Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Bunun bir çocuğa neler yapabileceğini biliyor musun Noah hâlâ acı çekiyor. Hâlâ çok öfkeli. Ama ben<br />
oğlumu tanıyorum, oğlumu çok iyi tanıyorum ve size söylüyorum, oğlum kötü bir çocuk değildir!"<br />
Fern biraz gerilemeye karar verdi. Öfkeli bir anneyle tartışmanın bir anlamı yoktu. Dr. Elliot'un<br />
oğluna olan sevgisi yüzünden gerçekleri göremediği belliydi.<br />
"öbür çocuk kimdi" diye sordu Lincoln.<br />
"Bunun bir önemi var mı ki" dedi Fern. "Noah kendi davranışının sonuçlarına katlanmak zorunda."<br />
"Ama kavgayı diğer çocuk başlatmış."<br />
"Evet, ama kız kardeşini korumak için."<br />
"Peki kızla konuştun mu Kızın korunmaya ihtiyacı var mıymış"<br />
"Kızla konuşmama gerek yoktu. Đki oğlanı kavga ederken gördüm. Gördüğüm manzaranın son<br />
derece vahşi olduğu konusunda sizi temin edebilirim. Evet, tam anlamıyla vahşiydi. Ve senin de bana<br />
saldıran bir çocuğu koruduğuna inanamıyorum..."<br />
"Saldırdı mı"<br />
"Beni yere düşürdü."<br />
"Şikayetçi olacak misin"<br />
Fern evet demek için ağzını açtı ama kendini tutmayı başardı. Şikayetçi olursa mahkemede yeminli<br />
ifade vermek zorunda kalırdı. Onlara ne diyebilirdi ki Noah'ın gözlerinde o korkunç ifadeyi görmüştü.<br />
Kedisine vurmak istemiş olduğunu biliyordu, ama önemli olan ona vurmuş olup olmaması değildi<br />
önemli olan, Noah'ın gözlerindeki saldırganlıktı. Ama bunu nasıl başkalarına anlatabilirdi ki<br />
"Hayır şikayetçi olmayacağım," dedi, "ona ikinci bir şans veriyorum."<br />
"Đnan bana Noah sana minnettar kalacaktır," dedi Lincoln.<br />
K<strong>adı</strong>n umutsuz bir şekilde düşündü: Ben o çocuğun değil, senin takdirini isterdim.<br />
"Bana anlatmak ister misin" diye sordu Clarie.<br />
Noah hiçbir şey söylemeden arabaya bindi.<br />
"Eninde sonunda konuşmamız gerekecek canım," dedi Clarie sabırlı bir sesle.<br />
"Sorun ne"<br />
"Sorun senin okuldan uzaklaştırma almış olman. Ayrıca okula ne zaman döneceğini, hatta dönüp<br />
dönemeyeceğini dahi bilmiyoruz."<br />
"Okula dönemiyorsam ne olmuş Zaten orada bir şey öğrenmiyordum."<br />
Başını çevirerek camdan dışarı bakmaya başl<strong>adı</strong>.<br />
Clarie bir mil kadar bir şey söylemedi. Sadece yola bakıyordu ama yolu gördüğü yoktu. Oğlunun<br />
beş yaşındaki hali gözlerinin önüne geliyordu. Küçücük, kıvırcık saçlı, uysal oğlu kanepeye gömülmüş,<br />
sarkmış bir suratla o gün okulda kendisiyle nasıl alay ettiklerini anlatıyordu. Hiçbir zaman çok sosyal<br />
bir çocuk olmamıştı. Her zaman içine kapanık, sessiz bir çocuktu ve şimdi bu sessizlik daha da<br />
artmıştı.<br />
"Bak Noah, ne yapmamız gerektiğini biliyorum. Bana ne istediğini söyle. Böylece daha doğru karar<br />
verebiliriz. Biliyorsun, buradaki işlerim hiçbir zaman iyi gitmedi. Şimdi de şu kırık camlar ve<br />
mahvolmuş halılar var. Birkaç haftadan önce hiçbir hasta kabul edemem. Tabii onların da beni görmek<br />
istediklerini pek sanmıyorum..." Derin bir nefes aldıktan sonra devam etti. "Tek istediğim senin için,<br />
ikimiz için doğru bir yer bulmaktı. Ama görünüşe göre her şeyi mahvettim."