25.01.2015 Views

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Ayık kalmaktı anahtarı. Ah, kaç defa denememişti ki! Đçkiyi artık bırakmaya karar verdiğine<br />

defalarca inandırmıştı Lincoln'ıı. Ama sonra o lanet, tanıdık susuzluk hissi tüm bedenini sarar,<br />

boğazında inanılmaz bir kaşıntı başlardı. Sonunda pes edip, eski güç kaynağından ufak bir yudum alır,<br />

dilinde kahve brendisinin harika t<strong>adı</strong>yla beraber, yaptıklarına hiç bir şekilde engel olamadan, çaresizce,<br />

uçurumun dibinde bulurdu kendini. Sonuçta onu inciten şey, kaybetmek ve gururunu yitirmek değil,<br />

daha çok Lincoln'ün gözlerindeki ifadeyi görmek olurdu.<br />

Bana geri dön. Hâlâ senin karınım ve sen ölünceye karar beni sevip korumaya söz verdin. Son bir<br />

kez daha geri dön, bana son bir şans ver.<br />

Akşam güneşinin batmasıyla beraber, Doreen'in gün boyunca yeşerttiği son umutları da solmaya<br />

başlamıştı. Ayık olduğu zamanlar asla gerçekleşmeyeceğini bildiği umutlar. Akşam olmasıyla da bu<br />

ayıklık gelmişti işte.<br />

Ve beraberinde de umutsuzluk.<br />

Mutfak masasına oturarak ilk bardağı doldurdu. Kahveli brendi midesine ulaşır ulaşmaz damarlarına<br />

yayılan sıcaklığı hissetti. Umursamazlık dolmaya başl<strong>adı</strong> ruhuna. Bir bardak daha doldurdu. Hissizlik<br />

şimdi de dudaklarına, kulaklarına yayılıyordu. Ve korkularına.<br />

Dördüncü bardaktan sonra artık Doreen'de acıdan ve umutsuzluktan iz kalmamıştı. Her yudumda<br />

kendine güveni artıyordu. Đçkinin vermeyi başardığı güven. Lincoln'u daha önce kendine aşık etmeyi<br />

başarmıştı, değil mi; bunu tekrar yapabilirdi. Hâlâ güzel bir k<strong>adı</strong>ndı vücudu da bayağı iyiydi. Lincoln da<br />

sonuçta bir erkekten başka bir şey değildi Onu baştan çıkarmak o kadar zor olamazdı. Bütün iş zayıf<br />

bir anını yakalamaktı.<br />

Sallanarak ayağa kalktı ve montunu giydi.<br />

Dışarıda bembeyaz kar taneleri simsiyah gökyüzünden süzülmeye başlamıştı. Kar, Doreen'in en iyi<br />

dostuydu, parıldayan birkaç kar tanesinden daha iyi bir süs olabilir miydi saçları için Lincoln'ün evine<br />

gider, karla kaplı uzun saçları ve pembeleşmiş yanaklarıyla kapıda dururdu. Lincoln onu içeri davet<br />

eder evet davet etmek zorundaydı belki aralarında bir elektriklenme olabilirdi. Evet, evet, olacaklar<br />

gözünde canlanıyordu. Doreen saçlarında kar taneleriyle...<br />

Ama Lincoln'ün evi çok uzaktı, oraya kadar yürüyemezdi. Bir araba ödünç alması gerekecekti.<br />

Cobb ve Morong'un olduğu caddeye doğru yürüdü. Dükkanın kapanmasına bir saat kalmıştı ve<br />

etraf, son anda bir şeye ihtiyaçları olduğunu hatırlayan telaşlı insanlarla ve eve giderken durup, bir<br />

kutu süt, bir kilo şeker gibi şeylerin peşinde olanlarla doluydu. Doreen'in tahmin ettiği gibi dükkanın<br />

karşı caddesi park etmiş arabalarla doluydu. Hatta bazılarının motoru hâlâ çalışıyor, anahtarları<br />

üzerlerindeydi. Böyle soğuk bir havada arabana girip de motorun soğuduğu ve tekrar çalışm<strong>adı</strong>ğını<br />

görmekten daha berbat bir şey olamazdı.<br />

Doreen arabalara dikkatle bakarak caddede dolaşmaya başl<strong>adı</strong>. Pikap olmazdı bir k<strong>adı</strong>na<br />

yakışmazdı. Vosvos da olmazdı, arabalarla güreşmekten daha önemli bir işi vardı şu anda...<br />

Ha, işte yeşil bir sedan. Bu araba sanki tam onun için yapılmıştı. Çaktırmadan markete baktı. Dışarı<br />

çıkan kimseyi görmeyince çabucak arabaya bindi. Koltuk sıcak ve rahat, ısıtıcının sıcaklığı da dizlerine<br />

vuruyordu. Kontağı çevirerek arabayı çalıştırdı, gaza bastı. Bagajdan bir şeylerin devrilme sesi geldi.<br />

Park yerinden ayrıldığı sırada birileri arkasından bağırmaya başlamıştı bile: "Hey! Hey! O benim<br />

arabam! Buraya gel!"<br />

Farların nasıl yandığı ve silecekleri çalıştıran düğmeyi bulması birkaç blok sürdü. Sonunda cam<br />

silinmiş, yolu görebiliyordu. Doreen gaza basarak hızlandı. Sedan iyi gidiyordu. Köşeleri döndükçe<br />

bagajda bir şeylerin yuvarlandığını duyabiliyordu. Birbirlerine çarpıp duran cam şişelerin sesleri.<br />

Doğrudan Lincoln'ün evine gitti ve arabayı yolun kenarına çekti.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!