22.01.2015 Views

Tüketici Yazıları III - tüpadem - Hacettepe Üniversitesi

Tüketici Yazıları III - tüpadem - Hacettepe Üniversitesi

Tüketici Yazıları III - tüpadem - Hacettepe Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

172 Tüketici Yazıları <strong>III</strong> Tüketici - Müracaatçı Denklemi (I): Sosyal Hizmet Müracaatçısı Kimdir 173<br />

GİRİŞ<br />

Müracaatçı ve tüketici pek çok noktada kesişmeleri söz konusu olan iki durum/ iki<br />

birey/toplum olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarihsel olarak ortaya çıkışlarının benzerliği<br />

kimi zaman birbirlerinin yerine kullanılıyor olması bir ikilem yaratmaktadır. Aslında iki<br />

kavram bir denklem içindedir, birey müracaatçı olduğunda nasıl tüketici oluyor, tüketici<br />

ne zaman müracaatçı oluyor Bu yazı müracaatçı ve tüketicinin bir denklem içinde yer<br />

aldıklarından bahsedecek olan en az iki çalışmanın ilki olarak düşünülebilir. Önce<br />

müracaatçı, daha sonra tüketici ve aralarındaki kavramsal ve içeriksel tartışmanın<br />

yapılması. Bu yazı, ilk olarak yazarın bulunduğu yer açısından “Müracaatçı” ile<br />

başlamaktadır.<br />

Müracaatçı (client), sosyal hizmet (social work) bilim ve mesleğinin en temel unsurudur.<br />

Sosyal hizmet mesleğinin beşeri bilim olması bireyler, gruplar ve toplumlarla çalışmasından<br />

kaynaklanmaktadır.<br />

Müracaatçı kimdir Her birey sosyal hizmet mesleğinin ilgi alanına girebilir mi Her<br />

birey, grup ya da toplumlar kendi ihtiyaçlarını (needs) karşılamakta güçlükle karşılaştıkları<br />

ve bu güçlüğü aşmak için sosyal hizmetlerden (social services) psiko-sosyal yardım almak<br />

(help) istediğinde ya da sosyal hizmet uzmanı tarafından yardım edilmesine karar<br />

verildiğinde müracaatçı olarak kavramlaştırılır. Herkes sosyal hizmetin müracaatçısı değildir<br />

ancak herkes ihtiyaçlarını karşılayamadığında destek almak istediğinde müracaatçı<br />

olabilir. Müracaatçı, ihtiyacını karşıladığında müracaatçı kavramlaştırmasından çıkar.<br />

Müracaatçı olabilmek için, ihtiyaçlarını kendi başına karşılamak için yardım alma ve sosyal<br />

hizmetlerden yararlanmak önemli iki kriterdir.<br />

Bazı çalışmalarda müracaatçıya karşılık olarak tüketici (consumer), kullanıcı (user),<br />

hizmet kullanıcısı (servis user) kavramları kullanılabilmektedir. Ayrıca müracaatçı kavramı<br />

danışma ve rehberlik alanında da kullanılmaktadır. Hukuk, evlilik, eğitim, kariyer vb<br />

alanlarda danışmanlık (guidance/advice) almak ile sosyal hizmetlerden yardım almak<br />

birbirinden farklıdır. Tartışmaya açık olan bu konu bu yazının kapsamında ele alınmayacaktır.<br />

Bu çalışmada müracaatçının kim olduğu üzerinde sosyal hizmetin bilgi ve değer<br />

temelinde bir tartışma yapılacaktır.<br />

Tarihsel Gözden Geçirme<br />

Genel olarak sosyal hizmet düşüncesinin tarihçesi çok tanrılı dönemlere dayanmaktadır.<br />

İnsanlar gök tanrısının, yer tanrısının vb şiddetinden korunmak için yoksullara,<br />

engellilere yardım etmişlerdir. Daha sonra kendileri için yaratan ile iyi ilişkiler kurmak<br />

ve sevap kazanmak amacı ile diğerlerine yardım edilmiştir. Genel olarak sosyal hizmetin<br />

ilk şekillendiği dönemleri aslında yerleşik hayata geçilen zamanlarla başladığını söylemek<br />

yanlış olmaz. Yerleşik hayata geçiş ile birlikte artık ürünlerin ortaya çıkması da gerçekleşir.<br />

Artık ürün, herkesin kendi kullanacağının fazlasını üretmesidir. Bunu da ilk başlarda takas<br />

ekonomisiyle daha sonra da para kullanarak geliştirmişlerdir. Hem müracaatçı hem de<br />

tüketici aslında ön kapitalizm denilen dönemle başlamış oluyor. Yoksullar ya da engelliler<br />

de o dönemde takasa koyacak metaları olmayan kişilerdir. Aslında müracaatçı ve tüketici<br />

gerçek isimlerine ve kimliklerine Sanayi Devrimi sürecinde kavuşmuşlardır. Sanayi<br />

Devriminin ortaya çıkardığı kapital öncelikle kapitalist sistemi oluşturmuş bu sistem de<br />

önce alıcıya yani tüketiciye dayanmış ve yine aynı zamanda kapitale ve dolayısı ile<br />

hizmetlere ulaşamayanlara ya da sistem dışında kalanların da müracaatçı olarak kalmasını<br />

sağlayan sistemi kurmuştur. Tüketici, tarihsel olarak kapitalizmin büyümesi, gelişmesi ve<br />

yayılması için en önemli öge, yani sosyal fayda sağlayacak öge, müracaatçı da sanayileşmiş<br />

toplumların karşılamak istemedikleri ancak ortaya çıkmasını da destekledikleri sosyal<br />

maliyettir.<br />

Müracaatçı ve tüketicinin birbiri ile karşılaştırılmayacak olması aslında her ikisinin benzer<br />

geçmişlerle gelmesi değil aynı zamanda anamal-anapara-neoanamal yönetimlerinin temelini<br />

oluşturmalarıdır. Tüketici ve müracaatçı aslında birbirleri ile yaşamsal alışverişleri<br />

olan kimliklerimizdir.<br />

Müracaatçı Kimdir<br />

Müracaatçı, sosyal hizmet mesleği ve sosyal hizmetler bakış açısıyla yaklaşıldığında<br />

ihtiyaçları olan ve bunu kurumsallaşmış hizmetlerden kurumsallaşmış ve meslek<br />

elemanlarının yardımı ile karşılayan kişi, aile, gruplar ya da toplumlardır. Müracaatçı<br />

özellikle ihtiyaçları karşılandığında ve daha sonra kendi ihtiyacını kendisi karşılayabilecek<br />

güce sahip olduğunda müracaatçı değildir.<br />

Uluslararası Sosyal Hizmet Uzmanları Birliği (International Federation Of Social Worker)<br />

(IFSW)’ nin sosyal hizmet tanımına bakıldığında müracaatçının ne kadar geniş bir<br />

kavramlaştırma olduğunu da görmekmümkündür ( http: // www. ifsw. org/ p38000208.<br />

html); “ Sosyal hizmet, sosyal değişim, insan ilişkilerinde problem çözme, güçlendirme ile<br />

insanların refahını arttırmayı hedefleyen, insan davranışı ve sosyal sistemler teorilerinden<br />

yararlanarak insan ve çevresi arasındaki etkileşimlere müdahale eden bir meslektir. Sosyal<br />

hizmetin temelini ise sosyal adalet ve insan hakları ilkeleri oluşturmaktadır.” Sosyal hizmet

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!