Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
"Ona anestezi uygulam<strong>adı</strong>kça herhangi bir sabitlik sağlayamayız."<br />
"Tabii, bu da bir seçenek."<br />
Clarie başını sall<strong>adı</strong>. "Bilinci zaten yeterince bulanık. Şu anda bir de anestezi riskine girmek<br />
istemiyorum. Sadece bel ponksiyonu yapmadan önce beyne baskı yapan kitlenin yerini saptamak<br />
istiyorum.<br />
"Gerçekten beyin iltihaplanmasının bu semptomlara sebep olacağına inanıyor musun" diye sordu<br />
Chapman, kuşkulu gözlerle Clarie'ye bakarak. Baltimaore'da saygın bir aile hekimiyken burada hâlâ<br />
kendini ispatlamak zorunda kalıyordu. Meslektaşlarının ne zaman kararlarını sorgulamayı bırakıp ona<br />
güvenmeye başlayacaklarını merak ediyordu<br />
"Bu noktada başka tercih hakkım yok ki," dedi, "Metamfetamin ve PCP testinin sonuçlan olumsuz<br />
geldi. Ama doktor Forrest durumun kesinlikle psikolojik değil, organik olduğu kanısında."<br />
Chapman, Dr. Forrest'ın klinik çalışmalarıyla hiç ilgilenmezdi. "Psikiyatri pozitif bir bilim bile değil."<br />
"Ama ben ona katılıyorum. Çocuğun kişiliği birkaç haft<strong>adı</strong>r tamamıyla değişmiş. Hastalığını ortaya<br />
çıkarmalıyız."<br />
"Akyuvar sayımı kaç çıktı"<br />
"On üç bin."<br />
"Biraz yüksek ama önemli bir şey değil. Ayrımsallık gösteren bir şeyler var mı"<br />
"Eozinofil sayımı oldukça yüksek çıktı: yüzde otuz."<br />
"Ama çocuğun astımı var değil mi Onun sebebi astımdır. Bir çeşit alerjik savunma."<br />
Clarie ona katılmak zorunda kaldı. Eozinofil, alerjik reaksiyonlarda veya da astım durumunda hızla<br />
çoğalma gösteren bir çeşit akyuvardı. Kanser, mikrop kapma ve otoimmün hastalıklar gibi<br />
hastalıklarda da eozinofil sayımı yüksek çıkabilirdi, hatta bazı hastalarda bu oranın yüksekliğinin sebebi<br />
hiç bulunamazdı.<br />
"Ee, yani ne" diye söze karıştı, artık iyice sıkılmış olan polis memuru. "Onu genç ıslah evine<br />
götürüyor muyuz, götürmüyor muyuz"<br />
"Başka testler de yapmamız gerek," dedi Clarie. "Size çocuğun çok hasta olabileceğini söyledim."<br />
"Ya da numara yapıyordur, ki bana öyle geliyor."<br />
"Eğer gerçekten hastaysa onu hücresinde ölü bulabilirsiniz. Ben şahsen böyle bir hata yapmak<br />
istemem. Ya siz"<br />
Polis hiçbir şey söylemeden camın diğer tarafındaki çocuğa baktı.<br />
Taylor el ve ayak bilekleri bağlanmış bir halde masada yatıyordu. Başı CT aygıtının içinde olduğu<br />
için yüzü görülmüyordu, ama elleri, ayakları, bağlarından kurtarmak için debelenip duruyordu. Đşte<br />
şimdi zor olan kısma geldik. Lumbar fonksiyon sırasında onu nasıl hareketsiz tutabiliriz, diye düşündü<br />
Clarie.<br />
"Bir merkezî beyin sistemi hastalığı ise gözden kaçırmak istemem," dedi Clarie. "Daha ayrıntılı bir<br />
akyuvar sayımı ve zihin statüsünün gözlenmesinin yanı sıra iliğini de incelemeliyim."<br />
"Sanırım yapılması gereken bu," dedi Chapman en sonunda ona katılarak.<br />
Taylor'u röntgenden çıkartarak özel bir odaya aldılar. Durmadan çırpınan çocuğu, iki hemşire ve bir<br />
adam zorla yatağa yatırabildi.<br />
"Çocuğu yan çevirin," dedi Clarie. "Fetüs pozisyonu."