Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Tess GERRITSEN KAN GÖLÜ Orijinal adı : Blood ... - Kitabxana
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
"Seni suçl<strong>adı</strong>ğım tek şey beni bu lanet kasabaya hapsetmiş olman," diye bağırdı. Ardından kararlı<br />
<strong>adı</strong>mlarla evden çıktı, kapının hızla çarpılmasından çıkan sesin yankısı hiç dinmeyecekti sanki.<br />
Clarie soğuyan kahvesini alarak titreyen elleriyle ağzına götürdü. Ne olmuştu böyle Tüm bu<br />
öfkenin sebebi neydi Daha önce de kavga ettikleri olmuştu, ama annesini kırmak için hiç bu kadar<br />
yoğun bir çaba gösterdiği olmamıştı hiç. Bıçak kemiğe hiç bu kadar yaklaşmamıştı.<br />
Giden servis arabasını duydu.<br />
Oğlunun tabağındaki yenmemiş tosta baktı. Parça parça olmuştu.<br />
"Burası onun için doğru yer değil Dr. Elliot," dedi nöbetçi hemşire. Eileen Culkin kısa ama bir k<strong>adı</strong>n<br />
için oldukça iri yapılıydı. Güçlü ses tonu ve bir savaş hemşireliğinin oluşturduğu alt yapısıyla hemen<br />
saygı uyandırıyordu çevresindekilerde. Eileen konuşurken doktorlar susardı.<br />
Clarie, Scotty Braxton'un dosyasını incelemenin tam ortasında olduğu halde dosyayı bir kenara<br />
koyup Eileen'e döndü.<br />
"Scotty'yi bu sabah henüz görmedim. Herhangi bir sorun mu çıktı"<br />
"Ekstra yatıştırıcı verilmesini emrettiğiniz halde uyum<strong>adı</strong>. Şu antla oldukça sessiz, ama dün gece<br />
çığlıklar atıyor, nöbetçiye kelepçelerini çözmesi için bağırıyordu. Diğer bütün hastaları rahatsız etti. Dr.<br />
Elliot bu çocuğun ihtiyacı olan yer bir çocuk hapishanesi ya da psikiyatrik bir birim. Tıbbi bir bölüm<br />
değil."<br />
"Değerlendirmemi henüz bitirmedim. Hâlâ askıda olan test sonuçlan var."<br />
"Eğer durumu iyiyse yerini değiştiremez misiniz Hemşireler onun odasına girmeye korkuyorlar. Üç<br />
kişi onu tutmadan çarşaflarını bile değiştiremiyoruz. Ne kadar çabuk giderse o kadar iyi olur."<br />
Clarie, Scotty'nin odasına doğru yürürken artık bir karar vermesi gerektiğini biliyordu. Çocuğun<br />
hayatını tehdit eden bir hastalığı olduğunu ispat etmedikçe onu burada daha fazla tutamayacaktı.<br />
Scotty'nin odasının kapısında bekleyen eyalet polisi, Clarie'yi içten bir selamla karşıl<strong>adı</strong>.<br />
"Günaydın Doktor."<br />
"Günaydın. Hasta seni oldukça zorluyormuş duyduğuma göre."<br />
"Son bir saattir daha iyi. Hiç sesi çıkm<strong>adı</strong>."<br />
"Onu tekrar muayene etmem gerekiyor. Her ihtimale karşı sen de yanımızda durabilir misin"<br />
"Elbette."<br />
Polis memurunun kapıyı açıp içeri doğru bir <strong>adı</strong>m atmasıyla donup kalması bir oldu. "Aman tanrım."<br />
Clarie'nin ilk algılayabildiği adamın ses tonundaki korkuydu. Onu hemen iterek odaya girdi. Açık<br />
pencereden giren buz gibi havayı hissederken kanlan da gördü. Boş yatak kan doluydu. Yastık,<br />
çarşaflar ve özellikle de bir köşeye atılmış olan kelepçenin üstü kanla kaplıydı. Kelepçenin altındaki yer<br />
bir kan gölüne dönmüştü. Eğer tırnak ve etinden yırtılmış olan kemiğin beyaz ucu olmasaydı bu kan<br />
gölünün ortasındaki insan dokusu kesinlikle tanınamazdı. Çocuğun başparmağıydı bu. Kelepçeden<br />
kurtulabilmek için onu çiğneyip koparmıştı.<br />
Polis memuru başını göğsüne düşürmüş, "Ulu tanrım!" diye mırıldanıp duruyordu. "Ulu tanrım!"<br />
Clarie odanın içinde olan spor ayakkabı izlerine baktı. Sonra pencereye giderek aşağı baktı. Yerde<br />
gördüğü kan, karlarla karışarak çamur halini almıştı. Ayak izleri ve kanlar hastaneden uzaklaşarak<br />
orman yönüne doğru ilerlemişti.<br />
"Ormana kaçmış," diye bağırarak merdivenlere koştu Clarie.