Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Ev karanlıktı.<br />
Arabadan inip evin kapısını tekmelemeye başl<strong>adı</strong>.<br />
"Lincoln! Lincoln, seninle konuşmam gerekiyor! Hâlâ benim kocamsın!"<br />
Tekrar tekrar kapıyı çaldıysa da kapı açılmıyordu. Đçeriden ses gelmiyordu, ışıklar yanmıyordu ve<br />
kapı kilitliydi. Piç kurusu Doreen'in anahtarını almıştı ve içeri girmesine olanak yoktu.<br />
Arabaya dönerek bir süre motor açık bir vaziyette oturdu. Kar yağmaya devam ediyor, taneler ön<br />
cama sessiz sessiz düşüyordu. Lincoln cumartesi geceleri evde olurdu. O halde şimdi neredeydi<br />
Doreen, dişlerini sıkarak adamın gidebileceği tüm yerleri düşündü. Doreen aptal değildi, Fern<br />
ComWallis'in eskiden beri Lincoln'da gözü olduğunun farkındaydı. Ayrıca üniformalı bir erkeği çekici<br />
bulacak onlarca k<strong>adı</strong>n olmalıydı. Doreen dişlerini iyice sıkarak ileri geri sallanmaya başl<strong>adı</strong>. Geri dön.<br />
Geri dön. Bana geri dön.<br />
Arabanın ısıtıcısı bile kemiklerine, ruhuna yayılmaya başlayan soğuğa fayda etmiyordu. Brendinin<br />
ısısını, damarlarına yayılan sıcaklığını özledi. O anda bagajdan gelen cam seslerini hatırlardı. Lütfen<br />
içmeye değer bir şeyler olsun. Soda filan olmasın lütfen.<br />
Arabadan çıkarak arkaya gitti ve bagajı açtı. bagajın içindeki şeyleri odaklaması biraz zaman almıştı<br />
ve sonunda görmeye başardığında bile gözlerine inanmakta zorluk çekti. Ne kadar güzel. Yemyeşil.<br />
Karanlıkta parıldayan elmaslarla dolu şişeler gibi. Tam eğilip bir tane alacaktı ki arkadan gelen bir<br />
araba sesiyle doğruldu.<br />
Yaklaşan far ışığı gözlerini kamaştırmıştı. Şaşkın bir halde, arabanın parlak ışıklarından korunmak<br />
için ellerini gözlerinin üzerine kaldırdı.<br />
Tam önünde duran arabadan bir siluet indi.<br />
Dr. Francis Clevenger minyon, ince kemikli, serçe suratlı bir adamdı. Üzerindeki laboratuar<br />
önlüğünün içinde babasının montunu giymiş küçük bir çocuğu andırıyordu. Tipi ve özellikle de sakalsız<br />
suratı onu olduğundan çok daha genç gösteriyordu; uzman bir patoloji uzmanından çok, silik bir<br />
yeniyetmeyi andırıyordu. Oturduğu yerden kalkarak Clarie'yi ve Warren Emerson'un beyin cerrahı Dr.<br />
Rothstein'ı selaml<strong>adı</strong>.<br />
"Bu lamlar çok ilginç," dedi hemen. "Görmeyi umduğum son şeylerdi açıkçası. Hadi bir bakın!"<br />
diyerek iki kafalı mikroskobu işaret etti.<br />
Clarie ve Rothstein karşılıklı oturarak gözlerini merceklere yerleştirdiler.<br />
"Ee... ne görüyorsunuz" dedi Clevenger, heyecanla bir onun bir diğerinin yanına giderek.<br />
"Bir grup hücre," dedi Rothstein, "sanırım astrokist. Artı bana göre bir şeyin üzerini örtmüş bağ<br />
örgüsü dokusu.<br />
"Bu da bir başlangıç. Peki ya siz Dr. Elliot"<br />
Clarie gözünü iyice yaklaştırarak dikkatle yara dokusu grubuna baktı. Yıllar önce aldığı histoloji<br />
derslerinin yardımıyla bir çok hücreyi tanıyabiliyordu. Yıldız şekilli astrokistler, fagosit hücreleri tespit<br />
etti bir enfeksiyondan sonra etrafı temizlemekle görevli olan işçiler. Ayrıca Rothstein'in fark etmiş<br />
olduğu şeyi de gördü: muhtemelen akut bir iltihaplanmadan sonra oluşan yara dokusu ve yuvarlak<br />
tanecikleşmeler.<br />
Clarie uzandı ve mikroskobun altındaki lamları kaydırarak yeni hücrelere göz atmaya başl<strong>adı</strong>.<br />
"Burada bir kapsülleşme görüyorum," dedi Clarie. "Bir yara dokusu katmanı. Bir kist olabilir.<br />
Warren'in bağışıklık sistemi tarafından çevrelenmiş bir enfeksiyon belki de"