25.01.2015 Views

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

"Destek mi" dedi Vern, ağzı kulaklarında. "Tamam. Dediğinizi yapacağım."<br />

Đki polis yaşlı adamın içeri girerek kapıyı örtmesini beklediler. Kapı kapanır kapanmaz Pete,<br />

Lincoln'a döndü.<br />

"En az bir yarasa kadar kör. Keşke o silahı elinden alabilseydik. Buraya her gelişimde kafamı<br />

uçuruverecek korkusu yaşıyorum."<br />

"Sorun neymiş peki"<br />

"Ah. Üçüncü def<strong>adı</strong>r 911 'i arıyor. Diğer çağrılarla o kadar yoğunum ki buraya gelmem çok<br />

zamanımı alıyor. Koyunlarına saldıran valisi bir hayvandan şikayet edip duruyor. Muhtemelen kendi<br />

gölgesiyle karıştırıyordun"<br />

"Niye bizi arıyor"<br />

"Dedim ya, şu vahşi hayvan. Bu bir haft<strong>adı</strong>r buraya ikinci gelişim. Hiçbir şey bulam<strong>adı</strong>m, yavru bir<br />

kurt izi bile, ama ilk defa bugün onu bu kadar sinirli görüyorum. Vahşi hayvan yerine beni vurmaya<br />

karar vermeden seni bir çağırayım dedim."<br />

Lincoln eve bir göz attığında yaşlı adamın perdenin arkasında onları izleyen siluetini fark etti. "Bizi<br />

izliyor. En azından gönlü olsun diye alanı bir kolaçan edelim."<br />

"Hayvanı ahırın orada gördüğünü söylüyor."<br />

Pete el fenerini yaktı. Avluda koyunların seslerinin geldiği yönde ilerlemeye başl<strong>adı</strong>lar. Lincoln, yaşlı<br />

adamın attıkları her <strong>adı</strong>mı izlediğini hissedebiliyordu. Zaman kaybediyor da olsak şu adamın gönlünü<br />

hoş ediyoruz en azından diye düşündü. Pete el fenerini ahır kapısına tuttuğunda hafifçe irkildi.<br />

Koca kapı ardına kadar açıktı.<br />

Yolunda gitmeyen bir şeyler vardı. Kapı hayvanların güvende olması açısından sıkıca kapatılmış<br />

olmalıydı. Fenerle aydınlattıkları yollarında artık daha ağır ilerliyorlardı. Ahırın girişinde durdular.<br />

Çiftliğin alışık kokuları arsında farklı bir koku vardı: kan kokusu.<br />

Yavaşça ahıra girdiler. Hayvanların sesleri şiddetlenmişti. Çıkardıkları sesler, panik halindeki<br />

çocukların bağırmaları kadar rahatsız edici bir tizlikteydi. Pete fenerini etrafa tuttu. Đçeride birkaç yaba<br />

ve diğer çiftlik aletlerinin haricinde etrafta çırpışan tavuklar ve içine tıkıldıktan çitin ortasında<br />

birbirlerine sokulmuş, korkuyla büzüşmüş koyunları gördüler.<br />

Fenerlerini samanlarla kaplı yere çevirdiklerinde korkuya neden olan şey çarptı gözlerine.<br />

Pete ahırdan koşarak çıktı. Dışarıda, yüzü ahır duvarına dönük bir halde bir elini duvara koyarken<br />

bir eliyle de yüzünü kapattı. "Aman tanrım. Aman Tanrım."<br />

"Sadece ölü bir koyun," dedi Lincoln arkadaşının yanına gelerek.<br />

"Daha önce yavru bir kurdun böyle bir şey yaptığını görmemiştim."<br />

Lincoln fenerini ahırın girişine tutarak yerleri incelemeye başl<strong>adı</strong>. Yerde bulabildiği tek şey kendinin<br />

ve Pete'in ayak izleriydi. Başka bir iz yoktu. Nasıl oluyordu da bir hayvan iz bırakmadan öylece buraya<br />

girip çıkabilmişti Arkalarında bir hışırtı duydular ve dönüp baktıklarında, elinde tüfeğiyle kendilerine<br />

doğru gelmekte olan Vern'i gördüler.<br />

"Ayıydı," dedi, "gördüğüm şey bir ayıydı."<br />

"Ayılar böyle bir şey yapmazlar Vem."<br />

"Gördüğüm şeyin ne olduğunu biliyorum. Neden bana inanmıyorsunuz"<br />

Çünkü herkes yarı kör olduğunu biliyor da ondan.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!