Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
"Görünüşe göre Sloan-Routhier'ın araştırma-geliştirme bölümüne bağlı bir kurum. Bilirsiniz, şu<br />
büyük eczacılık firması. Ama Dr. Elliot'un bunu neden öğrenmek istediğini bilemiyorum."<br />
"Seni nereden ar<strong>adı</strong> peki"<br />
"En ufak bir fikrim dahi yok Şerif Kelly."<br />
Lincoln telefonu kapattı. Öğlenden beri kimse Clarie ile konuşmamıştı tam dokuz saattir!<br />
Hastaneden çıkarak park alanına yürümeye başl<strong>adı</strong>. Güzel bir gün olmuştu, hava açık geçmiş, kar da<br />
yağmamıştı. Arabasını yavaş yavaş sürerek park yerindeki arabalara tekrar baktı. Clarie'nin arabası<br />
görünmüyordu.<br />
Hastaneden çıktı, ya sonra Sonra nereye gitmiş olabilir<br />
Tranquility'ye doğru gitmeye başl<strong>adı</strong>. Meraklanmaya başlıyordu. Kasabaya vardığında Clarie'nin<br />
evine uğr<strong>adı</strong> ve evin hâlâ boş olduğunu gördüğü. Merakı korkuya dönüşmeye başlamıştı.<br />
Kendi evine giderek bir dizi telefon açmaya başl<strong>adı</strong>. Hastaneyi, Max Tutwiller'i, polis merkezini<br />
ar<strong>adı</strong>. Clarie'den hiçbir haber yoktu.<br />
Clarie, Noah'a olanlarla çılgına dönmüş gibiydi. Onun için her şeyi yapabilirdi. Lincoln telefonu bir<br />
kez daha kaldırarak Fern CornWallis'i ar<strong>adı</strong>.<br />
"Fern, Noah hangi kız için kavga etmişti"<br />
"Lincoln Saat kaç"<br />
"Sadece isim Fern. Kızın ismini bilmek zorundayım."<br />
Fern yorgun bir şekilde içini çekti. "Amelia Reid."<br />
"Jack Reid'in kızı mı"<br />
"Evet, ama üvey kızı."<br />
Karın üzerinde kan izleri vardı.<br />
Lincoln, Reid'lerin bahçesine doğru gelirken arabasının farları normalde bembeyaz olan çevresine<br />
göre karanlık olan noktayı aydınlatmıştı. Kardaki lekeden gözünü ayırmadan frene basıp durdu,<br />
midesine korkunun kramplarını hissetmeye başlıyordu. Jack Reid'in kamyonu evin önündeydi, ama<br />
evden hiç ışık gelmiyordu. Uyumuşlar mıydı acaba<br />
Arabasından yavaşça indi ve fenerini yakarak yere tuttu. Gördüğü ilk şey kocaman bir kan<br />
lekesiydi. Feneri yerlerde gezdirdikçe her tarafın aynı cinsten lekelerle dolu olduğunu gördü.<br />
Yanlarındaki ayak izleriyle birlikte eve doğru gidiyorlardı. Ayak izlerine bir süre baktıktan sonra, birden<br />
köpekler geldi aklına. Jack Reid'in iki tane saldırgan pitbulunun olduğunu biliyordu. Azgın hayvanlar<br />
şimdi neredeydi acaba Bu izler yanlışlıkla bahçeye giren bir yabancıya mı aitti<br />
Daha yakından bakmaya karar verip yere eğildiğinde hâlâ bir et parçasına bağlı koyu renk tüyler<br />
gördü. Sadece ölü bir hayvan; bir kedi yada bir rakun. Pitbullar hâlâ bahçenin içinde olmalıydılar belki<br />
de saklandıkları yerden şu anda kendisini izliyorlardı.<br />
Đzleniyor olma hissi kendini o kadar kötü hissettirdi ki hemen ayağa kalkarak feneri etrafta<br />
gezdirmeye başl<strong>adı</strong>. Fenerin ışığı isfendan ağacının altında yatan bir başka tüy yığınını aydınlattı.<br />
Pitbullardan biri! Daha doğrusu yarısı! Hayvanın tasması ağaca sıkıca zincirlenmişti, yani saldırgan<br />
geldiğinde kaçma şansı olmamıştı.<br />
Lincoln silahım ne zaman çektiğini hatırlamıyordu, ama eline baktığında orada olduğunu gördü.<br />
Hissettiği korku o kadar yoğunlaşmıştı ki boğazının tıkandığını hissediyordu. Fenerini bahçenin diğer<br />
bölümüne tuttuğunda başka bir yarım köpek daha gördü. Bağırsakları etrafına yayılmış bir şekilde<br />
yerde yatıyordu. Köpeğe doğru ilerledi ve kendini zorlayarak ona dokundu. Köpeğin derisi soğuktu,