Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
5<br />
Oturduğu sandalyeye kelepçelenmiş olan Taylor Darnell, ayaklarım Müdürün masasına vuruyordu.<br />
Bam. Bam. Bam. Clarie ve Lincoln içeri girdiğinde kafasını bile kaldırm<strong>adı</strong>. Aslında onların orada<br />
olduğunu fark etmiş gibi gözükmüyordu da. Odada iki tane de eyalet polisi vardı. Lincoln'a bakıp<br />
kafalarını sall<strong>adı</strong>lar, ne düşündükleri belliydi: Bu çocuk keçileri kaçırmış.<br />
"Hastaneden az önce bir telefon aldık," dedi içlerinden biri. "Öğretmen ölmüş."<br />
Bir an hiç kimse konuşm<strong>adı</strong>. Clarie ve Lincoln bu haberi hazmetmeye çalışıyordu.<br />
"Taylor'un annesi nerede" diye sordu Clarie usulca.<br />
"Şu anda yolda herhalde. Đş için Portland'a gitmiş."<br />
"Ya Bay Darnell"<br />
"Sanırım bir avukat için görüşmeler yapıyor. Đhtiyaçları olacak."<br />
Taylor masaya daha hızlı bir şekilde vurmaya başlamıştı. Clarie doktor çantasını bir sandalyenin<br />
üzerine koyarak çocuğa yaklaştı.<br />
"Beni hatırlıyorsun değil mi Taylor Ben Doktor Elliot." Çocuk cevap vermiyor, sadece kızgın bir<br />
şekilde masaya vurmaya devam ediyordu.<br />
Yolunda olmayan bir şeyler vardı, Clarie bunu açıkça görebiliyordu. Baktığı şeyin ergenlik siniriyle<br />
bir alâkası yoktu. Hap veya bir ilacın ortaya çıkardığı bir durum olmalıydı.<br />
Taylor, gözlerini kaldırarak ona baktı. Çocuğun bakışlarındaki yoğunluk tam anlamıyla vahşiceydi.<br />
Göz bebekleri büyüdü, irisleri kocaman abanoz göllerini andırıyordu. Dudakları, köpek dişlerini ortaya<br />
çıkaracak şekilde çekilirken gözleri parlamaya başl<strong>adı</strong> ve boğazından hırıltıyla kükreme karmaşası bir<br />
ses çıktı.<br />
Her şey o kadar hızlı gelişti ki Clarie karşı bile koyamamıştı. Taylor, sandalyeyi de peşinden<br />
sürükleyerek ayağa fırl<strong>adı</strong> ve k<strong>adı</strong>nın üzerine atıldı. Üzerine çullanmasıyla Clarie kendini yerde buldu.<br />
Çocuk dişlerini kadirim ceketine geçirerek kumaşı kemirmeye başl<strong>adı</strong>. Clarie bir an için, çılgın çocuğu<br />
üzerinden almaya çalışan üç polisi gördü. Sonunda Taylor'u k<strong>adı</strong>nın üzerinden alarak odanın diğer<br />
ucuna sürüklediler.<br />
Lincoln, Clarie'yi kollarından tutarak kalkmasına yardımcı oldu. "Tanrım... Clarie..."<br />
"Ben iyiyim," dedi Clarie öksürerek, "Gerçekten iyiyim." Şimdi de polislerden biri bağırmaya<br />
başlamıştı. "Lanet olsun! Beni ısırdı. Bakın nasıl kanıyor!" Çocuk sandalyeye kelepçeli olduğu halde<br />
polislerle kavga ediyor, onlara saldırmaya çalışıyordu.<br />
"Beni bırakın. Bırakın yoksa hepinizi öldürürüm!"<br />
"Bence onu bir köpek kulübesine kapatmalıyız."<br />
"Hayır, hayır burada gerçekten ters giden bir şeyler var. Sanırım bir hap psikozu. PCP ya da<br />
amfetamin," diye konuştu Clarie, ardından Lincoln'a dönerek ekledi, "çocuğun hemen hastaneye<br />
yatırılmasını istiyorum. Hemen!"<br />
"Çok fazla hareket var," dedi radyolog Dr. Chapman. "Temiz bir tanım yapmamız mümkün değil.<br />
Clarie de bilgisayar ekranına iyice eğilerek Taylor Darnell'in ekranda oluşan beyin kesitine baktı.<br />
Her bir görüntü, binlerce küçük röntgen ışığının oluşturduğu piksellerin bir araya getirilmiş haliydi. Bir<br />
düzlem boyunca farklı açılar halinde oluşan bu ışınlar, sıvıyı, katıyı ve havayı ayrıştırıyor, ekranda bir<br />
çok farklı yoğunluk yeniden oluşuyordu.<br />
"Şuradaki karmaşıklığı görüyor musun" diyerek, eliyle hareket odağını işaret etti Chapman.