu saatini iple<br />
çekerdi. Scotty'nin küçük vücudunun okul minibüsünden inerken görmek... Oğlunun çantasının<br />
ağırlığıyla biraz eğilmiş omuzları, kitapların yükünü zorla taşıyan cılız vücudun çabası...<br />
Çocuk hâlâ çok çelimsizdi. Oğlunun son bir yılda ne kadar az boy attığını görmek Faye'i üzüyordu.<br />
Çoğu sınıf arkadaşı boy ve kilo olarak onu çoktan geçerek, Scotty'sini silik bir yeni yetme olarak<br />
bırakmıştı. Oğlu büyümek için o kadar can atıyordu ki olmayan sakalını kesmeye çalışırken kesmiş<br />
olduğu çenesini fark etmişti k<strong>adı</strong>n geçen hafta. Scotty onun ilk göz ağrısı, en iyi arkadaşıydı. Zamanın<br />
durması, anlayışlı ve sevecen oğlunun her zaman okluğu gibi yanında kalması aslında onu sevindirirdi.<br />
Ama eninde sonunda oğlunun kendi hayatını yaşamak zorunda olacağını biliyordu. Annesinden<br />
uzaklaşacaktı. Hatta bu değişim şimdiden başlamıştı. Đlk işaretlet i, oğlu birkaç gün önce servis<br />
otobüsünden inip eve doğru yürürken görmüştü. Faye her zamanki gibi pencereden oğlunu izlerken<br />
umulm<strong>adı</strong>k, hatta ürkütücü bir şeyler oldu. Evin ön bahçesinde duran oğlu üç sincabın dallarına<br />
yuvalarını yaptığı bahçedeki ağaca dikkatle bakmaya başl<strong>adı</strong>. Faye ilk başta oğlunun onları merakla<br />
incelediğini düşündü. Belki Scotty 'de küçük kardeşi Kitty gibi onları yakalayıp eve getirmeye<br />
çalışacaktı. Oğlu eline bir taş alarak ağaca fırlattığında k<strong>adı</strong>n dehşetle irkildi.<br />
Sincaplar daha üstteki dallara kaçmışlardı.<br />
Faye olanlara inanamazken, Scotty eline bir sürü taş alarak hepsini ağaca fırlatmaya başl<strong>adı</strong>.<br />
Sincapları taş yağmuruna tutmuştu. Küçük çocuk en sonunda durduğunda öfkeyle soluyordu.<br />
Sonra dönerek eve yürümeye başl<strong>adı</strong>.