25.01.2015 Views

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

"Emerson'un kendisinden," dedi Clarie. "Adam büyük bir ihtimalle yıllar önce tenya larvasını taşıyan<br />

az pişmiş domuz etini yediğinde bu paraziti kapmış. Larva insanların bağırsaklarında olgunlaşıyor ve<br />

bazen onlarca yıl yaşamaya devam ediyor. Bu süre içinde de devamlı olarak yumurtluyor tabii."<br />

"Eğer Emerson'un sindirimlerinde bu tenyadan vardıysa," dedi Max, "adamın fosseptik kanalı bu<br />

parazit yumurtalarıyla dolmuştur. Kanaldaki bir sızıntı veya bir su taşkını, yumurtaları akıntıya,<br />

dolayısıyla göle taşımış oluyor. Meegawki akıntısının boşaldığı yer de gölün tam burası." Max eliyle<br />

Boulders'ı gösteriyordu. "Yani gençlerinizin yüzmeye bayıldıkları yer!"<br />

Lincoln birden binada bir karışıklık olduğunu hissetti. Kapılar açılıp kapanmaya, insanlar<br />

koşuşturmaya başlamışlardı. Odaya dalan Floyd Spears panik içindeydi. "Çocuk bir havale geçiriyor!<br />

Ambulans çağırdık."<br />

Clarie korkuyla Lincoln'a baktıktan sonra odadan fırl<strong>adı</strong>. Eyalet polislerinden biri k<strong>adı</strong>nı durdurmaya<br />

çalıştı ama Lincoln karşı çıktı. "O doktordur. Bırakın geçsin."<br />

Clarie uzun koridoru geçtikten sonra üç hücreli hapishane bölümüne vardı. Hücrelerden birinin<br />

kapısı açıktı ve içerde yere eğilmiş iki polis vardı. Clarie, polislerin arasından oğlunun titreyen<br />

bacaklarını görebiliyordu; elektrik verilmiş gibi sarsılıyordu. Sonra yerde kafasının yanındaki kanı fark<br />

etti. Çocuğun yüzünün yarısı kan içindeydi.<br />

"Ne yaptınız ona" diye bağırdı.<br />

"Hiç bir şey. Onu bulduğumuzda böyleydi. Düşerken kafasını yere..."<br />

"Çekilin. Geri çekilin!"<br />

Polisler çekilirken Clarie oğlunun yanında diz çöktü. K<strong>adı</strong>n panikten felç olmuş gibiydi. Oğlunun, tek<br />

çocuğunun, kendi gözleri önünde ölüyor olabileceği düşüncesi kafasında dönüp duruyordu. Büyük bir<br />

kriz. Nefes alımı durmak üzere. Çocuğun bütün vücudu titriyordu artık. Boğazından sesler geliyor,<br />

oksijene susamış ciğerlerine hava çekmeye çalıştıkça bütün vücudu spazmlarla sarsılıyordu.<br />

Sırtüstü yatmasına izin verme. Nefes alamıyor.!<br />

Clarie, Noah'ı omuzlarından tuttu. Başka biri de yardımına gelmişti. Başını çevirdiğinde yanında diz<br />

çökmüş olan Lincoln'u gördü. Birlikte Noah'ı yan çevirdiler. Noah nefes almaya çalışırken tüm vücudu<br />

kasılıyor ve kafasının yere vuruyordu.<br />

"Başının altına bir şey koymam gerek!" diye bağırdı Clarie.<br />

Lincoln ve Clarie ile birlikte hücreye koşmuş olan Max, hemen dışarı çıkıp birkaç saniye sonra elinde<br />

bir battaniyeyle geri döndü. Clarie, Noah'ı yavaşça kaldırarak battaniyeyi kafasının altına yerleştirdi.<br />

Eskiden, oğlu küçük bir çocukken onu koltukta uyumuş bulur ve usulca kafasını altına bir yastık<br />

koyardı. Ama bu uyuyan bir çocuğun değil, kriz geçiren ve her kasılmayla birlikte boynu daha da<br />

sertleşen bir çocuğun kafasıydı. Peki ya kan bu kan nereden geliyordu<br />

Çocuğun boğazından tekrar lıkırdılar gelmeye başlamıştı. Clarie oğlunun burnundan boşalan kanı<br />

gördü. Demek başını falan çarpmamıştı. Yine bumu kanıyordu. Boğazında duyduğu sıvı lıkırdıları kan<br />

mıydı Clarie hemen çocuğun nefes almasını kolaylaştırmayı düşünerek yüz üstü çevirdi.<br />

Boğazındakiler kansa yere akabilecekti. Ama sadece biraz tükürükle karışık bir sıvı geldi. Kasılmalar<br />

yavaşlamıştı, artık oğlunun bedeni sarsılmıyordu, ama nefes tıkanması daha da yoğunlaşmıştı.<br />

Haymlik manevrası. Boğulmasını önlemeliyim.<br />

Noah'ı tekrar yan çevirerek arkasına geçti. Bir elini çocuğun üst karnına koydu diğer elini de sırtına.<br />

Çocuğun kaburgalarına doğru ellerini güçlü bir şekilde itti. Noah'ın ağzından bir miktar hava çıktı. Tam<br />

bir tıkanma değil, diye düşündü Clarie rahatlayarak. Ciğerleri hâlâ hava alıyordu demek.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!