Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Đçeride, sekreteri Vera telefonda konuşuyordu. K<strong>adı</strong>n randevu defterine vurdukça bilezikleri<br />
şıngırdıyordu. Vera'nın saç şekli de kişiliği gibiydi vahşi, karmaşık, bitkin. Ahizenin kulak yerini eliyle<br />
kapattı, "Mariead Temple bekleme odasında. Boğaz ağrısı," diye fısıld<strong>adı</strong>.<br />
"Öğlenden sonra neler var"<br />
'Đki randevu var. Hepsi o kadar." Bir günde yalnızca altı hasta anlamına geliyordu bu. Clarie<br />
endişelenmeye başlamıştı. Yazlıkçılar gittiğinden beri işleri iyice azalmıştı. Tranquility'de bir ofisi olan<br />
tek doktorun kendisi olmasına rağmen kasabalıların hemen hemen hepsi yirmi kilometre mesafedeki<br />
sağlık merkezine gidiyordu. Bunun sebebini biliyordu, kasabalılara göre nasıl olsa bu kışı orada<br />
geçiremeyecekti. Doğal olarak hiç kimse birkaç ay sonra gidecek olan bu doktora bağlanmak<br />
istemiyordu.<br />
Mariead Temple, Clarie'nin etkilemeye başarmış olduğu az sayıdaki hastalardan biriydi, ama bunun<br />
gerçek sebebi Mariead'ın arabasının olmamasıydı. Kasabaya gelmek için bir millik bir yol yürümüştü ve<br />
bekleme odasında doktoru beklerken dahi titremesi tam olarak geçmemişti. Seksen bir yaşında bir<br />
k<strong>adı</strong>ndı, bademcikleri alınmıştı ve ağzında tek bir diş kalmamıştı. Pek itaatkar bir yapısı da yoktu.<br />
"Hımm, oldukça kızarmış," dedi Clarie, Mariead'ın boğazını muayene ederken.<br />
"Bunu ben de söyleyebilirdim," diye cevap verdi yaşlı k<strong>adı</strong>n.<br />
"Ateşin yok, lenf bezlerin de şişmiş değil."<br />
"Canım yanıyor. Yutkunamıyorum bile."<br />
"Boğazından bir parça alacağım. Yarın streptokok olup olm<strong>adı</strong>ğını anlarız, ama bence sadece<br />
zararsız bir virüs."<br />
Clarie tıbbi aletlerini hazırlarken yaşlı k<strong>adı</strong>nın gözleri şüpheyle kısıldı.<br />
"Dr. Pomery bana hep penisilin verirdi."<br />
"Antibiyotikler virüse etki etmez Bayan Temple."<br />
"Penisilin bana hep çok iyi gelir."<br />
"Aaa deyin."<br />
Clarie hastasının boğazını incelerken k<strong>adı</strong>n homurdanıyor du. Kayış gibi boynu ileri doğru uzamış,<br />
dişsiz ağzı sonuna kadar açılmış haliyle yaşlı bir kaplumbağaya benziyordu.<br />
"Pomery çok iyi bir doktordu, ne yaptığını her zaman çok iyi bilirdi. Siz genç doktorlar ondan birkaç<br />
şey öğrenmeliydiniz," dedi, gözleri sulanmış bir halde.<br />
Clarie iç çekti. Her zaman Dr. Pomery ile karşılaştırılacak mıydı böyle Doktorun mezarı Mountain<br />
caddesindeki mezarlığın onur köşesindeydi. Adamın yazısını hemen her tıbbi çizelgede görüyor ve<br />
bazen de hayaletinin etrafta dolaştığını hissediyordu. Đşte şimdi de Mariead ile arasına girmişti. Ölmüş<br />
de olsa her zaman kasabanın doktoru kalacaktı.<br />
"Bir de ciğerlerini dinleyelim," dedi.<br />
Mairead homurdanarak giysilerini sıyırdı. K<strong>adı</strong>n, dışarıdaki soğuk havaya uygun bir şekilde sıkıca<br />
giyinmişti. Clarie stetoskopunu k<strong>adı</strong>nın göğsüne dayamadan yün bir kazak, yün bir bluz, kalın iç<br />
çamaşırları ve bir sutyeni aşmak zorunda kalmıştı.<br />
Mariead'ın kalp atışlarını dinlerken kapı çalındı. Clarie başını kaldırdığında kapıdan başını uzatmış<br />
Vera'yı gördü.<br />
"Đkinci hatta telefonunuz var."<br />
"Mesaj alamaz mısın"