25.01.2015 Views

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Ablasının görünümde olan kötü kız odada kendi kendine konuşarak sinirli sinirli dolandıkça, Isabel<br />

daha çok gömülüyordu yastığına. 'Senin yüzünden hiçbir yere gidemiyorum, hiçbir şey yapamıyorum!<br />

Sürekli eve zincirliyim. Köle bir d<strong>adı</strong>yım. Keşke ölsen. Keşke ölsen,' diye homurdanıyordu ablası.<br />

Fakat ben senin kardeşinim! diye bağırmak istedi Isabel, ama ağzını açmaya bile cesareti yoktu.<br />

Ağlamaya başl<strong>adı</strong>. Sessizce ağl<strong>adı</strong>kça koltuğun minderinde iri damlalar belirmeye başlamıştı. Olamaz.<br />

Mary Rose bunu görürse sinirinden daha da delirirdi.<br />

Isabel, ablası arkasını dönünceye kadar bekledi. Sonra yavaşça kanepede inerek mutfağa kaçtı.<br />

Annesi gelene kadar orada saklanmalıydı. Mutfak dolabının köşesine geçti, buz gibi yere oturarak<br />

dizlerini göğsüne kadar çekti. Oturduğu yerden duvardaki saati görüyordu ve saatin küçük kolunun<br />

beşin üzerine geldiğinde annesinin geleceğini biliyordu. Eğer yeteri kadar sessiz durabilse, Mary Rose<br />

onu bulamazdı. Tuvalete gitmesi gerekiyordu, ama beklemeliydi, çünkü güvende olduğu tek yer<br />

burasıydı.<br />

O sırada papağanları Rocky, Isabel'e bakarak bağırmaya başl<strong>adı</strong>. Papağanın kafesi mutfak camının<br />

hemen ilerisindeydi. Isabel papağana bakarak ona susmasını işaret etti, fakat Rocky ne yazık ki pek<br />

zeki değildi ve bağırmaya devam etti.<br />

"Rocky kuş beyinlinin teki," derdi anneleri her zaman ve kuş şimdi bağırmaya devam ederek bunu<br />

ispatlamış oluyordu.<br />

Sessiz ol. Lütfen sessiz ol. Yoksa beni bulacak.<br />

Artık çok geçti. Mutfağa giren ayak sesleri duyuldu. Bir çekmece sertçe açıldı ve gümüş çatal bıçak<br />

takımları yerlere dağıldı. Mary Rose etrafa çatal kaşık fırlatıyordu. Isabel iyice sıkışarak sırtını duvara<br />

yasaldı. Top gibi olmuştu. Hain Rocky ise sanki, 'Đşte orada! Đşte orada!' dermiş gibi ona bakarak<br />

çığlıklar atıyordu.<br />

Đsabel artık Mary Rose'u görebiliyordu, ama ablası ona bakmıyordu. Mary Rose, gözlerini Rocky'ye<br />

dikmişti. Kafese ilerleyerek, bağırmaya devam eden papağanı süzmeye başl<strong>adı</strong>. Kafesin kapısını açtı ve<br />

elini içeri daldırıp papağanı yakal<strong>adı</strong>.<br />

Rocky panik içinde kanatlarını çırpmaya çalıştıkça etrafa tüyler ve kuş yemleri saçılıyordu. Kız, karşı<br />

koymaya çalışan papağanı kıskıvrak yakalayarak kafesten çıkardı. Elini biraz kıvırması papağanın<br />

boynunu koparmasına yetti. Mary Rose kuşun vücudunu duvara fırlattı. Bir tüy yumağı olarak yere<br />

yapıştı.<br />

Isabel'in boğazına sessiz bir çığlık takıldı. Arkasına yaslandı ve yüzünü dizlerine gömerek kardeşinin<br />

gelip kendi boğazını da koparmasını beklemeye başl<strong>adı</strong>.<br />

Fakat Mary Rose mutfaktan çıktı. Evin dış kapışım arkasında çarparak gitti.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!