25.01.2015 Views

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

"Kemik oldukça eskiye benziyordu," dedi Clarie.<br />

"Karar verdim," dedi Joe Bartlett, elini Nadine'e sallayarak. "Bir MonteCarlo sandviçi istiyorum."<br />

"Ya siz Doktor" diye sordu Nadine.<br />

"Bir tuna sandviçi ve bir mantar çorbası alayım," diye cevap verdi Clarie.<br />

Bir yandan yemeğini yerken, bir yandan da adamların, kemiğin kime ait olabileceğiyle ilgili<br />

tartışmalarını dinliyordu Clarie. Đçlerinden üçünün işitme cihazı kullandığı göz önüne alındığında<br />

dinlememek mümkün değildi zaten. Bazıları altmış yıl öncesine kadar gidiyor ve tüm olasılıkları<br />

anlatıyordu. Kemik belki de Bald Rock Tepesinden düşen kıza aitmiş. Yok yok, onun cesedini<br />

bulmuşlardı. Belki de Jewett'lerin kızıymış. Şu on altı yaşındayken evden kaçan. Ned, bunun<br />

olamayacağını açıkl<strong>adı</strong>, annesinden, kızın Hartfort'da yaş<strong>adı</strong>ğım duymuştu; şimdi muhtemelen<br />

altmışlarında bir büyükanneydi. Fred Moody, Florida adlı karısının, kemiğin yazlıkçılardan birine ait<br />

olduğunu söylemiş olduğunu belirtti. Tranquility olup bitenleri kayıtlara geçirirdi, bir çocuk kaybolmuş<br />

olsa hatırlayan çıkmaz mıymış..<br />

"Hiç durmuyorlar değil mi" dedi Nadine, Clane'nin kahvesini doldururken. "Gören de dünya barış<br />

sorununu çözmeye çalışıyorlar sanır."<br />

"Bu kemik olayını nereden öğrenmişler"<br />

"Joe'un kuzeni Floyd Spear polis departmanında çalışıyor," dedi Nadine bir yandan tezgahı silerken.<br />

"Dediklerine göre bugün Bangor'dan bazı uzmanlar geliyormuş. Tahminimce onlar da şu yazlıkçılardan<br />

olacaklar."<br />

Tabii ki açık cevap buydu yazlıkçılar. Aydınlanmamış bir cinayet, teşhis edilemeyen bir ceset<br />

herkesin amacına uygun hizmet veriyordu. Her haziran, Boston ve New York'taki zengin ailelerin göl<br />

kenarındaki yazlıklarına gelmeleriyle Tranquility'nin nüfusu kat kat artardı. Burada, bu huzurlu sayfiye<br />

yerinde kendileri kıyı manzaralı köşklerinde eğlenirken çocukları da suya dalarlardı. Tranquility<br />

dükkanları da bundan nasiplerini alırdı; bu yaz vatandaşları paralarını kasalara boşalttıkça, bir bayram<br />

havası yaşanırdı, kısacası kasabanın yerel ekonomisi canlanırdı. Ayrıca evlerini temizleyecek,<br />

arabalarını onaracak, yiyeceklerini tedarik edecek kişilere de ihtiyaçları oluyordu yazlıkçıların. Bu kısa<br />

birkaç aydan elde edilen kazanç kasabayı kış boyunca idare ederdi.<br />

Yabancıları katlanılabilir yapan şey paralarıydı. Her eylül ayının başında, yaprakların dökülme<br />

mevsiminin başlaması ile beraber evlerine döner, kasabayı gerçek sahiplerine bırakırlardı.<br />

Clarie yemeğini bitirip ofisine doğru yürümeye başl<strong>adı</strong>.<br />

Tranquility'nin ana caddesi gölün kıvrımını takip ediyordu. Elm Sokağının tepesinde Joe Bartlett'in<br />

emekli olmadan önce tam kırk iki yıl işlettiği, şimdiyse ikisi de kız olan torunlarının devralmış olduğu<br />

garajlı benzin istasyonu vardı. Bu garajın girişinde bulunan yazı hep hoşuna gitmişti Clarie'nin, ona<br />

göre adamla ilgili çok şey anlatıyordu: 'Sahibi ve işletmecileri Joe Bartlett ve torunları.'<br />

Elm Sokağı, postanenin olduğu yerden itibaren güneye doğru kıvrılıyordu. Güneybatı rüzgârı göl<br />

yönünden esmeye başlamıştı bile. Rüzgâr binaların arsında kalmış dar sokakları dolduruyordu ve bu<br />

sokaklarda yürümek buzdan yapılmış tünellerden geçmekten farksızdı. Dükkanlardan birinin<br />

penceresinde oturan kara bir kedi, bu havada dışarıda dolaşan yaratıkların aptal olduğunu<br />

düşünüyormuş edasıyla Clarie'ye baktı. Dükkanın yanında Clarie'nin uzmanlık eğitimi aldığı sarı<br />

Victoryan binası duruyordu, bir zamanlar Dr. Pomeroy'un evi ve işyeri olarak hizmet vermişti. Kapıdaki<br />

buzlu camda hâlâ Sağlık Merkezi yazıyordu. Gerçi kapıda artık 'James Pomeroy, M.D.' yerine, 'Aile<br />

Hekimi Clarie Elliot' yazıyordu ama k<strong>adı</strong>n, bazen yaşlı doktorun camda bir hayalet gibi belirdiğini ve bu<br />

yeni kiracıyı istemediğini haykırdığını gördüğünü düşünürdü.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!