25.01.2015 Views

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Şöminedeki ateş artık iyice harlanmıştı. Clarie kanepeye oturdu ve yanıbaşındaki komodinin<br />

üzerinde duran lambayı söndürdü. Şömine gerektiği kadar ışık sağlıyordu; gölgeler de iyi bir saklanma<br />

yeri. Lincoln hemen karşısındaki kanepeye oturdu. Güzel, diye düşündü Clarie, güvenli bir mesafeye<br />

oturdu.<br />

"Noah nasıl" diye sordu Lincoln, sonunda ağzını açmaya cesaret ederek.<br />

"Yatmadan önce çok sinirliydi. Sanırım bazı yönlerden bir kurban olduğunu ve bütün dünyanın ona<br />

karşı olduğunu düşünmek işine geliyor ve fikrini değiştirmemin mümkün olduğunu da sanmıyorum."<br />

Kafasını eline dayayarak derin bir nefes aldı.<br />

"Dokuz aydır beni kendisini burada tutmaya zorlayan bir hain olmakla suçl<strong>adı</strong>. Bu öğlense ona<br />

Baltimore'a dönmekten bahsettiğimde birden patl<strong>adı</strong> ve beni onun isteklerini, ihtiyaçlarını<br />

umursamamakla suçl<strong>adı</strong>. Ne yaparsam yapayım sonuç aynı. Onu mutlu edemiyorum."<br />

"O zaman kendini mutlu etmeye çalış."<br />

"Ama bu çok bencilce olur."<br />

"Öyle mi dersin"<br />

"Bazen iyi bir anne olm<strong>adı</strong>ğımı düşünüyorum."<br />

"Clarie, senin ne kadar gayret ettiğini görüyorum. Her ebeveyn gibisin, deniyorsun." Lincoln bir an<br />

durdu ve başını sall<strong>adı</strong>. "Ve şu anda hayatına bir sorun da ben sokuyorum galiba, ki bu en son ihtiyaç<br />

duyduğun şey. Ama Clarie, bunu şimdi halletmekten başka şansımız yok. Sen kararını vermeden önce<br />

hissettiğim her şeyi söylemem gerekiyor. Yani sen Tranquility'den girmeden. Yani seninle konuşmak<br />

için son şansımı kaybetmeden."<br />

Clarie sonunda başını kaldırıp ona baktı. Adam başını önüne eğmiş, ellerine bakıyordu. "Girmek<br />

istediğin için seni suçlayamam aslında. Bu kasabanın yabancılara ısınması, onlara güvenmeyi<br />

öğrenmesi zaman alıyor. Dar kafalı olan küçük bir kesim var, kasabanın geneli diğer yerlerdeki<br />

insanlar gibi. Đnanılmaz derecede iyi olanları da var içlerinde. Belki de karşılaşabileceğin en iyi<br />

insanlar..." Lincoln birden tüm sözlerin boğazına takılmaya başl<strong>adı</strong>ğını hissetti.<br />

Bir dakika kadar ikisi de konuşm<strong>adı</strong>lar. "Kasaba <strong>adı</strong>na mı, kendi <strong>adı</strong>na mı konuşuyorsun Lincoln"<br />

Lincoln elini kafasına görürdü.<br />

"Bir türlü buradan çıkmıyorlar," dedi, "buraya sana bir şey söylemek için geldim, ama şimdi ne<br />

söyleyebileceğimi bilmiyorum. Clarie sürekli seni düşünüyorum. Bu konuda ne yapacağımı da<br />

bilmiyorum çünkü bu benim için çok yeni bir duygu. Başım bulutların arasında."<br />

Clarie gülümsedi. Uzun bir aman boyunca bu adamın az konuşan, ciddi ve pratik bir işkolik<br />

olduğunu düşünmüştü. Kafasındaki Lincoln'un botları yere o kadar sert basardı ki başını kaldırıp<br />

bulutlara bakamazdı bile.<br />

Lincoln ayağa kalkarak ateşin önüne gitti. "Sana bunları söylemek için geldim. Bazı engeller<br />

olduğunu biliyorum. En başta Doreen. Ayrıca babalık tecrübem de yok. Fakat iş değer verdiğim bir<br />

kişiye gelince inanılmaz sabırlı biriyimdir." Sustu ve boğazını temizledikten. "Sanırım gitsem iyi olacak,"<br />

dedi.<br />

Kapıya ulaşmış ve askıdaki ceketine uzanmıştı ki Clarie ona yetişti. K<strong>adı</strong>n, elini adamın omzuna<br />

koydu ve adam ona bakmak için döndü. Ceketi, askıdan düşüp yere serildi, ama bunu ikisi de fark<br />

etmedi.<br />

"Buraya gel ve benimle otur," dedi Clarie. Fısıltı halinde çıkmış olan bu istek ve k<strong>adı</strong>nın yüzündeki<br />

gülümseme, Lincoln'un ihtiyacı olan tek şeydi o anda. K<strong>adı</strong>nın yüzüne dokundu, yanaklarında gezdirdi<br />

ellerini. Clarie bunun nasıl bir his olduğunu unutmuştu, Bir erkeğin dokunuşunu teninde hissetmek.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!