22.01.2015 Views

Tüketici Yazıları III - tüpadem - Hacettepe Üniversitesi

Tüketici Yazıları III - tüpadem - Hacettepe Üniversitesi

Tüketici Yazıları III - tüpadem - Hacettepe Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

8 Tüketici Yazıları <strong>III</strong> Ekonomik Krizin Tüketicilerin Satın Alma Davranışı Üzerine Etkileri 9<br />

Giriş<br />

2007 yılında dünya ekonomisinin merkezi olan ABD’nde 2007 yılının yaz aylarında<br />

uluslararası finansal kurumlara dayalı olarak ortaya çıkan global ekonomik kriz, daha<br />

sonra ABD’nin sınırlarını aşarak ilk olarak 2008 yılının ilk yarısında diğer gelişmiş<br />

ülkelere ve 2008 yılının ikinci yarısı ile 2009 yılı başlarında da gelişmekte olan ülkelere<br />

yayılmıştır. Dünya ekonomisinin aşırı ısınması nedeni ile ortaya çıkan bu likidite krizinin<br />

dramatik etkisi hemen hemen tüm sektörlerde kendisini göstermiştir.<br />

Kısa bir zaman içinde ülkelerin finansal yapılarında ciddi bozulmalara neden olan global<br />

ekonomik kriz ekonomi aktörlerini; finansal güvenlik, işsizlik oranları, tüketici fiyatları,<br />

kredi kullanma olanakları ve döviz kurları ile ilgili olarak kısa süreli ani değişikliklerle<br />

karşı karşıya bırakmaktadır. Bütün bu faktörler satın alma sürecindeki tüketici davranışını<br />

da yakından etkilemektedir. Çünkü tüketiciler piyasa aktörleri arasında en önemli<br />

mevkide olan kesimi oluşturmaktadır.<br />

Ekonomik kriz nedeni ile kendilerini güvende hissetmeyen tüketiciler harcama ve tasarruf<br />

konularında geçmişe oranla artık daha hassas davranmaya başlamışlardır. Tüketiciler,<br />

harcama kararlarını daha rasyonel bir şekilde vermeye ve daha fazla tasarruf ederek<br />

kriz ortamından en az zararla çıkmaya çalışmaktadırlar. Bu yüzden kriz dönemlerinde tüketicilerin<br />

satın alma davranışlarının nasıl değiştiğinin gözlenmesi hem piyasa aktörleri<br />

açısından hem de bu süreçte alınması gereken önlemlerin belirlenmesi açısından büyük<br />

bir önem taşımaktadır (İslamoğlu,2003:215).<br />

1. EKONOMİK KRİZ KAVRAMI VE ÖZELLİKLERİ<br />

Son yüzyılda dünyada yaşanan sosyal, siyasal, bilimsel ve teknolojik değişmeler Dünya<br />

ekonomisinde gelişmeyi de beraberinde getirmiştir. Gelişen dünyada ortaya çıkan yeni<br />

yönelimler karmaşık sorun ve çözümlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Tüm Dünya’da<br />

ülke ekonomisini etkileyen olayların en başında “ekonomik krizler” gelmektedir.<br />

Etimolojik kökeni Yunanca “krisis” olan kriz kelimesi; “bir ülkede veya ülkeler arasında,<br />

toplumun veya bir kuruluşun mevcut konumunu ve geleceğini etkileyen, hiç beklenmedik bir anda<br />

ortaya çıkan ve önlem alınmadıkça geç kalınmış olan olumsuz bir durum olarak” tanımlanmaktadır.<br />

Sosyal bilimler açısından kriz kelimesinin genel bir tanımını yapmak hiç kolay değildir.<br />

Çünkü içinde bulunulan durumun ya da karşı karşıya kalınan olayların ne derece kriz<br />

olduğu kişiden kişiye veya ülkeden ülkeye değişebilmektedir. Bu nedenle kriz kavramının<br />

ortak özelliklerini belirlemekte yarar vardır. Bunlar;<br />

• Normal bir süreç içerisinde ortaya çıkan olumsuz gelişmeleri kriz olarak adlandıramayız.<br />

Kriz beklenmedik bir anda beliren ciddi bir sorundur. Önceden bilinemeyen ve<br />

öngörülemeyen gelişmelerin makro seviyede devleti, mikro seviye de ise işletmeleri ciddi<br />

bir şekilde etkilemesi gerekir.<br />

• Krizin en önemli özelliği, önceden tahmin edilemeyen yada bilinemeyen bir zamanda<br />

ortaya çıkmasıdır.<br />

• Krizler genelde düşünüldüğü gibi tamamen negatif bir özelliğe sahip değillerdir. Kişiler,<br />

işletmeler ve devletler için krizler bazen bir tehdit oluşturur bazen de yeni fırsatlar<br />

yaratır.<br />

• Krizler kısa yada uzun süreli olabilirler. Krizin işletmeler yada kişiler üzerindeki etkisinin<br />

kısa yada uzun sürmesi, krize karşı koyulabilecek tedbirlerin zamanında alınıp<br />

alınmamasına ve bunların uygulanmasına bağlıdır.<br />

• Krizlerin bir özelliği de bulaşıcı hastalık gibi yayılma etkisi göstermesidir. Herhangi<br />

bir işletmede ortaya çıkan kriz bu organizasyonla ilişki içerisinde olan diğer işletmelere<br />

de sirayet edebilmektedir (Akçan ve Şen,2002:5).<br />

Bu kısa açıklamalardan sonra ekonomik kriz kavramını bilimsel bir temele dayalı olarak<br />

aydınlatmak için konuyu bazı örneklerle açıklamakta yarar görülmektedir.<br />

Enflasyon, gerek devlet gerekse birey ve işletmeler açısından bir “sorun”dur ancak<br />

“kriz” değildir. “Hiperenflasyon” ise bir krizdir. Çünkü hiperenflasyon, fiyatlar genel seviyesinin<br />

aniden ve beklenmedik bir biçimde hızla artmasıdır. Bugün Türkiye’nin yaklaşık<br />

son yirmi yıldır içinde bulunduğu kronik enflasyon ortamını kriz olarak adlandırmak<br />

doğru değildir. Buna karşın 1980’li yıllarda birçok Latin Amerikan ülkesinde, 1990’lı<br />

yıllarda ise sosyalizmin yıkılması ile birlikte piyasa ekonomisine geçiş yapan ülkelerde

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!