Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Yüzeyi, ay ışığında parıldayan binlerce elmas oluşturacak şekilde bölerek çıktığında derin bir nefes<br />
aldı ve en yakındaki buz kütlesine tutundu. Bacaklarını hissetmiyordu. Elleri de öylesine hissizleşmişti<br />
ki buzu kavrayamıyordu neredeyse.<br />
Kendini sudan çıkarmaya çalıştı ama ancak omuzlarına kadar çıkabildi. Buzun üstüne çıkamayarak<br />
tekrar suya düştü. Tutunup destek alabileceği hiç bir şey yoktu. Buz tabakasının üstü sadece karla<br />
kaplıydı.<br />
Tekrar denedi. Ama yeniden kafasına kadar suya gömüldü. Su da yutmuştu ve öksürmeye başl<strong>adı</strong>.<br />
Bacakları neredeyse felç olmuştu.<br />
Yapamıyordu. Çıkamıyordu.<br />
Defalarca denediyse de giysileri ıslak ve ağırlaşmıştı, kendini iyice aşağı çekiyorlardı. Artık öyle<br />
şiddetli titriyordu ki buzu bile tutamıyordu. Đliklerine kadar duyums<strong>adı</strong>ğı bir uyuşukluk hissi kollarını<br />
odun gibi yapmıştı. Ölüm. Kendini dibe doğru serbest bıraktı. Karanlık onu emiyor onu soğuk bir<br />
uykuya davet ediyordu. Tüm enerjisi tükenmişti. Hepsi gitmişti.<br />
Battı. Vücudunu bir yorgunluk kaplamıştı. Son kez yukarı baktığında ay ışığını gördü. Altındaki<br />
karanlıksa onu çekmeye devam ediyordu. Artık soğuğu hissetmiyordu. Sadece kaçınılmaz olan sonunu<br />
kabul ediyordu.<br />
Noah!<br />
Üzerinde parlayan yuvarlak dairenin içinde oğlunun bebeklik suratını gördü. Annesini çağırıyordu.<br />
Đhtiyaç içinde kollarını ona uzatmıştı. Işık çemberi gümüş parçalara ayrılıyordu sanki.<br />
Noah. Noah'ı düşün!<br />
Hiç gücü kalm<strong>adı</strong>ğı halde kendine uzanan hayali ele uzandı.<br />
Çok uzaksın. Sana yetişemiyorum.<br />
Clarie tekrar aşağı çekildiğini hissetti. Noah'ın elleri çekilmişti ama ona seslenmeye devam<br />
ediyordu. Clarie tekrar doğrularak kendini yukarı itti. Yukarıdaki parlaklık, aslında elini uzatsa<br />
yakalanabilecek kadar yakın görünüyordu.<br />
Eğer ona dokunabilirsem diye düşündü gökyüzüne ulaşmış olurum. Bebeğime ulaşacağım.<br />
Kendini aşağı çeken karanlığa rağmen her kasıyla ışığa doğru atılıyordu. Kolu suyun yüzeyine çıktı.<br />
Sonra da kafası. Ayı gördü. O kadar güzel ve parlaktı ki gözleri acımaya başlamıştı. Elini son kez aya<br />
uzattıktan sonra son dalışına başl<strong>adı</strong>; aına nereden çıktığı belli olmayan bir el, tam o anda elini<br />
yakal<strong>adı</strong>. Gerçek bir el. Noah diye düşündü, oğlumu buldum işte.<br />
El onu karanlık ve soğuk mezardan yukarı çekiyordu. Clarie ışık arttıkça etrafına şaşkın gözlerle<br />
bakıyordu. Sonunda kafası yüzeye çıktığında kendine bakan yüzü gördü. Bu Noah'ın değil, bir kızın<br />
yüzüydü.<br />
Uzun saçları ay ışığının gümüş parçaları kadar parlak bir kız.<br />
Mitchell Grooine yarını kutu benzini Max Tutwiller'in bedenine döktü. Aslında adamın bedenini yok<br />
etmek o kadar da gerekli değildi. Bu mağara yüz yıllardır keşfedilmeden durmuş olduğuna göre ceset<br />
de bulunamazdı, ama sonuçta bütün bu solucanları yok etme görevi aldığına göre, cesetten de<br />
kurtulabilirdi.<br />
Kafasına bir ışık, yüzüne de bir maske taktı ve diğer üç varil benzini de mağaraya boşalttı. Kaçması<br />
için hiç bir sebep yoktu. Doktorun kaza geçirmiş aracı sabahtan önce bulunamazdı nasıl olsa, üstelik<br />
daha önce bile bulunsa hiç kimse Groome ile onun arasında bir bağ kuramazdı. Clarie'nin ölümünde<br />
bir suçlu aranacak olursa en uygun kişi Max olurdu. Adam nedense aniden ortadan kaybolmuştu. Bu