25.01.2015 Views

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

24<br />

"Bugün sabahtan beri Dr. Elliot'u görmedik Şerif Kelly," dedi hemşire, "ve artık endişelenmeye<br />

başl<strong>adı</strong>k."<br />

"En son ne zaman konuştunuz"<br />

"Sabahleyin ar<strong>adı</strong> ve Noah'ın durumunu sordu. Bir daha aram<strong>adı</strong>; üstelik saatlerdir çağrı cihazına<br />

mesaj yoll<strong>adı</strong>ğımız halde. Evini aramayı da denedik, ama hep telesekreteriyle karşılaşıyoruz. Bize<br />

geleceğini söylemişti. Çocuk da annesini soruyor."<br />

Lincoln, Noah'ın odasına giden koridorda yürürken bir şeylerin ters gittiğini düşündü. Clarie bu<br />

kadar zaman oğlunu ziyaret etmeden duramazdı. Üstelik telefon da açmamıştı. Sabahleyin Clarie'nin<br />

evine gitmiş, ama kimseyi bulamayınca herhalde Noah'ın yarımd<strong>adı</strong>r diye düşünmüştü.<br />

Ama bütün gün buraya hiç gelmemişti.<br />

Kapıda duran polisi selaml<strong>adı</strong>ktan sonra Noah'ın odasına girdi.<br />

Yatağın yanındaki lamba yanıyordu ve ışığının içinde kalan çocuğun suratı soluk ve yorgun<br />

görünüyordu. Kapının kapanma sesiyle kafasını kaldıran Noah, Lincoln'a baktı. Lincoln çocuğun<br />

gözlerindeki hayal kırıklığını fark etti. Beklediği kendisi değildi. Öfkesi tamamen kaybolmuş, diye<br />

düşündü Lincoln, çocuktaki değişiklik hemen fark ediliyordu. Otuz altı saat önce tamamen kontrolden<br />

çıkmıştı. Ruhunu öfke ve saldırganlık sarmıştı, iki adam onu güçlükle tutabiliyordu. Şimdi karşısında<br />

küçük, yorgun bir çocuk yatıyordu. Korkmuş bir çocuk.<br />

Sorusu ağzından neredeyse bir fısıltı hakinde çıkmıştı.<br />

"Annem nerede"<br />

"Nerede olduğunu bilmiyorum evlat."<br />

"Onu arar mısın"<br />

"Ona ulaşmaya çalışıyoruz."<br />

Çocuk gözlerini kırpıştırdı ve gözlerini tavana dikti. "Ondan özür dilemek istiyorum. Ona gerçeği..."<br />

Çocuk gözlerini tekrar kırpıştırdıktan sonra arkasını döndü. "Ona gerçeği anlatmak istiyorum."<br />

"Hangi gerçeği"<br />

"O gece neler olduğunu anlatmak istiyorum."<br />

Lincoln bir şey söylemedi. Bu itiraf zorla alınabilecek cinsten değildi; kendiliğinden gelmeliydi.<br />

"Pikabı aldım, çünkü bir arkadaşımı eve bırakmam gerekiyordu. Bütün bir yolu beni görmek için<br />

gelmişti ve onu eve götürmesi için annemi bekledik. Ama sonra çok geç oldu ve annem hâlâ<br />

gelmemişti. Kar da çok hızlanmıştı..."<br />

"Sen de kız arkadaşını kendin götürdün, öyle mi"<br />

"Evet. Evi sadece üç kilometre uzaktaydı. Daha önce de araba kullanmıştım."<br />

"Peki yolda neler oldu Noah"<br />

"Hiç bir şey. Hemen gidip geldim. Yemin ederim."<br />

"Slocum caddesine gittin mi"<br />

"Hayır efendim. Toddy Point caddesindeydik. Babası görmesin diye arkadaşımı evinin sokağının<br />

girişinde bıraktım."<br />

"Saat kaçtı"

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!