25.01.2015 Views

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Başka bir yerden güneş ışığı geliyor olmalıydı. Đleride başka bir çıkış mı vardı Gölgeli geçidin<br />

ilerisinden bir ışık huzmesi geliyordu. Başka bir bölüm.<br />

Kemerin altından geçip bir <strong>adı</strong>m attığında yuvarlanmaya başl<strong>adı</strong>. Nemli yere sırt üstü düşene kadar<br />

yuvarlandı yuvarlandı... Belinde dayanılmaz bir acı vardı. Bir an yerde öylece yatarak kafasını<br />

toparlamaya çalıştı ve gözlerinin önünde çakan şimşeklerin geçmesini bekledi. Kafasının üzerinden bir<br />

şey panikle kanat çırparak hızla geçti. Yarasalar!<br />

Kafasındaki şiddetli zonklama bir süre sonra donuk bir acıya dönüştü, ama gözünün önünde yanıp<br />

sönen yeşil ışıklar bir türlü gitmiyordu. Retinal ayrılma semptomları diye düşündü korkuyla. Geçici<br />

körlük.<br />

Mağaranın duvarına tutunmak için elini uzatarak yavaşça kalkmaya çalıştı. Beklediği gibi taş değildi<br />

dokunduğu şey, kaygan ve nemli bir yapısı vardı duvarın. Dehşet içinde çığlık atıp geri atıldı ve<br />

mağaranın içinde yarasalar tekrar uçuşmaya başl<strong>adı</strong>.<br />

Hareket ediyordu. Duvar hareket ediyordu!<br />

Duvarda hissettiği şeyin bir yarasanın kürkü olm<strong>adı</strong>ğını biliyordu. Ellerindeki ıslaklığı hâlâ<br />

hissedebiliyordu. Ellerini pantolonuna silerken derisindeki parıltıyı fark etti. Derisine yapışmış, elinin<br />

siluetini çıkarıyordu arkadaki karanlık sonun üzerine. Gördüklerine inanamayarak kafasını kaldırdı ve<br />

mağaranın tavanına baktı. Bir sürü ışık vardı, geceleyin parlayan yumuşak yeşil yıldızlara benzeyen bir<br />

sürü ışık. Yalnız bu yıldızlar normal yıldızlardan faklı olarak yumuşak ve dalgalı bir hareketle ileri geri<br />

hareket ediyordu.<br />

Đlerleyerek mağaranın ortasına geldi, bir süre için gözlerini kapatmak zorunda kalmıştı; yeşil<br />

yıldızların lıareketleri, bastığı yerin sallandığı izlenimini veriyordu.<br />

Kaynak burası, diye düşündü. Max parazitlerin kaynağını bulmuştu demek. Bu mağara, yüz yıllardır<br />

parazitlerin evi olmuştu büyük ihtimalle. Organik yapıların çürümesinden meydana gelen ve yüzlerce<br />

yarasanın sıcakkanlı vücutlarının yaydığı ısı, bu dünyayı sabit tutardı. Yukarıdaki dünyada mevsimler<br />

geçerken buradaki düzen hep aynı kalırdı.<br />

Clarie el fenerini çıkartarak ışığı tavana tuttu. Fenerin ışığının süzmesi altında kalan yerlerdeki<br />

yıldızlar sönmüş yerlerinde solucanlar belirmişti. Clarie fenerini kapatınca yeniden sağlanan karanlıkla<br />

yıldızlar tekrar belirdi ve yeşil galaksi eski haline döndü.<br />

Biyolüminesans Solucanlar Vibrio Fischeri bakterisini ışık kaynağı olarak kullanıyorlardı. Bu mağara<br />

sele maruz kaldığında, larvalar Fischeri'yle birlikte akıntıya karışırdı. Locust gölüne.<br />

Bizler sadece tesadüfi ev sahipleriyiz, diye düşündü. Gölde yüzerken kazara biraz su yutulmasıyla<br />

yumurtalar geniz borusu yoluyla bedenimize giriyor. Sinüslere yerleştikten sonra olgunlaşma<br />

aşamasında bir hormon salgılıyor, zamanla da ölüyorlardı. Taylor Damell ve Scotty Braxton'un<br />

kanlarının gaz kromatografilerindeki anormal atmayı açıklıyordu bu; bu parazit tarafından salgılanan<br />

bir hormon!<br />

Tutwiller de büyük ihtimalle Anson da hormonları ve solucanları biliyordu. Buna rağmen hiçbir şey<br />

söylemediler. Kendisine ve oğluna tam bir cehennem yaşatmışlardı.<br />

Öfkeyle yerden bir taş alıp yeşil yıldızlara fırlattı. Taş, tavana çarptıktan sonra yere düştü ve ileri<br />

doğru yuvarlanarak metalik bir ses çıkaran bir şeye çarptı. Bir grup yarasa daha uçmaya başl<strong>adı</strong>.<br />

Clarie bir an hareketsiz kaldı ve az önce duyduğu sesin ne olabileceğini düşündü. Đleri doğru<br />

yürümeye başl<strong>adı</strong>. Metalik sesin yükselmiş olduğu bölüme geldiğinde burada yeşil ışık saçan<br />

kurtçukların olm<strong>adı</strong>ğını gördü. Đlerledikçe her yer daha da karanlıklaşıyordu.<br />

Fenerini tekrar cebinden çıkartıp yaktığında, taşın çarptığı şeyin metal bir kamp fincanı olduğunu<br />

gördü.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!